Kaldığım yerden devam edeyim
Bu seçimde hiç bir gerçek sorun tartışılmamıştır.Baykal'a en büyük eleştiride burada olmalıdır bana göre.Ülkenin kalbini aklını oluşturan büyük sanayi ve hizmet kuruluşları çok süratle, yeterince tartışılmadan satılmıştır.Adeta miras yedi gibi davranılmış,malları satıp savmak yetmemiş tüm cumhuriyet tarihinin borç miktarı kadar borç alınmıştır uluslararsı para merkezlerinden.Baykal bunun yerine aslında karşılığı olmayan bir kavganın yani laiklik kavgasının tarafı görünmüştür.En azından buna pirim vermiştir.Baykal her alanda güçlü bir ses olabilseydi ordu muhturası da engellenebilirdi.Oysa Baykal,Erdoğanın tuzağına düşmüştür.
Ancak asıl suçlu Tayyip Erdoğan olduğu gerçeğini nasılda es geçiyoruz.Kendi tabanına verdiği sözleri bile tutmayan,bugün söylediğini yarın inkar eden,gelir dağılımının daha da bozulduğu,ABD,AB ve daha bilimum yabancıyla uzlaşan ancak, kendi ülkesinin partileriyle uzlaşmayan_ki şimdi uzlaşma aramasıda bunun bir göstergesi_ülkesini siyasi olarak gererek, ona boşa enerji harcatan,bu arada bu gerginliklerdende faydalanarak,ülkenin kalbi ve aklı olan sanayi kuruluşlarını satan,Kendine muhalefet etmek isteyen tüm basını susturan,yada üzerlerinde baskı kuran,ama yinede demokrasi kahramanı olan Tayyip Erdoğan asıl suçludur.Bunun karşısında "suçlu ayağa kalk" diyemeyen bir ülkenin evlatlarıyız.Şimdi bu kadar açık gerçeklere,suça karşı, kendi acizliğimizi Baykal'a yada başka birine havale ederek yok edemeyiz.
Evet Baykal'ın politikalarında ciddi hatalar vardır.Ancak suçlu Baykal değil, Tayyip Erdoğan'dır.İdareyi elinde bulunduran bunu uluslararası para merkezleriyle birlikte yöneten,dış politikada ülkemizin boynunu hep bükük bırakan,Ermeni diasporasından,rum milliyetçilerine kadar herkezin politikası karşısında etkisiz,silik kalan,ABD nin alay eder gibi konuştuğu,AB nin her istediğini söyleyebildiği bir ülke konumuna sokan,Yakın komşularımız üzerinde bile etkimizin olmadığı bir ülke haline sokan,dini sadece rakiplerine politika yaparken hatırlayan,bunu kendine bir oy deposu gören,"islami" vurgu yaparak oy toplayan,ancak müslümanların öldürülmsi için ABD askerlerine topraklarını açmaya kalkan,bakanlarının çocuklarının kaynağı belli olmayan servetlere ulaştığı,minarenin çuvala sığmadığı kiş Tayyip Erdoğan dır.Baykal değil.
Baykal bu ülkede birkez iktidar ortağı olma şansın yakalamış,bunu da türk bank ihalesinde yolsuzluk olduğu ve bunu engelleyemediği gerekçesi ile yıkmıştır.Sonrada 2001 krizinin sebeplerinin bu banka hortumlamaları olduğu ortaya çıkmıştır.Bu büyük kriz işte bugün Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olmasının yolunu açmıştır.Ülkenin başına ikinci Özal belası
da gelmiştir çok şükür.
Peki biz ne yapıyoruz?
Ülkenin kaçıncı soyuluşu bu? tarihi ,ekonomik,sosyal ve politik olarak kaçıncı talanı bu? Biz sadece yukardan zembille bir kurtarıcının gelmesini bekliyoruz yüzümüz gökyüzüne çevrilmiş olarak.Ağlıyoruz,kızıyoruz.Onyılda bir darbe olurdu bu ülkede artık onyılda bir bir kurtarıcı geliyor.Önce Özal,tahribatı hala sürüyor,sonra demirel,onuda Cumhurbaşkanı ombusdman yaparak ödüllendirdik,o ise başımıza Tansu çilleri bela etti.Şimdide Tayyip Erdoğan.Talan sürüyor.
Bizde kurtarıcı olamadığı için Baykal'a kızıyoruz.
Bir kurtarıcı hiç gelmeyebilir.Yüzyılda yada bin yılda bir gelir.Vaktimiz var, bekleriz diyorsanız, bekleyin.Ama benim naçiz önerim hayatınıza kendiniz sahip çıkın.Sizi kendi aklanız yönetsin,satılmış köşe yazarları değil....
Birşey daha ;onurlu politika izleyen İşçi Partisi nin oylarla taktir edilmemesinede çok üzülmüşsünüz.Öfkelenmişsiniz.
Size ve İşçi partisine bir önerim var;daha çok umut,daha az korku salın.Bu temel önerim.Ancak yetmezse başkaşeyler daha ekleyebilirim...
muhabbetle...