DAĞLARDA AĞLAR

[Mehmet Aydinli]

Yaşadığımız doğanın bizlere fazlasıyla kıyak yaptığı bölge,her şeyi zihnimize kazımış( Doğası ,anıları,eğlenceleri,dostlukları,yardımlaşmaları,yöresel yiyecekleri...) adını;
“....Tarlalara ve ufka
Kuşların kanadına
Gölgede değirmene yazarım
Uyanmış patikaya
Serilip giden yola
Hınca hınç meydanlarına adını
Ey özgürlük!”......diye içimizden yazmak gelmiyor mu? Doğanın senfonik seslerinden su ,kuş,hayvan... seslerini doğanın kalbinde görmedik mi?
Başka yerde bulamayacağımız koku ve lezzette ,yükseklerin, dağların ,çiçeklerin hediyesi ;geleneksel yemekler ,hayvansal ürünler(peynir,yağ , yoğurt) yöremizin renk ve kokusu hakkında ne güzel bilgi verir;Bu hediyeleri yaz boyu ve de yıllarca kullandık ,kullanacağız .Uzakta yaşayan vatandaşlarımızın Yaz tatili dönüşünde Sonbaharda yanlarında götürdükleri bu yiyecekler ,doğal korunmuşluk ,yaşayan insanların geleneksel yaşamları,kültürlerin olabildiğince korunması bakımından önemini göstermektedir.
Her tonuyla yeşilin ve kıraç toprakların ,çocuklumuzun geçtiği bu köy , yaylalar ve dağlar her türlü özlemin adıdır.

Isız olmaya ,garipleşmeye başladığı ,Yaz boyu olabildiğince kıyak yaptığı ,ağırladığı misafirlerinin bırakıp gitmeye başladığı Sonbahar mevsiminde dağları ,yaylaları görmek doğayı “kalbinde”görmektir ,dağlar ısız,yaylalar ısız ,obaların bacaları tütmüyor,koyunlar dağlarda otlamıyor,inekler otlamıyor,geleneksel çalgılar(kaval, kemençe)çalmıyor, türküler söylenmiyor,horonlar tepilmiyor artık .En son kalan yaylacılarda otlarını ,hayvanlarını arabalara yüklemiş terk etmeye başlamış. Doğa kendi senfonik sesleri ile artık baş başa kalmış kendini özleyenler kadar en az kendiside (doğa)özlem duymaya başlamıştır bu giden misafirlerine.

Yaylalar,dağlar,mezireler ;şimdilik çok uzakta olsa da ,aynı göğü paylaştığımız bu dünyanın dışında gizli yerler.

Dağların nasıl ağladığını doğanın “kalbinde” gördüm,bende ağladım!Hem de en sevdiğini kaybetmiş gibi!

Bütün özlemler sevgiyle,mutluluklarla buluşsun.

Herkese saygı ve sevgilerimle.

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

....Herşeyin bir mevsimi var.Dağların da mevsimi Yaz aylarıdır.Onlar kendilerine göre mevsimlerini yaşadılar ve dinlenmeye çekildiler. Tıpkı insan gibi.İnsan gün boyu gezer-dozar-çalışır akşam oldumu da yatar. Bize öyle gelir,sanarızki dağlar o duruma ağlıyor.Yoooo dağlar Yaz boyu çok yoruldu şimdi dinleniyor.Ağlayan dağlar değil,dağların o durumunu görüp,efkarlanan insanlardır.

...Selam ve sevgilerimle.....

[Cengiz Selimoğlu]

Sevgili dayımın oğlu güzel insan Evet seninde bildiğin gibi ben dağlarda yanlız çok kaldım.Senin kaleme aldığın duyguları çok yaşadım.Birçok defa dağların ağladığına şahit oldum.Özellikle ekim sonu kasım ayının başlarında.Bizlerde ağladık dağların o hüzünlü garip haline.O an belki onlara ağladığımızı zannettik o an ama aslında bizlerde kaybettiklerimize ağlıyoduk.Farkında değildik belki ama gidipte dönmeyen sevdiklerimize akıtıyoduk göz yaşlarımızı.Yada kimbilir belkide bizimde bir gün gidip dönemeyeceğimizi hissettiğimiz için ağlıyoduk nedersin?ömür dağların sonbahar hüznüne benzer.Ama farkı şudur ki dağlar bahar gelince neşeyle dolar atr üzerinden o hüznü,burukluğu insan ömrü öylemi birdaha geri gelme şansı varmı?Ağladığımız bu değilmidir?

[Özgür Hasan Altuncu]

Bana sakın gülmeyin. Bir fikrim var. Bunu daha önce defalarca yaptım.
Kuşmer'e selam gönderdim. Nasıl mı ? Issız evimizin telefonunu defalarca çaldırarak. Evet biliyorum telefonu kimse açmayacak. Ama dağların yalnızlığı her aklıma düşdügünde , belki de kimseninin telefonu açmayacağını bilmenin rahatlığıyla cep telefonumdan yayladaki evimizi çaldırıyorum. Telefonun sesi, ıssız evde yankılanırken şunu düşünüyorum. Kuşmer ıssızken o ses evin Hanekesindan sızıp, Kamalidan Camenun yanına kadar ulaşıyor. Şimdi aynı anda onlarca telefonun yaylanın birçok yerinde çaldığını düşünün. İşte size Kuşmer'e selam göndermenin ilginç bir yolu. Telefonun açılması şart değil. Yaylanın sessizliğinde aynı anda çalan telefonlar dağların yalnızlık senfonisine karşı biz uzakta da olsak seninleyiz diyen bir ortak senfoniyi hazırlamak elimizde. Günü ve saati belirliyorum. Bayram sabahı bir de Kuşmer'i arayın. Birde bakarsınız Kuşmer'de bize bir sürpriz yapar.

[Adnan Ayaz]

...Hep aynı kişiler bu sayfalarda yazıyor yazmasına ya.Beğenmemek elde değil.Hepinize duygu ve düşüncelerinizden ötürü teşekkür ediyor ve dağların da ağladığını kısaca ben de şöyle yorumlamak istiyorum,bilmem ne dersiniz...
........GÖZYAŞLARI AKINCA SÜZÜLÜR YANAKLARDAN
........KANA KANA SU İÇTİK O AKAN IRMAKLARDAN
........BAZAN SU BULAMAYIP EĞİLİP YALAKLARDAN
........SUSUZLUĞU GİDERİP İÇMİŞTİK KİMİ ZAMAN

........SULARIN AKTIĞI YÖN IRMAKLAR DENİZLERDİR
........DAĞLARIN KIYMETİNİ BİLEN ELBET BİZLERDİR
........DAĞLARDAN SÜZÜLEN SU SANKİ YAŞLI GÖZLERDİR
........DEMEKKİ DAĞLAR AĞLAR DÖRT MEVSİMDE HER ZAMAN