TUM FIKRALAR BU BASLIK ALTINDA LUTFEN

Hadi burada hep beraber guzel olan herseyi paylasalim!... (Romanımız Bu Sayfada)

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Alptekin Gökhan Şahin

Mesajgönderen Şemsettin Hamsici » Çrş Haz 28, 2006 4:57 pm

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>ÖLÜMLER<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

Savcı, morgdaki üç ceseti incelemek üzere gelmişti.
Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu:
- "Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandı, sevincine dayanamadı, kalp krizi geçirdi ve öldü"
dediler.
Ikinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu:
- "Bu neden sırıtıyor?"
- "Bunun da oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü"
diye açıkladılar.
Üçüncü ceset Temel'in kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu.
- "Bu neden öldü?"
diye sordu savcı.
- "Efendim, buna yıldırım çarptı"
dediler.
- "Peki neden sırıtıyor?"
- "Fotoğrafını çekiyorlar sanmış."
Kullanıcı avatarı
Şemsettin Hamsici
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1767
Kayıt: Pzr Nis 30, 2006 1:36 pm

Mesajgönderen Şemsettin Hamsici » Çrş Haz 28, 2006 5:03 pm

>>>>>>>>>>>>>>>DÜNYA KAÇ METRE?<<<<<<<<<<<<<<<<<<<

Arkadaşlarından biri Hocaya sorar:
-Hoca, Dünya kaç metre?
Tam o sırada bir cenaze geçiyormuş yanlarından. Hoca onu göstererek:
-Ona sor! Bak, ölçmüş biçmiş, gidiyor!..
Kullanıcı avatarı
Şemsettin Hamsici
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1767
Kayıt: Pzr Nis 30, 2006 1:36 pm

Mesajgönderen Fatma Hicran Toplaoğlu » Sal Tem 04, 2006 7:20 am

"TAMAMİYLE GERÇEK !!
Profesör, öğrencileri ile birlikte Karadenizli hastanın yatağının başına
gitmiş.. Onlara yeni bir hastalığn belirtilerini öğretecek.. Yatakta
bitkin, kendinden yarı geçmiş vaziyetteki hastayı göstererek konuşmaya
başlamış: "Bakın yüz rengi sarıya yakın.." "Gözler içeriye doğru çökmüş,
o yüzden burun daha sivri görünüyor.." "En fazla değişik kas
yüzümüzdedir.. Bakın kaslar tepki vermediğinden ifade anlamsız.. Çene
aşağıya sarkmış duruyor..." Hasta da öğrenciler gibi dikkat kesilmiş
dinliyor..Profesör bu bir batın sendromu belirtisidir diyecek, yerinden
zorlukla dikilmeye çalışan hasta fırsat vermemiş.. Zor bela mırıldanmış:
''Sen sanki dünya cüzelisun..."
Kullanıcı avatarı
Fatma Hicran Toplaoğlu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 1253
Kayıt: Pzt Eki 17, 2005 9:47 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Vedat Başar » Sal Tem 04, 2006 1:31 pm

.... :) :D .....
Vedat Başar
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 642
Kayıt: Cum Oca 20, 2006 7:23 pm
Konum: Trabzon - Çaykara ( Şahinkayaköyü__Hadi )...

Mesajgönderen Fatma Hicran Toplaoğlu » Çrş Tem 05, 2006 8:30 am

Temel'in babası vefat eder... Cenazeye gelen bir aile dostu Temel'e
sorar: - Nasıl oldu?
- 30. kattan aşağıya düştü...
- Vah vah, desene çok feci ölmüş...
- Yok öyle ölmedi... Tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp
tekrar yükseldi...
- Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman.
- Yok! Karşıdaki kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın
çatısına...
- Demek çatıya çarpıp öldü.
- Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti...
- Deme ya! Çarpıldı o zaman...
- Yok canım teller yaylandı, babamı 200 metre yukarı fırlattı. > -
200 metreden yere çakıldı öyle mi? Yazık...
- Yok yaa yine en baştaki bakkalın tenteye...
- Orda mı öldü?
- Yooo... Ordan da yine kasaba...
Bunalan adam Temel'e bağırarak sordu:
- Ulan nasıl öldü bu adam?
- Baktık durmuyo... Vurduk!
Kullanıcı avatarı
Fatma Hicran Toplaoğlu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 1253
Kayıt: Pzt Eki 17, 2005 9:47 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Fatma Hicran Toplaoğlu » Prş Ağu 03, 2006 11:39 am

Temel askerdeyken izinden yeni dönen arkadaşı Dursun'a sormuş :
- Ula Dursun ha bakayim memlekette neler oliyii?..
- Pek bişey yoktir.
- Nasil yoktir? Hiç bişey mi olmayi?
- Yalnizca sizin kedi öldi.
- Yapma yavv.
- Heee... Öldi.. Köpekten azcuk sonra öldi.
- Köpek te mi öldi?
- He yaa.. Sizin atın kemikleri boğazina takildi, sonra öldi.
- Atta mı öldi?
- Babanın cenazesini taşırken uçurumdan düşti.
- Babam da mi öldi?
- Ananın acısına dayanamadi?
- Anamda öldi hee?.. Vah vah desene bizim ocak sönmüş?
- Valla şindi bilmiyom ama ben geliyken daha yaniydi...
Kullanıcı avatarı
Fatma Hicran Toplaoğlu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 1253
Kayıt: Pzt Eki 17, 2005 9:47 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Fatma Hicran Toplaoğlu » Prş Ağu 03, 2006 11:40 am

Üç Laz bir gün çölde çaresiz yürüyorlar. Durumları gerçekten fena. Sonunda biri bir lamba buluyor. Lambayı oğuşturunca beliren cin onlara dileklerini soruyor. Herkesin bir dilek dileme hakkı var.
Birincisi evime dönmek istiyorum diyor; hemen yerine getiriliyor.
İkincisi biraz düşünüyor ve o da evine dönmek istiyor ve "püf" gidiyor.
Üçüncüsü düşünüyor düşünüyor ve sonunda kararını veriyor.
Cine "Ben burada sıkıldım arkadaşlarımı özledim, sen en iyisi ikisini de buraya getir."
Kullanıcı avatarı
Fatma Hicran Toplaoğlu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 1253
Kayıt: Pzt Eki 17, 2005 9:47 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Muzaffer Mustafa Altuncu » Pzr Eyl 24, 2006 2:58 pm

....Temel bir iş için muracaatta bulunur.Ondan çeşitli belgeler ve 12 adet resim istenir.

.....Temel sorar;bu 12 resim nedur,nasıl olacak?

....Oradaki Temele izah eder.Şöyle belden yukarı çekeceksin,falan...Temel şaşkın oradan ayrlılr.

....Yolda Dursun ile karşılaşır.Dursuna:
.....-Ula Dursun işe başvurdum benden birşeyler istediler.Hepsini anladum da 12 resim istediler bunu nasıl yapacağum,bilemeyurum.Şöyle belden yukarısı olacak dediler..

....Dursun:"Onun kolayı var.Suyun kenarına git.Belden aşağı toprağa girecek şekilde kuyu kaz,ben de resim makinası alıp geleyim"der.

....Temel gider 12 kuyu kazar.

....Dursun gelir bakarki 12 kuyu kazılmış.Temel'e kızar ve der ki..

..."Neden 12 kuyu kazdun ki,ben zaten 12 resim makinası geturdum."
Kullanıcı avatarı
Muzaffer Mustafa Altuncu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 26605
Kayıt: Cmt Şub 04, 2006 9:12 pm
Konum: GÖLCÜK

Mesajgönderen Hasan Aydınlı » Sal Eyl 26, 2006 2:11 pm

Polis yolda bir trafik kazasiyla karsi karsiya..arabadaki kadin ve
adami agir yarali olarak hastaneye götürüyorlar.. polis etrafi
incelerken birden araba enkazinin içinden disari çikmaya çalisan bir
maymun görüyor.. hayvani
kurtariyor ve ona keske bu nasil oldu anlatabilsen diyor..
aaa maymun birden
-ben konusabiliyorum!! demesin mi
Polis sasiriyor ve soruyor
-Sen bu kazayi gördün mu
-Evet ben de arabadaydim,ben onlarin maymunuydum
-Nasil oldu anlat öyleyse
-Son sürat gidiyorduk.. Bu arada ikisi de içiyorlardi
-Eeee..?
-Sonra birlikte marihuana çektiler
-Aman Allahim... sonra...???
-Öpüsmeye basladilar...
-Bi dakka bi dakka... yani simdi senin sahiplerin arabada son sürat
giderken hem içiyor hem esrar çekiyor hem de öpüsüyorlardi öyle
mi???????
-Aynen
-Peki bütün bunlar olurken sen ne yapiyordun??
-Arabayi kullaniyordum.
Kullanıcı avatarı
Hasan Aydınlı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 529
Kayıt: Cum May 26, 2006 12:26 pm
Konum: roling rulezzzz

ESRA SELÇUK

Mesajgönderen Esra Selcuk Kazancı » Prş Eyl 28, 2006 12:37 pm

New York'tan Los Angeles'e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın aptal görünüşlü bir hanım yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlasmak hem de hoşca vakit gecirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor:
Size bir soru soracagım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim. Ve ilk soruyu soruyor: Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır? Kadın tek söz söylemeden cantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış.>>Soru sorma sırası sarışına gelmiş: Tepeye 3 ayakla trmanıp 4 ayakla aşagı inen şey nedir? Adam dakikalarca düşünmüş... Yanıtı bulamamış... Cüzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş: Cevap ne? Kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış... :lol: :wink:
Kullanıcı avatarı
Esra Selcuk Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 474
Kayıt: Çrş May 03, 2006 8:04 pm
Konum: TRABZON

Mesajgönderen Fatma Hicran Toplaoğlu » Cum Eyl 29, 2006 2:31 pm

HURIYE-DURIYE-NURIYE
Huriye, Nuriye ve Düriye 75-80 yaslarinda, çok eski üç arkadastir.
Bir gün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler
ve giderler.
Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler.
Biraz sonra Düriye yine "ay kusura bakmayin unuttum, birer kahve yapayim
da içelim" der.
Huriye ve Nuriye birsey demezler ve içerler.
Aradan biraz zaman geçer.
Düriye yine "size bir kahve bile yapmadim hemen yapayimda içelim" der ve
yapar getirir.
Bizimkilerde yine itiraz yok.
Aksama dogru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düserler.
Yolda bastonlari ile yavas yavas yürürken aralarinda su konusma geçer;
Huriye : "Kiz Nuriye, gördün mü Düriye'yi..!!! Ne kadar pinti olmus.
Bize bir kahve bile ikram etmedi"
Nuriye : "Kiizzz Düriye'yi ne zaman gördün?? "
Kullanıcı avatarı
Fatma Hicran Toplaoğlu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 1253
Kayıt: Pzt Eki 17, 2005 9:47 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Hasan Aydınlı » Pzr Eki 01, 2006 2:07 pm

Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafindaki güzelliklere bakiyormus. "Evrim ne özellikler yaratiyor!" diye düsünüp mest oluyormus. Birden arkasinda kocaman bir ayi belirmis ve onu kovalamaya baslamis. Adam bütün gücüyle kaçiyormus ama her arkasina bakista ayinin daha yaklasmis oldugunu farkediyormus. Dakikalarca süren bir kaçisin sonunda adamin ayagi yerdeki dala takilmis, ayi adamin üzerine atlamis, pençesini kaldirmis. Tam vurmaya hazirlanirken adam "TANRIM!!!" diye bagirmis.
Bir anda zaman durmus, ayi donmus, ormandaki nehir bile akmaz olmus. Bir anda orman kararmis ve gökyüzünden bir isik hüzmesi adamin üzerine parlamis. Çok derinden gelen ilahi "Yillarca bana inanmadin,yaratilisi kozmik bir kazaya bagladin, sana bu durumda yardim etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu saymaliyim?" demis.
Adam utanç içinde: Biliyorum bunca yildan sonra dindar biri olmayiistemem haksizlik,ama belki AYIYI dindar yapabilirsiniz." demis. Ses: Peki." diye karsilik vermis ve isik kaybolmus. Nehir tekrar akmaya baslamis.dönmüs. Ayi pençesini indirmis, iki pençesini de göge dogru çevirmis, ve konusmaya baslamis:
"Tanrim, senin rizkinla orucumu açiyorum, hamdolsun verdigin nimetlere
Kullanıcı avatarı
Hasan Aydınlı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 529
Kayıt: Cum May 26, 2006 12:26 pm
Konum: roling rulezzzz

Mesajgönderen Hasan Aydınlı » Pzt Eki 02, 2006 12:00 pm

Evin hanimi gece yarisi uyanir ve kocasinin yatakta olmadigini farkeder.

Yataktan kalkar ve kocasini mutfakta bulur.

Koca dalgin-dalgin kahve icmektedir ve akli cok uzaklardadir.

Üstelikgözlerinden yas gelmektedir.

"Ne oldu sevgilim?" diye sorar kadin.

"20 yil önceki ilk bulusmamizi hatirliyor musun?" der adam.

"Tabi" der kadin.

"16 yasindaydin o zaman. Arka koltukta sevisirken baban basmisti bizi."

"Evet hatirliyorum."

"Babanin silahini yüzüme dayayip -ya kizimla evlenirsin ya da 20

sene hapiste yatarsin- demesini de hatirliyor musun?"

"Hatirlamaz miyim..."

Adam yanagindaki gözyaslarini silerek "Biliyor musun, bugün hapisten

cikmis olacaktim..."
Kullanıcı avatarı
Hasan Aydınlı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 529
Kayıt: Cum May 26, 2006 12:26 pm
Konum: roling rulezzzz

Mesajgönderen Osman Topaloğlu » Pzt Eki 02, 2006 9:24 pm

Motorlu Testere

Bizim Temel ormanda aġç kesip satmakla geçinirken bir gazete ilanı görür. Amerika'daki bir firma, sattıkları motorlu testere ile günde tam 200 aġç kesilebileceĩni söylemektedir. hemen ertesi günü Temel bir tane sipariŠverir ve sipariũ geldiĩnde alır testeresini ormana gelir. Bütün gün çalıń?r, akšm olunca bir
bakar 50 tane aġç var.
hemen Amerika'yı arar ve
telefonda,
- Ula pu maçına pozuk, 200
tane çesmeyi! Amerikalı;
- Hayır olamaz çok iyi
çalıń?rsanız 200'den de fazla
kesersiniz, siz az çalıŭıųınızdır.
Temel ertesi gün kalka, sabah hemen ormana çıkar; çalıń?r, didinir. Akšma kan ter içinde kalır ve bir bakar ki 100 tane kesebilmiŮ hemen tekrar Amerika'yı arar;
- Ula ušĵm, pu maçina 200 tane çesmeyi, siz penu kandiraysunuz. Amerikalı;
- Olur mu efendim? Biz size hemen bir teknisyen gönderelim, der ve uçakla Amerika'dan bir teknisyen gelir.Ertesi sabah Temel ile teknisyen ormana çıkarlar. Teknisyen eline testereyi alır, jikleyi çeker ve testereyi çalıŴınr. Temel testereden gelen "Vrooooommmmmm" sesini duyunca geri sıçrar ve;
- Ula puda neee!
Kullanıcı avatarı
Osman Topaloğlu
 
Mesajlar: 6
Kayıt: Cum Eyl 29, 2006 9:01 pm

Mesajgönderen Ergun Dincer » Prş Eki 05, 2006 10:13 am

Günün komik haberi Karadeniz'den..





Günün komik haberi Karadeniz'den.. Aldığı 2 litrelik Coca Cola'nın kapağında "Tekrar deneyiniz" yazısını gören Günün komik haberi Karadeniz'den.. Aldığı 2 litrelik Coca Cola'nın kapağında "Tekrar deneyiniz" yazısını gören Karadenizli, önce denemeleriyle, sonra da açtığı davayla gündeme oturdu...15 Eylül 2006 Cuma 15:32

Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı İdris Karadeniz "Müvekkilim
marketten aldığı 2 Lt.lik kampanyalı coca-cola ürününün kapağını açtığında
hediye çıkmadığını ve tekrar deneyiniz yazısını görmüş. Bunun üzerine kapağı
kapatıp tekrar açmış ancak yine aynı şey. Bunun üzerine tam 4246 defa deneme
yapmasına rağmen hediye çıkmamıştır. Coca-Cola şirketinin tüketiciyi
dolandırdığını düşünen müvekkilim şirkete dava açmaya karar vermiştir. Biz
de bugün gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik. 10 bin YTL. maddi
tazminat talep etmekteyiz" dedi.

Davadan haberdar olan Coca-Cola yönetimi adına açıklama yapan bir şirket
yetkilisi olayın çok komik olduğunu ve artık Karadeniz bölgesine gönderilen
ürünlerin kapağına "Başka Şişede İnşallah" yazmayı düşündüklerini söyledi.
Kullanıcı avatarı
Ergun Dincer
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 79
Kayıt: Çrş Eki 04, 2006 3:45 pm
Konum: istanbul/şinek

ÖncekiSonraki

Dön GÜLELIM - EĞLENELİM

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 5 misafir