Havalar bir ısınmaya başlamasın,bürolardaki klimalar ne kadar soğuk üflerse üflesin serinletmez insanın içini benim yaylalarımın havasının serinlettiği gibi insanın içini.
Sabahları işe gitmek istemez ,geri gider ayaklarımız.
Güneş inadına asılı durur tepede ,yakar,yakar.,........
Giderek uzaklara ,köylere ,dağlara ,serin yaylaları arar gözlerimiz.
Koskoca bir yılın yorgunluğuunu üzerinden atmak zamanı gelmişdir artık!Tatilin alasını yapmak ,gidilen yerlerin güzelliklerini yaşamak ve birilerine anlatmak ayrı bir anlam kazanırki tatil, helede kendi doğup büyüdüğünüz yerseki kendi memleketiniz ise tatil ayrı bir zevk kazanır,tatili anlatırken yeniden yaşamış olur insan oraları insan döndüğünde tatilden.Tabiki özlem ve gariplik duyarak.
Tatile çıktığıımız alanlar kimine "cennet" kimine"cehennem" gelir .Önemli olan bu her tarafı cennet çoğrafyayı koruyarak,yerel kültürü gözardı etmeden,neyin nerede nasıl yapılacağının önemini kavrayarak,doğayı tahrip etmeden ,kirletmede geleceğe temiz ve doğal bırakmaktır.
Büyüleyici bir doğanın ,kendine özgü kültürüyle birleşip cennete dönüşür dağlarımız ve yaylalarımız.Dağlara bakan,dağlara ,yaylalara çıkan insanlarımız dağlar kadar görkemli oluyor hayalleri ve istekleri.......Bu hayaller ve istekler horonlar ,türküler eşliğinde, gururla, kadınlı ,kızlı,erkekli hep beraber dostça kurulur bizim yaylalarımızda ,dağlarımızda.Dağlarımız ,yaylalarımız havasıyla ,suyuyla ,güneşiyle ,sisiyle ,yemyeşiliyle ,doğasıyla her anlamda etkiler insanı.
Benim yaylalarım ,dağlarım öyle bir müzeki düşününki bütün canlıların yani insanların ,hayvanların,bitkilerin , cansız ama canlı gibi duran kayalardan oluşan örf adet ve gelenekleriyle zenginleştirilen eğitici ,eğlendirici ve dinlendirici bir müzedir.
Anadolu......Güneşin doğduğu yer;güneş ,ateş ,ışık.Işıklı bir dünya.Çünkü ,ışık diyarı Anadolu derlerya hani.Anadolu'nun her ölümünde yeniden doğduğu ,anasıda bol işte bu bu toprakların bir köşesindeki bizim yaylalarımızdada güneş hergün değişik bir güzellikte doğar,ışıkla ,umutla,.Bolluk ve huzur içinde yaşadılar eskilerimiz ve biz.Hayvanlarımızı otlattık,bekledik ve korkmadan gezdi erkeklerimiz, kızlarımız, kadınlarımız bu dağlarda.
Dört mevsim sevdamız ama yalnızca bir mevsim koklaşdığıımız ,sarmaş dolaş olduğumuz bu yaylamızın tezek kokuları çoktandır çıktı elbiselerimizden,tozları çoktandır döküldü elbiselerimizden.
Tertemiz buz gibi suları çoktandır terk etti vücütumuzu ,çıktı tenimizde , organlarımızdan dışarı.
Tertemiz ve sağlık dolu oksijen tüpü gibi ,bir ömür uzatıcı havası çoktandır boşandı çiğerlerimizden nasıl boşalır bir lastiğin havasdı gibi.
Kuymağı ,muhlaması çoktandır dönüştü vücutlarımızda proteine ,vitamine dönüşmeden kolestrole.
Ayranı kaç ayldır girmedi vücutumuza ,serinletmedi bizi kaç yazgünü.
Bitti sofralarımızdan artık tereyağısı ,peyniri .
Sevdamız terketmedi bizi ,bizdik vefasız.
Ne mutlu sevdasını terk etip kavuşana.
16.06.2006
mehmetaydinli68@mynet.com
tahdoh@hotmail.com