DAHA YAŞANABİLİR BİR ÇEVRE İÇİN MERHABA

Köyümüzle ilgili ağıtların ve destanların yanında forumumuzdan derleme makaleleri burada yayınlıyoruz.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı

DAHA YAŞANABİLİR BİR ÇEVRE İÇİN MERHABA

Mesajgönderen Mehmet Aydinli » Çrş May 17, 2006 6:15 pm

Çevre; insanlığın içinde yaşadığı, bütün canlı-cansız herşeyin içinde bulunduğu yer olarak basitçe açıklamakla, daha iyi yaşanaçak bir yer olmak için herkesin günden güne daha fazla koruması gerekmektetir.Sabahın göründe uyandığımızda kuş seslerini dinleyeçek ortamlarının neredeyse yokolması,kuş seslerinin kalbolması insanları hayal dünyasına götürmeye ,sürüklemeye zorlanmaktatır.Temiz,cıvıl cıvıl kuş sesleri ile dolu ve doğal ortam nerdeyse güngeçtikçe hayal edilmeye başlanıyor.

Besin yeterliliği,özellikle doğalbesin yeterliliği ve güvenliği ,bitki ve hayvan türlerinin çevre kirliliği nedeni ile karşılaştığı yokolma tehlikesi günden güne artış göstermektetir.Yediğimiz ekmekten,içdiğimiz suya kadar her şeyden şüphe ederek yaşayan bir toplum haline gelmekteyiz.

Gün geçtikçe geleçek kuşakların yaşam haklarına,çocuklarımızın yaşam haklarına tecavüz etmekteyiz.Dünya üzerinde yaşayan tüm insanların geleçek nesillere sağlıklı bir dünya bırakma sorumluluğu taşımaktatır.Zehiri acımasızca toprağa ve havaya veriyoruz.Sanayi kuruluşlarının kirliliği dünyayı zehirle doldurmaya devam ederken,bizlerde bireysel ve toplumsal olarak bu suçlulara ortak olmaya çalışıyoruz.Ama farkına vararak ,ama farkına varmadan bilinçsiz olarak!

Daha az hammadde ile daha fazla üretim yapılması gerekirken,daha az tüketip çevreyede zarar vermemek gerekli değilmi?İhtiyaçımız fazlasını tüketmemek gerekli değilmi?Çevreye ve insan sağlığına daha az zararlı hammadde kullanarak , çevreyi ve insan sağlığını korumak ,geleçeğe olduğu kadar ,bugünkü yaşamada hizmet etmiş olmazmıyız?

İnsanlara acımıyorsak toprağa,ağaca,kuşa tarlaya,tarlaya ekilen soğana ,lahanaya,marula sofraya getirilenlere acıyalım.!!!!Toprağa ve çevreye zehir dökmekle ,bu zehiri sofraya dökmüş oluyoruz.

Alimunyum ve sentetik kimyasalların,çimentonun,kerestenin ve gübrenin bu kadar fazla tüketilmesiyle birlikte hem ozon tapakasında incelmeye hemde verimli tarım toprağının yok olduğu hesap edilmektetir.Ülkemizde ve dünyada görülen aşırı yağışlardan kaynaklanan sellerin , iklim değişikliğinden meydana geldiğini artık herkes biliyor.Atmosfere verilen bilinçli gazların, atmosferde bilirgin bir ısıtma yarattığı ve yağışlar meydana geldiği bilinmektetir.Bilinçsiz olarak veya menfaatler doğrultusunda bilinçli olarak ağaçların kesilmesi ve doğanın katletilmesi ,tarımsal alanların katletilmesi iklim değişimi ve hava kirliliği olarak hayatımıza zararlı bir şekilde girmektetir.

Modern yaşamda çok basit gibi görünen bireysel davranışlar,çevresel etkileri bakımından geri kalmış tomlumlarda yaşayan insanlardan çevreye daha fazla zarar verdikleri ve kirlettikleri bilinen bir gerçektir.Eski yaşamlarda olduğu gibi doğal yaşam ve temiz yaşanaçak ortamın daha fazla olması, modern yaşamın ve tüketimin daha az olmasından kaynaklanmaktatır.Aşırı tüketim yapmak çöpe attığımız kaynakları yakarak havayı kirletmek ve çevreyi kirletmek gelecek nesillere miras bırakmak değildir.Çöpe giden madde miktarını azaltmak,tüketim yarışını bırakmak,çöpe giden maddeleri tekrar kullanmak ,dünya kaynaklarını korumaktır.

Beyaz kağıtın yeniden kazanılması ile hem su hem enerji hemde ağaç kesmekten tasarruf edilmektetir.

Serbest pazar ekonomilerinde ,pazarın en dinamik yerini oluşturan tüketiçiler,satın aldıkları malın çevreye zararını düşünmelidirler.Çevreye zarar veren mal satın alınmamalıdır.Satın alınan malın gerçekten ihtiyaçımız olup olmadığına bakmak lazım.Satın alınan malın içindeki ürün ve ambalajının her ikisinin acaba birden doğaya zarar verip vermediğine bakıyoruzmu?

Özellikle ev hanımlarına yönelik reklamlarda çamaşır yıkanması için daha fazla deterjan kullanılması taşvik ediliyor.Deterjanların tamamı sentetik maddeler olup ,başta nehir,göller ve denizler olmak üzere tüm doğaya zarar vermektetir.Göllerde ,nehirlerde,akarsularda ve denizlerde balık türlerinin ciddi boyutta yok olduğu,doğaya verilen deterjanlarla ve suni gübrelerle içme suyumuzun ,köylere veya şehirledeki içme sularımızın nasıl zehirlendiği bir gerçek olarak bilinmektetir.Bunların yağmur suları ve diğer nedenlerle yani doğa olayları ile içmesularımıza nasıl katıldığını bilmekte çok büyük yarar vardır.Tüketiçilerin biryandan temizlik yaparken,tarımsal faaliyetlerde suni gübreleme ile daha fazla ürün alayım derken,hem doğal yaşamı hemde doğayı kirlettiklerinin farkında değildirler.Deterjan yerine aslında sabun kullanabiliriz.Hem doğayı korumuş oluruz , hemde cilt kanserini yenmiş olurken ,daha temiz içmesuyu kullanmış oluruz.Nesli tükenmekte olan balıkları geri kazanmış oluruz.Doğal ve hastalıksız sebze ve meyve yemiş oluruz.

Çevre kirliliğinin nasıl önleneçeği konusunda insan işte önce kendisini yetiştirmek ,daha sonra uygulamaya koyup diğer insanlarıda uyarmaya başlamak çevreye saygılı birer tüketiçi olmamızın ilk adımları sayılıyor.

Bende bu bağlamda başlamış bulunmakla sizleri ve tüm insanları davet ediyorum.

Bu aktivideye katılmak için illede kenidinizin bir maddeden veya mddelerden zarar görerek hastalanmayı beklemek intihar etmek demektir.Bilinen bir gerçeği uygulamaya koymak herkesin kendi elinde olan bir görev olarak bilmesi gerekir.

çevrenin daha akılcı bir şekilde korunabilmesi için yalnızca kendi yaşadığı bölgeyi yada ülkeyi kendi çevresi gibi düşünmeyip,tüm dünyayı kendi çevresi gibi gören bir tüketici hareketine katılmakla ,gelecek kuşakların ve kendi sağlıklı yaşama haklarımıza merhaba demiş oluruz.

herkese saygı ve sevgilerimle
tahdoh@hotmail.com
aydinli68@yahoo.com
mehmetaydinli68@mynet.com
Kullanıcı avatarı
Mehmet Aydinli
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 2166
Kayıt: Sal Kas 15, 2005 11:47 am
Konum: Trabzon

Dön AĞITLARIMIZ - DESTANLARIMIZ VE MAKALELER

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir

cron