MUZAFFER ALTUNCU'UN SIIRLERI.......

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Olur.
Eşimin motoru bir tekleyince,
Acilden girdik biz hastaneye,
Beş damar tıkalı doktor deyince,
Anjiyo sonrası bypassı olur.
*
Hastane Bakırköy, kasap Saygın Bey,
Asistan Muhammed, doktor Hasan Bey,
Hemşire, bakıcı hey gidisi hey,
Şifa bulmak için yardımcı olur.
*
Mashar Osman'ın var burda izleri,
Çok geniş bir alan bekler sizleri,
Muzaffer'in bitmez kolay sözleri,
Yazılanlar bir gün gerekli olur.
*
Derdi veren Allah derman da verir,
İnşallah bu işten günahlar erir,
Sabır olursa da Rabbim giderir,
Sıkıntı sonrası selamet olur.
*
Duyanlar geldiler ve aradılar,
Kanayan yarama ilaç oldular,
Morallı olmami hep sağladılar,
Dostluk bu günlerde tam belli olur.
*
Bazı gönül dostlar hala duymamış,
Ne bileyim işte hiç aramamış,
Bazıları ise bir mesaj yazmış,
Böyle zamanlarda hassaslık olur.
*
Zor anlar yaşadık hastahanede,
Şükür o günleri braktık geride,
Kitabı okuduk hem defteri de,
Hayatın içinde böyle şey olur.
*
İşler ters gidince sıkıntı başlar,
O zamanda gözden dökülür yaşlar,
Moral bozulunca çatılır kaşlar,
İnsan bu durumda duygusal olur.
*
Çok şey düşünülür yalnız kalınca,
Rahatlıyor insan nefes alınca ,
Telefon gelince dost arayınca,
Kafada zihinde rahatlık olur.
*
Sıkıntı halinde eğilir başlar,
Sanki başına yağıyor taşlar,
Telefon çalınca heyecan başlar,
Zor durumda gönlün karanlık olur.
*
Görmek istiyorsun göstermiyorlar,
Telefonlar suskun aramaz dostlar,
Durumu en iyi yaşayan anlar,
Dostların ilgisi ferahlık olur.
*
Beklemesi çok zor yaşamak gerek,
Bu zor durumlara dayanmaz yürek,
Gözle gördüklerin beyine direk,
Sinyal verdirince sıkıntı olur.
*
Gülmekle ağlamak burada kardaş
Tanımadığınla olursun yoldaş
Konuştuklarınla adeda sırdaş,
Bu sıkıntıların muhabbet olur.
*
Yalnızlık,gariplik gerçekten çok zor
Sıkıntı,üzüntü içinde bir kor
İster içine at ister kafa yor
Üzüntü içinde bir düğüm olur.
*
Hasta yakınları bazen ağlıyor
Bu durum elbette yürek dağlıyor
Sabırlı olmak huzur sağlıyor
Bir bakarsın insan gümansız olur.
*
Yedi yirmidört her taraf dolu
Gözler gözlüyor her zaman yolu
Kulaklar dinliyor sağı ve solu
Düşünceler bir an kördüğüm olur.
*
Gidemeyince yol oluyor ırak
Gönül bazen der eyleme merak
Hastane kapısı olmuştur durak
Hüzünlü günler sırdaşın olur.
*
Böyle durumlarda hayat duruyor
Tansiyon yükselip otuz vuruyor
Nabız ise son çizgiyi görüyor
Hasta bu durumda dermansız olur.
*
İlgiden, bilgiden yoksun olunca,
Uykusuzluk gelip göze dolunca,
Yorgunluk sonrası yüzün solunca,
Hal ve hareketin dengesiz olur.
*
Çaresiz kalırsan kafa yorulur,
Fırtınalar kopar bazen durulur,
Hastayla ilgili soru sorulur,
Bazı soruları zamansız olur.
*
Görmek istiyorsun göremiyorsun,
Gel otur yanıma diyemiyorsun,
Altına çarçafı seremiyorsun,
Bütün bu istekler sıkıntı olur.
*
Bedenin dışarda gönlün içerde,
Duvarlar arada kalın bir perde,
Rabbim kimseyi düşürme derde,
Dertler birikince büyük dağ olur.
*
Amansız hastalık Allah vermesin,
Hastalık verip de sinir germesin,
Kötü günleri kimse görmesin,
Zor durum yaşayan gümansız olur.
*
Çeşitli sıkıntı çeşitli keder,
Bütün bunlara sebeptir kader,
Allah’a inanan elbet sabreder,
Sabrin sonu mutlak selamet olur.
*
Telefonlar sustu moral bozuldu,
Fırtınalar dindi sular duruldu,
Muzaffer Mustafa hayli yoruldu,
Elbette Allah'ın dediği olur.
*
Allah kimseyine vermesin darlık,
Bazen fayda vermez sendeki varlık,
Sultanlıktır bazen derler bekarlık,
Eşler birbirine barikat olur.
*
Bazı dostlarımız bizi unuttu,
Ya da bu durumu hafiften tuttu,
Bir mesaj yazarak işten kuruldu,
İnsan bu zamanda çok hassas olur.
*
Kulak telefonda gözün kapıda,
Girişimiz Nisan çıkış Mayısta,
Gönül dostlarım şükür yarışta,
Onların duası hep şifa olur.
*
Arayan, sorandan Hak razı olsun,
Gönüle ferahlık ve huzur dolsun,
Cennet bahçesinde bir makam bulsun,
Dilerim dualar hep kabul olur.
*
Allah düşürmesin bu kapılara,
Şifa dileyelim tüm hastalara,
Allah'ım kuvvet ver bakıcılara,
Dost dosta her zaman yardımcı olur.
*
Altuncu ne desin bu zor duruma,
Bazı şeyler inan gider zoruma,
Eşine dölüne gerek koruma,
Aylar yıllar günler fermansız olur.

05.05.2018
Muzaffer Mustafa Altuncu
İstanbul

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Duymalı !
Temizlik konusunda yapılmalıdır bişe,
Sokağa çıktığımda kalmıyor bende neşe,
Çöplerden geçilmiyor kıybucak ve de köşe,
Önce benim sesimi tüm dostlarım duymalı.
*
Yapılması gereken çok basit ve de kolay,
Elindeki atığı çöpe at kalmaz olay,
Çoğu zaman benimle dostlarım geçer alay,
Benim bu isteğimi vatandaşlar duymalı.
*
Her kime sorarsanız diyecek ben Müslüman,
O zaman bünyemizde tam olmalıdır iman,
“Temizlik imandandır” öyle yazıldı ferman,
Bu benim düşüncemi Belediye duymalı.
*
Peki nasıl olacak varmıdır düşünceniz,
Ne olur bu konuyu siz de bir gün görseniz,
Yönetici vatandaş hep el ele verseniz,
Bu benim sıkıntımı Büyükşehir duymalı.
*
Altuncu ne söylesin söylenecek çok şey var,
Vurdumduymazlık ise arada kalın duvar,
Azacık dikkat etsek olumsuzluğu kovar,
Bu benim feryadımı Ankara da duymalı.

09.09.2018
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

.

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Trabzonspor-36
Ligde üst sıraları Avrupayı unuttuk,
Ateşli taraftarı dürbünlerde uyuttuk,
Şampiyonluk ninnisi çocukları büyüttük,
Umut var mı ne dersin bu sene Trabzonspor.
*
Otuzdört sene geçti şampiyon olamadık,
Çok istedik biz ama kupayı alamadık,
Başımız yerde kaldı ayakta duramadık,
Umutlar tükendi mi bu sene Trabzonspor.
*
Doğrusu taraftarın futbolu çok seviyor,
Başarı olmayınca merağından eriyor,
Olumsuz sonuçlarsa taraftarı geriyor,
Suç kimdedir bir söyle bilelim Trabzonspor.
*
Futbol şehri diyorlar bizi oyalıyorlar,
Her sene başı bunlar gözü boyalıyorlar,
Taraftar çok ateşli maçsız duramıyorlar,
Bu durumdan haberin yokmudur Trabzonspor.
*
Tam otuzaltı şiir yazdı sana Altuncu,
Maşallah bu seneye başladık biz sonuncu,
Belki düşmezsin ama olurmusun onuncu,
Şampiyon olacağım dermisin Trabzonspor.

10.10.2018
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Neden yorsun ki ?
Helali haramı öğrenebilsek,
Vatandaş hırsızlık nasıl yapsın ki,
Haklıyı haksızı ayırabilsek,
Vatandaş avukat neden tutsun ki.

Temizliğe dikkat bir edebilsek,
Temizlik işçisi neden olsun ki.
Kurallara göre araba sürsek,
Trafikten ceza neden gelsin ki.

Kanunlar işlese adalet olsa,
Vatandaş darlığa neden düşsün ki,
Herkes aynı terazide tartılsa,
Vatandaş aracı neden bulsun ki.

Herkesler aynı köprüden geçse,
Vatandaş el etek neden öpsün ki,
Herkes hakkına bir razı olsa,
Bütün bu kavgalar neden çıksın ki.

Vatandaş sabırlı bir olabilse,
Hapishaneler neden dolsun ki.
Bütün işler daim yolunda gitse,
Altuncu kafayı neden yorsun ki.


08.08.2018
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Biliniz,
Dünya dönüyor işte insanlar da içinde,
İnsanların her biri ayrı ayrı biçimde,
Aldanmışlar dünyaya akıl fikir geçimde,
Nefsinizin nerede durduğunu biliniz.
*
Aldanmayın dostlarım her şey boş her şey yalan,
Nefis tatlı gösterir o zaman sen oyalan,
Yaptığın güzel şeyler dünyada baki kalan,
Büyük Allah hesabı sorduğunu biliniz.
*
Sağlıklı yaşamaktır, huzur bulmaktır amaç,
Ne var gittiğin yollar taşlı, dikenli, yamaç,
Orda devreye girer sabır en iyi ilaç,
Pişman olan dizine vurduğunu biliniz.
*
Küçükler sevgi ister büyükler ise saygı,
Son yıllarda duyuyor ana babalar kaygı,
Her iki alemde de mutlaka vardır yargı,
Yaratanın sizleri gördüğünü biliniz.
*
Peki nasıl yapalım sen dönüp bana deme,
O ebedi alemde kurulacak mahkeme,
Geçmişte yanlışlarım çok gidiyor gücüme,
Altuncu kafasını yorduğunu biliniz.

01.01.2019
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

ÇEŞİTLEMELER-1
Kremule as kazanı
Hazırlansın mancalar.
Tavana asılırdı
Eskiden kuficalar.
Etekler artık yoktur
Antikadır fistanlar.
Ağaoğlu şahlandı
Yazılacak destanlar.
Defterler tarih oldu
Özleniyor sayfalar.
Ramazan Bayramında
Kurulurdu sofralar.
Sofraya konulurdu
Sütlü,sütlaç,sarmalar,
Memlekette paşadır
Son yıllarda ustalar.
Bizim çevre insanı
Fırtınaya hastalar.
Kuku sesini duyar
Sabah erken kalkanlar.
Uzaktan özleniyor
Bobayroslar Kırmalar.
Hiç aklımdan çıkmıyor
Şurdalar,solomalar.
Yakında köyümüzde
Yeşillenir ormanlar.
Hayalimi süslüyor
Cifin ile komarlar.
Tarlayı beklemeye
Kelifler, cahcakolar.
Tarihe karışmıştır
Ne yazık hardomalar.
Kazankıran aşağı
Sarıldımı dumanlar.
Oralarda gezmeğe
Dizde varmı dermanlar.
Altuncudan dostalara
Kucak dolu selamlar.

27.04.2019
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Verecek;
Güzün ayak sesleri sararıyor yapraklar,
Bakın neler veriyor bize kara topraklar,
İnsanlar buluşunca görev alır bardaklar,
Yaşayanlar dünyada daha çok şey görecek,
**
Ne yazık garip geçer gurbetteki Bayramlar,
İnanın tat vermiyor bardaktaki ayranlar,
Benim gibi olanlar memlekete hayranlar,
Ömür boyu bu durum böyle devam edecek.
**
Bayram süresi kapım inanın çalınmadı,
Haliyle de o kapı dostlara açılmadı,
Kolonyanın kokusu etrafa saçılmadı,
Bu durum böyle geldi yazık böyle gidecek.
**
Hepimiz biliyoruz nasipsiz bir şey olmaz,
Saksıdaki çiçekler inşallah bir gün solmaz,
Altuncu’nun çilesi bu gidişle hiç dolmaz,
Bu duruma Yaratan kolaylığı verecek.

13.08.2019
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Fikret Ersezer Dostuma;
Yazayım birkaç dörtlük Gönül Dostum ben Sana,
Altmışyedi yılında gelmiş idik yan yana,
Antakya’dan seninle giderdik Kırıkhan’a,
O günler mazı oldu canım Fikret Ersezer.
**
Hatıralarımız çok veremem hesabını,
Belki bir gün yazarım bu işin kitabını,
Birlikte yiyemedik Antakya kebabını,
Çok parasızlık çektik senle Fikret Ersezer.
**
O günler çoğu öyle yok idi imkânımız,
Somyanın üzerinde yatak ve yorganımız,
O gün iyi değildi halimiz ahvalimiz,
Şükür olsun Allah’a geçti Fikret Ersezer.
**
Trabzon’da da buluştuk yetmiş yıl öncesinde,
Otel salonlarında park ve bahçelerinde,
Ben görev almış idim sen imtihan derdinde,
O günler mazı oldu canım Fikret Ersezer.
**
Ayrı ilde yaşadık gurbetin çilesini,
Bilirim hiç sevmezdin insanın hilesini,
Sen benden fazla yedin kaderin sillesini,
O günler mazı oldu canım Fikret Ersezer.
**
Van’a geldiğim zaman gezdirdin her yanını,
Göl içinde yer alan Akdamar adasını,
Unutmam mümkün değil elbette kalasini,
O günler mazı oldu canım Fikret Ersezer.
**
Bağlandık birbirine hiç kopmadık yıllarca,
Yaşasam bu dünyada unutmam asırlarca,
Sevgin yüreğimdedir kilolarca tonlarca,
Sevgin devam edecek canım Fikret Ersezer.
**
Sağlıklı bir görüşme yapmıştık Çaykarada,
Ve en son görüşmemiz olmuştu Ankarada,
Ameliyat sonrası tek kişilik odada,
Vade tamam olunca göçtün Fikret Ersezer.
**
Son görevi ne yazık gelip de yapamadım,
Dostlar inansın bana çok zor anlar yaşadım,
Ben evime kapandım dışarı çıkamadım,
Acın çok ağır geldi bana Fikret Ersezer.
**
Sayısız hatıralar hangini anlatayım,
Acı verdi bu ölüm inan ki ben şoktayım,
Tek odada yaşadık şu anda ben ordayım,
O günleri unutmak çok zor Fikret Ersezer.
**
Erkek Vaner ve Özgür, kız ise Özge, Gözde,
Yürekten seviyorum asla değildir sözde,
İçimde saklayamam benim her şeyim yüzde,
İlişkimiz sürecek canım Fikret Ersezer.
**
Ali Osman, Samettin, Mustafa ve de Ayşe,
Onları gördüğünde yaşardın büyük neşe,
Hayatın sonu böyle sonunda kalmaz bişe,
Kardeşlerini üzdün canım Fikret Ersezer.
**
Çok zordur biliyorsun böylesi şiir yazmak,
Şu yalancı dünyada sevdiğinden ayrılmak,
Ondan da daha zoru bir kefene sarılmak,
Her canlı yaşayacak bunu Fikret Ersezer.
**
Sabırlar diliyorum hayat arkadaşına,
Bütün çocuklarına ve de kardaşlarına,
Muzaffer bu acıyı yaşadı tek başına,
Sana rahmet dilerim canım Fikret Ersezer.

22.09.2019
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Trabzonspor-37
Taraftar dediğin dimdik duracak,
Takıma, Hocaya sahip çıkacak,
İyi gün dostu hiç olmayacak,
Başka Trabzonspor yoktur biliniz.
*
Yabancı futbolcu ülke problemi,
Yöneticiler çözün denklemi,
Ülkemde futbolcu bulunmaz hemi,
Trabzon’da futbolcu çoktur biliniz.
*
Takım yenilince sıfır moraller,
Evlerde fırtına ve karayeller,
Gönülde yağmurdan oluşur seller,
Yenilgi sinede oktur biliniz.
*
Hoca,Başkan yerden yere vurulur,
Aklın almadığı soru sorulur,
Başarı gelince sular durulur,
Karın bu laflara toktur biliniz.
*
Dörtlükleri yazar Altuncu her yıl,
Söyleye söyleye kurudu bu dil,
Taraftar korkuyor çalacak o zil,
Öyle bir tehlike zordur biliniz.

22.09.2019
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

ESKİ GÜNLER:
Beşyüz haneli köyün Kuşmer idi yaylası,
On kilometrelik köy bobayrostu ortası,
Kırmayın gönülleri yoktur onun ustası,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*2*
Konumuz “eski günler” köy dışına çıkalım,
Eski hatıraları hüzünle yaşayalım,
Hep birlikte geliniz orada kışlayalım,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*3*
“Ey gidi eski günler” diyor tv’de Cengiz,
Tarihte yaşananlar hafızada derin iz,
Geleceğe bunları yazıp da brakalım biz,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*4*
Köyümün insanının gurbet idi çilesi,
Hiçbirinin yok idi dalavere hilesi,
Zaman zaman elinde bulunurdu filesi,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*5*
Durmayalım gurbette gidelim oralara,
Bir zamanlar tur attım şabalak şurtalara,
Koznodan baktım şöyle virane zindanlara,
Akıllardan çıkmıyor işte o eski günler
*6*
Gençler bilemez tabi geçmişteki zorluğu,
Nefis dedirtmez sana ne yazık ki doğruyu,
Şimdi mazide kaldı uçurtmanın kuyruğu,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*7*
O günlerde var idi elbetteki cahillik,
O zaman gençlerinde var idi güzel birlik,
O birliğin yanında var idi bir de dirlik,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*8*
Parsızlık yüzünden alış veriş zaten az,
Çarşıdan alınırdı sadece tuz ile gaz,
Lahana, turşu ile kış çıkar gelirdi yaz,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*9*
Evin içinde su yok su taşınır dereden,
Blekide ekmek pişer ışık alır fenerden,
Elbet konuşmuyoruz biz bunları ezberden,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*10*
Cumavanktan görünür cereğmenin kamyonu,
Herkes pür dikkat olur gördüklerinde onu,
Ne yazık kamyonların bugün gelmiştir sonu,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*11*
Gölcükte otururm özledim o yerleri,
Koyunlar sağılırdı unutmadık berleri,
Allah rahmet eylesin ölen o şoförleri,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*12*
Yer obası kalmadı iki katlı yaylalar,
Tezek yakmıyor artık kömür yakar sobalar,
Fukaralık kalmadı türemiştir ağalar,
Yenisi tat vermiyor ey gidi eski günler.
*13*
Haneka var mı bilmem azalmıştır kaymaklar,
Kaymaklar azalınca sık yapılmaz kuymaklar,
Kolestrol yükselince çabuk olur doymaklar,
O zamanda aranır elbette eski günler
*14*
Top oynardı yaylada genç ihtiyar yan yana,
Toz dumana katardı ortalığı kaybana,
O günleri gençlere güzelce anlatsana,
Hafızadan silinmez ey gidi eski günler.
*15*
Elbette unutulmaz Kuşmer yayla çayırı,
Ordaki sevdalığın hiç olmadı hayırı,
Düz yerler kesilirdi sevmezdiler bayırı,
Her zaman akıllarda ey gidi eskşi günler.
*16*
Hoşuma tek gitmeyen yayladaki toz duman,
Yok olacak o tozlar herhal yazıldı ferman,
Eskiler öldü gitti kalanda yoktur derman,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler
*17*
Göçler çıkar yaylaya hemide aynı günde,
Kararlar alınırdı Şur kanunları ünde,
İnsanlar arkadadır sığırlar ise önde,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*18*
Yaylaya çıkışlarda Fileste yatılırdı,
Yorgunluk bir şekilde orada atılırdı,
Ertesi gün hep birden Kuşmere varılırdı,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*19*
Yayla ortası vardı Kuşmer çok kalabalık,
Yayla derelerinde tuttun mu alabalık,
Modern olmuştur her şey yapılmıyor sevdalık,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*20*
Hem odun hem de otlar taşınırdı sırt ile,
Ogünler anlatılır her daima zevk ile,
Çağırsam ben oraya kim gelir benim ile,
Gitsek bile zevk vermez ey gidi eski günler
*21*
Şeker çay yoktu ama var idi huzurumuz,
Bir araya gelmeğe olmazdı özürümüz,
Şimdiki buluşmada kullanılıyor rumuz,
Bu varlık sizin olsun ey gidi eski günler.
*22*
Yakıt olarak vardı o zaman tezek geven,
Var mı bakalım şimdi o yakıtları seven,
Gençlerden duydunuz mu eski günleri öven,
Bizlerde hastalıktır ey gidi eski günler.
*23*
Yoktu çamaşır tozu çamaşırlar dolada,
Odunun küllerinde kirler arık molada,
Kadeni ile banyo yapılırdı zulada,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*24*
Gülgenlere gidince toplanırdı kukuslar,
Köyde her gezdiğinde yorar seni yokuşlar,
Kuşmer ile köyümden haber getirsin kuşlar,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*25*
Kabak ve kastanika pişirilir feliler,
O gün yatığımızı şimdi yapmaz deliler,
Tarlada yakılırdı kumul kumul celiler,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*26*
Kalandar geceleri gidilirdi evlere,
Horonlar oynanırdı karvon sürer yüzlere,
Zahreler toplanırdı iz braktımı sizlere,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*27*
Meşinini bulmak zor yapardık yamadan top,
O yıllarda çevrende bulamazdın tek bir çöp,
Ebeveyn nasihati yaşlıların elin öp,
Her an aklıma vurur ey gidieski günler.
*28*
Bakır taslar içine yakışır odun kaşık,
Kadın çamaşır yıkar bir de yıkar bulaşık,
Erkek de ister ondan olsun kendine aşık,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*29*
Kofin ile taşındı meradaki yapraklar,
Sepet ile taşındı tarladaki topraklar,
Babalar gurbetteydi çile çeken analar,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*30*
Para için keseler eşyaya hemençeler,
Üç kız iki erkeğe çalınır kemençeler,
Gelin için kapıluk çeşitli güvenceler,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*31*
Meziredeki otlar şelek yükle taşınır,
Düşünmezdi kadınlar ayakları aşınır,
Kerentiyle ot kesen erkek nasıl kaşınır,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*32*
Çaykarada meşhurdur dostlar Kuşmer peyniri,
Tereyağ pahalıdır yiyenler kalır diri,
Cenazeden aldınmı kibrit ve de peşkiri,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*33*
Kazankıran meşhurdur bir de vardır türküsü,
Memlekete gitmektir Altuncu’nun ülküsü,
Köyümün ve yaylamın hiç biter mi öyküsü,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*34*
Ğlibalar yapılırdı içinde yoktu bakla,
Kaşığa biri gelse atardık dokuz takla,
Bir gün bol olur diye hiç gelirmiydi akla,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*35*
Bir fiseter varidi kalam da diğer adı,
Mezireye çıkınca onun başkaydı tadı,
Hiç aklımdan çıkmıyor köyde virane Hadi,
Hafızamda iz etti ey gidi eski günler.
*36*
Irğatlıklar olurdu toprak taşıma işi,
Kız sepetle taşırdı erkek doldurma işi,
Tek başına yapardı bazı kadın bu işi,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler
*37*
O günlerde oynardık çeşit çeşit oyunlar,
Yaylanın dağlarında yayılırdı koyunlar,
Can çıkmadan bedenden unutulur mu bunlar,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*38*
Suta oynayan var mı bir de fişek oynayan,
Dönen ipin üstünden heyecanla zıplayan,
Hele kış geceleri var mı yüzük saklayan,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*39*
Ziğoyir döner iken leb oynu oynar iken,
Fuska toplamalarda ele battı mı diken,
Hamucerayı ipe esir oynamak derken,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*40*
Kibrit oyunu vardı bir de kamçı oyunu,
Sabah erken vakitte değirmenin suyunu,
Fenerin loş ışığı yapılan köy düğünü,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*41*
O geçmiş zamanlarda kim oynadı çalıka,
İp ile sallandın mı yaptın mı sen leylika,
Bir de hafızalarda anaka ve dedeka,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*42*
Oyunların içinde ilk sıralarda fişek,
Hoşot ve şifanozdan hiç yaptınızmı döşek,
Forotiko yapmağa biraz da kenevir ek,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*43*
Kamçı oynu sonunda şişerdi ellerimiz,
Saklambaç oynar iken susardı dillerimiz,
Kulunkuvar oynarken zorlanır bellerimiz,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*44*
Beştaş oynamışsınız varmıdır moç oynayan,
Köyü baştan aşağı varmı şöyle turlayan,
O eski günler için hafızayı zorlayan,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*45*
Şoromili hatırla tuz çekerdik içinde,
Kutal,kaşık ağaçtan çeşit çeşit biçimde,
Hem neşeli insanlar hemde geçim derdinde,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*46*
Bizim ilk okulumuz kateliyonun evi,
Derse çok çalışırdık yapardık da ödevi,
Köyümüz o zaman da bütün köylerin devi,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*47*
Ev sonrası baraka okul oldu bizlere,
Rüzgâr uçurdu onu gelmiş belli gözlere,
Aydınlı öğretmeni anlatayım sizlere,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*48*
Muharrem Durgun idi orada ilk öğretmen,
Okuldan kaçanların uğrak yeri değirmen,
Bazı arkadaşlarım sanki dersinki şovmen,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*49*
Kelifi kimler bilir kim bekledi tarlayı,
İstemli,güğüm ile ırmaktan su almayı,
Yapılan küçük göle heyecanla dalmayı,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*50*
İfteri ve macudal, komar ile cifini,
Gülgen çok büyüyünce çamdan ister affını,
İstril ise bir yanda bilmek ister safını,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*51*
Bizde yapılamazdı filobita Bayburttan,
Kazan kazan yemekler yapılırdı korkottan,
Kremuller görevdeydi maniyalar ocaktan,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*52*
Forodiko antika şimdi bez oldu adı,
Birdirbir oynamanın ogün başkaydı tadı,
Yaylada hardomayla kapatılırdı çatı,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*53*
Belde kuşak var idi başında da arkurluk,
Kız gelin olduğunda yaşıyordu garipluk,
O günlerde yaşandı fazlasıyle fakirluk,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*54*
O zamanın horonu bugünkünden çok farklı,
O gizli sevdalıklar elbette yandan çarklı,
İki parmak, üç parmak hareketler meraklı,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*55*
Haber alamıyoruz çoğu zaman dağlardan,
Haber vereyim size kafeka sacayaktan,
Biri de söz etmeli makina hanekadan,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*56*
Kaşıklar birbirine değerdi o dar tasta,
Çok şükür o günlerde olmazdık fazla hasta,
Benim bazı dostlarım şu günlerde hep yasta,
Bizleri düşündürür her zaman eski günler.
*57*
Bakılmayan o yerler hep dikenlik olmuştur,
Çayırlar orman olmuş yeşillikler solmuştur,
Eskiden açık yerler şimdi ağaç dolmuştur,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler
*58*
Yinoğun Mehmet vardı ister delikli para,
O günlerin yokluğu yürekte derin yara,
Bizi birleştirirdi Salı günü Çaykara,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*59*
Hafızalarda kaldı Rahmi,Muhaye,Kazım,
Yaşanan o günleri iyi düşünmek lazım,
Allah’ım bu konuda bizlere versin azim,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*60*
Bir zamanlar meşhurdu köyümde Hadi suyu,
Bordoya çalıyordu sanki biraz da koyu,
Biraz içtim o sudan değiştiriyor huyu,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*61*
Altuncu yazdı size gönlünden geçenleri,
Sultanmurat suyundan avuçla içenleri,
Çaresizlik içinde gurbete göçenleri,
Her zaman hayalimde ey gidi eski günler.


Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Mutluluk;
Yeni bir yıla girdik Ocak ayının biri,
Temiz sayfa açalım olmasın dostlar kiri,
Rab'ba dua edelim vücutlar olsun diri,
Yeni yıl dostlar bize nasip etsin mutluluk.
*
Çabuk geçiyor zaman gün,ay ve tabi sene
Gönüllerdeki arzu hep "Bu sene o sene"
Yalvaralım Allah'a mutlu geçsin bu sene,
Trabzon şampiyon olup bize versin mutluluk.
*
Corona vurdu bizi dostlardan düştük ayrı,
İlişkiler azaldı nerdeyse kaldı yarı,
Zaman zaman sizlere yapıyoruz uyarı,
Sanırım istemeyiz sona ersin mutluluk.
*
Yaş kemale erince insan hassas oluyor,
Dost hatıra gelince gelip gözler doluyor,
Ağaç misali canlar her tarafı soluyor,
İstersin ki her yerden aksın gelsin mutluluk.
*
Çok ince dokuyorsun Altuncu sen galiba,
Öyle her düşündüğün uymuyor ki hesaba,
Yazmak lazım her şeyi ince ince kitaba,
Kitabı okuyana Rabbim versin mutluluk.

01.01.2022
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

İsmail Şahin Öğretmen'e !
Bir acı haber geldi dostlarım Kırıkhandan
Yazamadım anında acısı çoktu ondan
Nereden başlayayım baştan mı yoksa sondan
Rahmet dilerim Sana Genç öğretmen İsmail.
*
Hayat tatlıdır elbet bu haber bozdu tadı
Göçtü gitti İsmail geride kaldı adı
Saatçı derler ama Şahin idi soyadı
Genç yaşta vefat ettin üzdün bizi İsmail.
*
Yaşayanlar elbette bir gün acı çekecek
Ölenle ölünmüyor hayat devam edecek
Seni sevenler sana fatiha gönderecek
Ölümün anı oldu rahmet sana İsmail.
*
Anan, baban ağlıyor evlât acısı çoktur
Dünyadan gidişine üzülmeyen hiç yoktur
Sevenlerin ağladı acı sinede oktur
Seni unutmayacak sevenlerin İsmail.
*
Kardeşlerin de senin ölümüne üzüldü
Buz tutan yürekleri ağlayarak çözüldü
Akan o gözyaşları yanaklardan süzüldü
Muzaffer amcan Sana rahmet diler İsmail.

02.02 2022
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

.

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Corona-5
Kırdı geçirdi bizi şu coronaya bakın,
Mesafeye uyunuz maskeleri de takın,
Bize hiçbir şey olmaz düşünmeyiniz sakın,
Yeryüzünü terkeyle brak bizleri corona.
**
Nerden nasıl gelecek hiç tahmin edemezsin,
Havadan mi sudan mi onu da bilemezsin,
Ne ile bakarsan bak bir türlü göremezsin,
Bir an için kör eder tüm gözleri corona.
**
Dost cenazesi olur gidemezsin korkudan,
Sağlığını bozuyor doyamazsın uykudan,
Eski sohbetler bitti mahrum oldun duygudan,
Birbirinden soğuttu bak sizleri corona.
**
Düğün, cenazelerde dosta gönül koymayın,
Normal olsa gelirdi siz siz olun kızmayın,
Mevcut dostluğunuzu aman sakın bozmayın,
Ne yazık kızartıyor tüm yüzleri corona.
**
Kimisi meydan okur maske takmadan gezer.
Onların bu durumu kuralcıları üzer,
Fırsat bulan corona bulduklarını ezer,
Elbet yutturur size o sözleri corona.
**
Her gün bir haber gelir can ciğerler gidiyor.
İnanın bu Altuncu gün geçtikçe eriyor,
Corona haberleri insanları geriyor,
Güçsüz brakıyor tabi hep dizleri corona.

12.02.2022
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Corona-6
En sonunda misafir geldi da girdi eve,
Kapılar kapalıydı nasıl girdi bu deve,
Karşıladım ben onu inanın seve seve,
İki yıllık hasretlik sonunda bugün bitti.
*
Misafir kapı çaldı bir güzel karşıladım,
Dedim ona yabancı dört defa aşılandım,
Bir de grip aşısı bu işe ben inandım,
Karşıma oturarak bana çok hain baktı.
*
Güya seviniyordum uğramadı bizlere,
Boğaz yanması ile dermansızlık dizlere,
Onu ben anlatamam inanın ki sizlere,
Ayakta duruyordum beni yerlere itti.
*
Herkese uğrayacak derlerdi inanmazdım,
Dışarda çalım atsa kolay kolay kanmazdım,
Para ile satsalar tarafına bakmazdım,
Bir anlık gevşemekse ziyaret için yetti.
*
Hanım ile o anda ayırdık odaları,
Hâlâ dolduramadı baksana kotaları,
Takıp ediyor meret durmadan modaları,
Gariban buldu beni yandan bir çalım attı.
*
Bazen az bazen de çok her haneye uğruyor,
Uğradığı yerlerde insanları yoruyor,
Kurban olduğum Allah kullarını koruyor,
Sormayın buralarda güneş çok erken battı.
*
Altuncu yakalandı şükür hafif geçiyor,
Hanım elinde bardak neler neler içiyor,
Sunduğu ilaçları sanmayın ki seçiyor,
O bardağın içine ah neler neler kattı.

06.03.2022
Muzaffer Mustafa Altuncu
Gölcük