Dünyadaki Ekonomik Kriz ve Ülkemize Etkileri

"Düşünebilen bir nesil yaratmak ve düşüncelerimizi özgürce paylaşmak için" burada buluşalım.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı, Özgür Hasan Altuncu

Dünyadaki Ekonomik Kriz ve Ülkemize Etkileri

Mesajgönderen İlker Okur » Prş Eki 23, 2008 10:00 pm

Katıldıgım konferanslarda, hocalarımdan aldıgım bılgılerle ve basından takip ettigim kadarıyla “ekonomik kriz” hakkında elde edındıgım bılgılerın sentezini yaparak asagıdakı sonuclara kendımce ulastım

Amerikada patlak veren ve giderek batıya dogru yayılan bir ekonomik kriz ile karsı karsıyayız.ülkemız de ne derece bu krızden etkilenir bunu zamanla gorecegiz.ama ben kendı goruslerımı sızlerle paylasmak istedim. bana gore avrupayıda etkısı altına alan ekonomik kriz turkiyeyi 3 asamada etkileyecektir.

2001 krızınden sonra ulkemız banklarımızda kemal derviş in de katkısıyla yenı bir yapılanmaya gitmiş ve bankalarımız saglamlastırılmıstır.su anki krizden sonrada Avrupa bankaları bızım 2001 kırızınde yasadıgımız sorunu sımdı yasamaktadır. Bilindigi uzere turkiyenin dısarıya mıktarları spekulasyonlara yol acsada bı mıktar borcu bulundugu kesindir.dısarıya olan borcumuz 2 catı altında bulunmaktadır bunlar “kamu borcları” ve “özel sektör” borclarıdır ama iktidar suanki kriz borclarımızı etkilemeyecek derken kamu borclarını kastedmektedir.evet kamu borcları konusunda ıktıdar haklıdır krızı alehımıze cevırmesı beklenemez .ama gelelım muhalefetın ustune bastıgı borclarımız kırızde alehımıze yol acacaktır demesı de özel sektor borclarını kastedmektedır ve bu konudada muhalefet haklıdır.evet özel sektorun dısarıya olan bu borcu tehlikedir.

1.) 2001 yılından bu yana ozel sektor de ve ihracatımızda ki buyume görmezden gelinemez .evet ciddi bir sekilde buyume yasandı ama bu buyume yasanırkende bazı rıskler alındı . yatırımcılar yatırım yapmak ıcın kredı almak zorunda kaldılar bu kredıyı de Avrupa banklarından almıslardır cunku faizler ve olanaklar Avrupa bankalarında daha iyiydi.ama Avrupa bankalarınında bu kredılere verırken bı sart kosmustur.”eger dunyada veya ulkende ekonomik bunalım yasanırsa verdıgım bu kredıyı gerı cagırırım”. yatırımcılarda ellerı kolları baglı olarak kendılerıne bu sekilde kredi saglamıslardır. Ve aldıkları bu keridiyle ulkemıze yatırım yabmıslardır.Ayrıca aldıkları bu kredılerle ulkemıze döviz girişi saglanmıstır sonucta yatırımcılar dısardan getırdıklerı bu paraları ulkemızde TL cevırınce dolar dusmustur.nıtekım bır seye talep azsa fıyatı da duser.ama söz konusu bunalım amerıkada baslayınca ve avrupayıda etkısı altına alınca bankalar yatırımcılarımıza verdıklerı kredılerı gerı cagırmaya başlamıslardır. Bızım yatırımcımız da mecburen kredıyı gerı yollamak ıcın elınde kı parayı dolar yaparak bankalara iade etmek zorun kalmıstır. Yatırımcılarımız bu sefer TL sını dolar yapınca yanı dolara ilgi artınca dolar yukselmıstır.nıtekım bır seye talep varsa fyatı yukselir.ve goruldugu uzere dolar bugunlerde 1.7 lere kadr cıkmıstır bunun tek nedenı Avrupa banklarının verdıklerı kredıyı gerı cagırması ve ulkemızden döviz cıkısı olmasıdır.

2.) Ülkemıze dövz grişi saglayan onemli bir kaynak ta turzm dir.işin kotu yanı turizm de ulkemız en cok ılgıyı rusyadan ve almanyadan gormektedır.rusya ve Almanya da ekonomk krizin icine ciddi bir seklde dusunce turizm ilgi azalmıs ve ınsanlar tatil yabmak icin rezervasyon yabtırmamıslardır.nıtekım rusyada cıddı bı acenta turizm ilgi olmadı ıcın batmıstır.yanı ısın kısacası turizm bu yıl fazla bır ılgı olmayacaktır .yanı ciddi bir döviz girişi azalmıs olacaktır. Ama bu yerli tatilcilere tatil konusunda kolay ımkanlar saglayacaktır.

3.) ulkemiz ihracıtının buyuk bır bolumunu avrupaya ve rusyaya yabtıgı bılınmektedir.bu krızden sonra bu ulkere mal alımlarını kısacak azaltacaktır buda bızım yerlı ekonomımızı ister istemez sarsacaktır.daha az mal uretmek, ve işci sayılarında azaltma meydana gelecektir,yani işsiz sayısı artacaktır.

bu krizi bankalarımız en az kayıpla atlacaktır.tek sevındırıcı yanı budur bana göre


dıyebılırsınız sorunları buldun da cozum nedir diye .o kadar engn bilgim yok ama buyuklerımden duydugum bır soz vardı “az idare yapın ,kemerleri sıkalım” galiba sorunu en az sekılde atlatmanın yolu da bana gore budur. Bu kuresel bır krızdır yapıcak pek bıse yoktur ama 3-4 yıl gibi kısa surede dunya ekonomisi toparlanacaktır .ulkemız 2001 krızınden sonra akıllandıgı ıcın avrupadan daha ıyı durumdadır ama yıne de yukarıda anlattıgım rısklerı tasımaktadır
İlker Okur
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 115
Kayıt: Cmt Ara 31, 2005 2:50 pm
Konum: İSTANBUL/trabzon

Mesajgönderen İlkay Güvercin » Cum Eki 24, 2008 7:09 pm

İlker tesbitlerini birazdaha açalım istersen.Ben bu süreçten çıkardığım sonucu paylaşarak kunuya gireceğim.Serbest piyasa bütün müdahalelere rağmen düzelmediğini görüyoruz.Sanki dili olsa şunu diyecek"Ben kendi yolumu kendim bulacağım,sosyal yardım kabul etmiyorum".Kapitalizmin bütün olumsuzluğuna rağmen yenildiği düşüncesinede katılamıyorum(ama yenilmesini gönülden istiyorum).2 yıl sonra baktığımızda Serbest Piyasa kendine yeni yol çizerek sürekliliğine devam edecektir.Yine bu sürecin galibi Padronlar ,mağlubu ve bedel ödeyeni emekçileri olacaktır.Yoksullar birazdaha yoksul zenginler birazdaha zengin olacaktır bu süreç sonunda(Bakınız daha sürecin başında Tüsiad yapısal reforumların hemen yapılması ve İMF ile görüşmelere başlanması gerektiğini deglere ettiler bile).

2001 yılı kırızınden farklı nitelikler sunuyor bu kiriz.O kırız Türkiye ve gelişmekte olan ülkeleri(Brezilya,Arjantin vs) etkisi altına almıştı.Türkiyede sıkıntıya giren sektörler borç bulmada sıkıntı çekmiyordu.Ayrıca ihracatla bu sürecin aşılması biraz olsun rahatlıyordu.Ancak bu gün aynı koşullar geçerli değil.Özel sektörün bu borçları döndürebilmesi mümkün görünmemektedir Şöyleki:

1-Yükselen kurlarla bu borçlar %40 artmıştır
2-Kaynak bulmak için İhracat yapma olanağı azalmıştır.
3-Borçları döndürmek için yeni borçlanma olanakları azalmıştır.

Bu süreçte olumlu olan düşen Petrol fiyatları(ki cari açığın en büyük yekününü oluşturuyor).Bununda bu sorunların ne kadarını karşılayacağını yaşayarak göreceğiz.
Son dönemde sicak paraya verilen yüksek faiz(%20) Türkiyede ki finans açıklarını karşılıyordu.Bunlara giriş ve çıkışta bir yaptırım uygulanmadığından çıkışlarını engelleyecek bir durum söz konusu değil artık.Ve görüyoruzki artık yavaş yavaş ülkemizi bu para terk ediyor.

Gecen yıl Şenol ÇOLAK ı Çerkezköyde ziyaret ettiğimde çalıştığı fabrikanın işçilerin %50 sini çıkardıklarını gördüm.Çünkü ABD ye ihracat yapiyordular.Tam 6 ay sonra benim çalıştığım şirketi (Avrupaya ihracat yaptığımız için)etkisi altına aldı ve Çalışanların %50 si işsizlikle yüz yüze geldi. Daha önceki kırizlerden çok daha acı sonuçlarının olacağını görüyoruz.Her işçinin 2-3 bin YTL kredi kartı borcu ve ya kredi borcu(ki aldıkları tazminat buralara aktarılacak).Sonra ne olacağını kimse bilemiyor.Selamlar.
Kullanıcı avatarı
İlkay Güvercin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 566
Kayıt: Çrş Kas 02, 2005 1:47 pm
Konum: kütahya

Mesajgönderen İlker Okur » Pzr Eki 26, 2008 8:25 pm

evet ılkay amca yazdıkların daha bı acıklayıcı oldu tsk ederım.
kapıtalızmın yenıldıgını bende sanmıyorum en kısa surede sızın deyımınızle kendı kendını toparlayacaktır.ama kapıtalızmın yenılmesını ıstemıyorum:) cunku yerıne gelebılecek ıdeal ,hayal olmayan baska bır sıstem goremıyorum. bıde bana gore bu krız 2001 krızındenden farklı olarak bızı daha az etkıleyecektır . bazı acıklarımızı da yenı pazarlara gırerek , devletın ozel sektore yardımıyla asacagımızdan suphem yoktur.

kemal dervıs 2001 krızınden sonra ekonomide yapılanmaya giderken bu yapılanmanın bazı sorunları beraberınde getırecegını de solemıstı.bu sorunların basındada işsizlik geliyordu.bu krızle artacak olan ıssızlık kısa surede eskı halını alması beklenıyor.
İlker Okur
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 115
Kayıt: Cmt Ara 31, 2005 2:50 pm
Konum: İSTANBUL/trabzon

Mesajgönderen Yılmaz Ersezer » Pzt Eki 27, 2008 12:34 am

Kapitalizm henüz yenilmedi ama insanlık yenildi bitti :)

Bireysel çıkarı ve kar'ı esas alan sistem dünyayı bitirdi. Ne tepesinde ozon tabakası bıraktı ne dibinde orman, ne insanlara soluyacak temiz hava ne de yiyecek temiz meyve sebze.

Kapitalizm 18-19. yy'da olduğu gibi tek tek bireyleri, işçi sınıfını ya da yoksul köylüyü değil tüm insanoğlunu yok olmakla tehdit eden yıkıma götüren bir sistem olarak tam karşımızda duruyor. Kapitalizm'i tasfiye etmek artık işçilerin değil hangi sosyal sınıftan olursa olsun insanoğlu'nun varlık ya da yokluk meselesi. Bir sermaye sahibi de geride çocuklarının nefes alabileceği bir dünya bırakmak istiyorsa kapitalizme karşı çıkmak zorunda.

Bireysel çıkara ve kar'a engel olmadan ozon tabakası kurtarılabilir mi?
Kişisel kar'ı reddeden ve tüm toplumun çıkar-ihtiyaçlarını esas alan büyük kamusal projeler dışında bir yöntemle insanoğlu'nun açlık sorununa, barınak sorununa, ulaşım sorununa, işsizlik sorununa çare bulunabilir mi?

Kapitalizm'in yerine konulabilecek hayalci olmayan sistem vardır ve çok da yakındadır, Kuşmer'de: "Kuşmer çayır sistemi". Yani ortak akıl, herkesin emeği ve eşit paylaşım. İnsanoğlu'nun başka bir şansı kalmamış durumda ve dönüp dolaşıp Kuşmer çayır sistemini uygulayacak.

Dünya kapitalizminin bu krizinin Türkiye'yi en az etkileyeceği fikrini ileri süren arkadaşlar daha Amerika ve Avrupa ilk salınımlarını verir vermez ülkemizde fiili bir devalüasyon yaşandığını ve Türk parasının % 40 civarında değer kaybettiğini göremiyorlar mı? Sebepleri görememek başka bir şeydir ama sonuçları da göremiyoruz? Türkiye ekonomisi dediğimiz şey nedir? Kaç tane Türk fabrikası kalmış durumda? Ülke ağır sanayisi yabancıların elinde, bankalar yabancıların elinde, borsa yabancıların elinde, dış ticaret yabancıların elinde, telekomünikasyon yabancıların elinde ve ama Türk ekonomisi bu kirzden en az etkilenecek öyle mi :) Trajikomik bir değerlendirme ile haklı olunabilir, Türk ekonomisi diye bir şey olmayınca etkilenmek de söz konusu olamaz. Ve ama Türk insanı'nın bu krizi en ağır şekilde yaşamakta olduğunu ve gene ama bu günlerin en kolay günler olduğunu söyleyelim. Türkiye bir kaç ay içinde ekonomik ve siyasi olarak yönetilemez bir ülke olma ve iç savaş yolunda büyük bir hızla yol alıyor. ABD ve Avrupa krizi erteleyecek (sadece erteleyebilecek) finansal olanaklara sahiptir (uzun yıllardır kağıda mürekkep basıp bizim gibi ülkelere göndererek yapmaktalar bunu zaten) ama Türkiye'nin bu krizi atlatabilmesi ancak ve ancak kendi çayırından yabancıları sürüp atması ve Kuşmer modeline dönmesi ile mümkün olacak. Aksi taktirde yok edilen ekonomisi gibi Türkiye de kalmayacak geride.
Kullanıcı avatarı
Yılmaz Ersezer
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 227
Kayıt: Sal Ara 13, 2005 10:48 pm
Konum: ISTANBUL

Mesajgönderen Mehmet Zeki Sarı » Sal Eki 28, 2008 8:04 pm

dışarıya bağımlı bir ekonomi modeli hiçbir zaman düzlüğe çıkamaz.bu krizi nasıl atlatırız bilemem ama işsiizlik illetine bir çözüm bulamazsak sonumuzun nasıl olacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.kriz türk halkına birşey yapmaz çünkü halkımız zaten yokluktan hiç kurtulmadı ki krize yakalansın :D kıt kanaat gecinip gidiyor herkes.temennimiz kimsenin ilkay abinin dediği gibi işsiz kalmaması.yeni istisdam alanları oluşturmak gerekir diye düşünüyorum.
Kullanıcı avatarı
Mehmet Zeki Sarı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1575
Kayıt: Prş Eki 06, 2005 6:46 pm
Konum: istanbul

Mesajgönderen İlker Okur » Sal Eki 28, 2008 11:00 pm

Yılmaz abi,kapitalizm sosyal sorularından bahsettin peki baska bir sistemde bu sorunlar olmucakmıydı. .tabiki her sistemın oldugu gibi kapital sistemınde sakıncaları var.ama kısa surede cok hızlı gelısen ve ıyı olanaklar sagladıgını da bılıyoruz ve görmezden gelemeyiz.sosyalıst rusyayı da gorduk gönul ısterdı kı oyle bır sıstem tam duzgun calıssın ama ıce kapanık bı ekonomi nereye kadar buyuyebılır gelısebılır. " kuşmer cayır sıstemı " en guselı diyorsun ama bıde ışın dıger tarafı war kusmer peynırını yagını pazarlamak satmak değil mi ?."türkiye ekonomisi dedigimiz sey nedir ?" ihracatın onemlı bır kısmını %94 unu kucuk ve orta boyutlu sanayi yapmaktadır. Benım trabzonda ki” hekimoglu dökum a.ş.” dunyaca unlu marka olan “ CAT ” parca satmaktadır ve bunun gıbı nıceleri.Yabancıları atabılıyosak ne ala ama bu sıstemde atmak yerıne turk ekonomisi olarak başka cayırlara gırmek gerekir.Tabi elimizden geldigi kadar da staterejik onemı olan (Telekom vs) gibi yerleri elımızde tutup veya yabancıların elıne de vermemekte gerekir. Yeni istihtam alanları yurt dısında turk iş adamları tarafından yaratılıyor ama donanımlı kalifiye eleman istiyor bu da ne yazik ki bizimkilerde yok.
İlker Okur
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 115
Kayıt: Cmt Ara 31, 2005 2:50 pm
Konum: İSTANBUL/trabzon

Mesajgönderen Yılmaz Ersezer » Prş Eki 30, 2008 12:18 am

Sevgili İlker, sakınca meselesi değil artık, deniz bitti, engel olunmazsa dünya, kısa bir süre sonra üstünde insan yaşamına izin vermeyecek. Sınırsız kar güdüsü dünyayı ve hayatı tüketti, insanı da tüketti. Bugünün insanı 50 yıl öncekinden ekonomik olarak daha ferah değil, daha sağlıklı değil, daha mutlu değil, daha akıllı da değil.

Bir takım uluslararası tekellerin ve içerdeki acentalarının elinde toplanan sermayenin miktarındaki gelişme dışında (ki sözkonusu global krizin sebebi budur) yaşanan gelişmeler: Açlık, sefalet, psikolojik hastalıklar, her türlü sapkınlık, etnik kıyımlar, kan, gözyaşı. Ekonomik gelişmeden anladığımız şey birilerinin para kazanması ise haklı olabilirsin ama eğer anladığımız şey toplumun yaşam standartlarının yükselmesi ise gelişmeden ziyade çöküşten bahsetmek anlamlı olacaktır.

Uluslararası sermayenin yan sanayisi olmak nasıl bir refah sağlıyor? Hekimoğlu AŞ'de çalışan işçinin, memurun maaşı ne kadar İlker? "Cat" e parça satmakla mı kalkınacak bu ülke? 1940'da uçak üretiyorduk biz, ne ile kamu ekonomisi ile. İhracatın %90'ı küçük orta işletmeler tarafından yapılıyor güzel, peki ithalat kim tarafından yapılıyor? İthalat İhracat oranı nedir? ABD ve AB'nin çok büyük oranda pazarı, üstüne amelesi olarak ülke ekonomisinin son 30 yılda aldığı yol nedir? Devlet bütçesinin kafadan % 40'ının iç borç faizine (tefeciye) ödeniyor olması, orta sınıfın yok edilmesi, katedilen yol bu.

Soros, Boğaziçi üniversitesi'nde verdiği konferansta Türkiye'ye "sizin ordunuz dışında satacağınız bir malınız yok" diyor. ABD-AB kapitalizminin uluslararası çıkarları çerçevesinde ordunuzu nereye istersek süreceksiniz diyor. Bu sistem içinde haklı üstelik. Ve bizim anlı şanlı ekonomistlerimiz, üniversite hocalarımız ayakta alkışlıyorlar bu para spekülatörünü. Aynı günlerde İran tarım bakanı Ankara'ya gelip ne kadar tarım fazlanız varsa satın almaya hazırız diye bar bar bağırıyor ama biz ABD ve AB'nin emri ile İran'la ticaret yapmıyoruz, ABD-AB talimatları ile tarıma desteği çekip kendi elimizle kendi tarımımızı çökertiyoruz. 60-70 yılda halktan toplanan vergilerle yarattığımız büyük kamu iktisadi teşekküllerini 3-5 yıllık karı karşılığında yabancılara ya da onların içerdeki yerli acentalarını peşkeş çekiyoruz. Bu artık kapitalizm bile değil, yağma ekonomisi.

Bak sen de söylüyorsun yeni istihdam alanları yurt dışında Türk işadamları tarafından yaratılıyor diye. Paranın vatanı olmaz, nerde kar edecekse oraya gidiyor. O para sahibinin vatan, millet, halk gibi bir derdi yok, kar diye bir derdi var. Kalifiye eleman olmaması sebebi ile gitmiyor dışarıya, işgücü daha ucuz olduğu için, elektrik daha ucuz olduğu için ve daha fazla kar edeceği için gidiyor.

Kamu ekonomisi neden kapalı olsun? Aslolan üretmektir, elinizde başkalarının ihtiyaç duyduğu mal fazlanız varsa elinizi öpene satarsınız. Devletler birbirinden alışveriş yaparken ihtiyaçlar temelinde ilişkiye geçiyorlar, ekonomik modelleri temelinde değil. Öyle olsaydı Çin'in açlıktan kırılıyor olması gerekirdi. Ama aksine Çin milyarlarca insanının ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra ihracat fazlası ile gidip ABD borsası'ndan fon topluyor, değil mi? 1949-2008, devlet hayatı için emekleme dönemi bile sayılamayacak 55 yıl gibi bir süreçte Çin ekonomisini bu noktaya dünyanın 1 numaralı ekonomisi noktasına taşıyan model kamu ekonomisidir. Çin'in dünyayı kirletmediğini, insanlarının tüm ihtiyaçlarını karşıladığını ve çok mutlu olduklarını vs.. iddia etmiyorum elbette, ya da % 100 kamu ekonomisi olduğunu. Ama gelişme modelinin ve ekonomisinin gövdesinin kamu ekonomisi olduğu ve son yüzyılda başka bir modelle gelişen bir ülke olmadığı da ortada. Bankacılık sistemi, dış ticaret sistemi, ağır sanayisi kendisine ait olduğu için ABD'nin krizinin Çin'i zerre kadar sallamadığı aksine pazar büyüttüğü de açıkça görünüyor.

Türkiye ekonomisi (elbette siyaseti de), Derviş vb.. uluslararası finans merkezlerinin ajanları tarafından değil de bu milletin ekonomistleri tarafından yönetilirse (bugünkü dahil olmak üzere son 20 yıldaki tüm çalışma ve ekonomi bakanlarının sorumlularının ABD vatandaşı olması bir rastlantı değil) ve sermaye sahiplerine değil de millete, onun ihtiyaçlarına cevap verirse belki zenginlerimiz dünya sıralamasında ilk yüze giremez ama çok kısa bir süre içinde tüm dünyaya mal satan, ithalatı ihracatının çok çok altında, yaşam standartları sürekli gelişen ve insanları mutlu olan bir ülke inşa edilir. Edilecek zaten...
Kullanıcı avatarı
Yılmaz Ersezer
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 227
Kayıt: Sal Ara 13, 2005 10:48 pm
Konum: ISTANBUL

Mesajgönderen Serkan Birinci » Sal Kas 18, 2008 8:25 pm

sanayi yabancı, bankacılık sektörü yabancı,sermaye yabancı, bizim insanımız ekonomiye zaten evvelde beri yabancı olduğun göre bırakın kriz daha da derinleşsin ne çıkar.

hatta bence, bu ülkenin böyle bir diriliş vesilesine de ihtiyacı var.

madem kuşmer çayırı modeline döneceğiz. doğalgaza zam gelmiş kimene.
e o modelde tezek yakmak da var değil mi.

dirilişi de ancak doğalgaz keyfinden tezeğe rıza gösterebilirsek sağlarız.

farklı bir konu ama işte aklıma düştü yazayım dedim.

malum ermeni meselesi senelerdir gündemde. puş gitti obama geldi. aha bak ne dedi. bak ne diyecek. aha o ülke kabul etti. aha bu da bilmem ne meclisinde görüştü görüşecek. ne sıkıntı be.

benim dileğim bütün gay pardon g bilmem kaçların soykırımı hemen tanımaları. dert biter en azından değil mi. hem bak birileri tanıdı da ne oldu. ölmedik değil mi.
Serkan Birinci
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 260
Kayıt: Cum Eyl 16, 2005 7:18 am
Konum: Ankara

Mesajgönderen İlkay Durgun » Pzt Ara 01, 2008 9:54 pm

Genç kardeşlerime şunu söylemek isterim;kapitalizmin alternatifi yok demek genç olmanın ruhuna aykırı :)

bunu bırakın biz yaşta hayatın çarkına hapsolmuş zavallı ihtiyarlar söylesin

genc adam yeni umutlar aramakla meşgul olmalı,yoksa insalık nasıl ileri gider...görülüyorki kapitalizm yaban hayatının adıdır.
güçlü yaşar zayıf ölür....bu hayvansaldır
insani değildir

ayrıca kapitalizmin alternatifi yok demek de hiç bilimsel değildir.bu coğrafyada binlerce yıl başka bir ekonomi hüküm sürdü,bunun adıda ahlaklı üretim tarzıdır.kanaatkar ahlağıdır.dinimizin atamızın bize verdiği gen budur.Aç gözlülük,sermaye biriktirme,bu toprakların ruhu değildir.bu batılı bir aç gözlülüğün ve yoksunluğun vahşiliğidir.bu vahşiliğinde dünyaya ne verdiği ortadadır.ahlaki çürüme,vahşilik,barbarlık,kan,göz yaşı...

şimdi bu vahşili ve barbarlık bizede sirayet etmiş durumda...tez zamanda bundan sıyırıp atmalıyız kendimizi....

devrmci dervilerin kuru ekmeği yolumuzu aydınlatsın.....
Kullanıcı avatarı
İlkay Durgun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 280
Kayıt: Pzr Kas 06, 2005 9:27 pm


Dön DÜŞÜNCE PLATFORMU

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir