Alaman başbakanı merker'in sayın Erdoğan'a inat, medya patronu aydın doğanı 1,5 saat dinlediği haberini izliyordum. Merker oradaki azınlıkların (yani özellikle türklerin) uyum sorununa değinirken küresel DÜNYA KÖYÜNDE birbirimizi daha iyi anlamamız gerektiğini söylüyordu.
Bu dünya köyü lafı kafama takıldı. geçenlerde okuduğum bir kitapta (can DÜNDAR'ın çeşitli seyahetlerindeki izlenimlerini anlatıyor) bütün şehirlerin birbirine benzediğini, küreselleştikçe dünya farklı kültürlerin yok edildiği gibi farklı mimari özelliklerin de yok edildiğiüzerinde duruluyordu.
acizane zaman zaman iştirak ettiğim toplantı gezilerinde benim de dikkatimi çekmişti bu husus. her şehir birbirinin kopyası olmaya başlamıştı. her şehirde toki inşaatları, her şehirde isimleri tanıdık AVM'ler her şehirde migros, karfur,forum.....
her şehirde hafta sonlarını bu AVM'lerde heba eden kapitalist düzenin işbirlikçileri:-) fast foodlarında karın doyuruyor. o iş de küresel oldu gerçi, pizza hut, mcdanolds, sakallı tavukcu adam, hadi bilemedin çilli, hd iskender, özsüt v.s.'den başka bi şey yemek haram.
şöyle bi ağaç dibinde mangal yakıp doğayla özlem gidermek kıroluk oldu. artık parası olana hobi bahçeleri var. seçilmiş alanlarda devre mülk misali küçücük evler, önünde küçük bahçe v.s.
neyse işte küresel köy olunca bu süreçte kaçınılmaz galiba. bi güzel haber 2009 dan itibaren toki mimari de osmanlı motifleri kullanmaya başlayacakmış. inşallah her şehirde sofalı, cumbalı evler de yapılır.
mesela trabzonun en güzel yerinde eski sürmene yalıları ne güzel olurdu değil mi.....