yaylanın öğrettikleri-1

Köyümüzle ilgili ağıtların ve destanların yanında forumumuzdan derleme makaleleri burada yayınlıyoruz.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı

Mesajgönderen Sami Ayan » Pzr Ara 04, 2005 5:19 pm

Sevgili Bülent,
Duygularını mükemmel aktarmışsın bize. Sanırım bunda müzikle uğraşmanın önemli bir katkısı vardır. Şu var ki yaşam hatıra oldukça bambaşka bir anlam ve güzellik kazanıyor. Hatıraları böyle güzel bir üslupla nakletmek ise onlara bambaşka bir lezzet katıyor. Bir çoğumuzun zaman zaman düşünüp, düşleyip de kağıda düşüremediğimiz duygularımıza tercüman, mükemmel bir şekilde tercüman olduğun için teşekkür ederim, kendim ve site sakinleri adına. Evet Şurluluk üst kimliktir kuşkusuz. Ama onu illet olarak değil de belki en sevimli hastalık olarak nitelendiriyorum ben. Hakikaten bir kardeşlik duygusu veriyor insana. Başka hiçbir köyde bulunmayan. Şükür Şurlu olduğumuz için.
Aslında konusu itibariyle "Peke ya da Dağ Sohbetleri" başlığının hakkı olan bu yazı senin diğer Şurlularla tanışmana vesile olsun.
Kendini kendi edebi üslübunla tanıtırsan burada yazı kemale ermiş olacak. Şimdiden bilgisayarıma kopyalıyorum. Bir gün Şahinkaya ile ilgili bir kitap yazmak nasip olursa değerlendirilmek üzere. Telif hakkı olmayacağı için izin istemiyorum. Şurluluk üst kimliği gereği kültürel birikimlerimiz bizim ortak malımızdır.
En kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum seni değerli dostum.
Kullanıcı avatarı
Sami Ayan
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 724
Kayıt: Çrş Eyl 21, 2005 11:09 pm
Konum: Çaykara-Şahinkaya

kuşmer yaylası

Mesajgönderen Hakan Ayan » Sal Ara 06, 2005 9:45 pm

Bülent Abim kadar iyi olmasada;bende bundan altı yıl önce Çaykaralı arkadaşlarla çıkarttığımız solaklının sesi dergisindeki yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum....



KUŞMER YAYLASI
Güneşin ilk ışıkları Kuşmer Yaylasının yemyeşil dağlarını okşamaya başlamışken ; ölüm sessizliğindeki yayla çobanın mahşeri bir gürültüyü andıran ''Kemere...Kemere....Sığırlari Kemere surun Kemere..''sesiyle uyanıyordu.önüne İneğini alan koca karılar, Kemer Dağının eteğindeki buluşma noktasına doğru ilerlemeye başlamışlardı bile.Bu kısa yolculuk sırasında her zaman olduğu gibi bir taraftan günün flaş haberleri geçiyor, bir taraftan da acemi danaları nahır yoluna sokmaya çalışıyorlardı.Bu günün flaş haberi hiç kuşkusuz başlayacak olan yayla çayırıydı.Bundan dolayı farklı bir sabah yaşanıyordu Kuşmer Yaylasında.Bu farklılık hemen kendini göstermiş, ayak üstü habe ve dedikodularla bazen saatler süren nahır yolculuğu bugün erken bitmişti.Zira bugün Kocakarıları yaylada yoğun bir gün bekliyordu.Her zamanki Klasik İşler Yani tezekler vurulacak,Makina vurulacak,Kazan Yapılacak,Yayık vurulacak, bunların yanında çayırı kesmeye gelecek olan kızları,gelinleri yada oğulları için hazırlık yapılıp çayıra gidilecekti..
Neydi bu kadıcağızlarımızı bu kadar telaşlandırıp,iki ayaklarını bir pabuça sokan yayla çayırı ?İsterseniz birazda ondan bahsedelim...
Kuşmer halkı arasında Çürük Çayırı diye isim alan yani kocakarı aylarından Çürük ayında kesilen;tamamı üçyüzyetmiş hisseden oluşan,hisse sahiplerinin tamamı Şahinkayalı olan kişilerce birlikte kesilen sıradışı bir çayır kesme imecesi...Tamamı Kocakarı(bu bölümde çayıra hep kocakarılar gelir)Balesda(çayırın ikinci Kısmı) ve Boğaz(üçücü kısım)
olmak üzere üç kısma ayrılır.Her kısımda kendi için de partiya diye tabir edilen genelde aynı mahallelilerin bir araya geldiği Kırk altı kişilik hissedarlardan oluşur.Genelde her evin bir hissesi vardır.Bu hisseyi kesmek için her evden genelde gençler olmak üzere bir kişi yeni elbiseleri ve orak yada tırpanıyla katılır bu ortaklığa...Her partiyanın ''onbaşı denen'' bir sorumlusu vardır.ve her şey onun yetkisindedir.Çalışmayanları uyarır,yapılacak işler için görev dağılımı yapar,gerekirse geç gelene ve çalışmayana ot vermeye bilir.Öğlen yemeğinde ,tezeklerle yanan sobalarda hazırlanan azıklar yenirken yaşlılar öğleden sonra yapılacak
işleri tartışır, delikanlılar ise kız arkadaşlarının partiyasına giderek akşam ki parakafın haberini,verirken de kızlara akşam ki horona kalmalarını tembihlerler..(devam edecek)
Kullanıcı avatarı
Hakan Ayan
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 269
Kayıt: Pzr Eyl 25, 2005 1:14 pm
Konum: İstanbul

Re: yaylanın öğrettikleri-1

Mesajgönderen Adnan Ayaz » Pzr Nis 22, 2012 7:26 pm

---Sevgili Hakan'cığım,devam edecek dediniz fakat devam edemediniz!!!.Neden yarım bıraktığınızı açıklamadınız?
---Sevgili Sami kardeşimiz Sevgili Bülent diye başladığı yazısını hangi Bülent'e hangi yazının cevabı olarak yazdığınız pek net anlaşılmıyor...
---Sayfaları tararken bu yazının farkına vardım ve okuduktan sonra küçük bir hatırlatma yapmak istedim.Köyümüzü,yaylamızı ,mezirelerimizi ve dolayısıyla Şahinkayalıları ilgilendiren konularda bilgilendikçe bilgilendirmeye devam edelim.Özellikle yeni nesile gelenek ve göreneklerimizi aktarabilirsek ve bir kısmını da devam ettirebilirsek ne mutlu...
---Selam ve sevgilerimle...
Kullanıcı avatarı
Adnan Ayaz
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4990
Kayıt: Cmt May 06, 2006 11:31 am
Konum: TRABZON


Dön AĞITLARIMIZ - DESTANLARIMIZ VE MAKALELER

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir

cron