umut hayal ve düş hepsi üşümüş...

Köyümüzle ilgili ağıtların ve destanların yanında forumumuzdan derleme makaleleri burada yayınlıyoruz.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı

umut hayal ve düş hepsi üşümüş...

Mesajgönderen Yusuf Uysal » Cum Mar 31, 2006 8:04 am

Önce sevgilerini çekip gittiler sırasıyla sonra da ellerini.şimdi üşümüş bir çocuk gibi yapayalnızım kara saplandım çıka mı yorum…bahçe kapısının her aralanışında annem geldi sanırdım oysa konserveler için yaktığı ateş hala yanıyor hala eskisi gibi dik duruyordu evin önündeki erik.

Sonra adımları sayıp yola kadar koşardım geçen arabaları sayar baca deliklerinden içeri kartopu atmaya çalışırdım başımız öne eğik musubara okurken ki meyve çalma planlarım, akşam babam gelmeden uyumalarım kadar masum,yediğim her dayak için ettiğim yeminlerim ve misafirliğe gelen dayımın dizlerinin dibinde oturup dayaktan ve azardan kaçacağımı sanışlarım,hızına ve konforuna teknolojinin bile hayran kaldığı kasnak arabam ve her akşam altıyı beş geçe caminin yanında görünen sırf asılma ümidiyle kilometreler katettiğimiz hidayet amca.…

Koskor dedekadan öğrendiğim anlamını bilmeyip sadece yakalanmamak için kullandığım dualarım istamahmudun bize inat büyüttüğü kirazlar babamın evin üstünde yetişdirdiği ilk şur karpuzu ve annemin inadına, balkonda yetişdirdiği saksıda ki biber lakaplı şekilsiz meyveleri o zaman ki dünyanın merkezi olan caminin yanı..herşey karavanın evinin arkasındaki isimlerini sonradan öğrendiğimiz çilekler kadar güzeldi….fındık çubuğundan yaptığımız tek gidiş gelişli hayattaki,direksiyonlarımız, o küçücük dünyada sogan ekmekli çaykara ekmeğimiz tadı hep aklımızda kalan hiç doyamadığımız sarmaçın meşhur lokum ekmeği ve her sabah hayatım da ki bezer genaşi bezmeyen kenari oldu hayatımın….

Ve yavaşça büyüdük sonra.Lausabilari taşıyacak kadar…ama hiç bir zaman camiye gidemeyecek kadar büyüyemedim..ve hiç hastalanıp camiye gidememek gibi bir lüksüm olmadı..her sabah elimde bir odun ayağımızda ki; numarasını telafuz bile edemediğimiz koca koca kara lastikler her sabahın 7,30 u düştü yollara..okumak adına….o zaman öğretti bize nazım güvercin muharrem durgun ve ismet ayaz,her gün inişli çıkışlı bir hayatın günün birinde sadece iniş veya sadece çıkış olabileceğini…her şeye ragmen başın dik alnın ak dolaşman gerektiğini.ogün bu gün her gün biz bi indik bi çıktık o yokuşu,yetişebilmek için o değerli öğretmenleri.yerli malı haftasının getirdiği pastörize sütü kuru üzüm ve fındık içini tanıdık bize ait olmayan poşetlerin içinde…o zamanlar başladı nazaranın bana karşı kini ve sonra daha iyi anladım yiyince tekmesini.annemin neden içme pis şeyleri dediğini…

Şimdi üstü kapalı anlamsızlıkların olduğu bi şehirde taşıyoruz umutlarımızı her şeye inat seviyorum insanları ateşi güneşi suyu bulutu denizi yağmuru ve aramızdaki uçurumu…inatla üstüne yürüyorum hayatın ve hiçbir zaman aklımdan çıkarmıyorum doğarken ülüfer nanakanın kulağıma fısıldadığı sesiiiiii……………….

Beni anlayamazsın……..çünkü sennn.

ROBERT KOLEJİ BEN ÇAYKARA LİSESİ….

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Tarih: Pzr Mar 26, 2006 11:24 pm Mesaj konusu: BU ÜLKEDE KALEM TUTANLAR DEĞİL SİLAH TUTANLAR ADAM SAYILDI..

--------------------------------------------------------------------------------

Geleceğin Suçlusunu Yetiştirmenin En Basit Kuralı
1. Daha küçükken çocuğa istediği her şeyi vermeye başla! Bu şekilde herkesin onun geçimini sağlamak zorunda olduğuna inanacaktır.

2. Kötü sözler söylediği zaman, gül. Böylece o kendisinin akıllı olduğuna inanacaktır.

3. Ona düşünmeyi ve beynini kullanmayı hiç öğretme 21 yaşına gelince kendisi karar versin, diye bekle.

4.Yerde bıraktığı her şeyi kaldır, kitaplarını, ayakkabılarını, elbiselerini, onun için her şeyi sen yap ki o bütün sorumluluklarını başkalarına yüklemeye alışsın.

5.Onun önünde sık, sık kavga et ki bu sayede aile bir gün parçalanırsa o da o kadar şaşırmasın.

6.Ona istediği kadar harçlık verin ki hiçbir zaman kendi parasını kazanmanın ne olduğunu öğrenmesin.

7.Yiyecek, içecek ve konforla ilgili bütün arzularını yerine getir ki istediklerini her zaman arzu etmeye alışsın.

8.Komşulara, öğretmenlere, polislere karşı, daima onun tarafını tut ki onların hepsine karşı peşin hükümleri olsun.

Bütün bunları ve buna benzer davranışları yaparak yetiştirdiğin kişinin, günün birinde başına gerçek bir bela gelirse, kendinden özür dile ama onu felaket dolu bir hayale hazırladığın için kendine teşekkür etmeyi de ihmal etme.
_________________
beni senin gibi bir de annem terketmişti ki;göbeğimde durur...
onun yokluğundan bana kalan çukur
Kullanıcı avatarı
Yusuf Uysal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 112
Kayıt: Cmt Mar 04, 2006 4:06 pm
Konum: istanbul

Dön AĞITLARIMIZ - DESTANLARIMIZ VE MAKALELER

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir

cron