SEN DEĞİL MİSİN?

Köyümüzle ilgili ağıtların ve destanların yanında forumumuzdan derleme makaleleri burada yayınlıyoruz.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı

SEN DEĞİL MİSİN?

Mesajgönderen Osman Nuri Sarı » Cum Mar 17, 2006 2:26 pm

SEN DEĞİL MİSİN?
Sen değil misin çocukluğumu hüzün ve mutluluk pınarları içinde eriten. Sen değil misin sis indiğinde o güzelim manzaranı bize göstermeyen. Sen değil misin?...
Yük arabası geldiğinde heyecandan titreyen; hava açtığında Akif’in Gölüne gidebilme zevkimi elimden alan caminin; macera olsun diye elimizde bir kova ve kürekle Celep Deresine balık avlamaya gitme heyecanımın; top oynamak için saatlerce yürüdüğümüz Kuzu Kayasının; anavavula çıkarmak için sarf ettiğimiz enerjiyi alabilmek için ekmek arasına bir komat yağı sürüp yeme zevkimizin; tebenek oynunda kazanmak için yapılan bin bir türlü mızıkçılığın ve hilelerin, bu oyundan sonra çatlayan ellerimize sürülen mısır unu hamurunun verdiği inanılmaz acının; çayırda saatlerce “limonata, limonata!” diye bağırarak satmak için mücadele ettiğimiz bir bardak renkli suyun karşılığında almış olduğumuz maddi hazzın; “akşam acaba hangi evde paragaf var? Bu paragafa kimler katılacak. Acaba “O” da gelecek mi?” düşünceleriyle geçmek bilmeyen saatlerin bizlere vermiş olduğu heyecan fırtınasının; çayırda sevdiği kızın yanına yaklaşmanın verdiği mahcupluk ifadesinin yüze yansıyan kızıllığının; yıkılmış yerobalarında gizli gizli oynanan kumarlardan ve içilen sigaralardan yarı korku yarı da keyif sebebiyle alınan anlatılması mümkün olmayan maddi ve manevi hazzın; camiye gidince kaçmak için “tuvalete gidebilir miyim?”gibi basit bir ifadenin karşılığında aldığın”evet” cevabının çocuk bedenlerde yarattığı mutluluk hissinin; bütün çocukların dışarıda oyun oynuyorken, senin eylül ikmallerine kaldığın derslere çalışıyor olmanın verdiği buruk bir ifadenin kalbe yansıyan çekilmesi zor ıstırabın; çarşamba ve cumartesi günleri köyden gelecek olan arabayı beklemenin verdiği ihtişamı yüksek bir duygunun; “Karğa geluyu, Karğa geluyu, Karğa geluyu!” sesleriyle inleyen cami yanında bulunmanın çocukların kalbine düşürdüğü o inanılmaz heyecan kıvılcımının; Karğa geldikten sonra bu kıvılcımın heyecan ateşine dönüşünün; “oğlum önüne bak, oku.”diyen cami hocasının o küçücük körpelerin bedenlerinin her hangi bir yerine vurduğu yaş fındık odununun verdiği acı hissin yüze yansımasının YAŞANDIĞI YER.
Her nasıl olursa olsun seni yine de çok seviyorum.
En son Osman Nuri Sarı tarafından Prş Nis 06, 2006 3:39 pm tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
Osman Nuri Sarı
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 500
Kayıt: Prş Eyl 08, 2005 12:11 am
Konum: samsun

Dön AĞITLARIMIZ - DESTANLARIMIZ VE MAKALELER

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir

cron