YENİ SAYFA

[İhsan Şahin]

“Özerklik” demek böyle olacak


Sayenizde efendim, geldiğimiz şu nokta
Utanmayan yüzlerde, şerefiniz olacak
Size mahkum bu millet, bekliyor hala şokta
…Bölünmenin son şekli, deyin nasıl olacak
…Ya susturun ya susun, sonu kötü olacak

Bir ihanet pilanı, masaya getirdiniz
İmralı’yla oturup, son şeklini verdiniz
Amerika ne derse, sizde öyle dediniz
…Zannetmeyin bu dünya, size baki kalacak
…Her ihanet mutlaka, cevabını bulacak

“Mü’min Müslüman” ile, avuttuk kendimizi
Size gönül verenler, çektiler ipimizi
Tükürecek yüz için, ıslattık dilimizi
…Demokratik özerklik demek böyle olacak
…İki dilli Türkiye, sizden eser kalacak

Yeni bir milli marşı, anlınıza yazarız
Vatan için bir ölür, seherde bin doğarız
Satılmış hainleri, tükürükte boğarız
…İhmal ile ihanet, anında son bulacak
…Yemin olsun Allah’a, bu hesap sorulacak

[İhsan Şahin]

Seni öldürüyorum çilek gözlüm


Seni yazmasın diye, kalemi kırıyorum
O özel defterimden, ismini siliyorum
Seni gören gözleri, artık kör ediyorum
Yine de gönlüm seni, istiyor çilek gözlüm

Hayalini çizdiğim, beyni yok ediyorum
Kalbimde yaşattığım seni öldürüyorum
İçimde ki nefretten, bir anıt dikiyorum
Yine de gönlüm seni, özlüyor çilek gözlüm

Benim için mezarsın, ölüpte giriyorum
Kalan son nefesimde beddua ediyorum
Hakkımı helal etmem, kan yaşı ağlıyorum
Yine de gönlüm seni, seviyor çilek gözlüm

[İhsan Şahin]

Bir lider arıyorum


Yanlış yola gitmemiş
Kula kulluk etmemiş
Yalan dolan bilmemiş
Arkadaş arıyorum

Merhametli duygulu
Edepli asil soylu
Aileden iyi huylu
Bir yoldaş arıyorum

Namerde eğilmemiş
Haram lokma yememiş
Yerlerde sürünmemiş
Bir lider arıyorum

Haksızlığa dikilen
Paylaşmasını bilen
Ağlarken bile gülen
Başa baş arıyorum

Haysiyetli ve namlı
Tertipli intizamlı
Hayat boyu nizamlı
Bir gardaş arıyorum

Şımarmamış yozmamış
Aslını hiç bozmamış
Vatanını satmamış
Ülküdaş arıyorum

[İhsan Şahin]

Bize uymaz bu alem, bu mekan bizim değil
Bu firtına bu boran, esen yel bizim değil
Kinle adavet tutmuş, şu kalpler bizim değil
…Vaz geçelim davadan, meydan kalsın otlara
…Otlar ile beraber, nesebi bozuklara

Bakıpta göremeyen, şu gözler bizim değil
Doğruyu konuşmayan, diller de bizim değil
Nasır tutmuş vicdanlar, hiçi biri bizim değil
…Vaz geçelim davadan, meydan kalsın otlara
…Otlar ile beraber, taptıkları putlara

Halk dili konuşmayan, ozanlar bizden değil
Dertleri dert etmeyen, aşıklar bizden değil
Kalemini kırmayan, şairler bizden değil
…Vaz geçelim davadan, meydan kalsın otlara
…Otlar ile beraber, hümanist olanlara

[İhsan Şahin]

Masum bir günaha çağırır beni



Şansımı rüzgara, brakmışım artık
Essin deli gönlüm, uçursun beni
Elli yaştan sonra, abayı yaktık
Bir güzelin aşkı, kavurur beni

Saçları taramış inmiş beline
Anzer balı sürmüş, sanki diline
Ayın ondördünün, gonca gülüne
Masum bir günaha çağırır beni

Ona uzanan yol, dikenli taşlı
İnceciktir beli, yar kalem kaşlı
İbrişim kuşaklı, kestane saçlı
Poyraz eser gönlüm, savurur beni

Dökülmüş zülüfler, kaşın üstüne
Yazı yazmak zordur, yazı üstüne
Yar sevilmez derler, yarın üstüne
Eğri giden yoldan, çevirir beni

Dedim gönlüm vaz geç, aşktan sevdadan
Uyan artı yeter, renkli rüyadan
İki ayrı dünya, koymuş yaradan
Hayal aleminden, sıyırır beni

[İhsan Şahin]

Aşktan titrer yüreğim


Çekilmez acılara, ev sahibi yüreğim
Hicran dolu göğsümde, ağlamayan yer mi var
Sensizliğin adını, sevda koydu yüreğim
Seni hiç anmadığım ümitsiz seher mi var

Hayalin bile olsa, aşktan titrer yüreğim
Yokluğuna dayanmaz, acı çeker yüreğim
Bir tebessüm eylesen, erir gider yüreğim
Gözlerinde sevdamı, anlayan değer mi var

Acılar diyarında, sevgi bekler yüreğim
Sadece seni ister, seni arar yüreğim
Tutamadım gözyaşım her gün ağlar yüreğim
Seni unutturacak, bu dünyada yer mi var

[İhsan Şahin]

Gelin görün şu gelini


Anam beni evlendirdi
Kendi seçti beğendirdi
Güzel diye dillendirdi
Gelin görün şu gelini

Gözler şaşı, kaşlar aşı
Dumanlıdır sanki başı
Üçe katlar beni yaşı
Gelin görün şu gelini

Anam nerden, buldun Onu
Ensesinden kalın boynu
Patlıcana benzer burnu
Gelin görün şu gelini

Beli ince, sesi kalın
Tahta gibi açık alın
Petek olsa durmaz balın
Gelin görün şu gelini

Dili peltek kulak sağır
İşin yoksa otur bağır
Kantar çekmez kilo ağır
Gelin görün şu gelini

Şakülünden kaymış beli
Kürek gibi, her bir eli
Vıdı vıdı susmaz dili
Gelin görün şu gelini

Beceriksiz tembel biri
Nasır tutmuş elin kiri
Yarı ölü yarı diri
Gelin görün şu gelini

Anam beni everecek
Acar gelin getirecek
Defterimi dürdürecek
Gelin görün şu gelini

[İhsan Şahin]

Bu benim şiirimdir yarın için yazmışım




Bu benim şiirimdir yarın için yazmışım
Geçmiş ile yüzleşip, mizanda duracağım
Zora geçen yıllara şimdi nasıl yanmışım
...Abdal’mıyım aptal mı tarihe soracağım
...Suçluyu bulamazsam kafama sıkacağım


Yetmişlerin kuşağı, yokluklarla büyüdüm
Haksızlığa susmadım, yalınayak yürüdüm
Seksenlerde altmış ay zindanlarda çürüdüm
...Abdal’mıyım aptal mı tarihe soracağım
...Baki kalan hakkımı mahşerde alacağım

Meşru düzene asla, hiç ihanet etmedim
Aziz bildim devleti, ifratına gitmedim
Yandım yanacak kadar, ateş olup tütmedim
...Abdal’mıyım aptal mı tarihe soracağım
...Üzerimde vebal var, sözümde duracağım

Anlım açıktır benim, hem de enseme kadar
Vatanıma ihanet, etmedim zerre kadar
Karşılıksız sevmişim, hem de mezara kadar
...Abdal’mıyım aptal mı tarihe soracağım
...Şartlar vaki olursa sahada olacağım

Hacaloğlu bu güne, getir sözün sonunu
Sen çekmişsin çileyi, oğlun yaşar gününü
Kıbleden çevirdiler, bu vatanın yüzünü
...Abdal’mıyım aptal mı tarihe soracağım
...Çektiğim acılara, kefaret tutacağım

[İhsan Şahin]

Allah’ın elinden dini aldılar


Allah’ın elinden, dini aldılar
Ne söylersen söyle, kar etmez artık
Din adına üç dört, baron oldular
Müslüman dünyada, yanıyor yazık

Bu din Allah’ındır, hükümde O’nun
Resül de O’nundur, Kur’an da onun
Ayetler O’nundur, fermanda O’nun
Müslüman kimlere kanıyor yazık

Asrın Nemrutları, takdir ederler
“Efendi” yaparlar, öyle söylerler
İslam’ın içine fitne dökerler
Sonrada Müslüman ağlıyor yazık

Yurtlarda veyahut özel evlerde
Beyinler yıkanır tatlı dillerde
Robot tipi insan, hazır ellerde
Cemaat bu şekil bağlıyor yazık

Ameli hükümde, Şeyh’inin izi
Bidatlar doludur, hem de bir dizi
“Nema” diye yerler, bildik faizi
İslam’ın özünden kaçıyor yazık

[İhsan Şahin]

Ölüm korkutur beni



Bir an için ölüm gelir aklıma
Hüzünlenir gönlüm, susturur beni
Ne zaman nerede çıkar karşıma
Düşünmesi bile ürkütür beni

Emanet bedenim toprak olacak
Ela gözlerimin feri solacak
Sivri denen dilim oda susacak
Var iken yok olmak korkutur beni

Üç günlük hastalık, başım yastıkta
Trafik kazası mı, yoksa boşlukta
Ruh ile bedenim, gider yoklukta
Geride kalanlar unutur beni

Ölüm geldiğinde halim nicedir
O dakika derler, kıldan incedir
Gündüz mü karamış, belki gecedir
Can bedenden çıkar soğutur beni

Sözün bittiği an öldü denecek
Perdeler kapanıp ışık sönecek
Kalem kırılacak, silgi bitecek
Kabirde komşular avutur beni

[İhsan Şahin]

Bayrak/Hilal/Sancak




Kimisi don yapar, giyer kıçına
Kimisi uğruna, canını verir
Kimisi taç yapar, takar başına
Kimisi kıskanır, mum gibi erir

Kimisi bayrağa, tozu kondurmaz
Kimisi ruhsuzdur, kılı oynamaz
Kimisi çok arar, lakin bulamaz
Kimisi böğürür hiddete gelir

Kimisi Sancağa, ihanet bilmez
Kimisi hırsından, salyasın silmez
Kimisi sık tutar, elinden düşmez
Kimisi haindir, kahpelik bilir

[İhsan Şahin]

Belden aşağı düştü siyasetin çıtası




Belden aşağı düştü siyasetin çıtası
Koskocaman herifler ne biçim konuşuyor
Cemaat elbet s.çar, yellenirse hocası
Üçü beşi beraber, abdestsiz konuşuyor

Siyaset ve nezaket, adamlığın şiarı
Bey demeye bin şahit, edepsizlik fuarı
Ne ar kalmış ne haya, ne terbiye ayarı
Kula kulluk edenler peşrevsiz konuşuyor

Yangına körük ile yürüyen yalakalar
Yağcılıkta sınır yok,takılıyor tasmalar
Seviyesiz edepsiz, gereksiz atışmalar
Diplomalı cahiller, mesnetsiz konuşuyor

Siyaset erbabına yakışmıyor bu lisan
Biraz olsun utanır, biraz sıkılır insan
Millet size ne dedi, oku anlamadıysan
Sağdan soldan bir çoğu, erdemsiz konuşuyor

[İhsan Şahin]

Dostlukta buluşalım



Bir nefes dünya için, ne gerek var kavgaya
Alışalım can dostlar, dostluğa alışalım
Sevgi saygı kardeşlik, yayılsın şu dünyaya
Beraber yaşamaya dostluğa alışalım

Birlikte rahmet varken, ayrılığa ne gerek
Ölüm haktır gelecek, bu gerçeği bilerek
Eşref-i mahlukatım, ben insanım diyerek
Hulus-u kalpler ile, dostlukta buluşalım

Şu üç günlük dünyada, sevmek sevilmek için
İnsanlık tarihine, bir şeyler yazmak için
Kavgaları def edip, barışa varmak için
Tatlı bir rekabetle, dostlukta yarışalım

İmtihan dünyasında, bir insan bir alemdir
Kalp konuşur göz görür, yazı yazan kalemdir
Üç günden fazla durmak, küs kalması elemdir
Sırat-ı mustakımde , dostlukta barışalım.

İhsan Şahin

[Adnan Ayaz]

-Her sözcüğün manasını bulabileceğimiz bir sözlükle bu sayfadakileri okuyabilirsek belki daha iyi olacak amma,güzel ve faydalı bilgilerle donanmış bu "YENİ SAYFAYI" incelemekte epey geç kaldığımı okuyunca anladım.Teşekkürlerimi iletir çalışmalarınızda başarılar ve kolaylıklar dilerim.