Süzme çeşmin gelmesin müjgân müjgân üstüne
Urma zahm-ı sîneme peykân peykân üstüne
Rîze-i elmâs eker her açtıığı zahma o şûh
Lutfu var olsun eder ihsân ihsân üstüne
Dilde gam var şimdilik lutfeyle gelme ey sürûr
Olamaz bir hânede mihmân mihmân üstüne
Yârdan mehcûr iken düşdük diyâr-ı gurbete
Dehr gösterdi yine hicrân hicrân üstüne
Hem mey içmez hem güzel sevmez demişler hakkımda
Eylemişler Râsih’e bühtân bühtân üstüne
*Ey sevgili! Gözlerini süzme ki, kirpik kirpik üstüne gelmesin; böylece bağrımda ( gönlümde) açtığın yaraya ok üstüne ok atmış olma ( üst üste kirpikler; üst üste ok demektir).
*Sevgili, açtığı her yaraya elmas tozu ekiyor. Lutfu var olsun; ( aşıkına) ihsan üstüne ihsanda bulunuyor ( Sevgiliin birinci ihsanı aşıkının bağrında açtığı yara, ikinici ihsanı da o yaranın kapanmasını engelleyen elmas tozudur).
*Ey sevinç; gönlümde gam var, şimdilik lütfeyle sen gelme. Çünkü bir evde misafir üstüne misafir uygun düşmez ( Gam gibi değerli bir misafir var iken sevinci ağırlamak mümkün değildir ki! ).
*Sevgiliden ayrı kalmıştık, bir de gurbetlere düştük. Felek bize hicran üstüne hicran gösterdi vesselam( Birinci hicran sevgilin ayrılık azabı, ikincisi de gurbet elemidir).
*Rasih için “Hem içki içmez, hem güzel sevmez!” demişler. Zavallıya iftira üstüne iftira atmışlar ( İçki de içer, güzel de sever).
Alıntı