gönderen Muzaffer Mustafa Altuncu » Cum Şub 18, 2022 10:28 pm
ESKİ GÜNLER:
İhsan Şahin;
Kuşmer'de moda idi, tek katlı yer obası
bacası tütmez idi," kokar yakıt" sobası
fukaraluk diz boyi, cahillukta çabası
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu:
Yer obası kalmadı iki katlı obalar,
Tezek yakmıyor artık kömür yakar sobalar,
Fukaralık kalmadı türemiştir ağalar,
Yenisi tat vermiyor ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
kremul ile sacayak, yakışurdi ocağa
babamuzdan korkarduk, ilişurduk bucağa
tezekler yanmaz idi, hasret iduk sıcağa
her an akluma vurur, ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Kremul ile sacayak şimdi oldu antika,
Baba oğul arası yaşanıyor entrika,
Tezeklerin vatanı şimdi oldu Afrika,
Hayali de güzeldir ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
şeker kimde var idi, kimler bulurdi çayı
sigara kutusundan, yapar oynarduk sayı
toz pembe görer iduk, habu yalan dünyayı
her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Şeker çay yoktu ama var idi huzurumuz,
Bir araya gelmeğe olmazdı özürümüz,
Şimdiki buluşmada kullanılıyor rumuz,
Bu varlık sizin olsun ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
Hanekaya kordiler, tereyağı kaymağı
sabahleyin kalkarduk, yerduk peynir kuymağı
ekmeği ufaturduk, unuturduk doymağı
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Haneka var mı bilmem azalmıştır kaymaklar,
Kaymaklar azalınca sık yapılmaz kuymaklar,
Kolestrol yükselince çabuk olur doymaklar,
O zamanda aranır elbette eski günler.
*
İhsan Şahin;
Limonarlar Şurdalar, Yangunlara çıkarduk
Başka yer görünmezdi Hanirmağa bakarduk
Kalam ile üflerduk, ocağı zor yakarduk
Her an akluma vurur, ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Ona fiseter derler kalam da diğer adı,
Mezireye çıkınca onun başkaydı tadı,
Hiç aklımdan çıkmıyor köyde virane Hadi,
Hafızamda iz etti ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
Tomruğa çivi çakıp, çekip te sürüklerduk
Götürürdük Sarmaç'a, satar haşlık ederduk
paragaflar diz boyi, ne sohbetler ederduk
her an akluma vurur, ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Hem odun hem de otlar taşınırdı sırt ile,
Ogünler anlatılır her daima zevk ile,
Çağırsam ben oraya kim gelir benim ile,
Gitsek bile zevk vermez ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin:
Macudal ifteriler, kusbuliga otları
kolotura yapişur, mahveder urbaları
yeni nesil ne bilur, asma mamulaları
her an akluma vurur, ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
“Paragaf” deme sakın onun yeri başkadır,
Yakında başlayacak site son bakımdadır,
Köylümün buluşması unutmaki ordadır,
Keyf için demiyoruz ey gidi eski günlerş
*
İhsan Şahin;
otururduk sofraya, giderduk aynı tasa
yerduk kavut haşili, karnumuz tıka basa
kırma zoroş raşilar, inerduk ayanbasa
her an akluma vurur, ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Kaşıklar birbirine değerdi o dar tasta,
Çok şükür o günlerde olmazdık fazla hasta,
Benim bazı dostlarım şu günlerde hep yasta,
Bizleri düşündürür her zaman eski günler.
*
İhsan Şahin;
Adnan Ayaz gelseydi, çıkardı ancak tadı
maç akşamı bu akşam Altuncu kaldı yatı
Meltem Ayal var idi, yazılı bende adı
her an aklıma vurur, ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Adnan Ayaz unuttu dostları birer birer,
Okuldan eve gidip hemen yatağa girer,
Dilerim bu atışma çok uzun zaman sürer,
Sanırım Meltem Ayal demiyor eski günler.
*
İhsan Şahin;
kevenlere giderduk, doldururduk sepeti
bizden sonra gelenler, ihmal etti nöbeti
bu minval hatıralar, kaldı bizde ebedi
her an akluma vurur, ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Yakıt olarak vardı o zaman tezek geven,
Var mı bakalım şimdi o yakıtları seven,
Gençlerden duydunuz mu eski günleri öven,
Bizlerde hastalıktır ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
güneş yakardı bizi, bronzlaşırdı yüzümüz
dudağumuz çatlardı, kormazdı da gözümüz
ora bura düşerduk, soyulurdi dizumuz
her an akluma vurur ey gdi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Top oynardı yaylada genç ihtiyar yan yana,
Toz dumana katardı ortalığı kaybana,
O günleri gençlere güzelce anlatsana,
Hafızadan silinmez ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
beş yüz hane şur köyi, toplanurdi yaylaya
gurbetten gelurdiler, "çayır" için sılaya
"çuruk"te sevda eden, çekilurdi zulaya
her an akluma vurur ey gdi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Elbete unutulmaz Kuşmer yayla çayırı,
Ordaki sevdalığın hiç olmadı hayırı,
Düz yerler kesilirdi sevmezdiler bayırı,
Her zaman akıllarda ey gidi eskşi günler.
*
İhsan Şahin;
ellilukler bilur mi soracağum soruyi
kastaniga kabağı, feli ile loriyi
kaynağından öğrensun, gençlerumuz doğriyi
her an akluma vurur, ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Ellilikler bilirler o sorduğun soruyu,
Nefis dedirtmez sana ne yazık ki doğruyu,
Şimdi mazide kaldı uçurtmanın kuyruğu,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Ne tezekler topladım Çuğuyurdi dağında
Ayrı bir lezzet vardı kaymağında yağında
Kafeka zor dururdi eğri saçayağında
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Bak işte sana örnek Meltem Ayal Nacardan,
Haber veriyor sana kafeka sacayaktan,
Biri de söz etmeli makina hanekadan,
Her an aklm avuru ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Feliler bi tarafa hele da o ğlibalar
Çeşmelerin yanında sıra sıra lubalar
Ne çok dinledi bizi yayladaki tufalar
Her an akluma vururi ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Ğlibalar yapılırdı içinde yoktu bakla,
Kaşığa biri gelse atardı dokuz takla,
Bir gün bol olur diye hiç gelirmiydi akla,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
üç posta kaldururdi, gardiyanlar horona
kimse yanlış yapmazdı, uyardiler hep ona
yeni sevda olanlar, kalurdiler en sona
her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
O zamanın horonu bugünkünden çok farklı,
O gizli sevdalıklar elbette yandan çarklı,
İki parmak üç parmak hareketler meraklı,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Ne düz horon atlama ne da o sallamayı
Bi kenardan izlerduk bilmezuk oynamağı
Meşhur idi kaymağı hem da onun kuymağı
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Doğru der habu Meltem öğrenemedik gitti,
Bundan sonrada olmaz gençlik yılları bitti,
Bir mendil almış idim o da çayırda yitti,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Ben dahaden cahilum yazarım ardı sıra
Yaylanın camesinde yüzüm sürdüm hasıra
Devamlı yazamazsam bakmayınız kusura
Beni size götürür ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Muallimlik yaparsın nerden çıktı cahillik,
O zaman gençlerinde var idi güzel birlik,
O birliğin yanında var idi bir de dirlik,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Şenlensin yayla düzi toplansın gelin kizi
O Kuşmerun güneşi yakti kavurdi bizi
Mazide kalan gençlik nasıl savurdu bizi
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
siz ile işim olmaz gideyurum ben köye
bir selam yollayayım, Mahnida Nuri beye
kemerden uzaklaştum, geldum yedi tepeye
her an aklıma vurur eygidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Uyumak zevk verirdi hoşottan yataklarda
Çayımızı içerdik acayip bardaklarda
Şimdi huzur mu vardır yaylada konaklarda
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Çok eskiye gidersen zor bulursun o çayı,
Çay şeker olan eve o gün derlerdi dayı,
Ağaçtan yapardılar sandalye ve masayı,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Beni yıllar ayırdı yaylamın dağlarından
Kalmadı bir hatıra çocukluk çağlarından
Belli midir yediğim Kuşmer'in yağlarından
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Coşkun Şahin;
Yazı yazarum yazı uzun zaman ardından
Köyümü çok severum doyulmuyor tadından
Hacan biri bahseder mübareğun adından
Anlatsanuz öğrensek ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
zazoğli esamemiz, silinmiştir dağlardan
artık gazel okunur, bizim viran bağlardan
ayakta duruyursek, yeduğumuz yağlardan
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
İsabet kaydattiniz Hacaloğlu şu anda
Tezek kokardı yayla bizi karşulayanda
Kirler tomar kopardi "ANAKA" kaşiyanda
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
cumavanktan görindi, Lütfi'nun arabası
anında değişirdi, yaylamızın havası
helede bizim gibi çocukların dünyası
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Okulda iken yazdım sonra devam ederim
Yaylanın özlemiyle hasret çeker giderim
Yaylayı anlatmaya hiç zannetmem yeterim
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
ne zahmetler çekildi, döküldü onca terler
şimdi de viranedir, doğduğumuz o yerler
ne koyun var ne çoban, kapandı gitti berler
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Ne çok arzu eylerum oralara gitmeği
Patates turşilari bir da misir ekmeği
Alışkanlık eyleduk bitirip tüketmeği
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Coşkun Şahin;
Siz gibi ustalara çıkarurum şapkayı
Çok istedum bu sene mezirede yatmayı
Çok isterim sizlerle lafı lafa katmayı
Heran aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Belde kuşak var idi başında da arkurluk,
Kız gelin olduğunda yaşıyordu garipluk,
O günlerde aşandı fazlasıyle fakirluk,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Az ile yetinseydik olmazdı çok derdumuz
Dağılmazdı dört yana her evden bir ferdumuz
Bir tarla iki inek daha ne isterdunuz
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Çok isteyen olmadı ihtiyaçlar zaten az,
Şeker yamada idi sadece tuz ile gaz,
Lahana,turşu ile kış çıkardı gelir yaz,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Yok kimseye sitemum ben bana kızayirum
Kırk kere tövbe edup yüz kere bozayirum
Memleketi özledum rastgele yazayirum
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
şoromillar kösreler, örs ile kerendiler
votan ettuk çayırı, eğeyle bilendiler
neler neler yitirduk, bir görün efendiler
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Irğatlıklar olurdu toprak taşıma işi,
Kız sepetle taşırdı erkek doldurma işi,
Tek başına yapardı bazı kadın bu işi,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
kulunguvar oynarduk, kimimuz ip atlardı
güneş yakardı bizi, dudağımız çatlardı
çuruk çayırı gelur, neşemuzi katlardı
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Cemil Ayal;
Eğtiyari genciyle herkes yayla ğastasi
Şifa olur her derde yaylanun guguvasi
Nazli gelin gibidur hele gastanbuligasi
Her an aklima vurur eygidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Doğrusun Hacaloğlu çeşit çeşit oyunlar,
Yaylanın dağlarında yayılırdı koyunlar,
Can çıkmadan bedenden unutulur mu bunlar,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Cemil Ayal;
Komarluktan gelurdi akşam olinca nağir
Baragasa giderken nolur benida çagir
Uzaklarda olinca ayriluk daha ağir
Her an akluma vurur eygidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Buluşmanın tadını şimdiden yaşıyorum,
Yalnız kalınca dostlar kafamı kaşıyorum,
Bazen rüyalarımda dağları aşıorum,
Her an aklıma gelir ey gidi eski günler.
*
Cemil Ayal,
Gece olur yururduk hep beraber kemere
Kimi göçti dünyadan kimi gitti dört yere
Yazilanlar cok dertli işleyuler ciğere
Her an akluma vurur eygidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Paragaf geceleri yaklaştı unutmayın,
Bu yazılanları siz onunla bir tutmayın,
Verilen bir söz vardır o sözü siz yutmayın,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
bu sayfa "şurli"ların, şur köyünün sayfası
paragaf burda olur, hemi de en alası
oraya da geliriz, şenlenirse tufası
her an aklıma vurur, ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Burası umumi yer neresi Şur sayfası,
Şur sitesi deyince özel yerdir orası,
Altuncu’nun içinde gizli onun yarası,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
kırma zoroş lazgıran, aymeydan kazankıran
var mı dur benum gibi, hasret ile yoğrulan
şu gurbeti öldürüp, sıla ile doğrulan
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Hasret benim içimde düğüm düğüm olmuştur,
Şu anda o duygular çiçek gibi solmuştur,
Kafamın bir yerleri hep onlarla dolmuştur,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
gürgenun kukucları, kestane yaprakları
kusbuliga otları, bilettum orakları
aziz ve muhteremdur, Şur köyi toprakları
her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Bakılmayan o yerler hep dikenlik olmuştur,
Çayırlar orman olmuş yeşillikler solmuştur,
Eskiden açık yerler şimdi ağaç dolmuştur,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
şur köyü kanunları, uyandurdi merağı
bizum köyde her hane, adaletun konağı
sıra ile hep hafız, hocaların durağı
her an akluma vurur eygidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Kanun manun kalmadı delindi hep kararlar,
Hafuslar tükendiler bozulmuştur ayarlar,
Faydalar görünmüyor yaşanıyor zararlar,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Yaylayı bitirmeden döndünüz köye erken
Tüylerim diken diken eskileri söylerken
Camenun yanlarinda armut kabuğu yerken?
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Hoşuma tek gitmeyen yayladaki toz duman,
Yok olacak o tozlar herhal yazıldı ferman,
Eskiler öldü gitti kalanda yoktur derman,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Doğa ile iç içe en doğal ortam yayla
Onun değeri çoktur gidersen tabanvayla
Konuştun mu yaylada hem güneş hem de ay'la
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Hayat değişti artık arama o günleri,
Her zaman hatırlarız hasret ile dünleri,
Sağmazlar koyunları kırkılmaz da yünleri,
Her an aklum avurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
cebimiz hasret idi, bir delikli paraya
o sıralar alıştuk, şu kahpe sigaraya
şimdi de dikiş tutmaz midede ki yaraya
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Nefisler ağır bastı yapıldı o yanlışlar,
Neşeli geçiyordu eski günlerde kışlar,
Sigara içmeyene Altuncudan alkışlar,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
odunları likombis, ederduk yarı yola
nefes nefese kalur, verurduk biraz mola
bileniniz varmıdır, ne idi acep dola
her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Tek katlı taş duvarlı ğardomali obalar
Çıra ile tutuşup tezek yakan sobalar
Damağımda tadları sıcak filopidalar
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Yoktu çamaşır tozu çamaşırlar dolada,
Odunun küllerinde kirler arık molada,
Kadeni ile banyo yapılırdı zulada,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
kofin ile taşırduk, merğadan yaprakları
Kabe'de mekan oldu, şur köyü toprakları
eğeyle bileturduk, o kukar orakları
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Bizde yapılamazdı filobita Bayburttan,
Kazan kazan yemekler yapılırdı korkottan,
Kremuller görevdeydi maniyalar ocaktan,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
forodiko fistanlar giyerduk dipten başa
yeterki oyun olsun, giderduk koşa koşa
çoğuda yalınayak, basardık dağa taşa
her an aklıma vurur, ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Forodiko antika şimdi bez oldu adı,
Birdirbir oynamanın ogün başkaydı tadı,
Yaylada hardomayla kapatılırdı çatı,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
filtikoz oğlukları, yandan bağlardı kızlar
omuzunda keşani, kıskanırdı yıldızlar
kaytan sıkar belini, acıdan canı sızlar
her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Gelin ile kız ayrı giyinir kuşanırdı,
Yeni gelin olanlar saygıdan utanırdı,
Erkek ise karıyı herkesten kıskanırdı,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz,
Bir şeyler yazacağım okuyanı var ise
Ya aradaki dağlar aşılmaz duvar ise
Kadim dostlar özleyip geçmişi sorar ise
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Hem asar hem kesersin yetki senin elinde,
Elin ayağın durmaz bakıyorum dilinde,
Bilmem arıza var mı bu aralar belinde,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
leş gibi kokar idi, yaylanun kehrizleri
taş gibi havası var kim tınlar pehrizleri
kör sıçanlar açardı, yeraltı dehlizleri
her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Kendir ekerdik tabi ip sonrası kunzısı,
Memleket insanının maceralı mazısı,
Hiç akıla getirmez oraları bazısı,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
kurbağa kaşukları, yüzer idi göllerde
bin bir ebat çatlaklar, vardı bizim ellerde
sohbetler tatlı idi bal, akardı dillerde
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Gülgenlere gidince toplanırdı kukuslar,
Köyde her gezdiğinde yorar seni yokuşlar,
Kuşmer ile köyümden haber getirsin kuşlar,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
leblerumuz var idi, plagano ince taştan
balık avlamak için, suyu keserdik baştan
sıcak sular uzgeçler, bu gün ki modern duştan
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Suta oynayan var mı bir de fişek oynayan,
Dönen ipin üstünden heyecanla zıplayan,
Hele kış geceleri var mı yüzük saklayan,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Fırsatım olduğunda daha çok yazacağım
Becerip yazmayana inanın kızacağım
Şu Kuşmer özlemini inşallah çözeceğim...
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Ziğoyir döner iken leb oynu oynar iken,
Fuska toplamalarda ele battı mı diken,
Hamucerayı ipe esir oynamak derken,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
salut turşularını, ağniyodan saklarduk
ğamaosir çıkarurduk, yıkayupta paklarduk
cumavanka bakarduk arabayı yoklarduk
her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Kibrit oyunu vardı bir de kamçı oyunu,
Sabah erken vakitte değirmenin suyunu,
Fenerin loş ışığı yapılan köy düğünü,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Karğa yada Astoçi beklerduk dört göz ile
Ğarta gidup hurmayı değişurduk peynirle
Kaymaklı yoğurtları mısır ekmeği ile
Her an akluma vurur eygidi eski günler
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
İfteri ve macudal, komar ile cifini,
Gülgen çok büyüyünce çamdan ister affını,
İstril ise bir yanda bilmek ister safını,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Çocuktuk dolaşırdık caminin yanlarında
İncir reyhasi vardı yayla dükkanlarında
Kurtlar takla atardi peynir kavranlarında
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Kelifi kimler bilir kim bekledi tarlayı,
İstemli,güğüm ile ırmaktan su almayı,
Yapılan küçük göle heyecanla dalmayı,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
uyanırduk sabahtan, munis bir seda ile
ayrılması zor idi, buruk bir veda ile
ya nasip bir dahaya, dilerduk Hüda ile
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Geçmişi anlatmak zor yüz elli beyit ile
Eskiler çok uğraştı pire ile bit ile
Yaylacılık biterdi bir tane kibrit ile
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
İdman Ocağı vardı yanında İdman Gücü,
O büyük takımların bazen yetmezdi gücü,
Kalandar gecesinde biriler olmuş öcü,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
ya kurşun ya da ürer, lastiklarun markası
çoğu da yırtuk idi, çoraplarun arkası
dile gelse konuşsa, o camenun arkası
her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Kabak ve kastanika pişirilir feliler,
O gün yaptığımızı şimdi yapmaz deliler,
Tarlada yakılırdı kumul kumul celiler,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Lastikler modern idi çarıkların yanında
Birimiz bir şey alsa duyulurdu anında
Ne soğuklar çekmişiz dükkanlarun yanında
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Oyunların içinde ilk sıralarda fişek,
Hoşot ve şifanozdan hiç yaptınızmı döşek,
Forotiko yapmağa biraz da kenevir ek,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Sığırlarla yan yana yatardık aynı yerde
Arada bölme vardı yarım duvardan perde
Herkeste heycan vardı kamyon gelen günlerde
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Kalandar geceleri gidilirdi evlere,
Horonlar oynanırdı karvon sürer yüzlere,
Zahreler toplanırdı iz braktımı sizlere,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Ne türküler yazıldı kalandar gecesine
Sürülür maniyalar yüzün her köşesine
Karakonçilo derler onun eğlencesine
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Göçler çıkar yaylaya hemide aynı günde,
Kararlar alınırdı Şur kanunları ünde,
İnsanlar arkadadır sığırlar ise önde,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Bu basit cümlelerle yaylayı anlatamam
O güzel dostlukları ebedi unutamam
Çelep ile çatmada daha balık tutamam
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Kalandar gecesinde sırtında hemencesi
Eşluk eder horona kavali kemençesi
Çözülürmü bilinmez tuzlama bilmecesi
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
“Ey gidi eski günler” diyor radyoda Cengiz,
Tarihte yaşananlar hafızada derin iz,
Geleceğe bunları yazıp da brakalım biz,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Eski dostlar nerede, arasak bulamayız
İstesek de bir daha birlikte olamayız
Ne yaylada ne köyde sohbete dalamayız
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Konumuz “eski günler” köy dışına çıkalım,
Eski hatıraları hüzünle yaşayalım,
Hep birlikte geliniz orada kışlayalım,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
patates cumuruni, zagotayla yaparduk
kuymağun kazıkası, herkes ona bakarduk
ekmeği zula edup, cebimize sokarduk
her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Omuzlarda keşanlar temiz yamali urba
Kesilup kurutulur saklanur torba torba
Adı neydi unuttum zagodali bir çorba
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Anabodamo Hadi,Çamurli mahleleri
Sohbet yerimiz idi uzun kış geceleri
Zurduhlida yapardık türlü eğlenceleri
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Yinoğun Mehmet vardı ister delikli para,
O günlerin yokluğu yürekte derin yara,
Bizi birleştirirdi Salı günü Çaykara,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Yaylanun bahçesinde gördüm anavavula
Yedi patatesleri soyu gorbagor ola
Çıkarduği topraklar kumul olur kafula
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Yazdıkça bitmeyecek yayla hatıraları
Yaylayı sevenlerin deşildi yaraları
Kemer,Komarlık,çatma gezdik mi oraları
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Meltem Ayal Nacar;
Boğazda Titremede ne kunzilar toplarduk
Bir güz tezeği için her tarafı yoklarduk
Her sabah havliları süpürürdük paklarduk
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Ağrap yasanlarıyla kırmalarda dolaştık
Fterğodi kıranından Lakroba doğru aştık
Karanlık gecelerde bozuk havada şaştık
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Bir zamanlar meşhurdu köyümde Hadi suyu,
Bordoya çalıyordu sanki biraz da koyu,
Bu yaz içtim o sudan değiştiriyor huyu,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
çormalarda oynarduk, yamali toplar ile
horon için kaydeler, söylenurdi dil ile
samimiyet var idi , kimse bilmezdi hile
her an akluma vurur, ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Soloma Kazankıran yangun üzeri Barma
Görnekte buluşurduk bazan şur köyü karma
Köye dönen olurdu Ğolobistan aktarma
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Meşinini bulmak zor yapardık yamadan top,
O yıllarda çevrende bulamazdın tek bir çöp,
Ebeveyn nasihati yaşlıların elin öp,
Her an akluma vurur ey gidieski günler.
*
İhsan Şahin;
yaylamızın yükleri, sırt ile taşınırdı
eller kollar topuklar, elbette aşınırdı
can mı dayanır buna, bu nasıl yaşanırdı
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Güzün mezirelerde başka bir hayat vardı
Kızdırma ekmek ile sütte ayrı tat vardı
Oralarda olanda sağlık ve sıhhat vardı
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Köyümün insanının gurbet idi çilesi,
Hiçbirinin yok idi dalavere hilesi,
Zaman zaman elinde bulunurdu filesi,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
kakart'tan giden var mı, biri bana söylesin
bir de harita çizsin, öyle tarif eylesin
ruhum orda ben burda,, gönül coştu neylesin
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Geride kalan ömür hep hasretle geçecek
Yalan dünya bizleri yudum yudum içecek
Şahinkayalı olmak ayrıcalıklı gerçek,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Hafızalarda kaldı Rahmi,Muhaye,Kazım,
Yaşanan o günleri iyi düşünmek lazım,
Allah’ım bu konuda bizlere versin azim,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Niçin özler dururuz o geçmişi acaba
Yalın ayak kuruşsuz o da canına caba
Lakin cani gönülden vardı selam merhaba
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Bakır taslar içine yakışır odun kaşık,
Kadın çamaşır yıkar bir de yıkar bulaşık,
Erkek de ister ondan olsun kendine aşık,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin,
bir derde düçar oldum, tabip der ki çaresiz
ne ümit var ne ilaç, tedavisi süresiz
gönlümde yer kalmadı, çürük yara beresiz
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Bu sıralar Adnan'un taket yok dizlerine
Alın götürün onu Lağortun düzlerine
Daha gencim dese de inanman sözlerine
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Evin içinde su yok su taşınır dereden,
Blekide ekmek pişer ışık alır fenerden,
Elbet konuşmuyoruz biz bunları ezberden,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Herkes eski günlerden bir şey yazsın ne olur
Bir kitap yazılırsa süper, şahane olur
Böyle giderse Kuşmer,binbeşyüz hane olur
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Kofin ile taşındı meradaki yapraklar,
Sepet ile taşındı tarladaki topraklar,
Babalar gurbetteydi çile çeken analar,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz,
Kadim dostum Kakartı niçin sorar durursun
Şu yaralı kalbime gizli neşter vurursun
Kavlatanda bir mola verende oturursun
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Para için keseler eşyaya hemençeler,
Üç kız iki erkeğe çalınır kemençeler,
Gelin için kapıluk çeşitli güvenceler,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Selam olsun is tutmuş duvarında taşlara
Selam çocukluğumda bütün arkadaşlara,
Hartoma altlarında yuva yapan kuşlara...
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Meziredeki otlar şelek yükle taşınır,
Düşünmezdi kadınlar ayakları aşınır,
Kerentiyle ot kesen erkek nasıl kaşınır,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Dile gelse konuşsa çimenlerin otları
Çuğuyurdiden gelse zarkidenun atlari
Ben obama raziyum istemem kat yatlari
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Şoromili hatırla tuz çekerdik içinde,
Kutal,kaşık ağaçtan çeşit çeşit biçimde,
Hem neşeli insanlar hemde geçim derdinde,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Yazları yaylacıydım anakamun yanında
Üç beş kesme şekeri saklardı sahanında
Hartomalar simsiyah obanın tavanında
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Kamçı oynu sonunda şişerdi ellerimiz,
Saklambaç oynar iken susardı dillerimiz,
Kulunkuvar oynarken zorlanır bellerimiz,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Önceden çok şenlikti camenun etraflari
Bize yaşlı gelirdi cemaatun saflari
Baksak da hatırlasak var mi fotoğraflari
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Yaylaya çıkışlarda Fileste yatılırdı,
Yorgunluk bir şekilde orada atılırdı,
Ertesi gün hep birden Kuşmere varılırdı,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Borzancının kahvesi yaşlılar mekanıydı
Gençlerun uğrak yeri mavronun üst yanıydı
Dükkanlardan birisi fuzinun dükkanıydı
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Beştaş oynamışsınız varmıdır moç oynayan,
Köyü baştan aşağı varmı şöyle turlayan,
O eski günler için hafızayı zorlayan,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
İlk dükkanci kim idi yazsın var ise bilen
Hepisi bir listede yer alsınlar kamilen
Haci Ahmet Özerin dükkanıydı eviylen
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Bizim ilk okulumuz kateliyonun evi,
Derse çok çalışırdık yapardık da görevi,
Köyümüz o zaman da bütün köylerin devi,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Yıllar çabuk geçiyor sanki aylar gün oldu
Geçmişi harmanladım yastığıma yün oldu
Uyumaya çalıştım aklım büsbütün oldu
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Muharrem Durgun idi orada ilk öğretmen,
Okuldan kaçanların uğrak yeri değirmen,
Bazı arkadaşlarım sanki dersinki şovmen,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Altuncu alamadım ğovumi yaylalardan
Çok garip hale düştüm yaylalı rüyalardan
Beni ya yuvarlayın blakana kayalardan
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Ev sonrası baraka okul oldu bizlere,
Rüzgâr uçurdu onu gelmiş belli gözlere,
Aydınlı öğretmeni anlatayım sizlere,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Hacaloğlu nerede,Altuncuyla bekleriz
Hem yayladan hem köyden satırları ekleriz
Merak etme birazdan ikimiz de tekleriz...
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Zamanım tükeniyor ayrılacağım sizden,
İki gün can dostlarım haberler yoktur bizden,
Kuşmer Şur derken şimdi kesildik canlar sözden,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Köye nasıl ineyim hazır değil kesimler
Her şeyi anlatıyor tarih olan resimler
Bakın aynaya dostlar değişiyor mevsimler
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Zamanım tükeniyor ayrılacağım sizden,
İki gün can dostlarım haberler yoktur bizden,
Kuşmer Şur derken şimdi kesildik canlar sözden,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Ben köyü sevemedim Ey Kuşmer senin kadar!
Kuşmer'de dostlarımla oldum ahbap kafadar
Ne ilginçti bir zaman Soğanlı'daki Radar
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Cumavanktan görünür cereğmenin kamyonu,
Herkes pür dikkat olur gördüklerinde onu,
Ne yazık kamyonların bugün gelmiştir sonu,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnnan Ayaz;
Şimdilik yeter deyip çıkacağım aradan
Yavaş yavaş Kuşmere yollansak Çaykaradan
Selam olsun dağlara bendeniz fukaradan
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Şahinkaya köyümdür Kuşmer ise yaylası,
Burada yazanlar da oraların hastası,
Biri hazırlamalı bir gün Kuşmer pastası,
Her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Yaylamız aynı yerde,yer obaları nerde
Aklım geçmiş yıllarda,orda geçen günlerde
Dostlarımın bir çoğu yoktur görünürlerde
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
files içmelerinden, komarluğun başından
plagano kayalarun, lebler ile taşından
hacaloğlu kan kusar, gözlerinin yaşından
her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Tez tez aklıma gelir bazı arkadaşlarım
Onlarla gizli gizli konuşmaya başlarım
Özlem ile karışık akar durur yaşlarım
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
her kafulun dibinde, ayrı ayrı hatıra
nereden başlayayım, sığmaz üç beş satıra
sırları vermeyelim, çıkar ağır fatura
her an aklıma vurur, ey gidi eski günler.
*
Adnnan Ayaz;
Ne oluyor Zazoğlu köye niçun inmezsun
Paran mi yok cebunde arabaya binmezsun
Kısmette "YAYLA" varsa asla geri dönmezsun
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
İhsan Şahin;
kukular bağırurdi, kızlağacun başında
erken ayrıldım çıktım, henüz on dört yaşında
hatıralar küllendi duman oldu başımda
her an akluma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Kestaneler toplardık güz gelende ormandan
Akşam sohbetlerinde pişerdiler bir yandan
Ahşap olan evlerde eserdi dört bir yandan
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Adnan Hoca maşallah doldurdun dağı taşı,
İhsan cevap veremez müsait değil yaşı,
Yaşlıları arayan size seslenir Raşi,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Şahinkayalarının güzeldir manzarası
Adnan'ın o dağlarla iyi idi arası
Yerleşecek köyüne olduğunda parası
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Kazankıran meşhurdur bir de vardır türküsü,
Memlekete gitmektir Altuncunun ülküsü,
Köyümün ve yaylamın hiç biter mi öyküsü,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Bakın şimdi ne oldu yel eser o yerlerde
Ahırlarda inek yok süt sağılmaz berlerde
Lastik tamiri kalktı konfor var şoförlerde
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Ne oldu ki Zazoğlu özledin o yerleri,
Yanından hep geçerdin görmezdin o berleri,
Allah rahmet eylesin ölen o şoförleri,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Çayırlarda insanlar rengarenk kalabalık
Çuruğun ortasında yapılırdı sevdalık
Kimisi da derede avlardi alabalık
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Bir daha zor görürsün toplanmaz kalabalık,
İlhan Ayan avlıyor derede alabalık,
Modern olmuştur her şey yapılmıyor sevdalık,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Arkofağa yolları bir solukta biterdi
Talebelerun çoğu Ayanbastan giderdi
Tenha tenha yerlerde sigaralar tüterdi
her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Çaykaranın yolları öğrenciye dar gelir,
Evden kitapla çıkar dönüş kitapsız gelir,
Kravat çözülmüş halde kasket elinde gelir,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz;
Birbirini tanıdık "KUŞMER" denen beldede
Daha dün çocuk iken ne çabuk olduk dede
Soranlara diyorum artık olduk demode
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Beşyüz haneli köyün Kuşmer idi yaylası,
On kilometrelik köy bobayrostu ortası,
Kırmayın gönülleri yoktur onun ustası,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Adnan Ayaz,
İnşallah yaylamıza iyi bakar torunlar
Dilerim yaşamazlar çeşit çeşit sorunlar
Mutlu etsin onları Kuşmer'imde yarınlar
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.
*
Muzaffer Mustafa Altuncu;
Torunlara terk edip çekilme sen kenara,
Bir şeyler daha yap ta sorun bırakma onlara,
Özel arabalar var gerek yok kamyonlara,
Her an aklıma vurur ey gidi eski günler.