MURAT MUTLU KAZANCI'NIN ŞİİRLERİ.

Üyelerimizin yazdığı şiirleri bu bölümde toplayalım mı? Ne duruyorsunuz!.. Kaleme sarılma zamanı gelmiştir...

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Adnan Ayaz

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Cum Haz 27, 2008 7:54 am

SESSİZLİK

Göklerde bir kızıllık almış başını gidiyor
Yağan yağmurlar dağlardan akmam diyor
Gökyüzünde kuşlar yuvasız kalmış ağlıyor
Yine her taraf sessiz ve sakin!

Caminin minaresi yükseliyor göğe doğru
Izdırap bağlamış gönüller hüzne doğru
Ağaçlar dua yapıyor gök kubbeye doğru
Yine her taraf sessiz ve sakin!

Sahilde dalgalar kıyıyı dövüyor
Bendini yıkmak için kendini dövüyor
Kızıllık yavaş yavaş katmerleşiyor
Yine her taraf sessiz ve sakin!

Güneş derin derin dağların ardında kaldı
Heyhat Güneş! Bütün umutlar sende kaldı
Kızıllık sıklaştı bütün işler yarına kaldı
Yine her taraf sessiz ve sakin!

Lambalar yandı bir bir kızıllık soldu
Sokaklar boştu bom boş oldu
Çekmişler dünyadan ayak gün doldu
Yine her taraf sessiz ve sakin!

Sessizliği bozdu bir ses azametle
Bendini aşarak ulaştı bizlere
Yönel kıbleye ki olayım her zaman sizlerle
Yine her taraf sessiz ve sakin! 

Yazan: Murat Mutlu KAZANCI
29.04.1999 Perşembe Trabzon / Sürmene
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Cum Haz 27, 2008 7:57 am

SELAM SANA ! 

İstanbul'u İstanbul yapana
Suyumuz akmıyordu aktırana
Çöpümüz kalkmıyordu kaldırana
Selam Sana !

İSKİ' deki yolsuzluklara dur diyene
Almış başını giden rüşvete dur diyene
Kaynağı iyi kullanıp, israfı önleyene
Selam Sana !

Ayrımcılığa son vererek hizmet sunana
İstanbul'u dünya kenti yapana
Topkapı'daki çığlıkları susturana
Selam Sana !

Sönmüş yeşilliği yaşatana
Varoşların desteğini alana
İstanbul'u İstanbul yapana
Selam Sana !

İstanbul'da yeni bir tarih yazana
On milyon halka hizmet sunana
Türkiye'nin gönlünde taht kurana
Selam Sana !

Şiir yasağını delip de şiir okuyana
Halkını huzura kavuşturana
Hizmete dair örnek sunana
Selam Sana !

Halka hizmete sevdalı olana
Bu uğurda ibadet aşkıyla çalışana
Bütün engellere aldırmayana
Selam Sana !

Aldığı cezadan gurur duyana
Gönlü halka hizmet aşkıyla yanana
Bu şarkı burada bitmez diyene
Selam Sana !

Devlet içinde Devlet kurana
Ödül yerine ceza alana
Yıkılmadım ayaktayım diyene
Selam Sana !

Yazan: Murat Mutlu KAZANCI
23.04.1999 Cuma Trabzon
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Cum Haz 27, 2008 7:57 am

İNSAN 

Ağlayarak açar gözünü dünyada
Büyüdükçe anlar ağlamak gerek dünyada
Her şey ağlatır insanı bu dünyada
Vakti zamanı gelince ağlayacak insan

Gün gelir sevecek ve sevilecek
Kim bilir belki de aşık oldum diyecek
Aşktır bu, sevgisiz olmaz diyecek
Vakti zamanı gelince sevecek insan

Büyür iken gülmeyi de öğrenir
Bazen de kendi kendine söylenir
Her şeyi yaşayarak öğrenir
Vakti zamanı gelince öğrenecek insan

Gelip gittiğimiz belirsiz bir yol
Bir muammadır, hayat bir yol
Bir başlangıcı birde sonu olan yol
Vakti zamanı gelince gidecek insan

Bedeninde iki kardeş toprak ve kan
Hayat bir ırmak, durmaksızın akan
İşte budur gönülleri alevle yakan
Vakti zamanı gelince yanacak insan

Geldik dünyaya mayamız kara toprak
Vaadediyor Allah, ölüm hak
Döneceğiz aslımıza, aslımız toprak
Vakti zamanı gelince ölecek insan

Ölüm değildir, sanki ayrılık
Hiç kimse için yoktur gayrılık
Ölüm, kavuşmak için ayrılık
Vakti zamanı gelince kavuşacak insan

Yazan: Murat Mutlu KAZANCI
26.06.2008 Perşembe İstanbul
En son Murat Mutlu Kazancı tarafından Pzt May 18, 2009 10:47 am tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Cum Haz 27, 2008 8:00 am

CUMHURİYETİM 75 YAŞINDA 

Cumhuriyetim ermiş 75 yaşına
Tuz katmışlar pişmemiş aşına
Herkes kalmış tek başına
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Herkes kendi sesinde
Al bayrağın gölgesinde
Aydınlık yarınların penceresinde
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Kopmasın Akasyanın yaprağı
Bölünmesin vatan toprağı
Dalgalansın semalarda al bayrağı
Cumhuriyetim 75 yaşında.

İlerlediğimiz zirvelere giden yoldu
Bu umutların hepsi soldu
Gönüller hüzün doldu
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Yıktılar Müslüman neslini
Yaptılar her şeyin tersini
Ben bunun anlatayım nesini
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Hayasızlık haya sayıldı
Milletim batıla kaydı
Gafletten hala ayılmadı
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Milletim batıldan yana
Düşman oldular Müslüman kana
Nerde kaldı ki Haktan yana
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Kalpleri narla dağladılar
Elleri, kolları bağladılar
Her şeyin tersini sağladılar
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Bülbül güle hasret
Sönmeyen davaya gayret
Bacım örtüye namzet
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Okulumu elimden aldılar
İlimsiz dünyaya saldılar
Bu zamanda imanımı çaldılar
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Camilere sürgüler vuruldu
Sular büklüm büklüm secdeye durdu
Milletim Hakka isyana durdu
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Bacılarım; Örtüm örtüm diye ağlar
Yüreğimi hüzün dağlar
Herkesin sesini bağlar
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Rektör bacımdan örtüsünü ister
Bacımdan kindarca imanını ister
Vermezsen diploma ile tehdit eder
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Beyinler hicranla yıkanır
Her taraf siyaha boyanır
Süngüler Kuran-a dayanır
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Kuran okumak suç oldu
Okuyan İrticacı oldu
Gönlüm Hüzün doldu
Cumhuriyetim 75 yaşında.

İrtica diyorlar bunun adına
Her ne hikmet ise varamadık tadına
Bizi de koydular BÖLÜCÜ safına
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Başbakan Mesut demeç verdi
İmansızlığını ortaya serdi
Müslüman'ı P.K.K. ile bir işledi
Cumhuriyetim 75 yaşında.

İstanbul'um bu yıl yetim kaldı
Tayyib'i bir şiir salladı
Benim gönlüm mısralarda kaldı
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Hey sen! sesini kes
Öyle konuşamaz herkes
İstiyorlar tek tip ses
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Şiirde yasak oldu
Okuyan helak oldu
Bütün düşünceler sustu
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Bu sevda burada bitmez
Hakka haksızlık reva görülmez
Gönüller ferman dinlemez
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Yurdumun üstü kara dumanlık
Nerde kaldı ki sizde insanlık
Toprağa hasret Gökler ağlamaklık
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Bacım bu acılara dayanamaz
Örtüsü rujla boyanamaz
İmam Hatiplim Okuyamaz
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Bozdular Müslüman neslini
Yıktılar utanma hissini
Yaptılar her şeyin tersini
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Gençliğimiz viranelerde solmakta
Böyle bir gençlik ki heba olmakta
Gönüller muzdarip, hüzün dolmakta
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Kadın erkek eşitliği dediler
Zinayı peşkeş çektiler
Bilmem ne halt yediler
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Batıyı bir zaman örnek aldık
Sıkıntıların büyüğü ile deryada kaldık
Bu ne biçim iş batıdan da ayrıldık
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Suriye, Rusya, İtalya
Sonunda transfer İmralı'ya
Milletim yolda yaya
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Nerde kaldı ki Apo cezaya
El alem gitti fezaya
Biz kaldık yollarda yaya
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Bacımla uğraşmaktan zaman kalmadı
Bize fezada yer kalmadı
Bu ilahi güzellikler solmadı
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Bu acılar ne zaman bitecek
Gönlümdeki ateş sönecek
Yine geceler aydınlığa dönecek
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Acep bu ayrılık nedendir
Her söylenen söz gönüldendir
İman hasreti sinemdedir
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Ortak paydamız kalkınma olsun
Bunlar tarihte acı bir sayfa kalsın
Gönüllerdeki çıban aksın
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Bana Cumhuriyetimi anlattın
Şanlı tarihimi hatırlattın
Gönlüme hüzün, hüzün kattın
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Kimse hakkı dinlemez
Gönlümdeki ateş sönmez
Bu şiir burada bitmez
Cumhuriyetim 75 yaşında.

Yazan: Murat Mutlu KAZANCI
02-15.03.1999 Trabzon
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Pzt Tem 14, 2008 6:56 am

YAZ 

İstanbul semalarında ayaz
Yaz be dostum yaz
Gurbetten sılaya yaz
Hasretli yürekle yaz

Ayaz altında bedenim titriyor
Canım sıcaklığını istiyor
Nerdesin be dostum bu yaz
Canım seni çok özlüyor

İstanbul sokaklarında kimsesiz
Kalmışım bir başıma sessiz
Ah nerde kaldın yaz
Geçmiyor günler sensiz

Yazan: Murat Mutlu KAZANCI
2000 Yılında soğuk bir kış gecesi İstanbul- Bağcılarda yazıldı.
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Pzt Tem 14, 2008 7:01 am

Sevgili Murat,GELECEĞİM..... Şiirini bu sayfaya yazabilirsin !!!!!!!!!
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Pzt Tem 14, 2008 7:02 am

YILDIZLAR

Yalnızlığımı haykırdım yıldızlara
Cevap geldi yıldızlardan yalnızlıklara
Yalnızlığımla düştüm İstanbul da sokaklara
İstanbul da yıldızlar, yalnızlığımın arkadaşı

Sokaklar sakladı beni kalabalıklardan
Yalnızlığı öğrendim sokaklardan
Kaçarcasına koştum, sokaklardan
İstanbul da sokaklar, kimsesizliğimin sırdaşı

Haykırdım sevdiğimi gecenin bir anında
Sesim yankılandı İstanbul'un sokaklarında
Sevdiğimi duydu herkes, İstanbul sokaklarında
Cevap verdi uzaklardan sesimin arkadaşı

Yıldızlar da duymuştu, sesimi sokaklarda
Beklediğim ses yoktu, İstanbul'un sokaklarında
Çünkü sevdiğim yoktu o an sokaklarda
İstanbul da sokaklar, yalnızlığımın sırdaşı

Yalnızlığımla beraber kaybolmak istiyorum
Kalabalıklardan sokaklara çıkmak istiyorum
Zülkarneyn misali yıldızlara gitmek istiyorum
Gökyüzünde yıldızlar, yalnızlığımın arkadaşı

Yazan: Murat Mutlu KAZANCI
07.07.2008 Pazartesi
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Pzt Tem 14, 2008 7:03 am

SEVMİŞTİM 

Sana vuruldum ilk gördüğümde
Sende anlarsın beni, bir gün sevdiğinde
Dünyam yıkıldı olmaz dediğinde
Ben seni çok sevmiştim.

Hayallerimde yaşattım hep seni
Sen anlamasan da hiç beni
Bir gün tanırsın, seni çok seveni
Ben seni çok sevmiştim.

Geçmişe mazi diyorlar, geleceğe umut
Diyorsun ki bana, sen beni unut
Unut desende hani belki bir umut
Ben seni çok sevmiştim.

Bir gün anlarsın seni sevdiğimi
Geçmiş olsa da günler, özlediğimi
Sana ifade edemesem de sevgimi
Ben seni çok sevmiştim.

Yazan: Murat Mutlu KAZANCI
29.06.2008 Pazar İSTANBUL
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Pzt Tem 14, 2008 7:05 am

HAYAT BİR PLAN 

Vardır herkesin içinde bir plan
Bilinmez ki hayat kurulu bir plan
Yürüyor kimsenin beklemediği plan
Yaşayarak gerçekleşiyor plan

İnsanın doğumuyla başlıyor plan
Aileye göre gelecek bir plan
Çocukluk okul derken plan
Öğretmene göre ders çalışmak plan

Hayat sınavlarla geçen bir plan
Sınavlarda başarı için gerek plan
Herkes bir yerler de kurar plan
Fakat yürür Hakkın yazdığı plan


Yazan: Murat Mutlu KAZANCI
05.07.2008 Cumaertesi İSTANBUL
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Pzt Tem 14, 2008 7:08 am

ZİHNİ HOCAMA 

Resim

Eğitim neferi idin Şahinkayada
Bir zamanlar görev yaptın Lazgiranda
Yerine kimi bıraktın Lazgiranda
Ben öğretmenimi kaybettim.

Komşulukta emeğin var Şahinkayada
Komşuluk yapardık Zurduhlida
Yerine kimi bıraktın komşulukta
Ben komşumu kaybettim.

Her daim yüzünde gülücükler
Onlar sana özel, gülücükler
Gittiğin yerde de eksik olmasın, gülücükler
Ben güler yüzlü hocamı kaybettim.

Başımız sıkıştığında koşardın imdadımıza
Elektrikçi aradık mı sen gelirdin aklımıza
Usta olarak kimi bıraktın yanımıza
Ben usta hocamı kaybettim.

Zurduhlida komşu Yakrop ta komcu
Bazen de inat mı inat, az biraz solcu
Hepsi bir yana baba dostu; komşumu, komşu
Babamdan sonra; dostunu kaybettim.


Yazan: Murat Mutlu KAZANCI
13.07.2008 Pazar İstanbul
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

ERGENEKON

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Sal Tem 15, 2008 7:13 am

ERGENEKON

Dediler demokrasiye gerek ayar
Saat misali; İster ince ayar
Bu Ergenekon'dan kimler sayar
Bu çağda darbenin adı Ergenekon !

Zanlılarıdır Türkiye'nin menşurları
Kim bilir daha kimler vardır, yandaşları
Bunların hepsi laiklik istismarcıları
Bu çağda laikliğin adı Ergenekon !

Nerden ararsan ara vardır bulaşan
Hepsi bir menfaat etrafında buluşan
Zanlıların hepsi anıt kabir etrafında dolaşan
Bu çağda Atatürkçülüğün adı Ergenekon !

Bunların hepsi makam meraklısı
Artık gerek milletin bunları tanıması
Acep var mıdır bunlardan budalası
Bu çağda makamın adı Ergenekon !

Milletin parasıyla millete karşı
Yanlarına PKK 'yı almışlar, askere karşı
Terör estirirler devlete karşı
Bu çağda terörün adı Ergenekon !

Bir bir vurdular Türkiye de aydınları
Ayırmadılar sağdan, soldan aydınları
Faili meçhul dendiğinde akla gelen aydınları
Bu çağda suikastın adı Ergenekon !

Elbet vardır bunların akıl hocaları
Araştırıp ortaya çıkartılmalı bu hocaları
Beklenmedik yerde ortaya çıkar akıl hocaları
Bu çağda akıl hocalığının adı Ergenekon !

Yazan: Murat Mutlu KAZANCI
14.07.2008 Pazartesi - İstanbul
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Murat Mutlu Kazancı » Pzt May 18, 2009 10:51 am

GELECEĞİM 

Adil Ayal 'dır Şur köyünün muhtarı
Duydum azalarının hiç yoktur ayarı
Marangozdur Şur köyünün muhtarı
Muhtardan ikametkâh almaya geleceğim.

Zurduhli'da komşudur bize Tahir hoca
Babası da idi Çaykara da büyük bir hoca
Ramazanda teravihleri kıldırır Tahir hoca
Zurduhli'da teravih kılmaya geleceğim.

Köprücüler kralıdır. Tuçoğlu İlyas
Kimse tutmasın benim için her daim yas
Benim adıma da bir köprü listene as
Kuşmer'de köprü yapmaya geleceğim.

Gurbetin sohbeti de sarmadı
Yapılan sohbetlerde kimse beni anmadı
Bekleyin dostlar bu böyle olmadı
Kamacının lokalinde sohbete geleceğim.

Maceraları çoktur onun Şahinkayada
Ondan maceralısı yoktur Zurduhlida
Attığı her adım maceradır yollarda
Muhammet Ayal 'ın anılarını dinlemeye geleceğim.

Günlerden salı indik Çaykaraya
Çaykara sokaklarında volta attık yaya
Yaptık alış verişi bindik arabaya
Ataman ile köye çıkmaya geleceğim.

Ekrem Gencali'yi yaptılar Zurduhli'ya onbaşı
Söyleyin dostlar tırpanları dövsün onbaşı
Çürük çayırında herkes kendine onbaşı
Desteler hazır olunca isimleri okumaya geleceğim.

Şur'da birçok öğrencisinin velisidir Çaykara'da
Kışın durur Çaykara'da, yazın da Silandoz'da
Ödenemez emeği var birçok kişiye Şahinkaya'da
Yıldız Uygun ile okul kaydımı yapmaya geleceğim.

Çaykara ilk okulunda hocam idi Hasan Serencan
Öğrencilere yaklaşır sevgi ile, verir idi heyecan
Öğretti bize okumayı, yazmayı hocam Serencan
Hasan Serencan'a öğrencilik yapmaya geleceğim.

Tarih dersini severim orta okuldan beri
Tarihçidir Çaykara'ya geleli beri
Kopyadan dolayı bıraktı beni geri
Hüseyin Kama'dan kopya çekmeye geleceğim.

Sorsalar okuyorum Üniversite veremedim bir dersi
Senelerden beri geçemedim Matematik denen dersi
Bunun içi hocamdan çok yedim tokat denen dersi
Adnan Ayaz'dan Matematik öğrenmeye geleceğim.

Şahinkayada hurdacılık onun mesleğidir
Hastadır taşlara, Bussing onun hayalidir
Esirgemez kimseden yardımı, hayırseverdir
Hacı Ali ile yollardan taş toplamaya geleceğim.

Hoş sohbeti vardır Kuşmer de onun
En çok özlenen sohbetler hep onun
Dişçilik mesleğidir Şur da onun
Tahsin Karabıyığa diş çektirmeye geleceğim.

Yaz geldi mi giderdik camiye okumaya
Elif, Be, den sonra başlardık Kuran okumaya
Arkadaşlar bekleyin, beraber başlayalım okumaya
Hebeşina'dan Kuran okumaya geleceğim.

Beş vakit okunur gür sesle ezan
Niyaz hoca her okuduğunda ezan
Girerdik camiye bitmeden ezan
Yaylada müezzinlik yapmaya geleceğim.

Şahinkaya'nın odur en renkli siması
Bir zamanlar menşur idi haşlaması
Onunda var idi Çaykara da durak lokantası
Mehmet Uysaldan harçlığımı almaya geleceğim.

Bankacılık idi onun mesleği eskiden
Emekliye ayrıldı Gümüşhane'den
Uşağı Onay kopamıyor bir türlü kemençeden
Mustafa Şahin'e babamı sormaya geleceğim.

Yalnız da yemek zevk vermiyor
Yalnızlık Allah'a mahsus, bizlere gelmiyor
Bu İstanbul açlığımı da gidermiyor
Mahmut ustadan pilav yemeye geleceğim.

Pilavın üstüne dediler gider köfte
Çaykara da meşhurdur ızgara köfte
Mustafa Ataman koysun ızgaraya köfte
Izgara köfte yemeye geleceğim.

Olmasa da gelin adayımız henüz belli
Benim gönlümde yatan aslan belli
Düğün tarihi henüz değil bek belli
Kuyumcu amcamdan altınları almaya geleceğim.

Başladı mı köyde düğün hazırlığı
Herkes onu arar hoştur ustalığı
Bekçiliğinin yanında vardır aşçılığı
Komiser ile düğün yemekleri yapmaya geleceğim.

Trabzon'da eczacıdır bizim Necdet Durgun
Eczacılığının yanında iş adamı oldu Durgun
Gecenin yarısında ilaç bulur Necdet Durgun
Necdet Durgundan ilaç almaya geleceğim.

Şekir Hasan ağabey kepçecidir Çaykara'da
Bazen durur Şur'da bazen de Çaykara'da
İşi yoğun oldu mu bazen de uyur arabada
Ocakbaramun tufasina yol açtırmaya geleceğim.

Köyün nakliyecisidir yollarda o bir tehlike
Asıl mesleği öğretmenlik şoförlüğü tehlike
Abdestsiz binmez arabaya bizim tehlike
Evimin nakliyesini çektirmeye geleceğim.

İbrahim Gencali yapmak ister köye bir oba
Fakat istemiyor komşusu olmayan bir oba
İlla der eski evin yerine yapayım bir oba
İbrahim Gencali ile temel atmaya geleceğim.

Yıktık meşeden ağaçları yapacağım oba
Düğünü yaptık mı bize gerek bir oba
Atölyesinde yanar hep salaş dolu soba
Subocer İbrahim ile ağaçları çekmeye geleceğim.

Taş duvar ustasıdır subocer Ahmet
Allahtan dilerim kendisine rahmet
Baba dostlarındandır kendisi, yad et
Ahmet amca ile taş duvar yapmaya geleceğim.

Ustalığının yanında vardır, güzel ahlağı çok
Kim gelirse gelsin hiç kimseye diyemez yok
Şahinkaya'da İbrahim dayımdan ustası yok
Dayımla beraber ev yapmaya geleceğim.

Enver Kama'dır Şur'da çatı ustası
İki omuz ne ki; üç, dört omuz ustası
Başka kim var ki bu konuda ondan ustası
Evimin çatısını yapmaya geleceğim.

İstanbul'un çayında yoktur ayar
Bilirim hala oğlu annesinden pek sayar
Hala oğlu var sen çayı demle bir ayar
Hala oğlunun çayından içmeye geleceğim.

Otururduk bizim uşaklar bir arada
Çayla beraber yerdik bisküvit arada
Haline kimse acımazdı kalanın arada
Çay içerken püskürtmeye geleceğim.

Yakrop'ta koyunculuk yapar idiler beraber
Her daim Mustafa Güvercin, Gencali ile beraber
Koyun sürüleri dolaşırdı hep beraber
Çayırlarıma yatak yapmaya geleceğim.

Çayırlarda yarışır tırpan sesleri
Yollarında çocukların hep neşeleri
Kelebekler 'in rengi, Kuşların sesleri
Yakrob'un çayırcılığında ot biçmeye geleceğim.

Her gün adım atmaktan yoruldum
Ayaklarımda derman kalmadı yoruldum
Ben kemerin çimenlerine vuruldum
Kemerde derman bulmaya geleceğim.

Kuşmer'in soğuktur suları
İçtin mi doyurur insanları
Ben çok özledim o suları
Kuşmer'in sularından içmeye geleceğim.

Herkes yaylada ev yapıyor, inşaat çok
Duydum ameleye ihtiyaç var çok
Bu İstanbul'un da tadı, tuzu yok
Komarluktan taş çıkarmaya geleceğim.

Anneme verin haber hazırlasın çuvalları
O alsın sepeti bana bıraksın çuvalları
Bana bıraksın taşınacak bütün çuvalları
Annem ile tezek toplamaya geleceğim.

Şahinkaya da geçti günleri; Oda unutulmaz
İyi nişancıdır; Attı mı vurur, hedefi şaşmaz
Açlık olunca sofra çay ve kuymaksız olmaz
Cengiz ile kuymak yemeye geleceğim.

Yaşlılığı yakıştırmazdı kendine eskiden beri
Trabzonspor hayranıdır ilk günden beri
Her maçın sonucunu kaydeder öteden beri
Çofala Ahmet ile Şampiyonluk maçı izlemeye geleceğim.

İmam Hatipte öğretmen idi Sait Kamil Duman
Kızdı mi öğrencilere kulaklarından çıkar idi duman
Vurduğu tokatlar ile menşur idi Sait Kamil Duman
Sait Kamil Dumandan tokat yemeye geleceğim.

Kimsesi yoktur o bir gariban
Aldırmaz haline çıkar yaylaya gariban
Güz geldi mi iner köye yine gariban
Zahidan ile yaylacılık yapmaya geleceğim.

Köyden koydular arabaya bir kaç parça yük
Köyden yaylaya taşır amcam karğa yük
Benimki sahipsiz kalmasın, insanlara yük
Karğa'dan yükümü almaya geleceğim.

Demirciliği öğrendi Mahmut dedemden
Demircilik iş yapardı memlekette eskiden
Demirin suyunu vereceksin tezden
Ahmet amca ile demir dövmeye geleceğim.

Amesela dedi bu gün gidelim kemere
Yarın Allah kerimdir, bakalım nere
Duydum kurt saldırır çobansız sürülere
Küçükbey ile çobanlık yapmaya geleceğim.

Çok aceledir işim haber sormam gerek
Santral; Köy-i bağlasana, bana gerek
İşim aceledir, bana öncelik gerek
Zekiçten telefon açmaya geleceğim.

Çıkarın dostlar kalaylanacak kapları
Postika'nun işidir kalaylamak kapları
Herkes getirsin evden kalaylanacak kapları
Postika ile körük çekmeye geleceğim.

Ankara'dan haberler iyi değil
Hükümet'in durumu pek iyi değil
Türkiye'nin ise hiç mi hiç iyi değil
Gencali ile haberleri izlemeye geleceğim.

Babamdan ayrıldım geçti günler
Ne günlerdi o eski günler
Varlığında kıymeti bilinmeyen günler
Babama Yasin okumaya geleceğim.

Kaco dedekaya söyleyin yaksın sobayı
Çıralar yetmez gazla tutuştursun sobayı
Dikkatli olsun, aman yakmasın obayı
Kaco dedeka ile ısınmaya geleceğim.

Gittik mi yanına kalkar ayağa der; buyur efendi
Ayırmaz küçük büyük bizim bakkal efendi
Bakkaldır Şur'da onun mesleği, her yerde efendi
Hanefi Özbilgi'den esnaflık öğrenmeye geleceğim.

Çaykara'nın doktoru idi İlhan Durgun
O olmayalı hastane kaldı durgun
Salı günleri muayenehane yoğun, sokaklar durgun
İlhan Durguna muayene olmaya geleceğim.

Mingara haber verin, sağsın koyunları
Sürüden de ayırın oğlakları
Varın kemere sürün koyunları
Koyun sütü içmeye geleceğim.

Bir asır devirdiler ömürlerince Şahinkaya da
Güzade Öztaş ile Edip Şahin; Şahinkaya da
Bir bir soldular asırlık çiçekler Şahinkaya da
Solan çiçeklere rahmet dilemeğe geleceğim.

Öğretmenlik yapar idi Lazgiran'da eskiden
Gülücükler eksik olmaz hiç bir zaman yüzünden
Becerisi çoktur her türlü ustalık gelir elinden
Zihni Hocamdan helallik almaya geleceğim.

Her ne kadar anmaya çalıştı isem de herkesi
Eksik bıraktım; burada anamadım herkesi
İyi tanımıyorum; Burada anmadığım herkesi
Unuttuklarımdan af dilemeğe geleceğim.

Duyarım diyenler var, sen gelemezsin geri
Gelemez isek te bu gün, Şahinkaya ya geri
Bir gün gelir, geleceğimiz günlerin yeri
Elbet bir gün Şahinkaya ya geleceğim.

Uyuyamadım huzurla dünyada bir gün
Dünyada rızkımın bittiği bir gün
Azrail'in yanıma geldiği işte o gün
Zurduhli'da yatmaya geleceğim.

Yazan: Murat Mutlu KAZANCI / İSTANBUL – Sultanbeyli

29 Haziran 2008 Pazar ( 22 )
30 Haziran 2008 Pazartesi ( 6 )
19 Temmuz 2008 Cumaertesi ( 18 )
20 Temmuz 2008 Pazar ( 7 )
23 Temmuz 2008 Çarşamba ( 4 )
Murat Mutlu Kazancı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 338
Kayıt: Sal Eyl 20, 2005 6:17 am
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Muzaffer Mustafa Altuncu » Pzt May 18, 2009 2:29 pm

Murat,eline ve yüreğine sağlık !!!!!!!!!!!!
Kullanıcı avatarı
Muzaffer Mustafa Altuncu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 26605
Kayıt: Cmt Şub 04, 2006 9:12 pm
Konum: GÖLCÜK

Önceki

Dön ŞAİRLERİMİZ VE ŞİİRLERİ

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir