gönderen İlhan Ayal » Pzr Eki 22, 2006 10:17 pm
yau nediyeyim. ben yukarıkı şurli olup hurmalukta büyümüş, paradikozi yaşamiş biri olarak haci emiceyi iyi biliyorum. nerden biliyorum. dayağını yemedim. ama gençliğimizin ilk yıllarında mahallenin gençleri olarak oturduğumuz mıntıka genelde kaban ve haci ali mahalli idi.
doğal olarak sabahlara kadar olan oturmalarımızda da haci emicenin otorite fasıllarını herkes gülerek katıla katıla anlatırdı. dayağini yemeduk ama hissettuk.
mesela uzaktan sigara içtiğini gördüğü için hasret uygunun peşine uzunca bir süre gezdiğini biliyorum. sonuçta dayak dönüp dönmediğini hasret yazabilir. yine çokgüldüğümüz bir olayı
haci emicenin çaykaraya gittiği bilgisi üzerine mahallenin çocuklar lokman çaluk, musa ibr. ve ismini hatırlayamadığım bir kaç çocuk. halim de olabilir debenek oynuyor.
derken haci emice birden çıkar gelir. ve çocuklara
olaaaaaaaa ben size demedummi ses yapmayun hastalar var.
çabuk gelun bakayim.
--- çocuklar çaresiz teker teker yanina gider ve dayaği yer.
bir musa gitmez ve enson musa kalır.
haci emice musaya
--- sert bir üslupla ola sen niye gelmeyisun ded
musa cevap verir
titrek bir sesle
HACİ EMİCE SEN OLSAN GELURMİSUN
bunun gibi niceleri. ama onun derdi mahalledeki hastalar.
kalbinin temiz olduğuna kimsenin şüphesi olmadı .
hulasi velkelam. köyümüzün bütün simaları , geçmişte ne varsa bugüne güzel bir ayrıntı olarak kalmadımı.
anlatırken gülüyoruz.
onları seviyoruz.
sevdiğimizi de biliyoruz
bildiğimizi de yazıyoruz,
allah selamet versin