öncelikle müslüman kusursuz olmaya çalışmadır.bilinmeldir ki bir bireyin yaptığı ibadet kişinin kendini bağlar genel bir yaklaşımla tüm islam alemi böyledir yargısına ulaşılmaz..ulaşılmamalıdır..ama fırsat bu fırsat diyorsak ki o başka:
..zaten islamı tam anlamıyla içine sindirmiş bir mümin bu tür davranışlardan kaçınır..ama yadırganacak çok fazla bir durumda söz konusu değildir kişinin tercihi..ne diyelim.herkes kendi hesabını vermekle yükümlüdür..

buradan hareketle islamı yaralmamak doğrusu acımasız bir yaklaşım şekli olur..
islam bü tür davaranışlara cevap vermişdir..
Kur’an, israf yasağıyla anlayışındaki orta yol veya denge ilkesinin bir görünümünü sergilemektedir. Bu prensiplerin bir uzantısı olarak ferdin terkibinde yer alan madde ve ruha aynı anda haklar tanıyarak, evvela bu temel ve çekirdek yapıda bozulma ve sapmaları önlemektedir.
İtidal prensibinin en önemli belirişlerinden biri Kur’an’da ekonomik ahlak diye ifade edebileceğimiz; harcamada denge esprisidir.
Kur’an, dünya nimetlerinden yararlanmayı “ilahi istek ve arzu” olarak tespit eder...
İsraf, Kur’an ahlakının özündeki denge prensibini bozmaktadır. Çünkü birimizin gerektiğinden çok harcaması için, bir ötekimizin gerektiğinden az harcaması icap edecektir. Allah, yeryüzü sofrasına nimetleri dengeli bir biçimde göndermiştir. İsrafa gidenler, bu dengeyi, kendi lehlerine bozan isyancılardır
Kapitalizmin tüketim hırsı sınırsız bir insan tipi meydana getirmiştir. İslâm'da gerçekleştirilen üretimin hedefi insandaki maddi tatmini manevî sahaya aktarmakla bu ihtiyacı giderir. Bir müslümanın tüketim sahasında göz önünde tutacağı başlıca esaslar, haramdan kaçınma, helâlinden tüketme, temizlik, aşırılıklardan kaçınma, sağlığını tehlikeye düşürmeme ve çevredekileri de hesaba katma şeklinde ortaya çıkar.
İslâm, israf yasağı ile özel mülkiyet hakkına bir sınır getirmiş ve servet kimin olursa olsun, onda toplumun hakkı bulunduğu ilkesini benimseyerek, israfla bu hakkın yok edilmesine engel olmak istemiştir
bizlerin ortak sorunu olarak hep karşımıza çıkan asıl mesele islami kendimize göre anlamak arzusunun kaynaklanan sorunlardır..
..her kes hüküm noktasında kendini yetkili göre biliyor ,ama ibadet noktasında beni bağlar kimseye hesap vermem yaklaşımıyla işin içinden sıyrılabiliyoruz..
..bu manada islami anlamakta özürlü isek bu bizim eksikliğimizdir.
selam
