gönderen Yılmaz Ersezer » Çrş May 07, 2008 4:11 pm
Sayın Ahmet Hamdi Kama;
Söz konusu uydurma Bekir arkadaş tarafından var olduğu iddia edilen Şehitlik karşısındaki içki içilen meyhanedir. Çanakkale şehitliğinin etrafında böyle bir yer yoktur. Yasal olarak da mümkün değildir. Şehitlikler devlet yasası ile korunur. Hani olması gereken bakım vs.. vatan gibi bir derdi ve onun uğrunda canını verenlere saygısı olmayanlar tarafından yapılmasa bile etrafında bahsi geçen türden bir yer açılmasına müsade edilmez. Hele hele Çanakkale'de hiç olmaz, yok zaten. Ben size Sultan Murat şehitliğinin karşısında meyhane var dersem bana yalan söylüyorsun diyeceksiniz değil mi? Durum bundan ibarettir. Arkadaş AB'nin taleplerine meşruluk yaratabilmek için Türklere hakaret ederek onları aşağılayarak haklılık üretmeye çalışmakta. Aslında bunu bizzat kendisi yapmıyor, ona bildirileni buraya aktarıyor, taşıyıcılık yapıyor anlayacağınız. Hani Allah'tan yok o meyhane, olsa hemen teslim edecek Şehitliği ve boğazı AB'ye.
Seyit onbaşı'nın yaptığı, 200 küsür kiloluk bir gülleyi sırtlayıp taşımaktır. Gökten melekler inip taşımadılar o gülleyi, kanlı canlı Seyit onbaşı taşıdı. Şüphesiz gözünü kırpmadan ölüme giden çoluk çocuk genç yaşlı yüzbinlerce insanın vatan aşkıdır bu başarının sırrı. Emperyalist işgal ve sömürüye karşı dünyanın dört bir yanında çok farklı milliyetlerden milyonlarca insan aynı başarıya imzayı canlarıyla atmışlardır. Amerikan işgaline karşı Vietnam milletinin verdiği mücadele, Rus emperyalizmine karşı Afgan milletinin verdiği mücadele, Hitler Almanya'sına karşı Stalingrad önünde canını veren milyonlarca Rus, bugün ABD ve AB emperyalizmine karşı Irak'ta kahramanca savaşan Arap milleti vs.. diye bu liste uzar gider. Komünist Ruslara Stalingrat'da hristiyan melekler inmediğine göre ve okuduğumuz okuyabileceğimiz yüzlerce anı kitabında bizzat Çanakkale'de savaşan her rütbeden Türk askerinin hatıralarında bu tür masallar olmadığına göre (bu tür masallar genellikle bizim ofli hoca türünden vatandaşlar ve magazin gazeteleri-siyasetçileri tarafından uydurulmakta) durumu anlamak ve ifade edebilmek için ilahi sebeplere değil bilimsel akılcı sebeplere yaslanmak gerekir.
Vatan ve millet değerli kavramlardır ve sadece bizim için değil tüm milletler için. Söz konusu olan vatan olduğunda geriye kalan her şey hikayedir. Biz bunu ilk başaran, dünyaya örnek olan bir milletin evlatları olduğumuz için şüphesiz daha fazla dik ve gururluyuz.
Sultan Murat'da ya da başka bir yerde içki içmeme tavrınıza söyleyebileceğim bir şey yok, kişisel tercihinizdir saygı duyarım. Mangal meselesinde ise size katılmam mümkün değil, Sultan Murat'ın eti de suyu da havası da insanımıza hediyedir. Bunu şehitlere saygı meselesine döndürmek şehitlikten kaç metre uzaklaşıldığında et yeme sahasına girilir, kıta sahası nedir gibi komik garip soruların ortaya çıkmasına sebep olacaktır ki ne böyle bir soru soranlarla ne de böyle bir soruya cevap arayanlarla ilgilenmiyorum.
Şehitler biz o topraklarda tarım yapabilelim, kendi fabrikalarımızı çalıştıralım, kendi hayvanlarımızı besleyelim, alalım, satalım, yiyelim diye canlarını verdiler. O topraklarda yabancı çizmeler bize emir vermesin diye. Şimdi yabancıya limanlarımızı, fabrikalarımızı, topraklarımızı, yer altı yer üstü zenginliklerimizi ve hatta şehitliklerimizi pazarlamaya çalışan "din" tüccarlarının milleti yok etmeye yönelik, milli bilinci yok etmeye yönelik çalışmalarının bir parçasıdır bu mesele aslen. Papa'nın elini öpen, dinler arasında diyalog palavrası ile anadoluyu hristiyanlaştırma çabasına maşa olan, Amerika'yı dünya gemisinin kaptanı ilan eden ve ona boyun eğilmesi gerektiğini bildiren unsurların politik-siyasi faaliyetinin bir parçası bu. Çanakkale savaşı ve kurtuluş savaşımız bunlara karşı yapılmıştı zaten, gerekirse ki gerekecek gibi gözüküyor gene yapılacak.