Telekomun Sabit Ücretleri Tarihe Karışıyor
Gönderilme zamanı: Sal Oca 29, 2008 8:38 amTÜRK TELEKOM'UN SABİT ÜCRET UYGULAMASI... -TÜKETİCİLER BİRLİĞİ GENEL BAŞKAN VEKİLİ ÖZER: -''FATURALARA HİÇBİR HİZMETİN KARŞILIĞI OLMADAN, SABİT ÜCRET ADI ALTINDA HAKSIZ VE HUKUKSUZ BİR ÜCRET YANSITILMASI, NE HUKUKİDİR, NE HAKKANİYET ÖLÇÜLERİNE UYMAKTADIR'' -''YÜKSEK YARGI KARARI ORTADA İKEN SABİT ÜCRET ALINAMAZ. ALANLAR ŞİRKET YETKİLİLERİ BUGÜNE KADAR SUÇ İŞLEMİŞLERDİR''
KONYA (A.A) - Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Kemal Özer, faturalara hiçbir hizmet karşılığı olmadan ikinci olarak sabit ücret adı altında haksız ve hukuksuz bir ücret yansıtılmasının hukuki olmadığını öne sürdü.
Özer, yaptığı yazılı açıklamada, Türk Telekom'un sabit ücret uygulamasının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun açısından haksız şart içerdiğini ileri sürdü.
Tüketici mevzuatına aykırı haksız bir kazanç sağlandığını, Danıştay 10. Dairenin kararının da bu yönde olduğunu belirten Özer, şunları kaydetti:
''İster sabit, ister taşınabilir telefon hattı olsun, hizmet sağlayıcısı işletmeler verdiği hizmetin zaman ayırımı gözetmeksizin 365 gün 24 saat kesintisiz iletişime hazır bulundurulması, enerji tüketimi, personel giderleri, periyodik bakım yapma zorunluluğunu bilerek ve bütün bunları öngörerek faaliyetlerine başlamışlardır. Telekomünikasyon şirketi abonenin yaptığı görüşmenin tarifesini yaparken bütün bunları göz önünde bulundurarak tarifelerini hazırlamaktadır. Bunu sağlayamamış olsa normal görüşmeyi gerçekleştiremeyecek ve hiçbir ücret tahakkuk ettiremeyecektir. Bütün bu gerçekler ortada iken faturalara hiçbir hizmet karşılığı olmadan ikinci olarak sabit ücret adı altında haksız ve hukuksuz bir ücret yansıtılması, ne hukukidir, ne hakkaniyet ölçülerine uymaktadır.''
-''MECBURİYETİ KÖTÜYE KULLANMAK''-
Bunun haksız bir eylem olmanın dışında, tüketici mecburiyetini bilerek kötüye kullanmak olduğunu iddia eden Özer, şöyle devam etti:
''Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz aylarda Türk Telekom çalışanları greve gitmişti. Grev süresince 500 bine yakın aboneye 45 güne yakın sürede etkin hizmet verilememiştir. Türk Telekom grev süresince hizmet veremediği yüz binlerce abonesinden bu haksız tahsilatı yapmaktan kaçınmamıştır. Aslında bu grev bir kez daha göstermiştir ki telefonlardan alınan sabit ücret sadece haksız ve hukuksuz bir tahsilattan ibarettir. Vermediği, veremediği hizmet için tüketicisinden haksız tahsilat yapan bir hizmet sağlayıcısına, tüketicinin güvenmesi ise asla mümkün değildir. İndirim adlı zamlar, tuzak ve oyunlar nedeniyle tüketici son birkaç yıldır her fatura döneminde aralıksız gizli şoklar yaşamaktadır.''
Türk Telekom'un her ay ''sabit ücret'' adı altında aylık 8 ile 95 YTL ücret aldığını vurgulayan Özer, haksız olarak alınan bu ücret karşılığında herhangi bir hizmetin de verilmediğini ileri sürdü.
-DANIŞTAY KARARI...-
Bu uygulamanın Danıştay 10. Dairesinin sabit ücretin haksızlığı nedeniyle 2000/1522 sayılı kararının yok sayılarak yargı kararlarının çiğnenmesi anlamına geldiğini belirten Özer, şunları kaydetti:
''Danıştay 10. Dairesi 2000/1522 sayılı iptal kararında, (Yapılan iş ve hizmetler karşılığı belirlenip alınacak ücretlerin dışında, belirlenen tarifede değişiklik yapılmaksızın ilgililerden ayrıca, karşılığında konuşma hakkı da tanınmadan ayrı bir ücret istenilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle telefon abonelerinden aylık sabit ücret alınmasına ilişkin bu uygulamanın iptaline) kararına varmıştır. Yüksek Yargı kararı ortada iken sabit ücret alınamaz. Alanlar şirket yetkilileri bugüne kadar suç işlemişlerdir. Daha önce sabit ücret karşılığında 100 kontör verilirken 1 Mart 2007 tarihinde uygulamaya giren yeni tarife ile ücretsiz kontör uygulamasına son verilmiştir. Bu nedenle 1 Mart 2007 tarihinden bu yana uygulanan tüm sabit ücretlerin ilgili şirketin geciken faturalar için uyguladığı gecikme cezası da eklenerek tüketiciye ödenmesi gerekmektedir.''
KONYA (A.A) - Tüketiciler Birliği Genel Başkan Vekili Kemal Özer, faturalara hiçbir hizmet karşılığı olmadan ikinci olarak sabit ücret adı altında haksız ve hukuksuz bir ücret yansıtılmasının hukuki olmadığını öne sürdü.
Özer, yaptığı yazılı açıklamada, Türk Telekom'un sabit ücret uygulamasının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun açısından haksız şart içerdiğini ileri sürdü.
Tüketici mevzuatına aykırı haksız bir kazanç sağlandığını, Danıştay 10. Dairenin kararının da bu yönde olduğunu belirten Özer, şunları kaydetti:
''İster sabit, ister taşınabilir telefon hattı olsun, hizmet sağlayıcısı işletmeler verdiği hizmetin zaman ayırımı gözetmeksizin 365 gün 24 saat kesintisiz iletişime hazır bulundurulması, enerji tüketimi, personel giderleri, periyodik bakım yapma zorunluluğunu bilerek ve bütün bunları öngörerek faaliyetlerine başlamışlardır. Telekomünikasyon şirketi abonenin yaptığı görüşmenin tarifesini yaparken bütün bunları göz önünde bulundurarak tarifelerini hazırlamaktadır. Bunu sağlayamamış olsa normal görüşmeyi gerçekleştiremeyecek ve hiçbir ücret tahakkuk ettiremeyecektir. Bütün bu gerçekler ortada iken faturalara hiçbir hizmet karşılığı olmadan ikinci olarak sabit ücret adı altında haksız ve hukuksuz bir ücret yansıtılması, ne hukukidir, ne hakkaniyet ölçülerine uymaktadır.''
-''MECBURİYETİ KÖTÜYE KULLANMAK''-
Bunun haksız bir eylem olmanın dışında, tüketici mecburiyetini bilerek kötüye kullanmak olduğunu iddia eden Özer, şöyle devam etti:
''Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz aylarda Türk Telekom çalışanları greve gitmişti. Grev süresince 500 bine yakın aboneye 45 güne yakın sürede etkin hizmet verilememiştir. Türk Telekom grev süresince hizmet veremediği yüz binlerce abonesinden bu haksız tahsilatı yapmaktan kaçınmamıştır. Aslında bu grev bir kez daha göstermiştir ki telefonlardan alınan sabit ücret sadece haksız ve hukuksuz bir tahsilattan ibarettir. Vermediği, veremediği hizmet için tüketicisinden haksız tahsilat yapan bir hizmet sağlayıcısına, tüketicinin güvenmesi ise asla mümkün değildir. İndirim adlı zamlar, tuzak ve oyunlar nedeniyle tüketici son birkaç yıldır her fatura döneminde aralıksız gizli şoklar yaşamaktadır.''
Türk Telekom'un her ay ''sabit ücret'' adı altında aylık 8 ile 95 YTL ücret aldığını vurgulayan Özer, haksız olarak alınan bu ücret karşılığında herhangi bir hizmetin de verilmediğini ileri sürdü.
-DANIŞTAY KARARI...-
Bu uygulamanın Danıştay 10. Dairesinin sabit ücretin haksızlığı nedeniyle 2000/1522 sayılı kararının yok sayılarak yargı kararlarının çiğnenmesi anlamına geldiğini belirten Özer, şunları kaydetti:
''Danıştay 10. Dairesi 2000/1522 sayılı iptal kararında, (Yapılan iş ve hizmetler karşılığı belirlenip alınacak ücretlerin dışında, belirlenen tarifede değişiklik yapılmaksızın ilgililerden ayrıca, karşılığında konuşma hakkı da tanınmadan ayrı bir ücret istenilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle telefon abonelerinden aylık sabit ücret alınmasına ilişkin bu uygulamanın iptaline) kararına varmıştır. Yüksek Yargı kararı ortada iken sabit ücret alınamaz. Alanlar şirket yetkilileri bugüne kadar suç işlemişlerdir. Daha önce sabit ücret karşılığında 100 kontör verilirken 1 Mart 2007 tarihinde uygulamaya giren yeni tarife ile ücretsiz kontör uygulamasına son verilmiştir. Bu nedenle 1 Mart 2007 tarihinden bu yana uygulanan tüm sabit ücretlerin ilgili şirketin geciken faturalar için uyguladığı gecikme cezası da eklenerek tüketiciye ödenmesi gerekmektedir.''