gönderen Sevil Ataman » Cum Ağu 10, 2007 8:52 pm
Mirac Kandilinizi tebrik ederim
Hicretten bir yıl önce, Receb ayının 27'sinde Cuma gecesi vuku bulan bu mucizeye Mirac denir. Resulullah, miraca, ruh ve bedeni ile uyanık bir halde çıktı. Mirac gecesinde O'na nice ilahi hakikatler gösterildi ve beş vakit namaz bu gecede farz kılındı. Ayrıca Bekara suresinin son iki ayet-i kerimesi ihsan edildi. Mirac; Kur'an-ı kerimde, İsra ve Necm suresi ile bazı hadis-i şeriflerde bildirilmektedir.
........
Peygamber Efendimize; "Rabbini sena eyle!" buyrulduğunda, O hemen; "Ettehiyyatü lillahi vessalevatü vettayyibat" (yani, bütün lisanlar ile olan medhler, övgüler ve senalar, beden ile olan hizmetler ve taatler, mal ile olan iyilikler ve ihsanlar Allahü teâlâ için olsun) dedi.
Önce Allahü teâlâ, Habibine gözsüz, kulaksız, vasıtasız, mekansız olarak; "Esselamü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berekatüh... (Ey Resulüm! Selamım, bereketim ve rahmetim senin üzerine olsun)" buyurarak, selam verdi.
Peygamber efendimiz; "Esselamü aleyna ve ala ibadillahissalihin. .. (Ya Rabbi! Bize ve salih kullarına da selam olsun)" diye cevap verdiler.
Bunu işiten melekler, hep bir ağızdan; "Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resulüh... (Gözümle görmüş gibi bilir ve inanırım ki, Allahü teâlâdan başka ilah yoktur. Muhammed aleyhisselam O'nun kulu ve resulüdür)" dediler.
Allahü teâlâ buyurdu ki: "Ey Habibim! Benim misafirimsin. İste benden ne istersen!.." Resulullah efendimiz; "Ümmetimi isterim ya Rabbi" dedi.
Hak teâlâ, bu suali yedi yüz defa tekrarladı. Resulullah efendimiz hepsinde; "Ümmetimi isterim" diye cevap verdi.
Allahü teâlâ; "Hep ümmetini istersin" buyurunca, O; "Ey Rabbim! Dileyen benim, veren sensin. Cümle ümmetimi bana bağışla" diye taleb etti.
Cenab-ı Hak; "Eğer ümmetinin hepsini şimdi sana bağışlarsam, benim rahmetim ve senin izzetin zahir olmaz. Bir kısmını şimdi sana bağışladım. İki kısmını tehir ettim. Kıyamet günü sen dileyesin, ben bağışlıyayım. Ta ki, benim rahmetim ve senin izzetin (şerefin) belli olsun" buyurdu.
Sevgili Peygamberimiz bir hadis-i şeriflerinde buyurdular ki:
"O gece (Mirac gecesi), Allahü teâlâdan cümle ümmetimin hesabını bana ısmarlamasını istedim. Hak teâlâ buyurdu ki:
"Ya Muhammed! Bundan muradın odur ki, hiç kimse, ümmetinin kabahatlerine muttali olmasın. Benim muradım odur ki, sen şefkatli peygambersin, yabancılara olduğu gibi, senden dahi kabahatleri ve çirkin işleri örtülü olsun.
Ya Muhammed! Sen onların yol göstericisisin. Ben onların rabbiyim. Sen onları yeni gördün. Ben evvelden ebede onlara nazar ettim ve nazar ederim.
Ya Muhammed! Eğer senin ümmetin ile söyleşmeği sevmeseydim, kıyamet günü onları hesaba çekmezdim. Büyük ve küçük hiç bir günahlarını sormazdım."
........
Resulullahın sualleri :
Peygamber Efendimiz Miracda Cenab-ı Hakka sorduğu sualleri ve aldığı cevapları bir hadis-i şeriflerinde şöyle anlatır:
Dedim ki: "Ya Rabbi! Cebrail'e altı yüz bin kanat verdin. Buna karşı bana olan ihsanın nedir?"
Hak teâlâ buyurdu ki: "Senin bir kılın bana Cebrail'in altı yüz bin kanadından sevgilidir. Senin bir kılın sebebiyle, binlerce asi günahkarı kıyamet günü azad ederim. Ya Habibim! Cebrail kanadını açsa, doğu ile batı arasını doldurur. Sen şefaat etsen, doğu ile batı arası asi dolu olsa, hepsini sana bağışlarım."
Dedim ki: "Pederim Âdem'e (aleyhisselam) karşı melekleri secde ettirdin. Buna karşı, bana olan ikramın nedir?"
Hak teâlâ buyurdu ki: "Meleklerin, Âdem'in önünde secde etmeleri, senin nurunun, onun alnında olması sebebiyledir. Ya Habibim! Sana ondan üstün şey verdim. İsmini ismime yakın eyledim ve Arş-ı ala üstüne yazdım. O zaman Âdem yaratılmamış idi, namı ve nişanı yok idi. Senin ismini gökler kapısında, hicablar üzerinde, Cennetler kapısında, köşkler ve ağaçlarda, Cennet'in her yerinde yazdım. Cennet'te, üzerinde "La ilahe illallah Muhammedün resulullah" yazılmış olmayan hiçbir şey yok idi. Bu mertebe, Âdem'e verilen mertebeden daha üstündür."
Dedim ki: "Ya Rabbi! Nuh'a (aleyhisselam) gemi verdin. Buna karşı bana ne ihsan eyledin?"
Buyurdu ki: "Sana Burak verdim ki, bir gecede yerden Arş'a eriştirdim. Cennet ve Cehennem'i gördün. Ümmetine de mescidler verdim ki, kıyamet günü gemilere biner gibi ümmetin o mescidlere binip, Sırat'ı göz açıp yumacak kadar zamanda geçip Cehennem'den halas olurlar."
Dedim ki: "Ya Rabbi! İsrail oğullarına kudret helvası ile bıldırcına benzer kuş eti indirdin."
Hak teâlâ buyurdu ki:
"Sana ve ümmetine, dünya ve ahıret nimetini ihsan ettim. Ya Habibim! Sana bir sure verdim ki, ona benzer bir sure Tevrat'ta ve İncil'de yoktur. O sure Fatiha'dır. Her kim o sureyi okusa, vücudu Cehnnem'e haram olur. O okuyan kimsenin ana ve babasının azabını hafifletirim.
Ya Habibim! Ben, senden ekrem (kıymetli, üstün, şerefli) kimse yaratmadım.
Ya Habibim! Her kim benim birliğimi kabul ederse ve bana ortak koşmaz ise Cennet onlarındır. Böyle olan ümmetine Cehennem'i haram ettim. Ümmetine karşı rahmetim, gadabımı aşmıştır.
Ya Habibim! Benim katımda cümle kalktan ekremsin, şereflisin. Kıyamet günü sana o kadar ikramlar yaparım ki, cümle alem hayret eder.
Ey Habibim! Sen Cennet'e girmeyince, diğer enbiya giremez. Senin ümmetin girmeyince, gayri ümmet giremez.
Ya Habibim! İster misin ki, senin ve ümmetin için neler hazırladım göresin?"
"İsterim ya Rabbi!" dedim. İsrafil'e hitab edip; "Ey İsrafil! Kulum ve eminim ve resulüm Cebrail'e de ki, Habibimi Cennet'e iletip, Habibim ve ümmeti için Cennet'te neler hazırladım ise göstersin. Ta ki, mübarek hatırı endişeden halas ola" buyurdu." [/size][/color]