YORUMU SİZE BIRAKIYORUM!!!

[Şemsettin Hamsici]

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

"Yorumsuz".......

Yorum yapmak bu ülkede suç sayılıyor......................

[Havva Gül]

katılıyorum muzaffer amca

[Bülent Altuncu]

Şemsettin gönderdiğin fotoğrafa çok şey denir de şimdi zamanım yok sadece allah belalarını versin diyeyim.Ama dikkatimi çeken şemsettin in imzasına da çabucak bişey diyeyim. "Plan yapmayın plan" yazarak burada da reklam etmene gerek yoktu hiç. Katil övücüleri elbette bu ülkede gene kazanacak ama sen alet olma Şemsettin. İsmail Türüt dallaması bu reklam ile 1 satacaksa 3 satacak ama senin eline ne geçecek. Hatta daha ilersi de yakışır değilmi hani şöyle İsmai lTürüt e Kültür bakanlığı, yanında ki zat a İçişleri bakanlığı bir sonraki seçimlerde. Yaşadıklarımızdan ders çıkarırsak çok uzak ihtimal hiç değil. Ne milet de ne devlet ama, peh ...

[Caner Topaloğlu]

Katillere kahraman denmez karadenizde...

[Caner Topaloğlu]

Eğer çok duyarlıysanız şunu da bir zahmet okuyun sevgili müslümanlar....


Almanya'da bir grup dazlak kafalı neo-Nazi, bir Türk ailesinin evini ateşe verip çoluk çocuk, diri diri yaktığında yüzlerce duyarlı Alman hemen olay yerine koşup katliamı protesto eden sloganlarla yürümüştü.
Dillerindeki slogan neydi hatırlıyor musunuz:
"Hepimiz Türküz!"

* * *

Bu, bir duyarlılık sloganıdır.
Bu, "Size yapılan haksızlığa inat, biz de sizdeniz" demenin, acıyı paylaştığını ilan etmenin en yalın, en manalı yoludur.
Şimdi Alman faşistlerinin bu jeste karşılık bir şarkı yazıp "Plan yapmayın plan / gitmez Alamanya'da / kahpelik yalan dolan / tutmaz Alamanya'da" dediğini düşünün.
Aynı şarkıda Türk evlerini kalleşçe ateşe verenlere övgüler düzülsün, "Hans'larla, Patric'ler / bitmez Alamanya'da" diye tehdit savrulsun.
Şarkının klibinde de "Bırakın ezan okumayı / Türkçülük taslamayı / Millet böyle dolmayı / yutmaz Alamanya'da" denilsin ve "Hepimiz Türküz" diye yürüyen Almanlar hedef gösterilsin.
Alman makamları bu şarkıyla suça övgü düzen ırkçıların derhal yakasına yapışırdı.
Ya Almanya'daki Türk toplumu ne hissederdi; düşünsenize...

* * *

Prof. Oran ve Prof. Kaboğlu'nun devletin isteğiyle hazırladığı Azınlık Hakları Raporu'nu "halkı kin ve düşmanlığa tahrik edici" bulan, orada yazılanlarda "yakın ve açık tehlike" kokusu alan yargının bu türkü karşısında ne yapacağını merakla bekliyoruz.
Dava açılır, kaset toplatılır, klip yasaklanırsa, Dink cinayetini savunanların tepki sloganını tahmin etmek zor değil:
"Hepimiz Türüt'üz!.."

* * *

İsmail Türüt belki Karadeniz'in bir bölümünden alkış almak, belki ırkçı bir damarı gıdıklamak uğruna ucuz bir propaganda türküsünü seslendirmiş, açıkça suçu ve suçluyu övmüştür.
Yine de ben Türüt'ün, bir gazeteciyi, bir aydını, düşünen bir beyni kalleşçe kurşunlayan bir katili övecek kadar gaddar olabileceğine inanmıyorum.
Gerçekten dünkü Milliyet'e söylediği gibi "Bir Müslüman olarak" bir insanın öldürülmesinden haz duymuyorsa, bir an için kendini öldürülen o insanın ailesinin yerine koymalı ve türküsünü piyasadan toplatıp özür dilemelidir.
Hatta türküsünü biraz tadil etse, Karadeniz için de iyi olur:

"Bir uşak ensesinden / vurulmaz Karadeniz'de
Öyle kalleşçe pusu / kurulmaz Karadeniz'de...
Fatihmiş, Yasinmiş / bilinmez Karadeniz'de
Katillere kahraman / denilmez Karadeniz'de..."

* * *

Tabii işin Türüt'ün özrüyle, savcıların girişimiyle bitmeyeceğini de biliyoruz.
Asıl, bu kini üreten toplumsal kültürü, hepimizin içindeki "Türüt"ü sorgulamak gerektiğine inanıyoruz.
"Masum bir bebekten bir İsmail Türüt çıkaran bu kültürel iklim sorgulanmadıkça bizlere huzur yok kardeşlerim."

[Caner Topaloğlu]

Yazı Can Dündar'ın 17.09.2007'deki vatan gazetesi köşe yazısından alıntıdır...

[Yahya Ataman]

Çocukluğumdan beri dinlerim İsmail TÜRÜT ü ve dikkatimi çeken ne biliyormusunuz,illaki her kasetinde karadeniz insanının milliyetçilik ruhundan yararlanarak milliyetçiliği öven ya da miliyetçiliğe dikkat çeken bir parçası olmuştur.Bu kasetinde de yapmıştır ve birisi çıkıp bu sözlere anlamcayakışmayan ama görüntü ve benzerlik olarak yakışan bir uydurma klip yapmıştır.Adamın üzerine bukadar gitmek bence yanlıştır ki kendiside söylüyor zaten bu sözlerle görüntülerin bağlantısı olmadığını ve katillerden yana olmadığını.Ne yani şimdi adamı protestomu edelim.Fatihalar Yasinler bitermi diyelim,karadenizde plan yapın gider mi diyelim,kahpelik yalan dolan gider mi diyelim...)) bence abartmışız arkadaşlar..

[Cengiz Selimoğlu]

Bende yorum yapmayayım ama İsmail Türüt milliyetçilikten Volkan Konak kanserden milletin duygularını kullanarak voleyi vurdular.Yaşasın Fuat Saka

[Bülent Altuncu]

Yorum yapmayayım derken tam da yorum yapılacak şeyler yazdın Cengiz. Türüt milliyetçiliği, Volkan kanseri kullandı demekle kısmen haklı olabilirsin. Belki Vokan Konak bu kanser sorunundan kendine prim sağlamıştır. Ama çıktığı günden itibaren milliyetçiliği kullanan Türüt gibi Volkan konak da kanseri kullanmamıştır, 20 yıllık mazisinin son iki üç yılında o da akrabası olan sanırım yedi kişiyi kaybettikten sonra ve de kafayı da kaybetmek üzereyken kullanmıştır. Yani Volkan Konak eğer bunu kullandıysa kafayı yeme pahasına, gözünde yaşla kullanmıştır. Türüt ün suçunu hafifletme gibisinden ileri sürdüğün iddian bence benzeştirilecek gibi değil. Türüt ü kaç kere kafayı yemek üzere veya ağlarken gördün kullandığı milliyetçilik için. Miliyetçilik öyle vatanın sınırlarını sevmekle olmuyor, vatanın sınırlarının içindeki her şeyi, her ırmağı, her dereyi, her dağı, her dini, her mezhebi, her ırkı, her meslekve cinsten insanı sevmekle olur. Bunu beceremeyenler ancak türüt gibi kullanırlar. Gelelim kıyaslamanın diğer anlamsızlığına bu iki insanın müzikte kullandıkları enstrüman alt yapılarından, türkülerini yorumlayışlarına, müzik bilgilerinden kültürlerine, beklentilerinden izleyici kitlelerine kadar hiç bir ortak yanları yoktur. Bu camianın bir mensubu olarak bunu hala göremiyorsan aşk olsun . Tamamen farklı klansmanların adamlarını bir katil övücüyi aklamak için bir araya getirip kullanman bence açıklayıcı olmadı. Ama yine de Konak ın bilerek veya bilmeyerek kanser konusunu kullandığı da doğru. Eğer sana voleyi vuracak malzeme kalmadı diye üzülüyorsan hiç üzülme millet böyle oldukça kullanacak malzeme bulman hiç de zor olmaz.

[Caner Topaloğlu]

İsmail Türüt ve benzeri zihniyetteki şahısların savunmaya çalıştığı fikirlere milliyetçilik demek bir yalanı yaşamanın eşdeğeridir bence.

Konunun başlığının alakası yok aslında Türüt'le mürütle o yüzden uzatmak istemiyorum.


Can Dündar yazısının sonunda demiş ya tekrar alıntı yapıp bitireyim.

"Bir uşak ensesinden / vurulmaz Karadeniz'de
Öyle kalleşçe pusu / kurulmaz Karadeniz'de...
Fatihmiş, Yasinmiş / bilinmez Karadeniz'de
Katillere kahraman / denilmez Karadeniz'de..."

* * *

Tabii işin Türüt'ün özrüyle, savcıların girişimiyle bitmeyeceğini de biliyoruz.
Asıl, bu kini üreten toplumsal kültürü, hepimizin içindeki "Türüt"ü sorgulamak gerektiğine inanıyoruz.
"Masum bir bebekten bir İsmail Türüt çıkaran bu kültürel iklim sorgulanmadıkça bizlere huzur yok kardeşlerim."

[Serkan Birinci]

Eh, vurun abalıya. Toplumsal meseleleri "neokon" "evangelist" bilmem ne ist kalemli yazarların ağızından konuşmak moda oldu zaten. Olaylar üzerinden değerlendirme yapma merakı ister istemez aklıma o malum sözü getiriyor nedense. hani şu "büyük insanların fikirleri, orta seviyeli insanların olayları, basit düşünceli insanların ise kişileri konuşuyor olması ile ilgili olan sözü.

sakın yanlış da anlaşılmasın. herkesin düşüncesine saygı duyuyorum. ve asla bu sitede, zaten sınırlı sayıda fikir beyan edebilme iradesini gösterebilen arkadaşları itham etmek de değil meramım.

Ancak, şişirilmiş, aç tavuğun buğday ambarı bulması edalısından bir algılamayla, bir garip ismail TÜRÜT ve bir garip ozan Ozan ARİF'e de magazinel bir tavırla Bülent ERSOY muamelesi yapılmasına da dayanamadım.

meseleyi kişilerden sıyırıp şöyle bir sanat camiasında, sanatsal ! eser dünyasında bir ufuk turu yapabilenler "dersim" kokulu türkülerdeki özlemlerin ne olduğunu, dağdaki eşkıyaya kardeşlik türküsü yazan hümanist, demokrat, insani değerlerle bezeli ! sanatçı ağaları hatırlayacaklardır.

e o zaman iddiaların doğru olduğu tezinden hareketle, başka zamanlarda lal olanlar, acep NE OLDU DA, bu tür yaklaşımları fikir özgürlüğü, evrensel sanat, yalnız sanatsal farklılık hatta zenginlik hatta mozaik olarak görenler, derdini anlatmata bile bin zahmet çeken Türüt'e aynı entel dantel anlayışı gösteremiyor.

Hatta, Ali Bayramoğlu'nun beni hedef gösteriyor bu adam (çakallara) deyişini, sarı zeybek can dündarın yukarıda not edilen alıntısını, radikal yazarı ismini hatırlayamadığım edep yoksunu hatunun hakaretlerini bir potaya koyduğumda bu kalemleri birleştiren "barışçıl değer !" nedir merakıma mucip oldu doğrusu.

gelelim şu bizim Volkanın kanserden ağlamaktan çektikleri sanata döküyor olması ile avamın ! İsmailinin milliyetçilik sömürüsü yapması meselesine. işte orda da bir bilgi eksikliği olduğu kesin. çünkü Türüt'ün hemen her kasetinde böylesi bir eser vardır ve biri de salağa deresinin şehidine yazılmıştır. Ve yalnış hatırlamıyorsam o şehid de yiğenidir. bir başka eser Adnan KAHVECİ'ye yazılmıştır.Beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz hemşehrisi Şevki YILMAZ'a yazılmıştır. v.s v.s

Sanat için sanat mı, yoksa toplum için sanat mı meselesi başka bir meseledir. Volkan kanser konusunda tüm dikkatleri bölgeye yönlendirmeyi başarmıştır. yapmış olduğu eser de bence ŞAHESERDİR. cengizin Fuat SAKA'sı sanat yapar !. Yunanlı kemençecisiyle, çok sesli orkestrasıyla evrensel müzik yapar. Türüt de avama sevda türküsi yapar işte!. Onun kulağında küpe yok, saçları da uzun değil yeterince......

Ozan ARİF'e gelince onun zaten dünya görüşü ve sanatını adadığı meseledir milliyetçilik. dep mi hadep mi bilmem ne karın ağrısı partinin kongresinde bayrağın yere atılışını alkışlayanlara da bir şiiri vardır onun;

"Bayrak yere düşer iken alkışlayan Piçleri
kahredecek Türk milleti destek veren güçleri " diye devam eder.

velhasıl kelam, buradan yine DİNK cinayetine dönmeye gerek yok. KTÜ nün bir araştırmasına yardımcı olmuştum. ankette trabzonlu olmayanlara şehre neyle tanıdığını ölçmeye dair bir soru da vardı. umumun ittifakı DİNK ve Santaro cinayeti idi. Trabzon şehrinin bu ülke bürokrasisine verdiği hizmet, terörle mücadeledeki gayretkeşliği, ülkede en eski yerel gazetenin basıldığı kültürde bir şehir olduğunu, Kanuninin trabzonlu olduğunu maalesef hatırlayan olmadı.

mesele milliyetçiliğikaralayabilmek oldumu nedense medya sazan gibi meseleye atlar. ama ayrılık türküleri söyleyenlere gık diyen yok.Çünkü onlar sanat yapıyordur.... heyhat

bilmem anlatabildim mi....

vesselam.

[Serkan Birinci]

Canerin son yazdıklarını yeni görebildim.

"Asıl, bu kini üreten toplumsal kültürü, hepimizin içindeki "Türüt"ü sorgulamak gerektiğine inanıyoruz. Masum bir bebekten bir İsmail Türüt çıkaran bu kültürel iklim sorgulanmadıkça bizlere huzur yok kardeşlerim."

Acaba bu kini üreten kültürel iklim midir. Nem insanı katil mi yapıyor acap

Yoksa her geçen gün "daha da kuşatılan Türkiye meselesine" kafa yoranlardan birkısım biçare ahmakların, cahillerin, kandırılan kimi zavallıların kullanılması ile kurtuluşun imkansızlaştırılması kampanyası mı.

[Emel Ayal]

Eh, vurun abalıya. Toplumsal meseleleri "neokon" "evangelist" bilmem ne ist kalemli yazarların ağızından konuşmak moda oldu zaten (serkanabi)

Henüz daha alıntı nasıl yapcam burda bilmiyorum

Başka bi başlıkta aslında buna benzer bişey söylemek istedim
tam anlaşılamadı sanırım ne dediğim
Biyerlerden öyle uzun metinler copy paste yapılıyor ve sonuna bir iki kelime yorum eklenmiyor ya bunu eleştirmiştim
bilgiye ualşmak zor değil bu çağda demiştim
benim merak ettiğim ve özellikle bu platformu takip etmemim nedeni aynı topraklarda doğduğum birzamanlar aynı havayı soluduğum hasret duyduğum hemşerilerimin düşünceleri ne? (biraz acitasyon mu yaptım ne) ve çoğumuzun da bu platformda bulunma amacı bu sanırım

bu konu dışı girişten sonra

Kendi kişisel düşüncem
ismail türütün milliyetçilik de dahil buna öle büyük sevdaları amaçları ya da ne bilim hayatını üzerine oturttuğu sağlam temelleri yok
bence
onun hedefi daha basit daha duygusal:))

diyorum

ve yakalanmadan pencereyi kapatıyorum

[Bülent Altuncu]

Ya Emel nerdesin uzun zamandır, gel işte buralara sık sık. Sinirlendiğim zaman aynı zamanda gülebilmeyi sayende beceriyorum ve yumuşuyorum.

Ama yine de Serkan a diyeceğim bişe var çok da yumuşamadan . Türüt ve KOnak tartışması algıladığın gibi "küçük kişilerin kişileri konuşması" değil, bu kişişel örneklerle fikirsel bir şeylere dikkat çekmek içindi. Öyle dediğin kadar da dedikodu yapacak kadar küçük kafalı değliz hoş, en azından "büyük" olmasa da"ortaya" koysa idin yazmadım şimdi bunları. Bu iki insan başta zeka düzeyleriyle olmak üzere, yaşam tarzlarından yaşamdan olan beklentilerine, memleket sevdalarından vatan dan anladıklarına, toplumsal duyarlılık ve sorumluluklarından topluma bakışlarına, değer yargılarından değmeyecek şeylere eleştirel bakışlarına, arkadaş çevrelerine, espri anlayışlarına yani hem bu dünyaya hem de öteki dünyaya bakışlarına kadar tüm yönleriyle farklı fikirlerin insanlarıdırlar. Kısada olsa oldu mu şimdi fikirsel, yani şimdi "beyuk adam" mı oldum

Yanlış da anlaşılmayayım, Volkan Konak çok da örnek alıncak bir kişidir demiyorum ama Türüt ile aynı kategoride kıyaslanması da olacak iş değildir.