gönderen Serkan Birinci » Çrş May 30, 2007 10:27 pm
son zamanlarda bazı dostlar ve arkadaşlar vesilesiyle çeşitli siyasi partilerin aday adaylarıyla çeşitli platformlarda sohbet etme imkanım oldu.
hangi partiden olursa olsun hemen tamamında genel başkan ve ekibinden oluşan TROYKA nın insayatifine, bilgisine teslim zavallılık ve biçarelik kendini gösteriyor.
hatta başında cumhuriyet olan bir partinin aday adayı parti yönetimindeki söz sahibi bir grubu "cumhuriyetin cuntacıları" olarak nitelendirmekten de çekinmedi. hani akla gelir diye not edeyim, bu kişi de Ankara da sıralamada yer alması kesin bir aday.
Bu ayrıntıdan sonra meselenin özüne dönüp İlkay'ın "Peki neyi seçeceğiz biz? Bizim seçme kabiliyetimiz yok.Biz sadece üreten,tüketenleriyiz.Biz sadece askerleriyiz onların ölmemiz gerektiği zamanlar.Bu hayat bizim mi sanıyoruz.Müdahil olmadığımız bir hayat bizim mi?.Müdahil olmadığımız ülke bizim mi? Sahi bu ülke kimin kardeşim?" sorularına kimin cevap vereceğini merak ediyorum ben de.
Mİlletin iktidarı diye bi başlık açmıştım bu sayfalarda . işte o iktidar gerçekleşinceye kadar başkalarının formüle ettiği iktidar için belki de sandığa gideceğiz. ne kadar karşı olsamda- millet iradesine ipotek koymak olarak adlandırdığım için- iki partili koalisyon olarak zorlanan bu seçimler umarım ki millet iktidarına giden son seçim olur. zira kanaatim odur ki 2010 a gitmeden seçimler yenilecektir.
her ne kadar eski usul şeçim söylemleri, dünyayı okumaktan aciz, acınası geleneksel siyaset algılaması vatandaş nezdinde bile hala hükümran ise de, eskiye nazaran daha çok aydınlanmış, durulanmış beyin olduğunu görüyorum.
ama hersinden önemlisi aydınlanma yolunda bir mesafe katedilmesine de sebep olan siyasi gelişmler bi yana, "hayata müdahil olma" formülü kişisel ve siyasetten uzak bir çözüm olduğu.
sevgili bülent,
İlkay'ın "kafamızdaki dünyayı pusuladaki partilerden birinin yaratmaya çalışmasını beklemek anlamsızdır." ifadesi sanırım sorusunun cevabı.
hayata müdahil olma, en çok zamanını alan iş temponda da sürdürebileceğin bir formül. bana göre kişisel siyaset - ki yaşam algılamandır o- anlayışını işine, msn dünyana, özel yaşamına, sokaktaki simitçiye yansıtma biçimindir hayata müdahil olmak. kalan alanlar ise bu düşünce biçimi yayıldıkça zaten toplumsal siyasete egemen olur.
işte o zaman hangi siyasi partinini iktidar olacağını konuşmayacağız. işte o zaman millet iktidarı olacak. işte o zaman sağ, sol v.s ayrılık körükleyen kavramlar türk solu, türk sağı, türk milliyetçiliği v.s ye dönüşüp millileşecek ve aynı tablonun renkleri olabilecek. işte o zaman hayata, ülkemize, insanımıza müdahil olacağız ve bunu birileri, bazı egemen sınıf ve zümreler bişeylerin adına yapamayacak onlar tarihe gömüldüğünde yerini millet alacak.
e o zamana kadar durumu idare edip, seçilenleri seçiyor gibi yapmaktan ve hayata müdahil olmaya çalışmaktan başka bi çare de yok.....
sevgili İlkay
umarım doğru anlamışımdır ve anlatmışımdır.
selamlar