10 Kasıma Yapılan Büyük Saygısızlık !!

Forumdaki bazı önemli belge ve bilgilerin saklandığı bölümdür.

Moderatör: Fatma Ozbilgi

Mesajgönderen Caner Topaloğlu » Pzt Kas 20, 2006 8:08 pm

Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin laik bir cumhuriyet olmadığına nasıl kanaat getirdiğinizi çok merak ettim.bugüne kadar gördüğüm,duyduğuum ve okuduğum herşeye zıt bir yaklaşım bu.Merak ettiğim için ve öğrenmek istediğm için soruyorum
Caner Topaloğlu
 

Mesajgönderen Vedat Başar » Pzt Kas 20, 2006 8:59 pm

Caner öncelikle bu konuyu buraya taşıdığın için teşekkürler sana ..

Evet şu yapılana bakın. böle bir kitapda böle bir yazı yazılması (baskı) çok yanlış.

ben 28 yaşındayım ve 10 kasımın Atatürk'ün ölüm yıldönümü diye biliyorum.bunun dışında 10 kasımda başka bişe varmı diye bize öğretmediler.Daha doğrusu bizim okuduğum zamanlarda ..

Ama şimdi böle çirkin bir soruyu yazıyolar üstelik milli eğitimin kitaplarına .
bende burdan kınıyorum bunu.
Bir ulusun bağımsızlık mücadelesinde büyük bir rol almış bir önderin böle saygısızca lanse edilmesi çok dehşet verici bir şey..

Ama sadece kendini kandıran ahmaklar şunu bilsinler ki ...
Mustafa Kemal Atatürk bu vatanı Türk Gençliğine emanet etmişdir.Vede arkadan gelen her genç bu emaneti en iyi şekilde koruyacağına , vatanı milleti için en iyi şekilde çalışacağından şüphesi olmasın.
Böle art niyetli insanlar sadece avuç yalamakla yetinecektir..

Bunu yazanlar ulu önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ÜN tırnağı bile olamazlar...

ATAM SEN RAHAT UYU..SENİ HERZAMAN SAYGI İLE ANACAĞIZ...
BU SAYGISIZLARA DA PRİM VERMEYECEĞİZ...
Vedat Başar
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 642
Kayıt: Cum Oca 20, 2006 7:23 pm
Konum: Trabzon - Çaykara ( Şahinkayaköyü__Hadi )...

Mesajgönderen Mehmet Aydinli » Çrş Kas 22, 2006 10:06 am

Öncelikle Caner'in bu konudaki duyarlılığı için kendine çok teşekkür ederim.
Konu Laikliğide içerdeği için,tartışma Laikliğe kadarda gittiği için bende Caner ve Hasret'in güzel muhabbetine katılmak istedim.Tabiki biraz gerilere doğru giderek biraz da araştırarak.
Laiklik ,esas olarak hiçbir semavi (tek tanrılı din)dinde yoktur. Bütün semavi dinler ,öteki dünya ile birlikte bu dünyayı da düzenleyici kurallar içerir.
Bunların bir bölümü doğrudan doğruya kutsal kitaplardan çıkarılırken ,bir bölümü de peygamberlerin yaptıklarından ve söylediklerinden doğar.
Zamanla ,din bilginlerinin ,din başkanı olan devlet yöneticilerinin uygulama ve kararları da “din adına“,”Allah adına”fetvalar biçiminde ,kamu yaşamına da ,özel yaşamı da düzenlemeye devam eder.
İşte kendi yaşamlarında iktidarlarının ve menfaatlerinin korunması amacını taşıyanların din ile siyaset arasında ayrım yapılmamasını ,her şeyin din adına yapılmış göstermeleri ,kendilerini Peygamber ve Tanrı yerine koymalarıyla fetva vermeleri ne Laiklikle hem dünyevi saltanatları ,hem de öbür dünya temsilcilikleri birbirinden ayrılmış olup son buluyordu. Yani bir anlamda dünyevi saltanatları ve menfaatleri din ve Tanrı adına verdikleri fetvalarla kalkmış oluyordu.
Papalık, bir teokratik devlet biçimidir. : Yani Şeriat Din hükümlerine göre idare edilen ve dinî esaslara bağlı olan idare şekli. Allah namına papazlar idaresi.(Bu kelime, İslâm memleketlerinde hükümleriyle devleti idare etmek mânasında kullanılır. Avrupa memleketlerinde ise, "Allah namına papazlar idaresi “anlamına gelir.
Şeriata dayalı devlet de bir teokratik devlettir.
Her ikisinde de iktidar,Allah’ın iktidarı ,ona karşı çıkanlar ise şeytanın aldattığı sapıklar sayılır.
Bu durumda ,iktidara “muhalefet”etmenin cezası :
Dinsize ,münkire ,kafire ,enginizisyonun biçtiği ceza işkence ve ölümdür.
Yüzyıllar boyu papalığın egemenliğinden kurtulmak için kanlar dökülmüştür.
İşte Luther bir dinden gelerek Hırıstiyan toplumlarında başlattığı reform ,Türkiye Cumhuriyetine Atatürk’le gelmiştir .
Bugünkü kavramlarıyla bir laiklik olmasa da din işleri ile dünya işlerinin ayrılması 1055 tarihinde Bağdat’ta Halife Kaaim Biemrilla’ın Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey adına hutbe okutarak HÜKÜMDARLIĞI, yani egemenliği Tuğrul Bey’e devretmesiyle dünyevi saltanatın Türklere geçmesiyle ve Halifenin uhrevi temsilcilikle yetinmeye başlaması ile bir laiklik başlamış oluyordu.
İşte Laiklik aslında Türklere ve Müslümanlara yabancı ve uzak olmayan bir terim olarak çok düşmanca bri terim olarak algılanmaktadır.
Kullanıcı avatarı
Mehmet Aydinli
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 2166
Kayıt: Sal Kas 15, 2005 11:47 am
Konum: Trabzon

Mesajgönderen Muhammet İbrahim Özen » Cum Ara 01, 2006 5:23 pm

bu yazıyı biraz geç farkettim o yüzden özür dilerim yalnız benim bir sorum olacak 10 kasım hayvanları koruma günümü yoksa cevap anahtarına işaretlenen bir şık mı bunu soruyorum çünkü merak edip nette arama yaptım ve hayvanları koruma gününün 4 ekim olduğunu gördüm caner arkadaşım sen ise yazında '10 Kasım Atatürkün ölüm günü... Ve hayvanları koruma günü! ' ben anlayamadım eğer beni asydınlatırsan gerçekten sevinirim.birde laiklik eğitimi dediğini daha ülkenin aydın geçinen kesimindeki insanlar bile mutabakata erememmiş herkes kendi kafasına göre bir laiklik tanımı yapıyorken hangi laik tanımını çocuklara anlatacağız orasıda ayrı bir bilinmezlik ve karmaşa.Ama din eğitiminin devletten ayrılması konusunda sana katılıyorum daha doğrusu diyanetin devlet kurumu olmasından ve özel bir yapıya dönüştürülmesinden yanayım.Ve irtica olayınada gelince bana göre ülkede irtica diye bir olay yok bu sadece dini sosyal yaşamdan koparıp sadece insan tekeline indirgemeye çalışan ve hatta bireyleri dinden soğutmak isteyen bazı gili güçler diyeyim sen buna ister derin devlet de ister dış güçler bunların oyunundan safsafatasından başka bir şey değildir.
Kullanıcı avatarı
Muhammet İbrahim Özen
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 153
Kayıt: Cmt Şub 25, 2006 10:06 pm
Konum: DÜZCE

Mesajgönderen Caner Topaloğlu » Cum Ara 01, 2006 7:45 pm

M. Ibrahim Ozen yazdı:bu yazıyı biraz geç farkettim o yüzden özür dilerim yalnız benim bir sorum olacak 10 kasım hayvanları koruma günümü yoksa cevap anahtarına işaretlenen bir şık mı bunu soruyorum çünkü merak edip nette arama yaptım ve hayvanları koruma gününün 4 ekim olduğunu gördüm caner arkadaşım sen ise yazında '10 Kasım Atatürkün ölüm günü... Ve hayvanları koruma günü! ' ben anlayamadım eğer beni asydınlatırsan gerçekten sevinirim.birde laiklik eğitimi dediğini daha ülkenin aydın geçinen kesimindeki insanlar bile mutabakata erememmiş herkes kendi kafasına göre bir laiklik tanımı yapıyorken hangi laik tanımını çocuklara anlatacağız orasıda ayrı bir bilinmezlik ve karmaşa.Ama din eğitiminin devletten ayrılması konusunda sana katılıyorum daha doğrusu diyanetin devlet kurumu olmasından ve özel bir yapıya dönüştürülmesinden yanayım.Ve irtica olayınada gelince bana göre ülkede irtica diye bir olay yok bu sadece dini sosyal yaşamdan koparıp sadece insan tekeline indirgemeye çalışan ve hatta bireyleri dinden soğutmak isteyen bazı gili güçler diyeyim sen buna ister derin devlet de ister dış güçler bunların oyunundan safsafatasından başka bir şey değildir.



hayvanları koruma günü 4 ekim.Zaten olay hayvanlar gününün hangi gün olduğu değil.10 Kasım'ın seçeneklerde yer alıyor olması.Test şeklinde olan bir sınavda yanıltma soruları olur ve diğer önemli günlerin arasından 10 Kasım'ın seçilmesi tesadüf gibi mi geliyor kulağınıza.Atatürk'ü anma günü ile hayvanları koruma gününün arasında ikilemde bırakmak küçücük bir beyini çok mu masum geliyor size..Eğer ki kasıtlı değil sadece 365 günün içinden rastgele seçilmişse 10 kasım buna ayrıca gülerim :)....

İrtica konusunda gerçekten yorum yapmak istemem.Zaten çok açık ve bariz gerçekler var.Dolaylı yoldan da olsa bunların içinde bulunan kişiler de olabilir aramızda.O yüzden yorum yapmayacağım.

Siyaset köşesine de son mesajım bu.Herkese teşekkürler.Okumaya devam edeceğim..
Caner Topaloğlu
 

Mesajgönderen Caner Kama » Pzt Eki 16, 2017 6:23 pm

.....adaş söylediklerinde haklısın ama.........bildiğin gibi "laik türkiyede!" neyin ne olduğu belli değil.......acaba devletimiz mi yoksa sistemimiz mi laik veya laik olmalıdır.....................................
.....şunu söylemek istiyorum laiklikten dem vuruyor devletimiz ama din işlerinden sorumlu bakanlık ve din işleine bakan bir kurumumuz var.........
.......üstelik bu kurum sadece hanefi mezhebi ilkeleri doğrultusunda sanki bu ülkede dini inancı olan sadece hanefi müslümanlar.....laik devlet bunu görürken diğer taraftan alevi (şii) mezhebini tanmamakta diretiyor.......
......laik devlet yeri geldiğinde diyanet işlerinden fetva alarak istediği doğrultuda halkımız yönlendirmektedir...o zaman laik olmuyoruz nedense..........dini öğrenme konusuna gelince laik oluyoruz.......ama bizim okullarımız olan imam hatipleri irticai! okullar diye elinden geldiğince sistemin dışna itmee çalıoşıyor...........
..............bu örnekleri daha da arttırabilriz......burada şunu irdelemek istiyorum acaba sistem mi yoksa devlet mi LAİK.....!veya işine gelidinde laik gelmediin de mi antilaik...........???
En son Anonymous tarafından Pzt Eki 16, 2017 6:23 pm tarihinde darbelendi.
Kullanıcı avatarı
Caner Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 226
Kayıt: Cum Mar 03, 2006 4:15 pm

Önceki

Dön ARŞİV

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 5 misafir

cron