KÖYÜMÜZDE RUM KALINTILARI VAR MI ?

Atalarımızın, kışın gaz lambası altında yaptığı "peke" sohbetlerini yaşatmaya ne dersiniz?

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı

KÖYÜMÜZDE RUM KALINTILARI VAR MI ?

Mesajgönderen İhsan Şahin » Prş Nis 23, 2009 6:47 pm

Kafama takıldı... belkide bazılarının da dikkatini çeker diye böyle bir başlık attım.
Sahiden bariz olan bir kalıntı var mı..
"muhkem" deliller ile burası rumlardan kalmıştır bilgisine ulaşan var mı...
ben 54 yaşındayım duymadım.
eğer köyümüzde rumlar kalmış iseler bunlardan kalan mezarlık yokmuydu...
hiçbiri yok idiyse bu "rumca" nereden geldi kaybana
"bir deli bir kuyuya bir taş atar hikayesi......"
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen Meltem Ayal Nacar » Prş Nis 23, 2009 7:02 pm

İhsan amca onlar ölülerini giderken götürmüş olabilir.
Dedem bizim evde kaldıklarını babaannemde Rumların insancıl ermenilerin ise kötü olduğunu anlatırdı bize...
Meltem Ayal Nacar
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1329
Kayıt: Çrş Kas 08, 2006 9:40 am
Konum: yılda 20 gün çaykara diğer günler elazığ:)

Mesajgönderen Emel Ayal » Prş Nis 23, 2009 7:08 pm

meltem abacım bizde kalanlar rumlar değil ruslar 1. dünya savaşı döneminde
rumlarsa fatih sultan mehmet dönemine denk düşer o dönemden kalma kalıntı köyümüzde var mıdır bilmem
Kullanıcı avatarı
Emel Ayal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 790
Kayıt: Pzt Nis 17, 2006 12:46 pm
Konum: İzmir

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Cum Nis 24, 2009 9:56 pm

hadi altında rum bir esnafın hikayesini dinlemiştim. ama şu an ne hikayeyi nede anlatanı hatırlayamıyorum, akıma gelirse yazarım
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen Sami Ayan » Sal Nis 28, 2009 11:41 am

Kömyümüzle Rum kavramını bir arada zikretmenin kime ne faydası olacak anlamıyorum. Farzedelim ki hepimiz Rumuz ne olacak. Ayaklanacak mıyız? Kaldı ki köyümüz 1580'den sonra kurulmuş bir köydür. Yani fetihten 120 sene sonra. Anadolu'dan Türk boylarının buralara göçleriyle oluşmuş, İslamlaştırma sürecinde kurulmuş bir köydür. Bu manada kendisini Rum azınlığa dayandıran bir sülale bizim köyde duymadım. Ayrıca Rumlara ait dini bir yapı ya da mezar kalıntılarına da rastlanmamıştır. Bölge olarak geçmişte Doğu Karadeniz'de Rumlar yaşamıştır. Ama bu burada yaşayanların Rum kökenli olduğu manası taşımaz. Zira bölge fetih sonrası yoğun olarak Anadolu'dan göç almıştır. Özellikle Maraş, Kars ve Konya'dan yöremize göçler yaşanmıştır. Bir çok aile de kendi secereleri ile ilgili yaptıkları araştırmalarda köklerinin Konya ya da Maraş vs gibi Anadolu Türk illerinden geldikleri bulgusuna ulaşmışlardır. Kuşkusuz tarih boyunca kültür ve ırk etkileşimi olmuş, milletler bu etkiye maruz kalmıştır. Hiçbir toprak yoktur ki orada dünya kurulduğundan beri aynı millet yaşamış olsun. Ne saf bir ırktan ne de saf bir kültürden bahsetmek saflık olur. Bu nedenle bir yerde dil, gelenek görenekler kendisinden önce o toprakları vatan edenlerin bıraktığı etkilerle şekillenir ve gelişir. Bizdeki Rumca kelime ve yer adları da bu etkiyle dilimize geçmiş ve artık bu gün unutulmaya yüz tutmuştur. Ama bir şey daha var ki bizde 'Urumun doğurduğu' ve 'Ermeni dölü' gibi ifadeler hakaret maksatlı kullanılagelmiştir. İnsanın ırkının çok anlamı yoktur. Zira insan ırkını seçerek dünyaya gelmez. Kendisi seçmediği bir konuda da değer ya da değersizlik kazanmaz. İnsanı insan yapan evrensel değerler, insanlık değerleri ve o değerlerin üzerinde ne kadar durduğudur. Sonuçta kim kendisini hangi milletten hissediyorsa ondandır.
En son Sami Ayan tarafından Sal Nis 28, 2009 8:16 pm tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Kullanıcı avatarı
Sami Ayan
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 724
Kayıt: Çrş Eyl 21, 2005 11:09 pm
Konum: Çaykara-Şahinkaya

Mesajgönderen Adnan Ayaz » Sal Nis 28, 2009 12:51 pm

Atatürk ne demişti:"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"
Kullanıcı avatarı
Adnan Ayaz
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4990
Kayıt: Cmt May 06, 2006 11:31 am
Konum: TRABZON

Mesajgönderen Muzaffer Mustafa Altuncu » Sal Nis 28, 2009 9:38 pm

ADNAN AYAZ yazdı:Atatürk ne demişti:"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"


Diline sağlık aziz Dost !!!!!!!!!
Kullanıcı avatarı
Muzaffer Mustafa Altuncu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 26605
Kayıt: Cmt Şub 04, 2006 9:12 pm
Konum: GÖLCÜK

Mesajgönderen Emel Ayal » Çrş Nis 29, 2009 2:36 pm

bu basit sorunun cevabı nasıl ''ne mutlu türküm diyene'' vardı anlamadım
iyiki rum kalıntılar yokmuş yoksa bu mantıkla çoktan yerlebir ederdik
hatta hatta iyiki hiç rum kalmamış alimalalah bide rum katliamı ile uğraşırdık

çünkü sanırım yapardık!!!!!!
Kullanıcı avatarı
Emel Ayal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 790
Kayıt: Pzt Nis 17, 2006 12:46 pm
Konum: İzmir

Mesajgönderen Naci Altuncu » Prş Nis 30, 2009 6:58 am

Köyümüzün yerleşim tarihi çok eski değildir sanırım.Sami 1580 e nereden ulaştı bilmem ama bizim köyde hatta ÇayKaRA DA 150 - 200 yıllık bina yok. Bırakın binayı kalıntı yok. Belki birkaç aile bu köyü kışlak olarak kullanmışlardır di,ye düşünüyorum. Soyağacını araştıranlar kaç kuşak geriye gidebiliyorlar?
İhsan Şahin bir merakını dile getirdi. Yoksa kök köken peşinde koşmak için bu soruyu ortaya atmadı. Rumca'nın olması kapalı toplum yapısı ve Osmanlı döneminde esnaflık ve küçük zenaatlarla uğraşanların azınlık olmsıyla ilgilidir. Özellikle Çaykara, Tonya, Maçka gibi daha uzun süre kapalı kalmış havzalarda rum esnaflar daha uzun kalıp etkili olmuşlardı. Kuran ve Arapça dışında eğitimde olmayınca köylerdeki bölge halkı dışarıdan göçle gelse bile kolaylıkKalla kültürel etkileri kabullenmiştir. Rumca eğitimde olmadığından rumca pratik konuşmada kalmıştır. Dikkat edilirse Rumca yazılı kaynak, künye,tablo, yazıt v.s de yoktur. Daha sonra kapalılık mkalktıkça ve esnaflık azınlıkların tekelinden çıkınca bu etkileşimde bitmiştir.
Kaldı ki Rumc ve rumlara ait kültür bizim zenginliğimizdir.Ben tüm kültürleri sahiplenelim yaşatalım diye düşünüyorum.
Emel kızımın eleştirisine de üzüldüm. 'Ne mutlu Türküm diyene' ırkçı bir söylem değil, ırkçılığı reddeden bir sylemdir. Atatürk 10. yıl nutkunu bu sözle bitirdi. Çünkü yıl 1933 dünyada ırkçılık ve faşizmin tavan yaptığı yıllar. Türkiyede de etnik kimliklere yönelik kışkırtmalar yoğun. Türkiyede yaşayan halkların bir kimlikte birleştirilmesi için ortaya klonulmuş bir söylem bu. T.C sınırları içinde yaşayan herkesin eşit olduğunu açıklar. Aksi olsaydı. Ne mutlu Naciyim diyene gibi bir saçmalığı anlatırdı.
Sözün söylendiği koşullara zamana ve o zamanın dünyasına bakmak gerekir.
Adnan Hoca da bu anlameda söylüyor. Bırakın etnik kimliklere takılmayı. Ne mutlku Şurluyum anlamında söylüyor. Hepimiz, Şahinliyiz, Mıudalıyız, ASltuncuyuz, Luloğluyuz desek Şurluluk kültürünü var edebilirmiyiz? i
Naci Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 125
Kayıt: Prş Eyl 21, 2006 7:15 pm
Konum: SAMSUN

Mesajgönderen Emel Ayal » Prş Nis 30, 2009 8:27 am

NACİ AMCA
BENİM DE ANLAMADIĞIM BÖYLE BASİT Bİ SORUNUN BİZİ NASIL PARÇALAMA NOKTASINA GETİRİP DE ADNAN HOCANIN BİRLEŞTİRME ÇABASIYLA O SÖZÜ KULLANMA GEREĞİ DUYMASIYDI
bURDA ''NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE'' SÖZÜNÜ TARTIŞMIYORUM. SAMİ ABİNİN TEPKİSİNİ ANLAYAMADIM. BU GARDINI ALMA DURUMUNU ANLAYAMADIM. NEYİ NEDEN SAVUNMAYA GEÇTİ ONU ANLAMADIM

KALINTILARA GELİNCE

BİZİM HADİALTINDAKİ CAMİNİN ARKASINDA Bİ FIRIN KUYUSU VAR(O KUYUNUN DA BENDE ÇOK ACAİP YERİ VAR :D ) BİLDİĞİM EN ESKİ VE KALINTI DİYEBİLECEĞİM YER ORASI.
Kullanıcı avatarı
Emel Ayal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 790
Kayıt: Pzt Nis 17, 2006 12:46 pm
Konum: İzmir

Mesajgönderen İhsan Şahin » Pzr May 03, 2009 6:30 pm

can dostlarım,
gayet halisane bir niyetle tartışılmasında sakınca görmediğim bir konuyu gündeme getirirken Cumhuriyet felsefesi ile, o döneme ait tarihe atıfta bulunulsun diye bir maksadım yoktu.Büyüklerden böyle bir hikaye duyan var mı onu irdelemek istedim. aldığım cevaplar klişeleşmiş sloganvari bilgiler ki, onları bir şekilde herkes kullanabilir.
mensubiyet şuuru anlamında kalmak şartıyla "ne mutlu Türk'üm diyene" sözü bizi her bakımdan bağlar. kimsenin nesebi bizi ilgilendirmez... hiç kimse beğendiği neseple doğmaz. bunlara eyvallah...( bizim gençliğimiz bu tip konularla geçtiği için kolay loma değiliz haaaa!!!!)
Koft, ne demek... kesmek değil mi
Ali de erkek ismi,
ikisi bir arada olursa ne olur...KOFTALİ
Dr. Bülent değinmişti orayı okuyun... bu gün ki Hadialtı dediğimiz yerde müslüman Türkleri kesmekle meşhur bir rum var imiş ve -Koftali- ismi buradan
gelirmiş...
neyse efendim...
ırkımızla gurur duyuyoruz... biz kendimizi Türk hissettiğimiz için Türküz... kavmiyetçi değiliz.
CUMHURİYETİ KURAN HALK TÜRK MİLLETİDİR.
BU TARİF DAĞA TAŞA VE BAZI KAFALARA YAZILMALI
Kullanıcı avatarı
İhsan Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4436
Kayıt: Cmt Eyl 09, 2006 6:09 pm

Mesajgönderen Sami Ayan » Pzr May 03, 2009 11:34 pm

İhsan abinin basit ve belki biraz nostaljik çağrışımları arzulayan talebine karşı görüşlerim belki biraz konuya boyut değiştirtti. Ancak sevgili Emel'in benim için kullandığı 'gardını alma' pozisyonu yıllardır Çaykara'da habercilik yaptığım ve bir çok yerel sitede yöneticiliğimden kaynaklanan tecrübe ve birikimin bir dışa vurumu gibi değerlendirilebilir. Rum millet ismini masumane bir şekilde değil de bu gün Güney Doğuda gördüğümüz amaçlarla kullanmak isteyenlerin varlığına tanıklığım beni bu tonda yazmaya itti. Kuşkusuz bir akademik yada vicdani merakın ötesinde niyetler taşıyanlar var bu konuda. Ama burada yok tamam. Neticede Rum kültürü diyebileceğimiz bir kültürle yakın temasta bulunmuşuz. Bunu inkar edemeyiz. Ama yukarıda da belirttiğim gibi bu bir kültür etkileiminden öte değildir. Irk temeline dayalı bir yakınlık olsa bile çok problem değil. Orada insanın mensubiyetinin kendisine değerli ya da değersiz kılmayacağını da belirtmşim. Dolayısıyla yapılan bir durum tespitinden başka bir şey değildi Emel kardeşim.

Naci ağabeyime gelince; 1580 bilgisi tarihçi Hanefi Bostan'ın Çaykara ile ilgili çalışmasından edindiğim bir ilgidir. Orada Şur isminin ilk defa 1580 tarihli tahrir defterlerinde geçtiği söyleniyor. Bilgim akademik bir çalıma olan Bostan'ın çalışmasına dayanıyor.

İhsan ağabeyin 'Koft+Ali' den Koftali türetmesi ilginç. Böyle başka bir örnek var mıdır? Doğrusu ilginç bulduğum için merak ediyorum. Ama o kof+Ali olup zamanla dilde meydana gelen aşınma ile de bu hale gelmiş olabilir. Tabi senin dediğin gibi de olabilir. Ama Haialtında Rum meslek erbabının varlığı eskiler tarafından anlatılır. Mesela orada bir Rum Dursun'dan bahsedilir.

Bir Rum'u misafir eden bir Türk-Müslüman'ın ona tuzlu peynir kuymağını yedirip ardından bir istemli suyu yanına bıraktığını ve içerse kendisini vuracağını söylediği bir hilkaye anlatılırdı.Tam da hatırlamıyorum. Ama Rum korkudan sabaha kadar susuzlıktan yanmasına rağmen su içememiş, sonra o adam için 'Şimdi o müslüman olduğu için cennete gidecek ben olmadığım için cehenneme öyle mi?' diye sorduğu şeklinde bir hikaye anlatılmıştı eskiden belki bilenleriniz vardır. Neyise bu iş karışmadan yaratılanı yaratandan ötürü sevdiğimizi ifade edelim.....
Kullanıcı avatarı
Sami Ayan
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 724
Kayıt: Çrş Eyl 21, 2005 11:09 pm
Konum: Çaykara-Şahinkaya

Mesajgönderen Adnan Ayaz » Pzt May 04, 2009 2:26 pm

-Ne kadar doğrudur bilemem.Koftali birşeyleri çağrıştırıyorsa acaba "KESÖMER" DE BÖYLE BİR ŞEY MİDİR.?
Kullanıcı avatarı
Adnan Ayaz
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 4990
Kayıt: Cmt May 06, 2006 11:31 am
Konum: TRABZON


Dön PEKE SOHBETLERİ

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir