gönderen Naci Altuncu » Prş Nis 30, 2009 6:58 am
Köyümüzün yerleşim tarihi çok eski değildir sanırım.Sami 1580 e nereden ulaştı bilmem ama bizim köyde hatta ÇayKaRA DA 150 - 200 yıllık bina yok. Bırakın binayı kalıntı yok. Belki birkaç aile bu köyü kışlak olarak kullanmışlardır di,ye düşünüyorum. Soyağacını araştıranlar kaç kuşak geriye gidebiliyorlar?
İhsan Şahin bir merakını dile getirdi. Yoksa kök köken peşinde koşmak için bu soruyu ortaya atmadı. Rumca'nın olması kapalı toplum yapısı ve Osmanlı döneminde esnaflık ve küçük zenaatlarla uğraşanların azınlık olmsıyla ilgilidir. Özellikle Çaykara, Tonya, Maçka gibi daha uzun süre kapalı kalmış havzalarda rum esnaflar daha uzun kalıp etkili olmuşlardı. Kuran ve Arapça dışında eğitimde olmayınca köylerdeki bölge halkı dışarıdan göçle gelse bile kolaylıkKalla kültürel etkileri kabullenmiştir. Rumca eğitimde olmadığından rumca pratik konuşmada kalmıştır. Dikkat edilirse Rumca yazılı kaynak, künye,tablo, yazıt v.s de yoktur. Daha sonra kapalılık mkalktıkça ve esnaflık azınlıkların tekelinden çıkınca bu etkileşimde bitmiştir.
Kaldı ki Rumc ve rumlara ait kültür bizim zenginliğimizdir.Ben tüm kültürleri sahiplenelim yaşatalım diye düşünüyorum.
Emel kızımın eleştirisine de üzüldüm. 'Ne mutlu Türküm diyene' ırkçı bir söylem değil, ırkçılığı reddeden bir sylemdir. Atatürk 10. yıl nutkunu bu sözle bitirdi. Çünkü yıl 1933 dünyada ırkçılık ve faşizmin tavan yaptığı yıllar. Türkiyede de etnik kimliklere yönelik kışkırtmalar yoğun. Türkiyede yaşayan halkların bir kimlikte birleştirilmesi için ortaya klonulmuş bir söylem bu. T.C sınırları içinde yaşayan herkesin eşit olduğunu açıklar. Aksi olsaydı. Ne mutlu Naciyim diyene gibi bir saçmalığı anlatırdı.
Sözün söylendiği koşullara zamana ve o zamanın dünyasına bakmak gerekir.
Adnan Hoca da bu anlameda söylüyor. Bırakın etnik kimliklere takılmayı. Ne mutlku Şurluyum anlamında söylüyor. Hepimiz, Şahinliyiz, Mıudalıyız, ASltuncuyuz, Luloğluyuz desek Şurluluk kültürünü var edebilirmiyiz? i