Sami arkadaşımızın sonbahar mevsiminde çektiği resimleri görünce karar verdim içimdeki sesi yazıya dökmeye, o resimler yıllar öncesini tekrar hatırlattı bana, belki çocukluk yıllarının arzularını heyacanlarını gerçekleştirememek beni hüzünlendirdi,
Ben zannediyordumki her zaman camenun yanında top oynayacağız, aşağıkı şur -yukarıkı şur olarak ve Henefi dedekanun dükkanının hep açık kalacağını
Ben zannediyordumki her akşam olan barakaslarımızın bir ömür boyu süreceğini
Ben zannediyordumki sabahları komarluğa bağıran sesin hiç değişmeyeceğini ve
zannediyordumki sabahları nahırı götürenlerin kendi aralarındaki oyunların ömür boyu süreceğini,
Yine zannediyordumki çürük çayırının hep kalabalık ve birlikte geçeceğini
ve yine zannediyordumki insanlar arasındaki dayanışmanın ve yardımlaşmanın beklentisiz olduğunu
Kemerden hep karğa emicenun geleceğini de zannediyordum,
Zannediyordumki camenun yanında tebenek oymalarımızın hiç bitmeyeceğini.
Zannediyordumki Akifin gölünün hiç yıkılmayacağını,
Ben yine öyle zannedeyim insanların birbirini beklentisiz sevdiğini zannedeyim, günlerin geçmediğini zannedeyim, çünkü o günlerde herkes insanlardan bir insandı, büyüklük yoktu, caka satma yoktu, beklenti yoktu, insanlar birbiriyle sarmaş dolaştı, kalbler aynı şeyler için atıyordu, menfaat yoktu, ben yine öyle zannedeyim,,,rüyamın çatladığını hissetsem bile............