gönderen Muzaffer Mustafa Altuncu » Çrş Ara 05, 2007 8:52 pm
.Bizim dönemin şanssızlığı **?**
-Nereden başlayalım,bilmem ki…..
O kadar çok yazılacak şey var ki nerden başlasam…Neyse bir taraftan başlayalım… Aklımıza geldiklerini yazıp dökelim….
-Bizim en büyük şansızlığımız İlkokula başladığımız zaman okul olmaması ve okul olarak kırmada kadeloyonun evinde okumaya başlamamız..Ya benim şansıma bakın, Öğretmenliğe de ilk defa yine bir evi okul olarak düzenleyerek başlamam…
-İlkokulda iken süt tozlarını içenler unutabilir mi ? Ben çok zor içerdim,ama içerdim işte..Bu nesli belki de o süt tozlarıyla eflunlamaya başladı Amerika….
Ah ! O yıllarda oynadığımız oyunlar ,,,,, O yıllardaki neşe,,,,,, O yokluklardaki mutluluk,,,, Ne diyelim dostlar… Ben o günleri arıyorum……
Mademki soruldu,anlatalım… ilk ayakkabıyı 1962 yılında Samsun’a gittiğimde Rahmetli amcam yarı ibram bir ayakkabı vermişti..O zaman gördüm..Köye geldiğim zaman kısa zamanda koyverdiler..Tanıyanlar bilir bizim Şükrü amca vardı,o tamirlerini yaptı… Daha sonra 1965 yılında Kırıkhan’a ilk gidişimizde Trabzondan ucuz bir çift ayakkabı almıştım…Tabi Liseye başlayacağımız için kara lastikle gidemedik…Ve kara lastikten bu şekilde kurtulmuş olduk….
Peki naylon çorapla ne zaman tanışmıştım dersiniz…Tabi onunla da yine 1965 yılında….Çaykara ortaokuluna giderken naylon çorap giyenler hep imrenirdik…Ama güya bir çift naylon çorap alamıyorduk…Öyle alamıyorduk işte…
Ortaokulda iken takım elbise giyene rastlamak mümkün değildi…Çok az öğrencide takım elbise vardı….En azında ben giymedim…
Her gün 8 km. yolu yürüyerek Çaykara ortaokuluna gider gelirdik..Kışın çok kar olduğu zaman 2-3 ay Çaykarada ev tutardık…O yol ne çabuk biterdi..Neye yanarım bilir misiniz ? O kadar yolu giderdik,hiç geç kalmazdık…Bir tek defa geç kalmıştık ki her birimiz elimizden dörder değnek yemiştik…Onu hiç unutamadım..O zaman sadece kamyon vardı..Harheşli birisi vardı,Allah rahmet etsin bizi sadece o taşırdı…Tabi haftada belki ayda bir defa rastlayacak da...Onu da unutamam…Adamın ruhu şadolsun….
Peki gün boyu öğretim olduğu için öğle yemeği yenecek…Ne yerdik bilir misiniz ! Evet o zaman çeyrek ekmek 25 kuruş idi…Çeyrek ekmek alır ve dere kenarına gider öyle kuru kuruya yerdik….
Hepsinden önemlisi Para…O bizim için antika idi…Çünkü para bizim elimize zor geçerdi…Geçen parayı antika gibi saklar harcamazdım…İşte kuruş kuruş biriktirip kağit beş lira yapmıştım…Onu da Çaykara ile Kadahor mahallesi arasında kayıp ettim…Bakın 45 yıl oldu,unutamadım..Nasıl unutabilirim..Benim için bir servetti…
İlkokul ve Ortaokuldan şu an aklıma gelenleri sizinle paylaştım…