Yaylamızın ve Köyümüzün Mimarisi Üzerine.

Atalarımızın, kışın gaz lambası altında yaptığı "peke" sohbetlerini yaşatmaya ne dersiniz?

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı

Yaylamızın ve Köyümüzün Mimarisi Üzerine.

Mesajgönderen Numan Kama » Cum Ağu 10, 2007 10:52 pm

Yayla deyince, köy deyince aklımıza ne gelir ilk? Benim bir manzara gelir. Derin yeşil... Ağaçlar ve ağaçların ev olmus halleri... Bizim kültürümüzün anlamıdır ahşap anlamıdır taş. Çocukluğumuzun sarı hatıralarıdır ahşap hayatlardan yağmura, sise bakışlarımız. Ahsap sekide oturup bir kuymağa 10 kişi dalışlarımız, kazigaya ulaşmak için ağzımızı yakmalarımız.

Birkaç gündür sitedeki resimlere bakıyorum. Cocukluğumun anılarındaki yaylam nerede? Nedir bu morlu pembeli 'BİNA'lar? Benim yaylamda evler vardı dokunsan anılar cıkardı tozlar değil.

Bu denli koruduğumuz, gözümüzden sakındığımız yaylamıza köyümüze neden ellerimizle kıyıyoruz? Nedir bu betonlar bunca yeşilin arasında? Bizim ustalığımızdır, elimizin emeğidir ahşap. Neden betonları dizdik yaylaya köye?

Kendimizi rahat hissettiğimiz, yuvamız dediğimiz yaylamızı, kaçmak için can attığımız şehirlerin görüntüsüne neden bürüyoruz?

Bakın bizim en büyük mirasımız kültürümüz. Kültür yaşayışın en sade haline denir. Biz apartmanlarda binalarda büyümedik ki? Daraldığımız bunaldığımız o binaları lütfen topraklarımıza taşımayalım. Ahşap ve taştan yeni yayla evleri yapalım. Kuleler kurmayalım. En bilincli, en kültürlü insanlar ancak yaşayışlarını, adet ve anenelerini ileriki nesillere aktarabilir. Benim için 'şehir gibi bir yayla'da cocuğuma aktarabileceğim bir kültürüm nasıl olur? Lütfen! Sehirler bırakın yerinde kalsın. Bizi boğsun aşağıda olsun. Yukarılar, dağlar bizim olsun. Ruhumuz ahşapta taşta betonda nefes alamayız biz Şahinkayalıyız.
Kullanıcı avatarı
Numan Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 87
Kayıt: Pzt Ağu 06, 2007 10:21 pm
Konum: İstanbul/Samsun

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Cum Ağu 10, 2007 11:25 pm

Numan, güzel bir konuya değindin. Günlük sohbet bölümünde de aynı şeyi vurgulamışsın ve orada sana cevap yazan Fatma ya da katılmamak mümkün değil ,herkes aynı şeyi diyor ama evi yapmaya sıra gelince böyle olmuyor nedense.

Şimdi yaylaya gittiğimizde bazı yıkıntılara, patikalara, sabit taşlara ve tek tük kalan çocukluğumuzdan kalma evlere bakarak yaylaya gittiğimizi anlıyoruz. Ama bu gidişle çok sürmez, o evlerde yıkılır ve yeni yapılanlarla beraber eskiden eser kalmaz. İnşallah o zaman "ya burası şehir oldu bize bi yayla lazım" demezler.

Ben daha önce şöyle düşünüyodum;en azından bir mahalle için karar alınsın, orada hiç yeni ev yapılmasın ve eskilerde orjinal şekilde restore edilsin. Ama artık o şansımız kalmadı, her mahalle betonlarla doldu. O zaman şimdi de şöyle düünüyorum. Yaylada hiç ev yapılmamış belli bir alan tespit edilsin, oraya hep aynı planlı, taş ve ahşaptan yapılma standart evler yapılsın. Tabi bu şekilde daha masraflı olacaktır ama en azından bikaç kişi ile bu iş başlasa zamanla gelişir. Ama o bölgeye başka tip ve planda bir ev yapılamayacağının garantisi köy kararı ile kesinleştirilsin.
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen Numan Kama » Cum Ağu 10, 2007 11:37 pm

Bazı seyler vardır yaşadığın yeri benimsemenin nedenidir. Yaylayı sevmemizin nedenidir o evler o anılar. Bir kişi kıyıp yıkabiliyomu eski evini? hayır. O zaman neden sevdiğimiz değilde sevmediğimiz bir işi yapıyoruz?

Fikrin aslında cok güzel. Restorasyonda bizim evlerimiz için yenisini yapmaktan daha pahalı degil. Sunu anlamak istemiyoruz; eski olan eski değildir. Değerlidir. Tektip olması sart değil ama bizim evlerimiz 3katlı 5 katlı değildir. Doğadan gelir yaradılıştan gelir. Şehirde bina yapılmasının sebebi yerin darlığıdır. Neden güzel güzel o hep beğendiğimiz evlerde yasamayalım?

Sitede bir tane o binaların resmi var mı? Yok. Demekki hosumuza gitmiyor. Benliğimizde kabullenmiyoruz cünkü o yapıları. içimizde istemiyoruz.

İnsan yaşamak istediği evi yapar. Bizim atalarımız doğru kararı vermiş. Doğaya, iklime, yayla şartlarına uygun olan bellidir. Bina eğretidir. Yozdur.

Bu konuda merak ediyorum sitenin diğer sakinleri acaba ne düşünüyor?
Kullanıcı avatarı
Numan Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 87
Kayıt: Pzt Ağu 06, 2007 10:21 pm
Konum: İstanbul/Samsun

Mesajgönderen Özlem Kalyoncu » Sal Ağu 14, 2007 10:54 pm

Gelişen dünya ile birlikte kişilerin ihtiyaç ve konfor beklentileride değişiyor.Bu yüzden gönlümüzde ne kadar nostaljik yapılanmalarımız yatsa da; iş icraate gelince şu kadar oda olsun,şu olsun bu olsunlara yeniliyoruz.:)
Bu kadar imkan içinde eskilerin sıkışıklığını yaşamamız beklenmemeli ama en azından bazı şeylerde sadık kalabiliriz geçmişe.Örneğin bina dış görünümleri.
Yanlış aklımda kalmamışsa safranbolu'da böyle mesela.Yeni yapılan yapıların eski mimariye uygun olması ve mevcut yapılardan sanırım en fazla %25 yüksek olması şartı getirilmiş imar için.Hakikatende eski ile yeni çok fazla gözünüze batmıyor sokaklara girince:)
Kullanıcı avatarı
Özlem Kalyoncu
 
Mesajlar: 9
Kayıt: Sal Ağu 07, 2007 10:32 pm
Konum: İSTANBUL

Mesajgönderen Özcan Onat » Prş Ağu 16, 2007 2:33 pm

sizler yine şanslısınız eskiye ait anılarınız
belki dün gibi
yaa benim durumumda olan ve ileride olabilecek yeni nesiller için ne demeli

şunu kabul etmeliyiz biz çaykara(kadahor) şahinkayalılar(şur) kültürümüzü yasatamıyoruz.
bu yıllık, aylık,ramazanlık gecelerle bir araya gelip hal hatır sormakla horom etmekle olmaz olursa da bukadar olur.
bana göre kültür korunmak isteniyorsa
1.temel ilkeler belirlenir.
en basta biz kimiz
haytta temel ilkemiz nedir
genel ahlak kurallarımız nedir
dısardan bakınca bu adam çaykaralı surlu dedittirecek nelerdir.
2.aile;önemi anlatmala bitmez
aile bireylerinin özellikleri(karakter yapıları nasıl olmalıvs)
aile kurulurken gözlenen kiriterler
aile içi hiyerarşi
aile içinde oturma kalkma adabı(bu öyle bastan savma değil en ince ayrıntısına kadar)
3.sülaller arası ilişki.
ki eskiden daha belirgin şimdisi hakkında pek fikrim yok ama
karsılıklı devlet makamlarını katmadan geleneksel kurallar
4.meclis(ihtiyar heyeti)
köy ilçe vs için alınacak en doğru karaların belirlendiği
meclisler
bunların karar mekanizmaları
genclerin bu karalara uyumu bu kararları uygulama olarak kontrol etmeleri
eskileri bir hatırlayın bir yer için aynı sülaleden de olsanız farklı köydenseniz
karsı karsıya gelirdiniz.ki bu yasanmıstır.

bizler bu ilkeleri zamnında geleneksel olarak kapalı bir toplum olarak
yasıyorduk ve uyguluyorduk.farkında olmadan kültür yasatılıyordu.ama ne zaman ki çoğunluk gurbetçi
oldu dısarda aileden aldığı kadar ama sosyal hiyerarşide baska kültürlrin etkisine girdi; şehir kültürü ( ki buda buyuk kentlerde bir noktada kmliksizdir.kimse kimsenin işine pek karısmaz.sadece hayatın idamesi hedeftir.karsılıklı komsu yada mahalle
sorumlulukrı kendi köyündeki gibi değilildir) tekelinde büyüyen yeni nesiller gittikleri noktalara
özünden kopmus sehirde kazandığı kültürü tasımakta.ozaman da yaylaya
hilton oteli açmışsın ne fayda....

derneklerimizin,internet sitelerimizin ,ihtiyarların bir araya gelip
(eğer amacları kültürü yasatmaksa) bir ferman yayınlamaları lazım
bundan sonra kültürümüzün korunması için:
şunlara şunlara özenle dikkat edilecek uymayan aileler kişiler
toplumsal birliğimizden mümkün olduğunca uzak tutulacaktır.(biz bunu zamanında yayla kavgaları için her hane basına sukadar erkek gelecek gelmeyen ailenin reisine söyle ceza verecez diye zamnında da uygulardık.)gibi...hani şur'un bir dönem namlı kanunları ...

bu dediklerim bazılarına ağır askeri ve çok sert gelebir ama bu dünyada
kültürel kimliğinizle uyumlu yasamak istiyorsanız bu zorunlu.yoksa
hiç saşmayın birgün horom yerine hipop yapan nesiller
gelir yaylanıza...(hoptek oraya doğru bir yol alış gibi zaten)

bizler istesekte istemesekte doğu karadeniz insanlarıyız bizim kültürel yapımıza en yakın insanlar kafkasyalılar.(bana göre)
ruslarla savaş yüzünden sürgün edilmişler gittikleri bir dünya yer var. anadolu da bunlardan birisi. peki bunlar kendi kültürlerini korumak için ne yapıyor(bunu örnek olsun diye diyorum)
yukarıda saydığım herseyi neredeyse md'lestirmişler ingilizler gibi
yazılı bir anayasaları yok ama kurallarını sistematik bir sekilde yeni nesillere öğretmeye çabalıyorlar. mesela:

KHABZE' dedikleri bir kavram var sosyal hukukları bu kavram üzerinden belirliyorlar http://www.adigeforum.com/forum/index.p ... &board=1.0

THAMETE ile sofra dabını,misafir ağırlamayı
http://www.adigeforum.com/forum/index.php?topic=29.0

KAŞENLİK ile kız erkek ilişkilerini düzenliyorlar
http://www.adigeforum.com/forum/index.php?topic=6.0

bunları bir okuyun bakalım. bizlerle ortak olan olmayan pek çok sey olabilir önemli olan bu işe(kültürün yasatılmasına) bir sosyal hukuki düzeni getirmeleri yani bizim yapmadığımız yada unuttuğumuz.


yukarıda saydıklarım
nekadr uygulanır uygulanmaz ayrı mesele ama
karınca gibi biz halis niyetle yolaçıkalım gerisi allah kerim.....

giden sadece yesilik yada mavilik değil; bunlara nese, haz katan ortak inanıslarımız yani kültürümüz.
Kullanıcı avatarı
Özcan Onat
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 72
Kayıt: Prş Şub 02, 2006 1:35 pm

Mesajgönderen Numan Kama » Prş Ağu 16, 2007 7:53 pm

ben cok iliştiremedim konuyla. ayrıca bu gibi bi tedbir bizi kısıtlar icimize kapatır cehalete sürükler. bizim cocuklarımız rock da dinler popda dinler. Ahlaklarını ve bilinclerini kaybetmedikce tercihleri onlarındır. Kavga hicbi zaman cözüm olmamıstı, dıslama hic bir zaman cözüm olamaz bana göre.



Özlem ablaya katılıyorum bir takım kararlarla yapılacak yapılara bir yönerge hazırlanabilir. Ama bunun icin nasıl adım atabiliriz? Yani sizce ne yapılmalıdır?
Kullanıcı avatarı
Numan Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 87
Kayıt: Pzt Ağu 06, 2007 10:21 pm
Konum: İstanbul/Samsun

Mesajgönderen Özcan Onat » Cum Ağu 17, 2007 11:33 am

benim asıl anlatmak istediğim
bir adam aklılıysa
yaylaya ev yapmak istiyorsa
kültüründen bihaber değilse(bizimkilerin çoğu bilinçsiz bihaber)
yaylaya apartman dikmez,diktirtmez.bilir oraya dedelerinin böyle diktiğini onların aziz hatıralarını yeni nesillere aktarmak için kendide aynı yoldan gider.

ben demiyorum ki rok pop caz hipop dinlemesin
bunların yeri yayla değil senin hedefin kültürünü
korumaksa bunları müziğine salata etmiyeceksin.
geçenlerde bir yayla şenliklerinde dekolte bir kıyafetle(dekolte,cıplak yada çarşaflı yada arası farketmez) seda sayan şarkı
söyledi yayla kültürüne büyük hizmet etti.sğolsun!reklamın iyisi kötüsü olmaz ya.onun yeri yayla senlikleri mi?
doğru yapılan işleden:
ağasar tarafı kara almıs yayla senliklerinde kıyafeti geleneksel yapmışlar binlerce insan özellikle bayanlar geleneksel kıyafetler içinde.
bizim aldığımız karar dısardan şarkıcı/türkücü getirmemek
niye niye niye....!!!!!
ama beğenmezseniz:
önerim İBO'yu çağıralım ağrıdağin eteğini
one tri foro'yu çığırsın oralarda,biriki kürtçe de söyletiriz tam bir yayla şenliğiha!

ben gelenekselliğin ana değerlerinin korunmasını istiyorum
niye ortalama herdevletin bir anayasası var hattabizde birde asker var
düzenin kurallar çerçevesinde devami ıiçin değilmi.

ama bizler rahat adamlarız ben istanbulda yılın 10 ayını geçiririm
gelecek 2 ayınıda yaylada değerleniririm.para babasıysam yaylayada bir
gece külübü açarım sağdan soldan gece içmek eğlenmek isteyenlerlede
eğlenirim.ohhh be ne keyf yayla dediğin böyle olur derim değil mi!!!!!!

niye karadeniz müziği arebeskleşiyor niye yaylalara apartman yapılıyor
niye eski çürük çayırları,seyirler,vs yok.


ÇÜNKÜ BİZ DÜNYANIN EN RAHAT ADAMLARIYIZ.SIKIYA GELEMEYİZ
GÜNÜ BİRLİK YASAYACAZ SONRADA VAY ÖYLEYDİ BÖYELEYDİ DİYE HAYIFLANACAZ.
insallah sizin gibi düşünenler azınlıktır.
kısmı alamda kapalı olan toplumlar kültürlerini yasatabilirler
ama dersen ben egemen kültürün ögesi olarak mutluyum oda senin tercihin
iyi günler......
Kullanıcı avatarı
Özcan Onat
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 72
Kayıt: Prş Şub 02, 2006 1:35 pm

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Cum Ağu 17, 2007 12:31 pm

Güzel bir tartışma konusu, aman güzel tartışın, zamanım olursa bende bişeyler diyecem
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen Özcan Onat » Cum Ağu 17, 2007 7:55 pm

http://www.efxinospontos.org/media/serrads.wmv

bu siksarayi daha evvelde yazmıştım.şimdi sana soru:
bu siksaray şur'da oynanan siksaray seğil mi?

zamnında buralardan şutladığımız ve beğenmediğimiz o RUMLAR varya
ilk gelenlerin nevarı neyoğunu ingiliz desteğiylede olsun kaydettiler.
şuan belki piyasadaki en eski siksaray görüntülerinden biri.

gelelim bize seksen bilmem kacıncısenesini kutladığımız biz muzaffer çaykarılar köyumuze ait oyunları nekadar koruduk
dedemizin horonunu adamdan saymadık sarıldık akçaabata
dünya birincisiyiz dimi ama önünde akçaabat yazıyor kardeş
çaykara değil...gecelerde akçaabat ekibi çıkarmadık mı? hadi çaykaralı akçaabat sallama oyna bakalım uyacakmısınız. özür dilerim düz horomda da deneyelim uyacak mı!!!!
akçabatlısı,şusu busu benim oyunumu oynasaydı eyvallah ama oynamıyorsa....

sallama görüntüleri var şurada burada hele birtanesi çok enteresan
horomda mendil sallayarak oynayanlar hiç dikkatini çekti mi
ki bu çaykaradan göçeden bir köyün durumu...

eskilerden biri yenilerin oynadığı horoma çakal horomu diyor niye
kendi zamanındaki horonları göremediğinden,oyunlardaki kuruluklardan,disiplinsizlik ve lakayıttan vs den

artık yaylada bir hilton oteli,dublex havuzlu evler; içinde mendil sallayarak çakallaştırılan horom
gün gelir pizzalı,çiğ köfteli çılgın geceler.araya bi de kısırda yaparız...
deyme keyfe...

bu cümlelere katıla katıla gülünn siden ricam lütfen gülün....durmayın gülün!
hayatınıza nese katarsınız.

şimdi derinnnnn... bir nefes alın oksijeni beyninize yeteri kadar yedirin
ve sorun kendinize:

yalada giden; yesil cayırlar ,ahsab evler mi yanlızca
o evlerin içinde oturanlardan,horom düzlerindekilerden ne haber
yoksa dünya dellendi de kendi kendine ahsab binalar gitti beton konaklar geldi :!:
Kullanıcı avatarı
Özcan Onat
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 72
Kayıt: Prş Şub 02, 2006 1:35 pm

Mesajgönderen İlkay Güvercin » Cmt Ağu 18, 2007 10:05 am

Bu konu,sanıyorum 1,5 yıl önce Mimar Aysel DURGUN arkadaşımız tarafından açılmıştı.Tekrar gündeme gelmesi sevindirici.Numan arkadaşımızın konuya yalın yaklaşımı, bu olayın sürekli gündeme geleceği düşüncesini ortaya koymaktadır.Site olarak bu konuyla ilgili saptamalar yapılıp,yazılı olarak muhtar ve ihtiyar heyetiyle görüşülmesi gerekir.Bu anlamda en azından bazı numune evler(öncelikli yer obaları) koruma altına alınmalıdır.Olanaklar geliştikçede bu tür evler restore edilmelidir.Bülentin önerileride dikkate alınıp,geliştirilmelidir.(Bu arada Bülentin yada Saminin arşivinde yer obası fotoğrafı varsa ve bunu yayınlarsa sevinirim).Birde bu yıl yapılan şenliklerin bu öze dönüş çalışmalarına katkı yapacağını umut ederim.Selam ve sevgilerle.
Kullanıcı avatarı
İlkay Güvercin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 566
Kayıt: Çrş Kas 02, 2005 1:47 pm
Konum: kütahya

Mesajgönderen Serkan Birinci » Pzr Ağu 19, 2007 12:57 am

DOĞRUSU YA BU MİMARİ KONUSU ÇOK DA UZMANLIK ALANIM DEĞİL. ANCAK, BU VE BU MİHVALDE NOT EDİLEN YAKLAŞIMLARIN NOSTALJİ ALGILAMASINDAN ÖTEYE GİTMEDİĞİ, ÇOK DA "SAMİMİ" VE "GERÇEKÇİ" OLMADIĞI KANAATİNDEYİM.

ZİRA, İNSANLIK TARİHİ SÜREKLİ BİR DEVİNİM, DÖNÜŞÜM YAŞAR. TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI DÖNEMSELDİR VE İHTİYAÇLAR, TEKNOLOJİK YENİLİKLERLE (MODERNİTE- KAPİTAL KÜLTÜR İLE) VE OLANAKLARLA KENDİNİ REFORME EDER.

BU REFORM ANLAYIŞI ZAMAN ZAMAN "GERİCİDİR" VE ESKİYE ÖZLEM OLARAK DA KENDİNİ GÖSTEREBİLİR. ÖRNEĞİN BUGÜN MODERN TIP ALANINDAKİ TEKNOLOJİK YENİLİKLERE RAĞMEN BİRAZDA ÇARESİZLİĞİN İNSANLIĞI ALTERNATİF TIP DENİLEN VE KİMİLERİNCE KOCAKARI İLAÇLARINA DÖNÜŞ OLARAK DA NİTELENDİRİLDİĞİ BİR DEĞİŞİM YAŞADIĞINI HAYRETLE VE ŞAŞKINLIKLA ! İZLİYORUZ. ARTIK SOSYETE MERKEZİ YERLEŞİM ALANLARINDAN KENT DIŞINA "SOSYETE VAROŞALARINA" TAŞINIYOR. KÜRESEL ISINMA ENDİŞESİ YAŞAYANLAR KÖYLERDEN ARSA KAPATMA TELAŞINA DÜŞTÜ BİLE.

VAKTİYLE ÜRETİM- KAZANÇ MERKEZLİ ANLAYIŞ ÇOKÇA DA GELİŞMİŞLİKLE ORANTILI OLARAK YERİNİ GERİYE DÖNÜŞLÜ BİR EVRİME BIRAKIYOR. ARTIK İŞİN EHLİ OLANLAR, KÜMES HAYVANLARININ ETİYLE DEĞİL DOĞADA SERBEST YAŞAYAN HAYVANSAL BESİNLERLE BESLEMEYİ ÖNERİYOR. HİJYENİK, MODERN, "EL DEĞMEDEN" YAPILAN ÜRETİM YERİNİ VAKTİYLE MİKROBİK DİYE İNSANLARA ANLATILAN-YUTTURULAN ÜRETİM BİÇİMİNE TERK EDİYOR POPİLERİTESİNİ. GARİPTİR Kİ, KIRSAL KENTE KENT İSE KIRSALA TEVECCÜH EDİYOR.

KONUYU DAHA FAZLA DAĞITMADAN MİMARİ MESELESİNE GERİ DÖNÜŞ YAPAYIM. VE BİRAZ DA MESELEYE GERÇEKÇİ BİR YAKLAŞIMLA BAKALIM İSTİYORUM.

BELKİ MARAĞARA KÜLTÜRÜNDEN, HARTOMAYA, ÇAMUR SIVALI TAŞLI EVLERE VARAN EVRİMLEŞME HİÇE SAYILARAK BU GÜN BETONARMEYE YARIN RADYAN TEMEL, DAHA YARIN ÇELİK KONSRİKSİYON OLACAK YAYLA EVLERİNE KARŞI ÇIKIŞIN, TARİHİ BİR İZAHI YOK YALIN GERÇEKLİKTE. HEPSİNİN ZAMAN KAVRAMI İÇİNDE BİR İZAHI VAR ÇÜNKÜ.

ÖYLE OLMASA İNSANLIK DEĞİŞİME AYAK DİRESEYDİ, EVLERİN HALA MAĞARA OLMASI GEREKMEZMİYDİ. TEKDÜZEN Bİ MESKEN ANLAYIŞINDAKİ AVRUPADA SOYLULARIN ŞATOLARINA NE GEREK VARDI. SURLARLA, DUVARLARLA KAPLI KRAL SARAYLARI DA NEYDİ. BUNCA DEBDEBE İHTİŞAMA NE GEREK VARDI.

İŞTE BU GÜN BU BETONARME ANLAYIŞI; DAYANIKLILIK, GELİŞMİŞLİK İLE Mİ İZAH EDİLMELİ YOKSA FEODALLERİN ŞATO ANLAYIŞIYLA MI O TARTIŞILMALI.

SAMİMİ GELMİYOR BANA BU DÜŞÜNCE DİYORUM ÇÜNKÜ; BÜTÜNLÜĞÜ YOK. TAMAM. EVLERİ BETONDAN YAPMAYALIM, AHŞAPTAN YAPALIM DA,(HEM ESTETİK HEM SIHHAT YÖNÜYLE ŞİDDETLE ÖNERİLİR) DOĞALGAZ YOKSA DA ODUN SOBASI KALSIN. TEZEK KOKUSUNA DAYANILMAZ MI DİYECEĞİZ. ELEKTRİK DİREKLERİNE SÖKÜP "LEKÜS", GAZ LAMBASI YAKABİLECEKMİYİZ. YAKABİLECEKMİSİNİZ.

UYDU ANTENLERİNDEN, CEP TELEFONLARINDAN, DEKLANŞÖRLERDEN, DİJİTAL KAMERALARDAN ZOOMLAYAMADIKLARINIZI YALNIZ DURU HAFIZALARDA HAYAL GÜCÜYLE ZOOMLAYABİLECEKMİSİNİZ.

AHŞAP EVLERİNİZDE HER YAZ BAŞI TADİLAT YAPABİLECELKMİSİNİZ, "ORDİLERİ" (çatı) HER YAYLA ZAMANI DEVREDEBİLECEKMİSİNİZ.

NOSTALJİNİN, "GERİCİLİĞİN", MODERNİTEYE SAVAŞIN DİYETİNİ ÖDEYEBİLECEKMİSİNİZ.

DÜŞLERDEN SIYRILIP AHŞAP EVLERDEN OFİS EVLERE, PEYZAJLI SİTELERE KOŞMAMAK İÇİN YETERİNCE ZAMANINIZ VAR MI.

BİR İKİ GÜN DEĞİL HER GÜN "GIY GIY DA GIY GIY" DİNLEYEBİLECEKMİSİNİZ.

CEPTEN ALO YERİNE YÜREKTEN BİR SELAM VEREBİLECEKMİSİNİZ DOSTLARINIZA,

HADİ İKİ EVİ RESTORE EDELİM.KÜLTÜRÜMÜZÜ !

ŞATOLARDAKİ DEREBEYLERİNE İNAT, BİR GÜN HEPİMİZ YEROBALARINA DÖNERİZ BELKİ KİMBİLİR.

AMA YALNIZ İNADINA !!!!!!
Serkan Birinci
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 260
Kayıt: Cum Eyl 16, 2005 7:18 am
Konum: Ankara

Mesajgönderen Özcan Onat » Pzr Ağu 19, 2007 11:44 am

sn sekanbi buradaki modernite dediğiniz şey
bilincsiz ve ölçüsüz sekilde uyarlanıyorsa yaylalara, köylere ve sehirlere....o zaman ne olacak!

topkapı saryını sıva ile restore ededlim
eski istanbul surlarına da basit beton mantığıyla el atalım
mimar sinanın eserlerinin kopyalarını adi birsekilde taklit edelim....
daha pek çokkonuda bu sekilde açgözlü alelaceleye
getirilmiş girişimlere nereye kadar gidebiliriz ki;
hani bizim sanat eserelerimiz
şunu bir noktada kabul etmek gerekir
belki eski yapılara görece daha çabuk daha pratik gelen binalar yapıyoruz
ama söyleyin yaylaya yapılan ne 100-150 sene sonra corafyasıyla anlamlaşıp
odönem nesilleri dedelerinin evlerindeki ne gibi incelikleri görecek.
düşünün,
istanbulada bağcılar-avcılar-büyükçekmece gibi yerlerde mi gezmek/yasamak
isterdiniz yoksa boğaza nazır yalılar ve biraz daha içerlerdeki koruluk içindeki konaklarda mı??
bakarsınız ilerde avcıarı bağcıları vakıflar yada kültür bakanlığı korumaya alır. çivi çaktırtmadan kundaklanıp yeni arsalar kazanılması için ümitlerimiz bile olabilir!

meselemiz kültürümüzü(yaylacılık kültürünün bir parçası evleri) korumaksa biraz komplex düşünmek zorundayız.
gelenekle çar-çur düzeni arasında gelenekselliğe yakın çözümler üretmek için çabalamalıyız vesselam :!:
Kullanıcı avatarı
Özcan Onat
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 72
Kayıt: Prş Şub 02, 2006 1:35 pm

Mesajgönderen Özlem Kalyoncu » Pzt Ağu 20, 2007 8:56 am

sanırım ufak bir yanlış anlama oldu arkadaşlar:)kimsenin eski ilkel şartlara dönelim diye bir isteği olduğunu sanmıyorum.hele olayı lüküs yakalım tezekle ısınalım boyutunda düşündüklerini hiç sanmıyorum.benim demek istediğim tamamen farklı bir şeydi.
betonarme bina mı yapıyoruz?elbette yapalım.ama dışını mozaik kaplamayalım da eski mimarimize uygun şekilde donatalım gibi...
mimari formlar ve mekanlar oluşturulurken bulunulan çevre de göz önüne alınarak;geleneksel ile modernin sentezinden yanayım:)
Kullanıcı avatarı
Özlem Kalyoncu
 
Mesajlar: 9
Kayıt: Sal Ağu 07, 2007 10:32 pm
Konum: İSTANBUL

Mesajgönderen Özcan Onat » Pzt Ağu 20, 2007 9:00 pm

''gelenekle çar-çur düzeni arasında gelenekselliğe yakın çözümler üretmek için çabalamalıyız vesselam''
bakın tam sizin demek istediğinizi söylüyorum
ama sizden biraz daha makul
olarak en az beton
en fazla ahşabın olduğu seçeneği tercih ediyorum

hatırlayın istanbul için bir dönem yeni vapur modellerini
büyüksehir tarafından internette oylama yapmıştı
sonuçlarını hatırlayan var mı?

benim hatırladığım boğazın eskide olsa
dısarıdan martılara ekmek atalabileğimiz
eskisine enbenzer
ama teknik açıdan daha moderni seçilmişti.

niye yaylaya yapılacak evler içinde model/modeller belirlenip
daha mantıklı bir yapılaşmaya gidilmesin :?:
Kullanıcı avatarı
Özcan Onat
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 72
Kayıt: Prş Şub 02, 2006 1:35 pm

Mesajgönderen Özlem Kalyoncu » Sal Ağu 21, 2007 9:46 am

özcan onat yazdı:''gelenekle çar-çur düzeni arasında gelenekselliğe yakın çözümler üretmek için çabalamalıyız vesselam''
bakın tam sizin demek istediğinizi söylüyorum
ama sizden biraz daha makul
olarak en az beton
en fazla ahşabın olduğu seçeneği tercih ediyorum

hatırlayın istanbul için bir dönem yeni vapur modellerini
büyüksehir tarafından internette oylama yapmıştı
sonuçlarını hatırlayan var mı?

benim hatırladığım boğazın eskide olsa
dısarıdan martılara ekmek atalabileğimiz
eskisine enbenzer
ama teknik açıdan daha moderni seçilmişti.

niye yaylaya yapılacak evler içinde model/modeller belirlenip
daha mantıklı bir yapılaşmaya gidilmesin :?:


sayın onat ben de size değil ortaya cevap vermiştim zaten:)ama sizden biraz daha nezaketli olarak:)
Kullanıcı avatarı
Özlem Kalyoncu
 
Mesajlar: 9
Kayıt: Sal Ağu 07, 2007 10:32 pm
Konum: İSTANBUL

Sonraki

Dön PEKE SOHBETLERİ

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir