SINIRLAR ARASINDA'YA SAVAŞ AÇANLAR

[Serkan Birinci]

TRT televizyonunda 15 günde bir pazartesi akşamları ekrana gelen, yapımcılığını ve sunuculuğunu Banu AVAR'ın yaptığı SINIRLAR ARASINDA isimli haber belgesel programı izleyenler hatırlayacaktır.

turuncu devrimlerin yapıldığı ülkelerdeki perde arkası gelişmeleri, türk dünyası ve balkanlardaki değişim ve gelişmelerin küresel uzantılarını işleyen bir içeriği vardır programın.....

geçtiğimiz pazartesi (11/12/2006) yayınlanan bölümünde Orhan PAMBUK'un Nobel ödülü ve İsveç konusu işlenmişti.

Nobel ödülünün Amerika’nın kültür emperyalizmine hizmet amacıyla verildiği, İsveç’in Laponlar ve Çingenelere soykırım uyguladığı, İsveç’te basın özgürlüğü bulunmadığı, ırkçılığın had safhada olduğu gibi vurgular isveçteki parlamenterler ve tarafsız aydınlar ile yapılan mülakatlarla ortaya konulmakta idi.

şimdi esas meseleye gelelim;

söz konusu yayınla ilgili bir diplomatik kriz yaşandığı, söz konusu tarihte AB dışişleri bakanlarının ülkemiz ile yürütülen müzakere süreciyle ilgili karar aşamasında olduğu ve bu süreçte ingiltere ve isveçin ülkemizi desteklediği belirtilerek, söz konusu yayın bir grup tarafsız gazeteci !!!! tarafından eleştiriliyor. İsveç büyükelçiliğinin şikayet ve inceleme talebi çerçevesinde yayınla ilgili soruşturma açıldığı belirtiliyor.

benzer bir süreç bu yılın şubat ayında filistin konusunun işlendiği yayında yaşanmış ve israilin talebi ile yayının tekrarlarının yayınlanmasının engellendiği biliniyor.

sayın AVAR konuyla ilgili, "Sami soykırımı 1980'e kadar sürmüş. 13 yaşındaki kızların yumurtalıkları bağlanmış, biyolojik soykırım yapılmış. Kendi aydınları da kabul ediyor. Pamuk, 1985'te International Writing programına gitmiş. ABD istihbaratının, derin devletin ülke amaçlarını yaymak için uyguladığı program. Pamuk da bunu yapmıştır. Yoksa durup dururken niye 'biz öldürdük, biz yaptık' deyip başkasının elini güçlendirsin? Nobel ödülü alanlar ülkelerine ihanet eden, sevilmeyen insanlar. Attilâ İlhan, Yaşar Kemal niye alamadı?" diyor.

bu arada KAMU-SEN konuyu üyelerine duyuruyor, yayının tekrarı ile ilgili talepler TRT'nin telefonlarını kilitliyor. Şöyle bi baktım TRT web sitesinde yayının tekrarı görülüyor ama test etme şansım olmadı henüz.

16.12.2006 11:10 / TRT2
16.12.2006 20:15 / TRTINT
17.12.2006 05:05 / TRT2

bakalım yayın tekrar verilecek mi?

sonuç olarak;

1- paparazzi dolu savsata onca yayın, pembe dizi egomanyasında bir sürü anlamsız ayın arasında eli yüzü düzgün, halkı bilinçlendiren ve dünya meselelerine Türkiye merkezinden bir bakışı yansıtan programa saldırının altında BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ kavramı mı yatıyor?

2- Danimarka da terör örgütü PKK taraftarı yayınlar ve peygamber efendimize çirkin saldırılar konusundaki yayınlara karşı Ülkemizce yapılan girişimler konusunda söz konusu ülke ve AB nasıl bir tavır göstermişti. bizimkiler ! nasıl bir tavır sergileyecek?

3- Yayına karşı tavır alanlar ve destekçileri acaba hangi anlayış ve hangi merkezlere hizmet etmekte?

4- bu anlayışla Yine TRT'de yayınlanan KINALI KUZULAR dizisine karşı da MİLLİYETÇİLİĞİ KAŞIYOR" tarzı bir yaklaşımla yayın durdurma talebi yakında karşımıza çıkarsa şaşırmalımıyız?

zira bir dönem bulgar zulmünü anlatan "BELENE" dizisinin yayından kardırılışının hikayesi geçmişin tanıklığında hafızalarda durmuyor mu?

ben yalnız aklıma düşen soruları paylaştım, herkesin kendince bir cevabı vardır sanırım.

ben kendi adıma üzerime düşeni yaptım ve tepkimi ilgililere ilettim. Durumu da bilgi ve taktirlerinize sundum. Duyarlı hemşehrilerim için işte e-posta adresleri.....

gerisi size kalmış.....

Yayına ve yayıncıya destek için:
banu.avar@trt.net.tr (yapımcının e-postası)
aktifhat@trt.net.tr (TRT'nin yayınlarla ilgili eleştiri ve öneriler için)

[Sabri Kahveci]

"Ölene kadar Nobel adayı olacağım


Yazar Yaşar Kemal, Nobel Edebiyat Ödülüne aday gösterilen “ilk Türk” olduğunu belirterek, “Nobel'e 1973'ten beri adayım, ölene kadar da aday olacağım” dedi.Son zamanlarda kendisine “Niye yazayım?” diye sorduğunu söyleyen Yaşar Kemal, “Yıllarca yazmamaya çalıştım ama yapamadım. Yine yazıyorum” diye konuştu.


Yaşar Kemal, Kadıköy Belediyesi'nin Caddebostan Kültür Merkezi'nde düzenlediği Kitap Şenliği'nin açılış törenine, eşi Ayşe Baban ile “onur konuğu” olarak katıldı.
Yaşar Kemal, kitaba ve kitap yazanlara önceleri daha çok ilgi gösterildiğine dikkat çekerek, “Kötü bir dünyada yaşıyoruz şimdi. Bu dünyanın yazarlarından biri olarak gerçekten çok üzülüyorum. 40 kitap yazdım, 40 kitap ne getirdi bu memlekete bir türlü anlayamadım” diye konuştu.
Dünyayı “kişiliği bitmiş” olarak nitelendiren Yaşar Kemal, “Bu dünyayı Sovyetler Birliği komünizm, Amerikalılar kapitalizm adına bitirdi. Bugün büyük bir tehlike yaşıyor insanlık. İnşallah bu global dedikleri şey sonuna kadar sürmez” dedi."

15 ARALIK 2006 tarihli Hürriyet Gazetesi’nden alıntıdır.

Memleketini halkını henüz satmadın!.Küfürde etmedin!.Aşağılamadın da!.
Eh! bu durumda biraz zor alırsın.

[Serkan Birinci]

TRT kendi kendini sansürledi.

Sınırlar Arasında'nın isveç ve nobel ödülü konulu yayını terrar verilmedi/verilemedi. TRT-INT de söz konusu bölüm yerine daha eski bir bölümün tekrarı yayınlandı.

basın özgürlüğünden ve bağımsızlıktan söz ederken İşte devlet televizyonunun basın özgürlüğü anlayışı.......

olsun hepi topu bir Tv programı değil mi. sanırım TRT yöneticileri DİPLOMATİK NEZAKET örneği gösterip isveç büyükelçiliğinin talebini kıramadı !

bir AB adayı olan ülkemiz yöneticileri bu kadar centilmen, bu kadar nazik ve bu kadar da anlayışlıdır işte !!!!!!!

Ulusal onurumuz ve bilgi alma özgürlüğümüz adına TRT yöneticilerini kutluyorum !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

[İlkay Durgun]

Yayın cumartesi günü(16.12.2006) saat 11.00 de yayınlandı tekrar...Banu Ava'ın İsveç televizyonu sorumlusuna yönelttiği sorular ve kadının bu sorular karşısındaki şaşkınlığı,ne diyeceğini bilemeyerek gevelemesi görülmeye değerdi...

[Serkan Birinci]

Gerek TRT genel müdürlüğünün cevap mailinde gerekse ilkay'ın vermiş olduğu bilgiden anlaşılan TRT 2'de planlanan yayın tekrarı zamanında verilmiş.

ben internetten TRT-INT'deki yayına bakabilmiştim. eski bölümlerden biri verilmişti.

bu kapsamda TRT'ye haksızlık etmişim. Yayın müdürlerinden biriyle görüşme şansım oldu. TRT yöneticileri de baskılara rağmen yayının tekrarından yanaymış zaten. gelen destek mesajları da işlerini kolaylaştırmış.

istikrar, basın özgürlüğü ve daha da önemlisi bir duruş sergilemiş olduğunu düşündüğümden TRT'ye teşekkürler.

[Yılmaz Ersezer]

Avrupa'nın ikiyüzlülüğünü suratının ortasına kocaman bir şamar olarak indiren bu küçük güzel kadına helal olsun, tv yayımcılığının namusu onuru oldu. Zavallı "TRT" ciler çok zor durumda kaldılar, hükümetin ve TRT deki kadrolarının Banu Avar meselesinde tutundukları zavallı tutum yayımdan kaldırdık yok kaldırmadık o trt de kaldırdık da bunda yayımlıyoruz tavrı ne kadar alçaltıcı ve küçük düşürücü. Yayımdan kaldırsa bir türlü kaldırmasa başka türlü, tam iki ucu poklu değnek. Türkiye bir sömürge devleti olmadığı için, halen daha onurlu namuslu insanlara sahip olduğu için Banu Avar yalnız kalmayacak ve yayınları bir şekilde devam edecek ama bu yayınlardan rahatsızlık duyan, linç kampanyası başlatan Sabah ve Milliyet gruplarına, AB'den yemlenen "gazeteci" tayfasına lanet olsun. Fikir açıklamak bu kadar zor değildi eskiden, o kadar alçaldılar ki şimdi sadece küfretme, ele alıp yerden yere vurma hissi uyandırıyorlar.

[Metin Kuzu]

Belmem kimler izledi bu programı ama
kaçıranlar çok şey kaçırmıştır.
Ben, bu programı herkesin izlemesinde büyük fayda olduğunu
düşünüyorum. Özellikle inat uğruna bazı şeyleri savunanların...

Böyle kaliteli ve bir okadarda güzel yapımı görmeyen kalmasın diye
internetteki adresi veriyorum.

http://video. google.com/ videoplay? docid=-846874340 7240126190& sourceid= docidfeed& hl=en