gönderen Özgür Hasan Altuncu » Cmt Eki 28, 2006 6:10 pm
Sevgili kardeşim yazılarını dikkatle okuyorum. Bu sitede güncel politik meselelerin tartışılması pek hoşuma gitmese de medyaya yönelik eleştirine cevap verme gereği duydum. Evet yapay gündemlerle ülkenini meşgul edildiği doğrudur. Aptal kutusu televizyonlarımızın, hangi amaçlarla toplumu uyuttuğunu bire bir yaşayarak görüyorum. Ama şunu bil, çok duyarlı görünen kesimler bile magazine, al benisi yüksek tartışmalara daha çok ilgi gösteriyor. Bu bir gerçek inan. Ne zaman içime sinen, gerçekten toplumsal sorumluluk taşıyan haberler yapsam hep aynı korkuyu taşırım. Bu haberi kim izledi? Ne kadar izledi, nasıl bir sonuç çıkardı diye. Ama inan kardeşim ne zaman istemeye istemeye beş para etmez magazin haberi yapmaya kalksam, telefonlar susmaz, dakikalık izlenme oranları tavana vurur. Eve giderken bakkalından manavına, komşularımdan, arkadaşlarıma kadar herkesten o beş para etmez haberlerin yorumlarını dinlerim. Şunu anlatmaya çalışıyorum, sendikacılar, hak arayanlar, milliyetçiler, solcular, türban eylemcileri, esnaflar, öğrenciler, hakkı yenen insanlar canla başla haberlerini yapmamızı isterler, ne acıdır ki, bin bir zorlukla yaptığımız haberleri en başta kendileri izlemezler. O saatte her biri ayrı bir yalan dünyası olan dizileri izlerler. Bu sadece benim düşüncem değil. Bu meslekte az sayıda olan idealist haberciler, hep aynı hüznü yaşarlar. Sohbetlerimizde hep bunun üzüntüsünü anlatır, çözümünü ararız.
Şimdi gelelim Kazakistan meselesine, binlerce işcimizin çağdışı bir şekilde saldırıya uğraması, elbette haberdir. Ama bir toplumda Hülya Avşar'ın kızının düşerek kafasını yarması daha fazla ilgi görüyorsa kafası sargılı işçilerimizi taşıyan uçakların biri iner bini kalkar. İkincisi haber için görsellik çok önemlidir. Tek başına bilgi yeterli değildir. Bilgiye herkes ulaşır ama onu kanıtlamak ona görsellik katmak işte o bizim işimiz.
Kazakistan'dan ilk haber geldiğinde ne bir kare fotoğraf ne de saldırıyı gösteren bir görüntü vardı. Ne zaman ki iki gün sonra ilk uçak istanbul'a indi kafası sargılı işçilerimizin görüntüsü olayın vahametini gösterdi. Medyadaki geçikmenin sebebi budur. İlk görüntüler cep telefonuyla olayı görüntüleyen işçilerden alınan görüntülerdir. Bu da ancak iki gün sonra olmuştur. Her olayın arkasında bir art niyet aramak bu teknik bilgilerden birhaber olmakla birebir alakalı. Bu konuda seni suçlayamam.
Şimdi de kendi görüşümü anlatayım. Bir ülkede çalışacaksın, ortak tarih, ortak kültürden geldiğini iddia ettiğin bu ülkede son derece stratejik bir iş kolunda sorumsuzca hareketlerde bulunacaksın. Hem oranın yerli halkından daha çok ücret alıp hem de onları aşağalayacaksın. Yemekhanede sıra vermeyeceksin. Paranın verdiği güçle o ülkenin gece hayatını yönlendireceksin. Barlarda sabaha kadar içecek, yan yana çalıştığın işçinin belki karısına belki de kızına asılacaksın. Ve sonra biz kardeşiz lafazanlarıyla onlardan güzellik bekleyeceksin. Kazakların bu saldırısı belki de Türklüklerinin tek ispatı oldu. İkinci dünya savaşında Hitler'i Doğu Avrupa'da şahlandıran devşirme işbirlikçi Kazaklar, yine onu dize getiren Stalin'in Kazak taburları oldu. Anlayacağınız daha dün sudan çıkmış balık misali etrafına sarılan Kazaklar, biraz kendilerine gelince eski okyanuslarına yani Rusya'ya geri döndüler. Yani Kazaklar hiç değişmedi hiç şaşırtmadılar. Saygılarımla....