BEN HER ŞEYİ ÖZLEDİM

Atalarımızın, kışın gaz lambası altında yaptığı "peke" sohbetlerini yaşatmaya ne dersiniz?

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı

BEN HER ŞEYİ ÖZLEDİM

Mesajgönderen Mehmet Aydinli » Prş Nis 27, 2006 6:31 pm

Ben dağları özledim!
<dağlarda piknik yapmayı özledim!eğlenceleri özledim!
<kalabalık yayla çayırcılığını,köy çayırcılığını özledim!
<mezireleri,Görneği,Sultanmurat'ı ,Limonsuyi,Kemeri özledim!!!
<ben yaylamı özledim!
<köyümün topraklarındaki bereketi özledim!
<ben asıl özümü özledim!!!
<sessizliği, temiz bol oksijenli havayı,özgürlüğü özledim!

< bu başka özgürlüktür...

Günümüzde çoğumuzun içinde bulunduğu hızlı yaşam temposu,sahip olduğumuz bu ileri teknoloji aletleri,kapalı mekanlar(işyeri,kahvehane v.b) bizi doğadan uzaklaştırmaya çalıştırıyor.Özellikle kış aylarında bu mekanları çok daha fazla tercih ettiğimiz bir gerçektir.Doğanın ve tabiatın değerini dışarıya çıktığımız zaman,hastalandığımız zaman anlıyoruz ,doğa gerçeğini o zaman anlıyoruz.
Doğanın bizim üstümüzde o kadar büyük bir güce sahip olmasına rağmen ,biz insanların kendi menfaatlerine,gereksinimlerine göre düzenlemesine ,yıkımına ,çirkinleştirilmesine biraz fazla müsaade etmedik mi?Yeni nesil ve gençlerin doğayla ilgilenmesi, doğayı sevmesi daha az olmaktadır.Özünden biraz daha uzaklaşmaya çalışmakta ,toprağın ,çevrenin ve de doğanın kıymetini bilmemekte,asıl kültürün kapalı mekanlarda ,beton yığınları arasında olmadığını bilmemektedir.Özellikle şehirleri veya kapalı mekanları tercih etmektedirler.Doğayı ve tabiatı sadece pencereden seyretmekle yetinmektedirler.Doğanın insan sağlığına ve yaşamına olumlu etkisini görmezlikten gelmekle hem kendilerine hem de doğaya saygısızlık yapmaktadırlar ,yapmaktayız da.Bugün doğayla ,yaylalarla ,köy ,dağlar ile ilgili veya bitkilerle,ağaçlarla ilgili bir şey sorulduğunda belli bir yaş gurubunun ancak yarısı bu konuyla ilgili bir cevap yazabilir veya bir anısını anlatabilir.İnsanın doğadan uzaklaşması ,doğaya karşı ilgisizliği ,doğaya ve tabiata karşı yapılan acımasız katliamlara sessiz duruşu ,sessiz kalışı daha ne kadar sürebilir ki?Artık insanlar doğayla daha fazla baş başa kalması,daha fazla ilgilenmesi gerekir.İnsan kendi köklerini ve kökenini keşfetmenin sırrı doğada yatmakta olduğunu ,doğayı keşfetmenin önemini daha iyi anlamış olur.

Her birimizin toprağın ,çamurun içinde büyüdüğümüzü,en güzel oyunumuzu ,en güzel yiyeceğimizi ana gibi yorgun düşen ama hiç bir zaman yorgunluğunu belli ettirmeyen bu toprakla ve doğayla paylaşmadık mı?

Vücudumuzdaki fazla elektriğimizi bu toprağa ,çiğerlerimizde ki kirli havayı bu doğaya vermedik mi*temiz ve bol oksijeni bu doğadan almadık mı?

eeeeeeeee!!!! daha niye bu toprağı bu havayı ,doğayı kirletiyoruz,?

Niye onunla içiçe yaşamayı sevmiyoruz?

<doğa içinde yapılacak bir yürüyüşün,insan ruh sağlığı ve ruh dengeleri üzerinde olumlu etki yapacağını,doğada ve açık havada yaşayan bir insanın algılama yeteneğinin ,şehirdeki binalar arasında yaşayan daha fazla ve sağlıklı olduğunu ,kapalı mekanlarda yapılan spordan daha etkili ve sağlıklı olduğunu hatırlamak, bilmek gerekmez mi.?İnsan vücudu içindeki organların bile daha uyumlu çalıştığı görülmektedir.

Doğa ve toprak insana aslının ne olduğunu ,çeşitli şekillerle ve olaylarla hatırlatabiliyor.İnsanların topluca bir araya gelerek yürümesi ,başka bireylerle bir arada olma fırsatını ortaya çıkarıyor.Toprakla uğraşmak ,doğayla baş başa kalmak stresten uzaklaştırır,motivasyonu artırır,tansiyon ,kalp hastalığı gibi hastalıkların riskini azalttığı bilinir.

İşte ne olursak olalım ama mutlaka doğayla baş başa olalım , doğayı , tabiatı koruyalım .Baharın geldiği ve geçmekte olduğu bu günlerde ,toprakla uğraşalım bir şeyler ekmeye ,dikmeye çalışalım,yürüyüşler yapalım!!!! yazın gelmesiyle birlikte bir yerlerde buluşalım topluca yürüyelim !!!! dağlarda ,yaylalarda ,mezirelerde ama mutlaka yaz gelince bir yerlere de birleşelim ,doğaya tabiata karşı duyarlı ve saygılı olalım.
Kullanıcı avatarı
Mehmet Aydinli
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 2166
Kayıt: Sal Kas 15, 2005 11:47 am
Konum: Trabzon

Mesajgönderen Osman Nuri Sarı » Prş Nis 27, 2006 10:03 pm

eline sağlık hala oğlu. herhalde araziye çıkma işleri bitti. aramıza döndün umarım.
Kullanıcı avatarı
Osman Nuri Sarı
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 500
Kayıt: Prş Eyl 08, 2005 12:11 am
Konum: samsun

Mesajgönderen Sabri Kahveci » Cum Nis 28, 2006 7:08 am

"........ köy çayırcılığını özledim" .Mehmet'im ahbalda ki çayırı keserken çayırının da otunun da............*!? diye başlayan küfürlerin geldi aklıma.bu zamanlar en kral en güzel zamanlardır derdim de kızardın.geçte olsa doğru yolu buldun.gerçi sen doğru yolları bulmakta hep geç kalırsın ya!

yazıların gerçekten çok güzel.ellerine sağlık!
Kullanıcı avatarı
Sabri Kahveci
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 236
Kayıt: Prş Ara 29, 2005 2:26 pm
Konum: TRABZON

Mesajgönderen Serkan Birinci » Cum Nis 28, 2006 7:28 am

bravo meslektaş çok güzel yazmışın da benim anlamadığın eni konu 5 bilemedin 15 Km de bu hasretliklerini giderebilecek mesafedesin. ya biz ne edek kurban. buralarda küçücük su birikintilerini deniz, iki ağacı orman sanıp avunalım mı!!!

yoksa sen gurbetçinin sesimisin.

selam ve muhabbetle..
Serkan Birinci
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 260
Kayıt: Cum Eyl 16, 2005 7:18 am
Konum: Ankara

Mesajgönderen İlyas Hasret Uygun » Cum Nis 28, 2006 9:49 am

Ozleyecek baska bir sey bulamadin mi?
Sayin dostum.
Gecmisi birak.
O gecti ve bir daha geri gelmeyecek.
Ilerine bak.
Gecmisinden ders alarak ilerini ayarla.
Oralara nasil donulebilirin hesaplarini yap.
Akliniz fikriniz fantazide.
Birakin fantazileri reele donun.
Keske ozledigin sey onlar degilde baska seyler olsaydi.
Keske:
Ozgurlugu ozledim.
Barisi ozledim.
Adaleti ozledim.
Hakk i ozledim.
deseydin.
Sen sorumsuzlugu ozlemissin.Bedava temiz havayi ozlemissin.
Bedava yemegi ozlemissin.
Dedigin seyleri ozlemis olsaydin simdi oraya giderdin.Durdugun yerde olmazdin.
Ozlemlerini yanlis telafuz ediyorsun.
Mehmetcigim.
Opuldunuz
Giginizdan
bin kere.

Hasret UYGUN
MOSKOVA
Kullanıcı avatarı
İlyas Hasret Uygun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 511
Kayıt: Cum Eyl 16, 2005 12:53 pm
Konum: Moskova

Mesajgönderen İlkay Güvercin » Pzr Nis 30, 2006 3:34 pm

Hasretin gerçekçi yaklaşımları elbette yok sayılamaz.Ama bu sitenin kuruluş amacı sanıyorum geçmiş değerlerimizi hatırlayıp tekrar canlandırmak değilmidir.Tabiki toplumsal olaylara yaklaşımları paylaşmak ve düşünce alışverişinde bulunmakta önemli.Ama bunu her yerde yapabiliriz.Yapamadığımız geçmişimizi paylaşabileceğimiz toplulukları bulabilmek.
Kullanıcı avatarı
İlkay Güvercin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 566
Kayıt: Çrş Kas 02, 2005 1:47 pm
Konum: kütahya

Mesajgönderen Mehmet Aydinli » Cum May 05, 2006 12:17 pm

Sayın Hasretçiğim benim, benim ne gibi fantezimi gördün ?

>içki içtiğimi sen fantezimi sayıyorsun?
>senenin kaç gününü bu dağlarda geçirdiğimi,?
- köyde geçirdiğimi,
- hala insanlara köyde tarımcılıkta yardım ettiğimi,
- gerekli bilgileri verdiğimi sen biliyor musun?
-benim özlediğim bu yıl yaz mevsiminin geç gelmesidir,
-hala dağlara çıkamayışımdır,
-brenim bu yazıyı yazdıktan 2 saat sonra köye gittiğimi, tarlada ,bahçede çalıştığımı ,sebze diktiğimi biliyor musun?
-ahbala hem pikniğe hem çayırları bakmaya gittiğimi biliyor musun?
-sanırım ön yargılı olarak bir şeyler yazmak için veya muhalefet olsun diye bir şeyler yazmışsın ,ama olsun belki sen öyle biliyorsun ona da saygı duyarım.
-Benim asıl anlatmak istediğimde farklı bir şey daha vardı ,orayı da tabi anlamamışsın veya anlamadan gelmişsin veyahut ta ilgi alanına girmemiştir, orasını da saygıyla karşılıyorum.
-Ben geçmişi fazla özleyenlerden biri değilim ,çünkü özlediğim şeyleri yaşamaya yaşatmaya çalışıyorum.
-Anlattığımın hepsini zamanı geldi mi yapıyorum dostum.
-Her gün 5 km yol yürüyorum,araziye çıkıyorum,dağlara çıkıyorum,sebze dikiyorum,kivi ,ahududu v.s. meyvelerle uğraşıp yetiştirmeye çalışıyorum.
-Zaman buldukça şehirden uzaklaşmaya çalışıyorum.
Çünkü ben yazdıklarımın hepsini hemen hemen yapmaya çalışıyorum,onun için fazla özlem duymuyorum.Bilmem anlatabildim mi
.
-dünyada bir tek dikili taşım olmadığı halde gelecek kaygısı yaşamıyorum.Çünkü doğal yapısı ,havası , suyu ,yiyeceği, tabiatı gün geçtikçe kötüleşen bir dünyada gelecek gaygısı duymaya gerek yok ki.
Zaten geleceğimiz gittikçe kötüye gidiyor ,asıl uğraşmak gerektiğimiz işte bunlara sahip çıkmaktır,doğayı ,doğalığı koruyup gelecek kaygısını gidermektir.
-Yaşanacak bir ortam olmadıktan sonra ,çevre olmadıktan sonra ,iyi ilişkiler olmadıktan sonra dünya malı senin olsun.
Benim dünya malında gözüm yok.
-Beni hiçbir zaman fazla para kazanma hırsı sarmamıştır.Olanla yetinmeye çalışmışım,kazandığımla maaşımla yetinmeye çalışıyorum.
-Hiçbir zaman değişik kisvelere bürünüp para kazanma hırsına girmemişim.
-bu yazıda ve diğer yazılarımda içimdeki duyguları sizinle paylaşmak istedim , tek amacım buydu. Çoğu kişinin benimle aynı şeyleri düşündüğünü ve yeri geldiği zaman yapmak istediğini ve şu anki koşulları uygun olmadığı için yapamadığını biliyorum.Ama hiçbiri bunlardan vazgeçmiş değildirler.Açık ve temiz havanın ,doğal yaşamın,doğal yiyeceklerin faydasını anlatmaya çalıştım.
-anlayan anlar.

Herkese saygı ve selamlar.
_________________
Kullanıcı avatarı
Mehmet Aydinli
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 2166
Kayıt: Sal Kas 15, 2005 11:47 am
Konum: Trabzon


Dön PEKE SOHBETLERİ

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir