31.10.2007 tarihinde ziyaret etme şansı bulduğum,bizim için savaşmış o mübarek ellerini hepimiz adına öpme şansını yakaladığım, son istiklal gazimiz Yakup Satar.
Irak'ta İngilizler tarafından esir edilmiş,Mustafa Kemal Atatürk'in daha başkomutan olmadığı zamanlarda bile birliğinde savaşmış,sağlık problemleri nedeniyle o güzel anılarını 90 yaşındaki kızından dinlediğimiz,artık yaşından dolayı tekrar süt dişleri çıkarmaya başlayan tatlı mı tatlı,pamuk mu pamuk dedemiz.
Esir düştüğü zaman ölmeyi denediğini ama başaramadığını anlatıyor,Mustafa Kemal Atatürk `gidin `diye bağırdığında en önde olmasına rağmen hemen hemen tüm arkadaşlarının vurulduğunu ama bir tek kendisinin kaldığını anlatıyor,nöbette arkadaşları idam edilme pahasına uyurken korkudan nasıl da bütün gece gözünü kırpmadığını anlatıyor,trablusgarp'ta ormanda buldukları çürümüş hayvan ciğerini sakız gibi sırayla ağızdan ağıza çiğneyip nefislerini körelttiklerini anlatıyor.Ve üzülüyor sonra,uğrunda bütün bunları yaşadığı toprakların insanlarının memlekete duyarsızlığına.
Tarif edilemez bir duygu.Utandırıyor bizi yaşadığımız hayattan.Gözleri yaşlı şekilde istiyor "talebeler şiiri sesli okusun" diye.Okuyorum,vatan diyor,toprak diyor,küçük çocuklar diyor şiir.Ağlıyorum,kulakları çok az duyan Yakup dedem de ağlıyor ben şiiri okurken.Sıkıyor torununun ellerini.Torunu dediysek 55 yaşında.
"Kimse Yakup dedemle ilgilenmiyor mu?" diye sorunca elime sıkıştırıyorlar bir ziyaretçi defteri....kimler yok ki o listede.Ama sadece 2 kişi var onu arayıp soran,ihtiyaçlarını karşılayan.Birisi fanusundan dışarı adım atmadığı iddia edilen `Ahmet Necdet Sezer` diğeri fotoğraflarını çeken ve hakkında kayıtlar hazırlayan `Bülent Türker`.Ve son olarak tabi ki`Türk Silahlı Kuvvetleri` tüm sağlık ve maddi problerimini karşılıyor Yakup Dede'mizin.
"Peki ya başbakan?" "Seçimden önce geldi,gazeteciler fotoğrafını çekti ertesi gün evimizde hiç gerçekleşmeyen olayları gazetelerde okuduk şaşırdık." diyorlar.
Sığmıyor içim içime.
Halktan kopuk denilen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezder bir kere bile bu işle gündeme gelmezken,RTE tüm gazetelerde tam boy pozlarıyla yer alıyor.
Biz türban tartışırken,110 yaşına kadar namazını eksik etmemiş,hacı Yakup Satar başörtülü kızına "Sokağa çıkarken başını aç.Kemal Paşa öyle isterd " diyor.
Diyor da kime diyor işte.Uğrunda savaştan savaşa koşturduklarına diyor.Ayakları çarıksız,karnı aç düşman üstüne sadece vatanı için ölmeye koştuğu günleri hatırlıyor da diyor.Üstümüze alınacak yüzümüz bile yok.
Anıl Caner Topaloğlu 31.10.2007.
Dip not:Fotoğraflar bir türlü elime ulaşmadığı için yayınlayamadım.Çok özür diliyorum geciktirdiğim için.