Doç.Dr.Serkan ANILIR;Mimar,Bilimadamı,Astronot adayı Türk

Atalarımızın, kışın gaz lambası altında yaptığı "peke" sohbetlerini yaşatmaya ne dersiniz?

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı

Doç.Dr.Serkan ANILIR;Mimar,Bilimadamı,Astronot adayı Türk

Mesajgönderen İlkay Durgun » Cmt Şub 10, 2007 6:11 pm

Sayın Doç.Dr.Anılır'ın hikayesini okuyunca,daha doğrusunu kendisinden haberdar olunca ve Ülkesi ,İnsanlık için yaptıklarını okuyunca ;ne kadar zavallı ,ne kadar boş tartışmaların içinde olduğumuzu görüyorum malesef.Bu üzüntüm; İstanbul topkapıdan fatih yönündeki alt geçitte "hepimiz ogünüz" yazısını görünce ağlamaklı bir hal aldı doğrusu.Birazdan hakkında bilgi verip hayranlığımı sunacağım, Dr.Anılır dururken bir gencimiz duvara "hepimiz ogünüz" diye yazıyor. Gençliğimize,ülkemize sunacağımız hiç bir değerimiz kalmadı mı? Elbette var,Dr.Anılır gözümüze batıyor ,ancak okadar körüzki göremiyoruz.Bizi içinden çıkılmaz ,düşmanlıkların içine sokanlar, Dr. Anılır'ı görmemizi engelliyor.Kendimize olan inancımızın sarsılmasını istiyorlar.Tıpkı yıllarca Prof.Oktay Sinanoğlu'ndan haberdar olmayışımız gibi,bir Türk'ün insanlığa yaptığı katkıları kendi insanından saklıyorlar.Çünki bu rol-modelin gençliğimiz üzerinde atkili olmasını istemiyorlar.İstiyorlarki;Kurtlar vadisindeki karanlık güçler bu ülkenin gençliğine rol-model olsun.Ki olduda malesef.Hatta bunları rol-model seçenlerin kendileri şimdi rol-model oldu

"hepimiz ogünüz" bu topraklar bundan daha acı bir duvar yazısı gördümü acaba?

Ülekesine,insanlığa hizmetin ne demek olduğunu şimdi size Dr.Anılır'ın şahsında anlatmaya çalışacağım.İnşallah gençliğimize rol-model olacak kadar bu toprakların çocukları üzerinde etkili kılabiliriz Dr.Anılır'ı

Doç.Dr.Serkan ANILIR,1973'Almanya'nın Köln kentinde dünyaya geldi.Bir işçi ailesinin üç erkek çocuğundan en büyüğü.Babası mekanik mühendisi,annesi ise ev hanımı.Ortanca kardşi kimyager,en ufak kardeşi ise,Alman Havayollarında pilotluk eğitimi görüyor.

İlkokulu Bursa'da bir özel ilkokulda tamamladı.Liseyi Bursa Anadolu Lsesinde tamamlayan Anılır,üniversite eğitimini ise 1996 yılında Yıldız Üniversitesi Mimarlık fakültesinden mezun olarak tamamladı.Aynı sene Almanya Bauhaus mimarlık akademisine yüksek lisans için kabul edildi.1997 de Aynı üniversitenin Bilgisayarlı tasarım kürsüsüne asistan olarak girip, Avrupa Uzay Havacılık Dairesinin ( ESA) uzay istasyonu tasarımını yönetti.Mühendislik lisansını yüksek teknoloji(hight-tech) yapılar üzerine gerçekleştirdi.

1999 yılında Japonya'dan davet alarak,Tokyo Üniversetesine doktora eğitimi için geldi.Aynı sene kajima şirketinin tasarım bölümüne girerek,Japonyada yapılması planlanan 800 mt.yüksekliğindeki DIB-200 binasının tasarımını yönetti.Projenin getirdiği yankı üzerine,2000 yılında NASA'nın "Uzay Asansörü" çalışma grubuna davet edildi ve aynı yılın sonunda projenin başına getirildi.2003'de "Uzay teknolojisi ve insan yerleşimleri" üzerine doktorasını yazdı ve yardımcı doçent olarak Japon Uzay Havacılık Dairesi'ne tarihindeki ilk yabancı olarak kabul edildi. İki ay sonra Uzay asansörü projesini " ATA" adı altında yenileyerek JAXA ( Japon Uzah ve Hvacılık dairesi) da uzaman ve öğrencilrden oluşan 58 kişilik bir ekibin başına geçti.

Bugüne kadar JAXA'nın HAYABUSA uydusunun tasarımı ve ULUSLARARASI UZAY İSTASYONU'na eklenmesi planlanan KİBO modülünün geliştirilmesinde rol oynadı.ATA uzay asansörü dışında gene JAXA'nın en önemli teknoloji programlarından biri olan " GÜNEŞ ANTENLERİ" projesinde kendi gurubuyla anten tasarımlarını hazırladı.Uydu ve antenler için hazırlanan tasarımlar Bandai şirketi tarafından çocuklar için oyuncak haline de getirildi.

2005 Mayıs ayında " Infra-Free Structures" ( altyapıya gerek duymayan yapılar) konseptini kurarark uzay teknolojisinin yeryüzüne teknolojisine transferiyle doğal afetler ardından insanlara yardım ve 3.Dünya ülkelerinde altyapıya gerek duymadan yaşamaya elverişli üniteleri tasarlayarak doçentliğini aldı. ( bunun n e kadar önemli bir proje olduğunu anlamak için milyonlarca barınma sorunu yaşayan dünya hakllarını düşümek yeterli.Ayrıca bizim ülkemizde profösörlüğün hangi kıstaslarla alındığınıda ,kimlerin bu ülkede profösör olduğu gerçeğinide unutmamak gerek tabi) Tokyo Üniversitesinde en genç ve tek yabancı öğretim üyesi oldu.

2004 yılında yazdığı " 11.boyutta uzay teoremi" ile Cambridge Üniversitesi Fizik Ödülü'nü ve 2005 senesi Bilim Teknoloji dalında Amerikan Şeref Madalyasını kazandı.( bizim üniversitelerimiz ve devletimiz uyuyor hala) Aynı konuda Japonya'da " Uzayın Dışı" kitabını hazırladı

Princeton ve Hong Kong Üniversitesi'nde konul akademisyen olarak görev yapan Anılır, NASA Johnson Uzay Merkezi ve NASA Ames Araştırma Labarotuvarları'nın çalışmlarına da katılmakta.Amerika Uzay Hvacılık Enstitüsü'nün ( American Institute of Aeronautics and Astronautics ) Tasarım ve Mühendislik Komitesi'nin eğitim ve teknoloji sorumluluğunuda üstlenen Anılır,70'den fazla uluslar arası yayına sahip ve Marquiz Grubu tarafından yayınlanan Yüzyılın Bilim Adamları Ansiklopedisi'ne de dahil edilmiştir.

13 Aralık 2000 tarihinde İstanbuldaki Harbiye Askeri Müzesinde gerçekleştirilen "Altyapısız Mimarlık Sempezyumu"nu dünya üzerinde ilkini organize eden ve dünyaca ünlü 12 bilim adamını sadece kişisel ilişkileri ile Türkiye'ye getiren Doç.Dr.Anılır Ülkesinede büyük katkılar yapmıştır.

Uzay Asansörü projesi'ne "ATA" ismini vermiştir.

Atronot Eğtimi'nide tamamlayan ANILIR,Japonya'da üç kitap yazmış,Bu kitapları;

ATA Uzay Asansörü ---- 128 bin
Uzayın Dışı ---- 328 bin
Zaman Makinesi --- 20 ( daha çok yeni çıkmış bir kitap)

Malesef bu kitapların hiç biri daha türkçeye çevrilmemiş durumda.Türkçeye çevrilmesi için hiçbir teklif henüz gelmemiş.

Leman dergisi'inden Mehmet Çağçağ ile bir çizgi bilim kitabı hazırlıkları yapıyorlar.

ATA Uzay Asansörü projesi kendi yönetmenliği içinde bir film haline getirilip Japon bilim müzelerinde ve çocuklara hizmet için Japonyada gösterilecek.


Şimdi buraya sığdıramadığım daha bir sürü ayrıntı " YENİ HARMAN DERGİSİ" nin bu ayki sayısında bulmak mümkün. Aslında ANILIR konusu dergide geçen ayki sayı ile başladı ve bu sayıda da devam ediyor.
Kullanıcı avatarı
İlkay Durgun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 280
Kayıt: Pzr Kas 06, 2005 9:27 pm

Mesajgönderen Numan Kama » Cum Ağu 10, 2007 7:20 pm

Vizyonumuz,hayat felsefemiz rahatlık temelli 'gecindirsin yeter'e kurulu oldugu icin ilerleyemiyoruz biz. Kalıplarda sıkışıyoruz. Genclik söz konusu örnekteki gibi bilime adamıyor kendini. Miroğlu gibi polat alemdar gibi kahramanları örnek alıyor. Lise bitsin, hatta bitmesinede gerek yok, yıllar gecsin askere gideyim geleyim kabadayılık yapayım paranın dibine vurayım... Böyle bir yasam yok böyle bir hayat felsefesi yok. İnsan kendi hayatını böyle aşağılayamaz, böyle gelir gecer sayamaz. Su yazıyı okudum ve hala gecikmedim diyebiliyorum su anda. bende bu kadar profesyonel bu kaar bilime ve teoriye dayalı bi hayat sürebilirim diyorum. Ama 16-17 yasındaki cocuk berber cıraklıgından medet umuyor, evlenir yasar giderim diyor. Türkiye yüzyıllarca yüzölçümünün binlerce katı büyüklüğüne yetebilecek çeşitlilikte kültüre yurt olmus. Bilim adına önemli adımları atan insanlar yetişmiş. Oktay Sinanoğlu'nu bile insanların coğu halen tanımıyor. Sinanoğlu'da aciz durumda. Kendi içinde savaşta eminim. Neden mi? Bu kadar değerli bir beyin, bu kadar profesyonel bir bilim insanıyken gelişime, ileriye yönelmek yerine, anadilin yitişine, yozlaşmasına engel olmaya çalışmakla meşgul. 2005yılında kendisine yaptıgım calısmalarımla yardımcı olma fırsatım olmustu. Sonunda zihnime katılan en büyük his 'acı'ydı. Gercektende gencliğimiz populer kültürün kıskacı altında, gelişime ,ilerlemeye yardımcı olmak, sınırlarını aşma uğraşısı içinde olmak yerine, 'taklit' ve 'kalıplar' içerisinde, ancak ve ancak yaşamlarını idame ettirecek kadar beyinlerini yorarak yaşıyorlar.
Karşıyım! Ülkemin elden gitmesine karsıyım! Ülkemde bilime ve bilimadamına değer verilmemesine, iş bitiricilerin profesör yada yetkili mercilere gelmesine karşıyım! Bilim toplumundan taklit topluma kaymaya karşıyım! Kim istemez vatanında bu yazılarınları yapmayı? Japon uzay teknolojileri, rusya ve abd nin yanında adı sayılmayacak kadar sınırlıydı. Gelişim süreci katı yakıtı doğru kullanabilen uzay mekiklerini üretebildikten sonra hızlandı ve su anda mitsubishi ağır endüstrinin de desteğiyle liderliğe oynuyor. Neden bizim büyük koclarımız sabancılarımız teknolojiye yatırım yapmıyorlar ? Türkiye'nin menfaati söz konusuyken, ilerlemesi, yüksek teknoloji ülkesi olması söz konusuyken sanayi sadece verimli iş gücü- düşük gider bağıntısından dolayı benim ülkemde? Neden benim firmalarım ulusal sermaye şirketlerinin eteğinde birer fabrikadan ibaret kalıyorlar? Eğitime, ama kaliteli örgün eğitime destek olmalıyız. Dünya hızla dönerken, biz hala virajlara girerken ki 30(hız) tabelası gibi yavaslamaya zorlanıyoruz... En yakınınızdaki bilimi yakalayın. Köydeyseniz yeşilde mavide bilim arayın, şehirdeyseniz işinizde arayın. İnanın insan her istediğinde rahatlaması 5 dakikasını alıyor, ama birgün boynumuzu eğmek zorunda kaldığımızda - ki ramak kaldı - gururumuzu ve ulus olma bilincimizi kazanmak inanın kuşaklara mal olacak...
Kullanıcı avatarı
Numan Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 87
Kayıt: Pzt Ağu 06, 2007 10:21 pm
Konum: İstanbul/Samsun

Mesajgönderen İlkay Durgun » Cum Ağu 17, 2007 4:51 pm

Bence bu siteye yazdığım yada alıntıladığım en önemli yazıya aylar sonra bir yorum geldi :wink:

Numan Kama bu yazıyı çok iyi yerlerinden yakalayıp görüşlerini yazmış.Saolsun.

Biz bu ülkeyi,coğrafyamızı sevmeyi; sadece üzerine siyasi tartışmalar yaparak yada ona buna küfrederek yapıldığını sanıyoruz.Oysa bu ülkede üstelik tüm dünyanında kabul edeceği şekilde gerçek şeyler yapanlar var,çok şükür.Eğer bu ülke ayaktaysa tarihimizin verdiği güç ve hiç adını anmadığımız gerçek hizmetler yapan insanların sayesindedir.
Kullanıcı avatarı
İlkay Durgun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 280
Kayıt: Pzr Kas 06, 2005 9:27 pm


Dön PEKE SOHBETLERİ

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir