UNUTTUĞUMUZ OYUNLARIMIZ !!!!!!!!!

Atalarımızın, kışın gaz lambası altında yaptığı "peke" sohbetlerini yaşatmaya ne dersiniz?

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı

Mesajgönderen Muzaffer Mustafa Altuncu » Pzt Nis 28, 2008 11:36 pm


Sevgili Emiceoğlu,
Sanırım katkı yapacak biri gerçekten yok..Yazdıklarını büyük bir dikkat ve zevkle okuyorum..Ve o zaman gerçekten tam olarak hatırlıyorum..Evet oyunların ismini biliyorum ama nasıl oynandığını tam olarak senin gibi izah edemiyorum... Sen bu sayfaya yukarıda yazmış olduğumuz oyunları her defasında bir tane olmak süretiyle yazmağa devam et..Belki bir gün bu kitap haline getirilir ve senin eserin olur...Eline gönlüne sağlık..

Biz burada bekliyoruz.!!!!!!!!!
Kullanıcı avatarı
Muzaffer Mustafa Altuncu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 26605
Kayıt: Cmt Şub 04, 2006 9:12 pm
Konum: GÖLCÜK

Mesajgönderen Naci Altuncu » Çrş Nis 30, 2008 1:19 pm

EL ÜSTİNE KİMUN ELİ
En az 3 oyuncu ile oynanır. İdeal oyuncu sayısı 5 ile 8 arasıdır.
Ebe secdede durulduğu gibi yere kapanır. Diğer oyuncular ellerini üst üste ebenin sırtına koyar. Hep bir ağızdan bağırırlar.
"El üstine benum elum. En üstinde kimun eli"
Ebe birini adını söyler. Eğer söylediği kişinin eli en üstte ise oyunu kazanır. Eli üstte olan oyuncu yere kapanır. Değilse tüm uyuncular hep birlikte "bilemedun hooop zuup" diyerek ellerini birlikte kaldırıp ebenin sırtını döverler. Ve tekrar sorarlar. Yerdeki üstteki eli bilene kadar dayak yiyerek cezasını çeker.
Ben bu oyunda müthiş bir birliktelik ve dürüstlük düşüncesi bulurdum. Kesinlikle ebeye yalan söylenmezdi.
Bazen her sorudan sonra ellerin yeri değiştirilirdi.


İ
Naci Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 125
Kayıt: Prş Eyl 21, 2006 7:15 pm
Konum: SAMSUN

Mesajgönderen Naci Altuncu » Çrş Nis 30, 2008 1:41 pm

NACİ ALTUNCU yazdı:BİRDUR BİR.
eN AZ İKİ KİŞİ EN ÇOK 8-10 KİŞİYLE OYNANIR.
Ebe ellerini dizlerine koyarak belden öne eğilir. Kafasınıda öne eğer.
Diğer oyuncular sır ile ebenin üzerinden atlar. Atlama tek yönden yapıldığı için atlayan oyuncu atladıktan sonra yandan geri gelerek sıraya girer.
Her atlamanın bir sayısı vardır. Her sayınında bir sıfatı. Oyuncular atlarken sayıyı ve sıfatını yüksek sesle söyleyerek atlarlar. Atlayamayan ve takılan oyuncu yanar ve ebe olur. Oyunda yanan olmazsa ebe her yeni oyunda eğilme yüksekliğini artırır. Yalnız kafasını eğinceye hatta dimdik duruncaya kadar yükseklik artırılabilir.
Bazende her oyundan sonra sıra ile ebe olunur.
Atlama sayıları ve sıfatları şyleydi.
Birdur bir... İkidur iki... Üçtur üç... Dörtte hafif (Burda oyuncu ebenin sırtına fafiften kıçını değdirir.)... Beşt el ayak.(sırta konan eller dışında hiç bir yer değmeyecek)... Altıda göt vurmak. (Atlayan oyuncu tüm gücüyle sıçrar ve ebenin sırtın hızlı bir şekilde kıçını vurur ve geçer.) ...Yediyum yetmiş... Sekizum seksen... Dokuzum durak... Onum orak...On birde ilan çıkar ağaca... On ikide biter...
Naci Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 125
Kayıt: Prş Eyl 21, 2006 7:15 pm
Konum: SAMSUN

Mesajgönderen Fatma Ozbilgi » Prş May 08, 2008 8:22 am

Naci amca hafizaniza hayran oldugu bir kac sefer dile getirmisdim yine tekrarliyorum masallahiniz var yasayan bir kutuphane gibisiniz...
Kullanıcı avatarı
Fatma Ozbilgi
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 5100
Kayıt: Pzr Eyl 04, 2005 6:06 pm
Konum: Fransa/ Lille/Ankara/ Caykara Sahinkaya

Mesajgönderen Naci Altuncu » Cum May 09, 2008 4:50 pm

İki değişik oyun daha ekleyeyim.
ÇALİ OYUNU - (BÜSKÜVİ, İNCİR, ŞEKER, CEVİZ GİBİ FANTAZİ YİYECEKLER ÜSTÜNE OYNANIRDI)
kIŞ AYLARININ VAZGEÇİLMEZ EĞLENCESİYDİ. Özellikle 20 ile 50 yaş arasındaki erkeklerin oyunuydu. Bu oyunu kumar sayıp haram diyenlerde vardı. Ama oyun yeme içme eğlenme oyunuydu.
Oyun için en önemli araç ÇALİ idi.
ÇALİ - Fındık çubuğundan yapılırdı. boyu 15 santim kadar iki çubuk kesilir bunlar tam ortadan dikine yarılarak dört parça çali yapılır.
çali oynanma şekli ise oyuncu çaliları avucunun içine alır ve düz bir zemin üstünda hızla vurarak bırakırdı. Bırakılan çalılar zemin üzerine yatınca yukarı gelen tarafına bakılarak kazanan taraf brelirlenirdi. Çaliyı vuran tarafın kaybetmesi ı için çalilarun düştükten sonraki görünümü iki düz- iki ters, yada hep düz ve ya hep ters düşmesi gerekir. Eğer bir üç gibi bir düşme olursa kazanırdı.
Gelelim oynanan oyun türüne Örneğin bisküvi oyunu . Bir kutu büsküvi alınır. Bisküvi nin sayısı bilinir sayı kadar bakla alınır. Oyuncular büskivinin parasını ortak verirler. Herkes Büskivi sayısı kadar baklayı alır. Oyuncular, oyunda baklaları alır verirler böylece bisküviler kirlenmez.
Oyun baklalar bir kişide toplanıncaya kadar sürer. Baklaları toplayan Büskivi kutusunu alır. Oyun bitince kutu açılır bir miktarı çayla içilirdi. Geri kalanı kazanan evine götürürdü.
İncir, ceviz ve kağıtlı şekerde oynanırdı ama en çok oynanan biskivi olurdu.
Naci Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 125
Kayıt: Prş Eyl 21, 2006 7:15 pm
Konum: SAMSUN

Mesajgönderen Naci Altuncu » Cum May 09, 2008 5:09 pm

ZİĞOYİR- hAYATIMDA BİR KEZ GÖRDÜMMÜ YOKSA ANLATILANLARDAN GÖZÜMDE CANLANDIRIP GÖRDÜĞÜMÜ SANDIĞIM BİR OYUN MU BİLMEM. AMA BİLİNEN BİR GERÇEK VAR O DA ZİĞOYİR OYUNUNUN ARTIK OLMADIĞI VE BÜYÜK ÇAPTA UNUTULDUĞU. 1950 Lİ YILLARDAN SONRA BU OYUN YOK.
ZİĞYİR- Düz bir çam ağacının kesilip ortasından oldukça kalın bir ağaç çivi üzerine oturtulmasıyla oluşan dönen bir tahterevalli idi diyebilirim. Oyuncular bu ağacın bir tarafına eşşek biner gibi binerlerdi. İçlerinde güçlü ve bezcerikli olan ağacın doruk tarafına binerdi. Ona "dorukçi" denierdi. Tüm oyuncular ağacın kalın tarafına bindikten sonra dorukçi ağacı yavaştan ayaklarını yerde gezdirip hareketlendirerek döndürmeye başlardı. Ağaç gittikçe hızlanarak döndükçe oyuncular hep bir ağızdan bağırır ve dorukçiyi coştururlardı. Dorukçi de coştukça hızı artırırdı.
Bu arada ağacın çıkardığı "zırrrrrr" sesi coşkuyu daha da artırırdı. Bu ses çok çıksın diye ağacı döndüren çivini altına bol odun kömürü konurdu.
Ziğoyiri durdurmakta dorukçinin işiydi. Dönme durunca başı dönenler8 Uksi gidenler)le dalga geçilirdi.
Naci Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 125
Kayıt: Prş Eyl 21, 2006 7:15 pm
Konum: SAMSUN

Re: UNUTTUĞUMUZ OYUNLARIMIZ !!!!!!!!!

Mesajgönderen Muzaffer Mustafa Altuncu » Cmt Haz 22, 2013 10:12 pm

1950 yılından beri yok dediğin "ziğoyir" 1960 li yıllarda vardı.. Ben de öyle hatırlıyorum.
Kullanıcı avatarı
Muzaffer Mustafa Altuncu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 26605
Kayıt: Cmt Şub 04, 2006 9:12 pm
Konum: GÖLCÜK

Önceki

Dön PEKE SOHBETLERİ

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir