gönderen İhsan Şahin » Cum Ara 17, 2010 9:46 pm
KIRMA HASRETİ
Kilitlendi kapılar
Hep virane yapılar
Tazelendi anılar
Kırmanun hasretine
Saatçinun tufasi
Sanki Antep sofrasi
Haşimun Mustafasi
Çikar yolun üstüne
Kavaz Hasan gubette
Gözü yaşlı elbette
Yarişiyur hasretle
Dert katayur derdine
Şahinoğlu sülalem
Kohmanoğli bir alem
Yazmaz oni bu kalem
Kırmanun defterine
Saray yapar tepeye
Altun koyar kefeye
Nan Hasani Kabe’ye
Çıkarun seferine
Gülmez onda hiç surat
Çincioğlu çok inat
Yakında takar kanat
Dağlarun tepesine
Ya maçadur yada koz
Düz gideyur Feramoz
Ne çamur var nede toz
Yapişmaz ceketine
Ğurul Hasan Kırmaya
Tövbe etti durmaya
Yakışmayur ağaya
Terk edup gitmesine
Komutanın sarayı
Yapamadi balayı
Unittiler kırmayı
Bobayiros keyfine
İlim dolu bir kafa
Hacaloğlu Mustafa
Yakuşur ona sayfa
Kırmanun şerefine
Mehmet şahin ev yapti
Gök yüzüne az kaldi
Uzadukça uzadi
Kırmanun tepesine
Ferşat Şahin Kırmada
Akli fikri dünyada
Ev yapayir Kambo’da
Akan selun üstüne
Kararsuzdur durmada
Ya hadi ya Kırmada
Mahmut Şahin üstada
Dikkat etsun kendine
Seyit Kavaz hanesi
Yolların efsanesi
Kırmanun bir tanesi
Çık dozerun üstüne
Kavuriçi Mehmet’i
Çeker bunca zahmeti
Misafire hizmeti
Kalur ayak üstüne
Her haneden ufaktan
Birisi var siradan
Yazmayirum kafadan
Kırmanun kütüğüne
Velhasil sıra bana
Hatıram olsun sana
Dokundu artuk cana
Az kaldi gitmesine