Sami AYAN yazdı:
Boynunda hemenceyle dünyaya kemençe çeken adam...
Haci Henefi...Nam-ı Diğr Karasakiz!
Köyümüzün ihtiyar delikanlılarındadır Hacı Hanefi Özbilgi(Kerahmet)
85'i aşan yaşına rağmen hala siyaset, spor ve Türkiye'nin gündemini sorumlu bir kişi dikkatiyle takip eder. Gözünden hiçbir şeyi kaçırmadan.
Herkese verecek bir fikri, herkes için bir yol haritası vardır onun. Hayırsever, yardımsever ve neşeli yapısı heyecanıyla birleşince bambaşka bir kişilik çıkar ortaya. En basit meseleyi bile en heyecanlı ses tonuyla aktarması o basit meseleyi dünyanın merkezine koydurur o anda.
Menderes tarih sahnesinden çekildikten sonra her devirde alternatif bir siyasetçinin takipçisidir artık. Öyle diğer yaşlılarımız gibi 60 sene bir partinin peşinden koşmak yok. Zaman ve şartlar yeni siyasetçilerle buluşturmuştur onu. Son zamanlarda da Haydar Baş hayranlığı başladı.
Size fikir danıştığı bir konuda öyle kararlı ve söylediklerine öyle samimiyetle bağlıdır ki ona alternatif bir görüş belirtme imkanınınz neredeyse sıfırdır. Fikir danışırkan bile bu dediğimi onyla bakayım havasındadır.
Nerede dozer çalışıyor, nerede beton dökülüyor, su çalışması nerede? Bilimum köy işlerinde en öndedir. Tüm heyecanlı, enerjik ve aceleci tavrıyla. Yapacağın bir işte ondan akıl aldın mı değmeyin keyfine. Senden iyisi yok o zaman. Yaman adamsın. Bilmediği bir şey de yok hani.
Gençlerle genç yaşlılarla yaşlı. Herkesle konuşacak bir mevzusu vardır. Ama ona hak vermek şartıyla...
"Efendi" nidasıyla girdiği cümlelerde hiçbir alternatif düyşünceye yer yoktur. En emin ve kararlı cümleleridir onlar.
Yıllarca yaylada dükkancılık yaparak köyüne hizmet etmiştir. Yayla çıkımına on beş gün kala onu köyde tutmanın imkanı kalmaz artık. Hani imkan olsa yılın tamamını yaylada geçirecek kadar yayla düşkünüdür. Kışın köyde evinin bir odasına taşıdığı dükkanıyla yıllarca köylülerin olmadık yerde tükenen çay, tuz, sigara vb temel ihtiyaçlarını karşılama görevini de aksatmadan üstlenmiştir. O evin odasından bozma dükkanın kokusu her çocuk için cennet bahçesinin kokusu gibidir. Hani içinde dükkan olan bir evde yaşamak geçmişi yaşayanlar için büyük bir niğmettir ya!
Geçmişte gençlerin sigarası bittiğinde evin dufasına kadar gelipte !Şimdi ne diyeceğiz de sigara alacağız" endişesi son bir cesaretle içeri girilip de "Babam iki paket Samsun istedi" cümlesine dönüşünce anlamasına rağmen çaktırmayıp sigarayı vermesi ve sigara dışında hayata dair bir nasihatte bulunması onun gençleri de iyi tahlil ettiğinin bir sonucudur.
Doksana merdiven dayayan köyümüzün emektar dükkancısına uzun ve bereketli bir ömür diliyorum.