Hiç Anlatamadım Seni

[Caner Topaloğlu]

Yıllar öncesinden kalma bir şampiyonluk anısı yazmayacağım, büyük bir zaferimizin detaylarını da, takımımızın niye kötü gidişat içerisinde olduğunu hiç hiç yazmayacağım.

Hiç şampiyonluk görmemiş bir nesilin mensubu olarak trabzonsporlu olmanın ne kadar büyük bir ağırlık olduğunu anlatacağım.

5 Mayıs 1996'da başladı bizim neslimiz için gerçek trabzonsporluluk. Hani hepimizin yıllar yılı çok uzaklardan gelmesini beklediğimiz oyuncağımızın, gözlerimizin önünde acımasızca kırıldığı gün. Oyuncağı eline alıp bir kere bile oynayamadan aramızdan ayrılan renkdaşlarımızın olduğu gün. Bisikletini tamir ettiğimiz gün ne kadar çok hayalimiz vardı çocukluk aşkımıza dair, ellerini başka bir çocuğun ellerinde görene kadar. Ne kadar da benziyordu trabzonsporun şampiyonluğu ile alakalı hikayesine.Hayata karşı ilk mağlubiyetimizdi işte o gün. İlk hayal kırıklığımız, ilk yakarışımız, ilk isyanımız...

Farka gitmek istemiştik sadece, lakin gide gide 10 sene geriye gitmiştik. Zaman, bizim bekleyişlerimize inat edercesine hızla geçti. Ama farklıydık. Zamanla yitirmeyi değil, bekleyişimizi değerli ve onurlu kılmayı tercih ettik biz.İnançlıydık.

Azınlıktık çoğu zaman bulunduğumuz şehirlerde. 3ü 5i geçmezdi renkdaşlarımızın sayısı okuduğumuz okullarda. Çocukluk işte, dalga geçmeye kalktılar bizimle. hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar çok. hiç bir durumda, hiç bir koşulda çekinmedik "trabzonspor'luyum" demekten. Neye, niye sahip çıktığımızı çok iyi biliyorduk çünkü.

Çocukken sorgulanmayan bazı şeyler zamanla karşımıza gelmeye başladı. "Niye trabzonspor?","En son ne zaman şampiyon oldunuz?" diye sordular.Anlatacak o kadar sebep varken hep pas geçtik anlatmayı, "memleketimin takımı" diyip geçiştirdik. Öyle miydi sahiden? Bu kadar basit miydi trabzonspor'u tutma sebebimiz?
Tabi ki hayır!
Anlatamadık onlara,çünkü zerre umudumuz yoktu bizi anlamaları hususunda.

Köylerimizde akan derenin birleştiği karadeniz'in,anneannelerimizin sırtında taşıdığı ağırlığından fazla yükün,yazın ortasında 3 kat üst üste kazak giyip gene üşüdüğümüz yaylaların, çernobil'e rağmen hayata horonla ve güleryüzle tutunmaya çalışan insanların,Kazım Koyuncu'nun takımını tuttuğumuzu nasıl onların anlayacağı dilden açıklayabilirdik ki?Bir medya yıldızının değil de bir kültürün savunucusu olduğumuzu anlama ihitmalleri var mıydı sizce?

Şimdi o bisikletini tamir ettiğimiz kız çok çok uzaklara gitti belki, kimbilir evlenmiştir bile. Oyuncağımız her geçen gün uzaklaşırken yaşıyoruz zaten aynı acıyı. Çok değil 3-4 gün sonra bambaşka bir şehirde olacağız, oyuncağımızı geri getirmeleri için avazımız çıkana kadar bağıracağız,başkent sokaklarına kültürümüzü taşıyacağız horonlarımızla, bahsi geçen günün diğer mağdurlarıyla tanışacağız. Soracaklardır gene "manyak mısın ne işin var sınav günü oralarda" diye, gene anlatamayacağız "aşk" kelimesinin manasını medyanın ve popüler kültürün esiri olmuş arkadaşlarımıza.

Ama dedik ya inançlıyız, ama dedik ya inatçıyız, ama dedik ya sevdalıyız.Ama dedik ya oyuncağımıza kavuşacağımız günün gelmesini oturup beklemek değil, bekleyiş sürecini "iliklerimize kadar gurur ve şerefimizle yaşayarak" geçirmek önemli diye.Şimdi de yanında olacağız, 25 sene daha geçse de yanında olacağız, oyuncağımıza asla kavuşamayacak olsak da yanında olacağız. Bu ülkenin her köşesinde "bordo" diye bağırana "mavi" cevabının gelmesi için var olacağız.


Anıl Caner Topaloğlu
26-03-2008 05:03

[Fatma Ozbilgi]

Vallah caner sana ne deyeyim yazini okuyunca tuylerim diken diken oldu, bogazim dugumlendi kendimi zor tuttum aglamamk icin duygularimizi en guzel sekilde tercume ettin..Ne olursa olsun iyi yada kotu o bizim ilk sevdamiz, o bizim ilk goz agirimiz o bizim herseyimiz, yasadigimiz muttetce ondan baskasi asla olmaz vede olmayacak en buyuk yine sensin TRABZONSPORUM..

[İrfan Altuncu]

Caner çok haklısın sizin kuşak gerçekten hiç birşey göremedi,bizler o gördüğümüz 6 şampıyonlukla övünüyoruz ama yenisini göremeyeçeğimiz içinde üzülüyoruz,hayırlısı olur inşallah.....

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Caner,seni tebrik ederim ,,,,
İşte ben böyle Trabzon sevdalılarını arıyorum...Aslında ben ve benim gibiler zaman zaman şikayet ediyoruz ya...O da olmamalı....

Artısı ile eksisi ile Trabzonu olduğu gibi kabul etmeli,iyi gününde kötü gününde yanında olmalıyız...Öyle değil mi ?

Öyledir diyenler bu sayfaya imzasını atsınlar bakalım !!!!!!!!!

TRABZONSPOR'u Kayıtsız şartsız destekliyorum;
1-Muzaffer ALTUNCU................................: İmza

[Adnan Ayaz]

Sayın Muzaffer hocam imza için bu sayfaların yeteceğini sanmıyorum,al benden de bir imza.

"Hikayesi uzun olduğu için kısa yazacağım.Kupa maçıydı.3-0 Bursa yenilgisinin rövanşında Çaykarada TV den maçı izliyorduk.İçimden bir his maçı,5-1 kazanacağımızı söylemişti...Ve beşinci golü attığımızda ben baştan sona heyecanla izlediğim maçı,oturduğum yerden fırlayarak benden 15-20 cm. uzun olan bir fanatiğin omuzlarına çıkarak kulağını ısırmıştım.Ertesi gün karşılaştığımızda bana,ola nasıl çıktın omuzlarıma ya gel ben da senin kulağını ısırayım demişti.Biz öyle fanatiktik.Şimdi o heyecan yok,bizi hop oturtacak hop kaldıracak oyun mu var?Elbette Trabzonsporluyuz hemde sonuna kadar.

"ÖYLE İSE AL BENDEN BİR İMZA DAHA OLMAZ MI"

[Caner Topaloğlu]

Sayın Muzaffer hocam imza için bu sayfaların yeteceğini sanmıyorum,al benden de bir imza.

"Hikayesi uzun olduğu için kısa yazacağım.Kupa maçıydı.3-0 Bursa yenilgisinin rövanşında Çaykarada TV den maçı izliyorduk.İçimden bir his maçı,5-1 kazanacağımızı söylemişti...Ve beşinci golü attığımızda ben baştan sona heyecanla izlediğim maçı,oturduğum yerden fırlayarak benden 15-20 cm. uzun olan bir fanatiğin omuzlarına çıkarak kulağını ısırmıştım.Ertesi gün karşılaştığımızda bana,ola nasıl çıktın omuzlarıma ya gel ben da senin kulağını ısırayım demişti.Biz öyle fanatiktik.Şimdi o heyecan yok,bizi hop oturtacak hop kaldıracak oyun mu var?Elbette Trabzonsporluyuz hemde sonuna kadar.

"ÖYLE İSE AL BENDEN BİR İMZA DAHA OLMAZ MI"

Adnan amcacığım anlattığın anı çok hoş. Ne mutlu sana ki böyle güzel günler görmüşsün.

Ancak "bu heyecan artık yok" lafına katılamıyorum.

Belki başarılı değiliz artık eskisi kadar ama hala istanbul-ankara-bursa-kocaeli demeden yollara düşüyoruz her maç gerekirse boğazımızdan kısarak. Hem de takımın hiç bir iddiasının kalmadığı zamanlar.

taraftar olmanın en güzel yanı kaybettiğin zaman da bile gururla takımının adını söyleyebilmektir. biz hiç başarı görmememize rağmen bunu gururla yapıyoruz.

Bu konu bittiği zaman size tribünde rastladığım ve tanıştığım bir amcadan bahsedeceğim. şaşıracaksınız.

Yazı ile alakalı yorumlarınıza teşekkür ederim. Belki hiç anlatamadım bu duyguları daha önce arkadaşlarıma ama neler hissettiğimi anlayacağınızı düşünerek yazmışım ve muvaffak olmuşum buna, ne mutlu bana.

Büyüklerimizden beklediklerimiz var elbette biz gençler olarak. Trabzonspor'a küsmeyin! Varsın herkes yensin bizi, varsın hiç tekrar şampiyon olamadan (ki ben olacağımızdan son derece eminim) tamamlayalım ömrümüzü, ama siz Trabzonspor'luluğunuzu çocuklarınıza, gençlere hep güzellikler olarak sunun. Artık kendi köyümüzde bile çocuklar başka takım formalarıyla geziyorlar. Bize gelmeyen şampiyonluklar değil, kendi öz değerlerinden kopan yeni insanlar zarar verir. Bunu hiç unutmayın.

Bordo kelimesini duyunca mavi ağızlarından refleks olarak çıksın, hissetsinler gerekirse kaybetmenin bile güzelliğini.

[Mehmet Zeki Sarı]

tabiiiki bir imzada benden bu sene olmazsa bile seneye mutlaka şampiyonuz.

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Öyle gevşeklik verme bu sene mutlaka,inşallah !!!!!!!!!!

[Faruk Faysal Uygun]

Öyle gevşeklik verme bu sene mutlaka,inşallah !!!!!!!!!!

vallahi Muzaffe amca bunu ne kadar istiyoruz anlatamayız ama bu kadro ile zor görünüyor gol ayaklarımız çok beceriksiz orta saha dengesiz bir biçimde bir iyi bir kötü şansına oynuyor devre arasında kaliteli orta ayaklar ve forvet alınırsa bu kesindir ama şuda var kaliteli biraz pahalı oluyor ayrıca bu takıma 30 yaşında adamı getirip büyük transfer diye koyamazsın onn için işler biraz zor ama inşallah diyelim

[Şemsettin Hamsici]

bu taqımdan hic bisey olmaz...

[Ahmet Üstünbaş]

. . Sayın Caner Topaloğlu ;

Yazını yeni okudum..Çok güzel yazmışsınız..Elbette

Trabzonspor' luyuz, öylede kalaçağız..İyi zamanında

yanında da kötü zamanında neden yanında olmaya-

çağız..Her zaman Trbzon'luyuz öylede kalşaçağız !...

Önümüzdeki sezon hep bir ağızdan. : En büyük

Trabzon, başka büyük yok diye bağıraçağız...Bu

sesi bilhassa İstanbul'a çok iyi duyuraçağız..Vede

hiç şüpheniz olmasın 2009-2010 sezon sonunda

Şampiyon olaçağız... Bordo ... Mavi... Bordo...Mavi...

Diye nara atacağız.. Sesimizi yer gök dinleyecek !...



Ahmet ÜSTÜNBAŞ (Emekli Maliye Gelir Şefi - Köşe Yazarı)
Çaykaraspor Kulübü Kurucu Üyesi ve İlk Onursal Başkanı