Caner Kama demişki;
bizim demokrasi anlayışımız maalesef kendine müslüman!
Bu girişi görünce;tamam dedim,yansız,tek pencereden bakmayan bir yazı okuyacağız.Ancak, hemen bir sonraki paragrafta durum daha bir açıklık kazandı
Bu ülkede hergeçen gün yeni bir çatışma alanı ve bu alanlara dair yeni kavramlar ortaya çıkıyor.Biri de Caner Kama'nın da dillendirdiği
"Beyaz Türkler" kavramı.Laik/anti laik yetmemiş,kürt-türk yetmemiş,alevi-sünni yetmemiş,sağcı-solcu yetmemiş ,buna kara türk-beyaz türk de ekleyelim olsun bitsin.Bu şekilde ayrıştıran dil kullanmayı empeyalist batı ve onların buradaki ajan/provakatörleri hepimize öğrettiler.Bu coğrafyayı birey birey ayrıştırana kadar da böylesi yıkıcı kvramları ve tartışmaları üretmeyi de sürdürecekler malesef.Bizde bu tuzaklara mal bulmuş mağribi gibi düşüyoruz çok şükür.Çok seviyoruz bu kavramlarla konuşmayı,bu tür kavramlar daha bir entellektüel hava mı veriyor ne bize.İslamcısından,liberaline orada bir kısım solcusunda kadar hepimiz bu ayrıştıran,çatıştıran dili büyük bir iştahla ,şevkle,hatta şehvetle konuşuyoruz.
Oysa ;işte balkanlar,işte kafkasya,işte ortadoğu hergün T.V. ekranlrında.Her kavim,her mezhep, kanlı bir çatışmanın ya içinde, yada içine girmek üzere.Ancak değişmeyen tek gerçek var,emperyalist batının çıkarları;balkanlarda,kafkasyada,ortadağuda üsler kuruyor,o bölgenin ekonomik zenginliklerinin üstüne oturuyor,hatta tarihsel miraslarını alıp ,batı medeniyetinin kalbine! görütüyorlar.Bu coğrafyanın halklarına da derin çatışma alanları bırakıyorlar,kavramlar bırakıyorlar.Bu çatışma alanları ve kavramları etrafında birbirlerinin boğazlarına sarılıyorlar,vahşi hayvanlar gibi işedikleri alanları, kendi hakimiyet alanı sanıp, diş gösteriyorlar birbirlerine...
Oysa,görüyoruz ki _ yada görmemiz gereken bu_ yoksulluk o bölgelerde hızla büyüyor.Irak mesela ;çocuk ölümlerinde bizden bile daha iyi durumdaydı,mesela başındaki diktatöre rağmen,eğitim seviyesi çok yüksekti kendi bölgesine göre.Yine Irak'da bugün, ülkenin bilim adamları,aydınları suikaste uğrayan ve bu yüzden de hızla ülkesini terk eden sınıfının başında geliyor.Ülkede aklı,sağduyuyu dışlıyor emperyalzim.Kendinize gelin,aman kıymayın birbirinize diyen her aydın,bilim insanı öldürülüyor kalanlarda ülke dışına kaçmaya çalışıyorlar. Bakın benzer şeyler balkanlarda,kafkaslarda da ya olmak üzere yada kısmi olarak yapılıyor.Bu coğrafyalarda da bağımsızlık diye çıldıran halklar ABD,AB bayraklarının altında bağımsızlıklarını !!! ilan ediyorlar.Bu nasıl bağımsızlıksa.Yakında üç kişi bir araya gelip ben bağımsızlığımı ilan ediyorum dese,AB,ABD bunu tanıyacak.Yeterki kavga çıksın,yeterki herkes herkesin gırtlağına yapışsın.
Yukarıda izah etmeye çalıştığım tablo,aynen ülkemizde de yapılmak isteniyor.Ancak çok şükür ki; bu ülke öyle yirmi,otuz,elli yıllık ülke değil.Bir imparatorluk ülkesi ve bin yıllık bir biraradalığın oluşturduğu bir kültür,bir dil,bir irade var.Ancak bu güçlü irade de sarsılmaz değil.Çünkü emperyalist sıkıştırma,şeytanın aklın gelmeyecek yöntemlere başvuruyor.Irkı ayrıştırmayı kullanıyor,dini,mezhebi,ayrıştırmayı kullanıyor.Yetmiyor bu ülkenin vatandaşı arasında beyaz siyah ayrımınıda getiriyorlar.Bunu onlarca T.V. onlarca gazete bir tabur köşe yazarı,siyasetçisi,devlet adamların ile yapıyorlar.Bakıyorsun tarikatcı basınında aynı dil,bakıyorsun aydın doğan medyasında aynı dil,bakıyorsun libarallerinde aynı dil,bakıyorsun nir kısım solcuda aynı dil.Yetmiyor bakıyorsunbaşbakanında aynı dil,yetmedi bakıyorsun muhalefet partilerinde aynı dil...
Ama hepsinde ortak bir özellik var.Hepsi batı emperyalistleri ile işbirliği içinde,Kimi iktidatını ayakta tutmak için ona yaslanmış,o ne derse o dili konuşuyor,kimi gazetesinden dolar üzerinden maaş almak için bu dili kullanmak zorunda,başka bir dil para etmiyor...
Bir örnek çok ilginçtir mesela ,Mümtazer Türköne.Bu Bey seksen öncesinin hızlı ülkücüsü.Sonrasında Özal'ın yakınlarında ,sonrasında şimdi hergün köşesinden demokrasi diye bağıran bu adam Tansu Çillerin yanında,Tansu Hanımın söylediği o meşhur sözün söz yazarı ;
" Bu ülke için kurşun atanda kurşun yiyende şereflidir" Şimdi ise demokrasi havarisi.Hergün köşesinde laiklere küfür,kürtlere özgürlük,alevilere din dersinin zorunlu kılınması hakkında yazıyor.Bazen hızını alamayıp,PKK'nın ideolojisinin "Kemalizm" olduğunu söyleyecek kadar kendinden geçiyor.Karısı AKP den milletvekili...
Bunun gibi onlarcası, T.V. de ,gazetede deli gibi ,çıldırmışcasına,bu çatışmanın,ayrılığın dili ile konuşuyor.Onlar konuşuyor,halkın cebinden parası gidiyor,sosyal hakları tırpanlanıyor,ülkenin göz bebeği kurumları yabancılara satılıyor.Bankalarının yüzde kırkı yabancıların eline geçiyor,halk ayrışıyor,herkes kendini bu toprağın bir çocuğu değil,kürt,türk,sünni,alevi,beyaz,siyah diye tanımlıyor.Yakında mahalleler,kahveler yine ayrılır,irbirlerinin evleri,kahveleri taranır,sonrada iki kahvehaneye atılan kurşununda aynı silahtan çıktığı anlaşılır.Bu ülke bununda altından kalkar ancak,binlerce genci ölür,ekonomik olarak bu ülke bir elliyıl daha geriye gider,yine bebek ölümlerinde dünyada ilk üçe girer...
Eğer müslümansanız,solcuysanız,aleviyseniz,sünniyseniz,her neyseniz ama ,bu toprağın çocuğuysanız,dedeleriniz koyun koyuna ölmüşse bu topraklar için, bilmelisinizki; Düşman emperyalist batıdır.Onların bu ayrıştıran,çatıştıran kavramları ve dilidir.orduları,kültürleridir...
Muhabbetle...