İslamiyete, İslamı Yaşamaya Çalışanlara Yapılan Saygısızlık!

"Düşünebilen bir nesil yaratmak ve düşüncelerimizi özgürce paylaşmak için" burada buluşalım.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı, Özgür Hasan Altuncu

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Sal Ara 25, 2007 11:51 pm

Yaklaşık 13 yıldır bağlama ile uğraşırım. Benden çok daha küçük biri bile olsa bağlama çaldığını söyleyen, birarada olduğumuzda önce onun çalmasını isterim. Çünkü eğer benden çok iyi çalıyorsa benden sonra o çaldığında utanırım, öncelikle bu işe benden daha fazla emek vermiş birini anlamadan sıkmış olurmuyum sorusu, o kişinin zamanını çalmışmıyım, ayrıca beni dinlerken "bu da kendini saz çalıyor sanıyor" diye düşünür endişesi. Kendinden bişeyler öğreneceğim birine güya ben neyi gösterdim utancı.. vs.

Şimdi büyük küçük olayı hiç önemli değil saygıda bence. Amca denilebilecek kadar kendilerinden büyük kişilere abi bile diyemeyip arkadaşım diye hitap edenler kendilerini örf ve anenelerin bekçisi sanıp konuşsalarda bu hitapları kendi inanç ve felsefeleri içinde zaten bir çelişki ama ben bunu da önemsemiyorum ki bu inanç olayı falanda değildir. Fakat genç arkadaşlara şunu derim; cümlelerinizi yazarken bunları kimlerin okuyabileceğini düşünün ( abi, amcanız, dedeniz hatta, konunun uzmanı vs) tekrar tekrar kontrol edin, hatta bundan da öte yaşınız gereği daha çok şey öğreneceksiniz yaşınız ilerleyip olgunlaştıkça bu sayfaları açıp okuduğunuzda yüzünüz kızarmayacak şeyler yazın lütfen. Benim için değil yanlış anlamayın kendiniz için. Yukarda verdiğim örnekteki duyguları yaşamak çok hoş değildir sanırım.
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen Ferit Kama » Çrş Ara 26, 2007 11:13 pm

:!:
Kullanıcı avatarı
Ferit Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 283
Kayıt: Cum Eki 20, 2006 8:53 pm
Konum: SAMSUN MERKEZ

Mesajgönderen Muzaffer Mustafa Altuncu » Çrş Oca 09, 2008 10:56 pm

-Büyüklere saygı,küçüklere sevgi gösterilmeli elbet !!!!!!!!!

Tabi daha birçok şeye de,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,Saygıdan-sevgiden zarar gelmez.....

Benim gençlerle arkadaş gibi olmam da herkese tavsiye edilir ???
Kullanıcı avatarı
Muzaffer Mustafa Altuncu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 26605
Kayıt: Cmt Şub 04, 2006 9:12 pm
Konum: GÖLCÜK

Mesajgönderen Bahri Başar » Prş Oca 10, 2008 10:50 pm

Aile yapısı sağlam olmayan milletler ayakta kalamaz

Bugün özellikle Batı’da aile can çekişmektedir. Batılılaşma hevesiyle, manevi değerlerimizi terk edip, meydana gelen boşluğu Batı’nın yaşayışı ile doldurduğumuz için, biz de aynı tehlike ile karşı karşıyayız. Halbuki, sağlam bir aile yapısı olmayan bir milletin, bir devletin ayakta kalması mümkün değildir.
Aile, insanların doğup büyüdüğü, yetişip geliştiği ve terbiye gördüğü önemli bir birimdir. Büyük-küçük, bütün fertlerinin olgunlaştığı bir hayat okuludur. Aile içerisinde bireyler, birbirinin bilgi ve tecrübesinden faydalanır. Bu faydalanma bir ömür boyu devam eder.
İnsanlık aile ile başlamıştır. Yüce kitabımız Kur’an-ı kerimde bildirildiği gibi başlangıçta aile, bir erkek ile bir kadından ibarettir. Hucurat suresi on üçüncü ayet-i kerimesinde mealen: “Ey insanlar! Biz sizleri bir erkek ile bir kadından yarattık. Birbirinizle tanışmanız için milletlere ve kabilelere ayırdık” buyurulmaktadır.
Bu sebeple ilk insan ve ilk peygamber hazret-i Âdem ile eşi hazret-i Havva yeryüzündeki ilahi vahiy ile terbiye edilmiş olan ilk aile fertleridir. İnsan nesli (soyu) bunlardan bugüne gelmiştir.

Tarih boyunca
kadına bakış
Tarih boyunca ailede, farklı özellikler, farklı yaşayışlar sergilenmiştir. Peygamber efendimizden önceki topluluklarda genel olarak aile şöyledir:
Yahudilikte aile, baba hakimiyetine dayanırdı (ataerkildi). Hem sosyal hem de dini bir müessese olup, kadının miras hakkı yoktu. Çok evlilik vardı. İsrailoğullarının dışında biriyle evlenmek yasaktı. Boşanma normal görülürdü. Bu sebeple boşanma çok olurdu.
Hristiyanlıkta aile, sadece dini bir müessese idi. Kocanın hakimiyeti esastı. Evlenen kadın ile erkek artık birbirinden ayrılamaz, boşanıp başkasıyla evlenen eş zina etmiş sayılırdı. Çok evlilik olmakla beraber, aileler daha çok tek evliliğe dayanırdı.
Romalılarda aile, sosyal ve dini bir kuruluştu. Ataerkil bir aile tipi hakimdi. Baba, ailenin reisi idi. İlk devirlerde, çocuklarını öldürme yetkisine bile sahipti. Evlatlık müessesesi vardı. Tek evlilik esas olup, çok evlilik yoktu.
Araplarda, Peygamber efendimizden önceki “cahiliye devri”nde aile ataerkildi. Kadın ve çocukların değeri yoktu. Baba, kız çocuklarını öldürme hakkına sahipti. Nitekim kız çocuklarını diri diri toprağa gömerlerdi.
İslamiyetten önce Türklerde aile yapısı ataerkildi; yalnız Roma’da olduğu gibi değildi. Tek evlilik esas olmakla beraber fazla yaygın olmasa da çok evliliğe de rastlanılırdı.
Dinimiz İslamiyette ise, toplumun huzuru ve insan neslinin sağlıklı bir şekilde devamı için, aileye çok önem verilmiştir. Bu sebeple nikâhı helâl kılarak, zinayı ve zinaya yol açan serbest ilişkileri yasaklamıştır. Kadına hiçbir dinin, hiçbir sistemin vermediği değeri vermiştir. Peygamber efendimizin Veda Hutbesindeki nasihatlerinden biri: “Kadınlarınıza eziyet etmeyiniz! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak davranınız, iyilik ediniz” olmuştur. Başka bir hadis-i şeriflerinde de, “Cennet anaların ayakları altındadır” buyurarak, kadını korumada büyük bir hassasiyet gösterilmiştir.
İslamiyete göre, “ailenin reisi” babadır. Dinimiz, nazik yaratılışlı olan kadını yormamak, zor durumda bırakmamak için ailenin geçimini, nafakasını erkeğe yüklemiştir. Kadını kollayarak onu erkeğin himayesine vermiştir. Nitekim ayet-i kerimede, “Erkekler kadınlar üzerine hakimdirler; kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar.” (Nisa: 34) buyurulmaktadır. Bununla beraber, erkeğin kadın üzerinde hakkı olduğu gibi, kadının da erkeğin üzerinde hakkı vardır. Ailenin mutluluğu ve huzuru, aileyi meydana getiren kadın ve erkeğin, vazife ve sorumluluklarını bilip, uygulamasına bağlıdır.
Aile içinde kadın ve erkeğin birbirlerine sabır ve hoşgörü göstermeleri, aile saadeti için çok önemlidir. Başıboş, kuralsız aile ayakta kalamaz. Ailede disiplini baba sağlar. Baba adaletli davranırsa, ailede huzur olur.

Sağlam bir aile
yapısı yoksa...
Köklü, sağlam, milli ve manevi değerlerle teçhiz edilen (donatılan) aileye sahip milletler, her türlü felaketlere karşı göğüs gererler. Sağlam temellere dayanmayan aileler ve topluluklar, en küçük bir zorlama karşısında dağılırlar.
Türk milletinin tarihi boyunca her sahada kazandığı zafer ve başarılarda, Türk ailesinin çok büyük payı vardır. Geçmişteki başarıların devamı için Türk aile yapısı, her türlü kötülük ve tuzaklardan korunmalı, milli ve manevi yapısı kuvvetlendirilerek sağlıklı bir şekilde devamı sağlanmalıdır.
Amerikalı bir sosyolog der ki: Türklerin tarihini tetkik ettim. Dikkatimi bir şey çekti. Türkler kısa zamanda devletler kurup uzun saltanatlar sürmüşler. Sebebini araştırdım, şu kanaate vardım; Türklerde çok kuvvetli bir aile yapısı vardır. Kadınla erkeği birbirine bağlayan kanun gücünden ziyade, din, namus, iffet ve sözdür. Her ne kadar Osmanlı’da bir Türk erkeği ‘üçten dokuza şart olsun’ demek suretiyle karısını boşayabiliyor idiyse de, karakter sahibi bir Türk erkeğinin ağzından bu bir çift sözü çekip alabilmek için dokuz çift manda gücüne ihtiyaç vardı...
Kullanıcı avatarı
Bahri Başar
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 15
Kayıt: Cum Şub 02, 2007 2:50 pm
Konum: hatay

Mesajgönderen Bahri Başar » Prş Oca 10, 2008 10:57 pm

Dostlarım adamlarım istediği aile yapısını dolayısı ile temel değerlerimizi zaman içinde deforme edip bizleri istedikleri zemine çekmek.Adamlar boş durmuyor iş birlikcileri ile beraber sürekli temel değerlerimizi tartışmaya açıp ya tutarsa taktiğini güdüyorlar maalesef bizin sürekli uyanık olmamız gerekirki (müslümanın aslı görevidir) bizi özümüzden dinimizden etmeye çalışanların oyunlarına gelmeyelim.
Kullanıcı avatarı
Bahri Başar
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 15
Kayıt: Cum Şub 02, 2007 2:50 pm
Konum: hatay

Mesajgönderen Eylem Altuncu » Pzr Oca 13, 2008 12:56 am

bahri başarın yazdığına göre:Ailede disiplini baba sağlar. Baba adaletli davranırsa, ailede huzur olur.

ya baba adaletsiz se?

yine bahri başarın yazdığı gibi "kadın erkeğin himayesinde olduğu için" bu durumda yine adeletsizliğe uğrayanların başında kadınlar gelmektedir...bu durumda ailedeki huzursuzluğu çıkaranda kadınlar olmalı :) :) :)
Kullanıcı avatarı
Eylem Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 70
Kayıt: Sal Eyl 13, 2005 3:50 pm
Konum: samsun

Mesajgönderen Bahri Başar » Pzr Oca 13, 2008 4:47 pm

Dinimiz İslamiyette ise, toplumun huzuru ve insan neslinin sağlıklı bir şekilde devamı için, aileye çok önem verilmiştir. Bu sebeple nikâhı helâl kılarak, zinayı ve zinaya yol açan serbest ilişkileri yasaklamıştır. Kadına hiçbir dinin, hiçbir sistemin vermediği değeri vermiştir. Peygamber efendimizin Veda Hutbesindeki nasihatlerinden biri: “Kadınlarınıza eziyet etmeyiniz! Onlar, Allahü teâlânın sizlere emanetidir. Onlara yumuşak davranınız, iyilik ediniz” olmuştur. Başka bir hadis-i şeriflerinde de, “Cennet anaların ayakları altındadır” buyurarak, kadını korumada büyük bir hassasiyet gösterilmiştir.
İslamiyete göre, “ailenin reisi” babadır. Dinimiz, nazik yaratılışlı olan kadını yormamak, zor durumda bırakmamak için ailenin geçimini, nafakasını erkeğe yüklemiştir. Kadını kollayarak onu erkeğin himayesine vermiştir. Nitekim ayet-i kerimede, “Erkekler kadınlar üzerine hakimdirler; kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar.” (Nisa: 34) buyurulmaktadır. Bununla beraber, erkeğin kadın üzerinde hakkı olduğu gibi, kadının da erkeğin üzerinde hakkı vardır. Ailenin mutluluğu ve huzuru, aileyi meydana getiren kadın ve erkeğin, vazife ve sorumluluklarını bilip, uygulamasına bağlıdır.
Aile içinde kadın ve erkeğin birbirlerine sabır ve hoşgörü göstermeleri, aile saadeti için çok önemlidir. Başıboş, kuralsız aile ayakta kalamaz. Ailede disiplini baba sağlar. Baba adaletli davranırsa, ailede huzur olur.

Eylem hanım umarım sorunuzun cevabını yukarıda bulursunuz.
Kullanıcı avatarı
Bahri Başar
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 15
Kayıt: Cum Şub 02, 2007 2:50 pm
Konum: hatay

Mesajgönderen Kayhan Durgun » Pzt Oca 14, 2008 8:35 am

Bahri Başarın yazdıklarından anladığım kadarıyla,Fethullah Gülen hoca efendinin ,aile yapısı bozulan ABD lilerin ,aile yapılarını sağlamlaştırmak üzere orada gönüllü elçi olduğunu düşünüyorum.İnşallah yanılmıyorumdur.
Kayhan Durgun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 139
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 1:35 pm
Konum: ankara

Mesajgönderen Ahmet Hamdi Kama » Sal Oca 15, 2008 9:58 pm

aslında ilk zamanlar keyif alarak düşünce paylaşimina katılıyordum...
...ama zaman içerisinde gördüklerim yanıldığımımı anlamama vesile oldu.

..hala eski alışkanlıklarını birakmamak konusunda israrci olanlar görünce yazılan yazıların pek anlamı kalmadığı kanaati oluştu ...
...sayın kayhan beylerin son yazdıklarının siteye zarar verdiğini düşünüyorum..niye mi
...insanlar sizin gibi düşünmek zorunda değildirler.dolayısiyla onları şuçu buçu gibi tasnif etmelrin yanlış olduğunu düşünüyorum..bu anlamda eğer katılmıyor sanız kendi düşüncenizi paylaşırsınız mesele biter..
..olması gerekende sanırım budur.
.....bizler burda samimi bir ortam içerisinde paylaşımı nasıl gercekleştiririz ..onun gayredini göstermeliyiz..
...
...gerçi serbest kürsü dileyen dilediğini söylemekte serbesttir...
...
herkese selam ve muhabbetlerimle
Ahmet Hamdi Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 386
Kayıt: Cmt Oca 20, 2007 9:28 pm
Konum: SAMSUN/MERKEZ

Mesajgönderen Kayhan Durgun » Cum Oca 18, 2008 9:24 am

Birilerini suçlayıcı bir yazı yazarken gerekçelerinizide belirtmek zorundasınız.Eski alışkanlıklarından vazgeçemediğimi belirtecek kadar beni tanıdığınızı düşünmüyorum.Hafızam beni yanıltmıyorsa sizinle ,beni tanıyabileceğiniz bir ortamı paylaştığımı hatırlamıyorum.Eğer paylaşmışsak lütfen hem paylaştığımız ortamı ve kişileri hemde eski alışkanlıklarımı belirtki ,bilmeyen arkadaşlarımızda öğrenmiş olsun.
Siteye zarar verdiğimi düşünüyormuşsun !
Herkes herşeyi düşünebilir.Hatta herşeyi söyleyebilirde.Önemli olan kişilik haklarına zarar vermeden söyleyebilmek.Gönül isterki ne gibi zararlar verdiğimi sıralayabilmendir.Bende sizin bu ÜSTÜN görüşlerinizi dikkate alıp kendime çekidüzen verirdim.Dolayısıyla ben siteye zarar verirken sizde KATKI sağlamış olurdunuz.
Ne bileyim belki bir sonraki yazınızda siteyi veya köyü SEVMEDİĞİMİ düşünüyor olabileceğinizi yazabilirsiniz.E haliyle o zaman Ya Sev Ya Terket deme hakkınıda kendinizde görebilirsiniz.Hal böyle olunca sizlerin bu DEMOKRAT tavrınız karşılığında, bizde yapmamız gereken terketme icraatını (belli mi olur )gerçekleştirmiş oluruz.
Son olarak ,sitede yazdığım tüm yazılardan örnek vererek te belirtmeniz gereken, kimi yada kimileri şucu veya bucu olarak ayırmışlığımdır.

Saygılarımla.
Kayhan Durgun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 139
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 1:35 pm
Konum: ankara

Mesajgönderen Mehmet Aydinli » Cum Oca 18, 2008 12:19 pm

Sayın Ahmet Kama;
Hem serbest kürsü diyorsunuz ,hemde bir ceaat liderinin eleştirilmesini kabul edemiyorsunuz.

Kayhan Durgun hangi kelime veya cümle ile siteye nasıl bir zarar verdiğini ben anlamış değilim.

Kayhan Durgun'u savunmak bana düşmez ve savunmuyorum da, fakat siteye zarar verecek bir söz ve cümle kullanmayıp zarar vermediği gibi siteye ilk kurulduğundan beri üye olup değişik sosyal faaliyet,düşünce ve fikirleri ile fayda sağlamaya çalışanlardan ve sürekli destekleyenlerden birisidir.

Lüzumsuz atışmalardan dolayı bırakıp giden,değişik düşünce ve fikirlere direnç gösteremeyip kalıplaşmış düşünce ve hareketlerin dışına çıkamayan bir sürü arkadaşımız olmuştur.Fakat Kayan arkadaşımız bunca tartışmaların içinde olduğu ve hatta benimle bile sert tartışma yaşadığı halde hiç bir zaman bırakıp gitmemiştir.Kardeşi Hakan Durgun'un yazısını sildiğim halde hiç birisi hiç bir zaman bırakıp gitmemişlertirler.Her zaman her konuda seviyeli ,saygılı bir şekilde tartışmaları izlemişler çok az ve kısa olarak fikirlerini kimseyi kırmadan ,incitmeden belirtmişlertirler.Eski ve yeni alışkanlık diye bir hafıza oyunu,refleksin olduğunu göremedim.
Siteye nice zararlı yazılar ve cümleler yazan asıl kişiler var ve bunların yazılarının hiç birinden bahsetmemişsiniz.
Bizde silmemişiz düşünce ve yazı kirliliği olarak kalmışlar.
Cemaat ve tarikat liderleri fikir ve düşüncelerini Kuran'dan ayetlerle süsleyerek, manevi sömürü yaparak, kendilerine büyük din alimi süsü vererek halkın önüne sürmeleri ,siyaseti de dine bulaştırmaları kadar tehlikeli ,zarar verici bir şey bence olamaz.
Bu bağlamda ;
Dini konular vatandaşımızın hassas konusu olduğundan bu konuların burada tartışılmasından sürekli kaçmışız ve tartışılmasından yana da değiliz.Çünkü kimsenin kimseye dini bilgi aktaracak , fetva verecek yetkisi ve bilgisi yoktur.
Herkes bulunduğu yörenin resmi dini imamından,müftülerinden ve bugün diyanetin resmi olarak onayladığı bir sürü "Kuran" tefsirlerinden dinini öğrenmeye çalışır.

Onun içindir ki,
Birbirimizi anlamakta zorluk çekeceğimiz,kıracağımız ,hassasiyetini bildiğimiz konulardan uzak durmamız en doğru olan harekettir.
Aktüelitesi yüksek olan bu sitemizde kimsenin kimseye ve siteye zarar vereceğini düşünmüyoruz.

Herkese saygı ve sevgilerimle.
Kullanıcı avatarı
Mehmet Aydinli
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 2166
Kayıt: Sal Kas 15, 2005 11:47 am
Konum: Trabzon

Mesajgönderen Ahmet Hamdi Kama » Cum Oca 18, 2008 2:59 pm

EVET SAYİN AYDINLİ SİZİN İFADENİZLE ...BİR ZAMANLAR BUI SİTE İÇERİSİNDE YAPILAN TARRIŞMALAR DAN DOLAYI BAZI AR KADAŞLARIN AYRILDIĞINI SİZ İFADE EDİYORSUNUZ.
...bundan hareketle bahri başar bizimle düşüncelerini paylaşmaya başlamış olması ...onu ilk yazısında hemen anlaşılan siz gülenci gibi düşünüyorsunuz.demek ne kadar etik bilmiyorum..
..kaldıki insanların nasıl düşündüğüne sizler nasıl olurda karar verebilirsiniz
elbette insanlar etrafındaskılerde ister istemez etkilenirler..bu da doğaldır..sangi bunu ifade edenler kimselerden etkilenmemişlerdir..
..nedice sayın kayhan durgun bey benimle bir ortam içerisinde olmadığını ve benim onu tanimadığımı hakkında eski alışkanlıklarının hala devam ettiğini ifadem den duyduğu rahatsızlığı ifade etmesine.cevap vermek gereğini duymuyorum..eğerki eski alışkanlıkları yoksa mesele yoktur..benim bu ifadeye yer vermemim sebebi sadece bahri ile ilgili ifadesinden kaynaklıdır....kaldiki ben genel bir ifade kullandım...

...mesele birilerini küçümsemek kırmaksa onu bilemem..ama amaç burda birbirini dinlemek saygı göstermekle olur sanırım...
..evet sayın kayhan beyin alayli ifadesini kayda değer görmüyorum ...ben demokrasi konusunda geri kalmışım ..sizin anlayışınızdaki demokrasi kavraminada inanmiyorum...ben herkesin insani değerler ölçüsü içerisinde gerekli saygiyi gören anlayışı benimsiyorum...

...ben hala kırıcı davranışların bize faydasi olmadığı düşünüyorum..

...aynı üslüp içerinde kalmaya devam edmeye gayretliyim...bu manada sayın aydınlı sizide ole olmaya davet ediyorum..size soylemiştim ben kolay alınmam ma ısrarci lütfen olmayın.
....selam ve muhabbetlerimle....
Ahmet Hamdi Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 386
Kayıt: Cmt Oca 20, 2007 9:28 pm
Konum: SAMSUN/MERKEZ

Mesajgönderen Mehmet Aydinli » Sal Oca 22, 2008 10:38 pm

Sayın Ahmet Kama ben kırıcı davranmadığımı defalarca yazmışım ,sanal ortamda belki böyle anlaşılıyor .fakat böyle bir davranışın içine girmiş değilim.
Burada yazan arkadaşların hiç birisinin de art niyetli olduğuna ve bilerek veya bilmeyerek kırıcı olacaklarına,kırıcı davranacaklarına hiç inanmıyorum .
Herkesin birbirini az çok tanımanın , aynı bölgenin insanı olmanın verdiği rahatlıkla ve kimsenin kimseye art niyet beslemeyeceğinin verdiği rahatlıkla eleştiriler bazan espirili bazan da daha sert olabiliyor.Fakat sonunda bir şekilde eleştilere açık olanlar sevgi saygı içerisinde ,demokratik bir şekilde başka konularda kırgınlık göstermeden tartışmalarını sürdürmektetirler.
Meselenin güzelliği de burada yatmaktatır.
Benim anlatmak istediğim "tartışmalara direnç gösteremeyip gidenler " işte aynı davula tokmak vurmak isteyenler,demokratik bir şekilde tartışmayı sürdüremeyenler,eleştirilere fazla tahammül gösteremeyenlerdirler.
Dahaden kimse kimse için zarar veriyor diye bir hitapda bulunmamıştır.
Herkesin düşüncesine,fikrine saygı gösterilerek eleştiri ve tartışmalar sürmüştür.
Herkes her konuya aynı şekilde yaklaşırsa tartışmanın bir anlamı kalmaz ve tartışma olmaz.Aynı davula vurursa bir anlamı kalmaz.
Biz kimsenin yazısına gülenci gibi bakmıyoruz bu da yanlş bir bakış açısı.Bu kelimeyi kullanmanız bile yanlış geliyor bana.

Bazı kişi ve kesimlerin din konusunda farklı birer misyon üstlenerek siyasi , ekonomik veya makam ve belli bir sıffatla rant sağlamaya çalışan kesimlerin odaklandığı en büyük sömürge aracı olarak kullanıldığı için bu konuya karşı eleştirlerde farklı olabilir.Her kesimin bu kişi ve kesimlere yaklaşımı ,bakış acısıda aynı olmaz.
Onun için genelde büyük bir kesim için hassas olan bu konularda eleştiriler ve atıflar diğer konularda olduğu gibi fazla anlayışla karşılanmadığı için birbirimizde demokratik kural aramaya çalışırız ve sonuçta kırıcı oluruz..
Bu bağlamda dini konuların buraya taşınmamsını tavsiye ederiz.

Herkese saygı ve sevgilerimle.
Kullanıcı avatarı
Mehmet Aydinli
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 2166
Kayıt: Sal Kas 15, 2005 11:47 am
Konum: Trabzon

Mesajgönderen Ahmet Hamdi Kama » Cmt Oca 26, 2008 12:03 am

aslında farklı şeyler düşünmiyoruz......
....
hiç kimsenin burda bir birinin şahsına yönelik söylem içerisinde olduğunu düşünmiyorum..ancak zaman zaman da olsa bazen kırıci olabiliniyor...

...kendi adıma hiç bir zaman hiç kimseyi üzme veya ,kırmak anlayışi içerisine girmemeye gayret gostermeye çalıştım..ve bu manada siyesetle ilgili konular hakkında düşüncelerimi paylaşmaktan uzak durmaya gayret ettim..
...
biliyorum ki
siyaset insanlari ayrıştımaya sebep olur...ama bazıları ısrarla siyaset le ilgili meseleri gündemde tutmaya özel ilgi gösteriyor..tabiki buna biz karışamayız nedice cevap vermek zorunda da değiliz..
...
benim ifademde ki yazının kaynağı ilgili kişinin bahri nin yazısina verdiği kısa cevapla ..okursanız göreceksiniz ki
fettullah gülenle ilgili ifadesini......hem insanların düşüncelerine saygı dan bahsedeceksiniz hemde siz felancinin elcisisiniz .diyebilme yetkisini kendinizde bulacaksınız...ve artıntan bana demokrasi dersi vermeyi kendinizde hak olarak göreceksiniz..ve alaylı olarak ta beni köy den kovun belki sözünü dinler köye de gelmem ...ne bicim ifadeler bunlar inanin bunlari okuyunca çok üzüliyorum...hayretle e pes diyorum...

...yazı diliyle anlaşmanın zorluğunu bir kezdaha görmüşoldum..herkese selam ve muhabbetler...

...
Ahmet Hamdi Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 386
Kayıt: Cmt Oca 20, 2007 9:28 pm
Konum: SAMSUN/MERKEZ

Mesajgönderen Kayhan Durgun » Cmt Oca 26, 2008 9:40 am

-'İnsanların nasıl düşündüğüne sizler nasıl olurda karar verebilirsiniz'
İnsanların nasıl düşündüğüne biz karar vermiyoruz.İnsanlar düşündüklerini yazıyorlar.Beğendiğine olumlu ,beğenmediğine olumsuz tepkini dilediğin şekilde verirsin.Üslup belirleyici olamazsın.
-'Cevap verme gereği duymamak'
Cesur davranarak 'verebilecek bir cevabın' olamadığını söyleyebilirsin.Çünkü bu konuda hiçbir bilgin olmadığı gibi hiçbir cevabında olamaz.
- 'Eğerki eski alışkanlıkları yoksa mesele yoktur'
Bak hele.Yani eski alışkanlıklarım varsa mesele var.
Mesele olan bu alışkanlıklarım neymiş?Gereksiz bir sürü şey yazacağına bunları sıralarsın olur biter.Herkeste benim mesele olan bu eski alışkanlıklarımı öğrenir.Kulaktan duyma 'dedikoducu' tavrını bırak ,bildiğin birşey varsa yaz.
-'İnsanların düşüncelerine saygıdan söz edeceksin'
Bana göre düşünce yanlışsa veya zararlıysa o düşünceye saygı göstermem.Hitlerin de bir düşüncesi vardı.Saygı mı göstermem gerekiyor.Bu ülkenin şeriatla yönetilmesi düşüncesine saygı mı göstermem gerekiyor.Bu ülkeyi satanlarında bir düşüncesi var ,saygı mı göstermem gerekiyor.Yada senin dediğin gibi eski alışkanlıklarımın devam ettiği gibi saçma sapan düşüncelere saygı mı göstermem gerekiyor.
-'Fethullahın elçisi'
Okuduğunu algılama konusunda bir sıkıntın varsa bilemem.Ama sanırım bunu başka bir kişinin yazdığıyla karıştırmışsın.
-'Demokrasi dersi vermek'
Ne haddime.Böyle bir niyetim asla olmaz.Demokrasi dersi demokrat olmaya aday insanlara verilir.Üstelik buna benim bilgim yetmez.(Takdir edersinki eski alışkanlıklar).Ülkenin şeriatla yönetilmesini isteyen,bu ülkenin satılmasına göz yuman,Atatürkçü olmadığı halde Atatürkten alıntılar yapan,PKK nın bile Kemalist bir düşüncenin ürünüdür diyebilmek Demokrasi ise ben zaten demokrat değilim.Kaldıki böyle bir demokrasinin taaaa...
Haaaa.Bu bölümde kendini yetersiz gören kişiler için sitenin 'Gülelim eğleneleim' bölümü var.O bölümü değerlendirebilirler.Yada en iyisi bir kenarda oturup 'CİN ALİ' resimleri çizmek.
Kayhan Durgun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 139
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 1:35 pm
Konum: ankara

ÖncekiSonraki

Dön DÜŞÜNCE PLATFORMU

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir

cron