Sitede hep tartıştığımız mimariye inat çektim fotoğraflarımı.İçimden gelmedi teknolojik vericilerin bulunduğu yayla manzaralarını çekmek.İnat ya yıllardır gelen yabancı misafirlerimizin neden hayran olduğunu anlayamadığım tereği çektim.Onunlada başlayayım istedim.

her sene yaylada eve girmeden önce içimde oluşan heyecanı bir nebze resimlerine bakarak gidermek adına çektim salonumuzun fotoğrafını.İyi me ettim kötü mü ettim hala anlayamadım çünkü her bakışımda bulunduğum yere ve harcadığım zamana isyanım ikiye katlanıyor.

Kaç kere açıldın ey kapı.Ne misafirler ağırladın içeride.Ne yorgunluklarla girdi evin eşrafı bu kapıdan içeri.Neler konuşuldu kimbilir senin ardında.Duruyordur değil mi arkana yazdığım hatıralık tarihler ve çizdiğim o minnacık eller.6aylık bebekken geçmiştim ilk senin yanından bakarsın son kez de senin yanından çıkarız.

Hacı Muhittin.Dedem.İlk kez 11 yaşımdayken farketmiştim biz izmite dönerken ardımızdan ağladığını.Sonraki senelerde ben devraldım görevini.Anlamıştım çünkü niye ağladığını.En çokta o yüzden tuzlanır kirpiklerim her memleketten ayrılış zamanı.Gezilmiş onca ülke,aylarca sallanmış kamyon direksiyonu,her yaz kollarıma o küçük hediyelerini bırakan bal arıların ve en başarılı komedyende bile olamayacak kadar zekice esprilerin.Nasıl da bakıyorsun ama "Ola fuşki yeme resimi göreceklerde bütün kızlar düşecek peşime"dercesine.

Ben ağlarum ağlarum
Kimse bilmez yanarum
Yarimi asker etmişler
İkbaluma yanarum.
Anonim falan değil bu atma türkü.Ve bunun gibi onlarcası.
Naci Altuncu'nun yazdığı "ANAMUN GÜNLUĞİ" serisinin yüzlercesi geçmiş başından.
Çalışmaktan bıkmayan,
"Ben okulu bırakacam"diyen kızına tokadını esirgemeyen,
Yorulmayan,yılmayan
Cumhuriyet Analarından Sakina Ayşe Topaloğlu'ndan bu türküler.

Hep sordular hayatım boyunca,
Gene de soracaklar arkadaşlarım.
Bir yaz tatilini de pas geç gidelim beraber bilmemnerelere diye.
Ne anlarsın bu köyden diye.
Kızamıyorum da onlara
Yazın ortasında kısa şortlarıyla sokak sokak dolaşırken
İçmize 2 kazak giymemize rağmen üşüyüp
Sımsıcak muhabbetizi,sımsıcak bir bardak çayla pekiştirmemizi bilemezler.
1 haftalık tatil için milyarları harcarken
Akşam evine dönmeyen ineğin peşinden o ayazda dağ dağ dolaşmayı bilemezler.
Sahilde ateşin yanında gitar çalıp,tatil boyunca zaman geçirmeye çalışırken,
horon düzünde atma türkülerle kendi etrafında güle oynaya dönüp oynamayı bilemezler.
üzülüyorum da onlara
Kuşmer ne demek hiç bilemezler.
Onu bunu bırakalım şimdi duman geliyor duman
ya bakun hau dumana....