Modern köleleştirme operasyonu: Floridli diş macunu!

"Düşünebilen bir nesil yaratmak ve düşüncelerimizi özgürce paylaşmak için" burada buluşalım.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı, Özgür Hasan Altuncu

Modern köleleştirme operasyonu: Floridli diş macunu!

Mesajgönderen İlkay Durgun » Sal Eyl 11, 2007 10:46 am

Modern köleleştirme operasyonu: Floridli diş macunu!


Temiz kıyafetli figüran diş doktorlarının TV ekranlarından şiddette tavsiye ettikleri filanca diş macununun ana bileşenlerinden biri olan florid bir zamanlar fare zehiri olarak kullanılıyordu. Floridin suç dosyası bununla da sınırlı değil. Nazi kampları, sinir gazları daha neler neler... iyibilgi yine dokunulamayana dokunuyor... iyibilgi özel



Farelere Diş Macunu

iyibilgi diş macununun ipliğini pazara çıkardı. Yazıyı aynen aktarıyoruz ve uyarıyoruz: Okurken dehşete kapılacaksınız!

Üstelik floridli… Bu cümleyi diş macunu reklâmlarında mutlaka duyarız. Beyaz ve sağlıklı dişler için, içinde florid olan diş macunlarına ihtiyacımız vardır. Televizyon ekranlarındaki beyaz önlüklü diş hekimleri hep böyle derler. Amerika’da ise florid içme sularına sa karıştırılıyor. Avrupa’da yasak olan bu işlemi gerçekleştiren ABD’de her yıl 143 bin ton florid ‘’ ağız sağlığı, temiz içme suyu ve su borularının hijyenliği’’ adına Amerikalıların musluk sularına tatbik ediliyor. İngiltere ise floridli musluk suyunun yasaklanmadığı tek Avrupa ülkesi.
‘’ Thamoo Water’’ 2000 yılında ABD uygulamasını örnek alarak İngiltere’de musluk sularına florid karıştırmak için yasa önerisini Londra’daki Parlementı’ya vermiş bulunuyor. Yasa önerisine İngiliz kamuoyunun tepkisi oldukça büyük oldu. Anti-Florid Kampanyası’nın yoğun çalışmaları sonucunda başta Boots, Sainsbury ve Safeway gibi büyük market zincirleri ‘’floridsiz diş macunları’’nı üretip raflarına yerleştirmek zorunda kaldı.
Floridli diş macunlarının üzerindeki büyü kalkarken kamuoyu florid denen ve iyi bir şey zannedilen kimyasal maddenin bir zehir olduğunu öğrendi. Ve çok daha ürkütücü bir bilgiyle karşılaştı. Kitlesel düşünce kontrolünde floridin kullanıldığını.

Sodyum florid ya da fare zehiri:

19. yüzyılda yaygın deyimle ‘’şeytan zehiri’’ olarak bilinen sodyum florid fare zehiri olarak kullanılıyordu< bir çok endüstri kolunun atık ürünü olan ve sodyum silikoflorid ile birlikte elde edilen alüminyum üretimi endüstrisinin bir atığıdır. Depolanması oldukça güçtür. Denizlerin dibinde depolandığında milyonlarca balığın ve deniz canlısının ölümüne neden olmakta, eğer toprağa depolanırsa nehirlere ve yeraltı sularına karışmakta ve toprağı zehirlemektedir. Metali yeme özelliği de bulunduğu için sodyum floridin depolanması için üretilen konteynırlar oldukça pahalıya mal olmaktadır. 20. yüzyılın ikinci yarısında kapitalizmin bu zehirli atığın depolarına maliyetinden kurtulmak için ‘ floridli diş macunları’ masalını ortaya atmış, başta ABD olmak üzere dünya çapında bir dizi üniversitenin diş hekimliği ve halk sağlığı bölümlerinde diş sağlığı için floridin faydaları üzerine araştırmalar yönlendirmiş ve sonuçta her ülkede floridli diş macunları diş hekimleri kuruluşlarının onayını almıştır.

Arsenikten 15 kat daha kuvvetli

Anti Florid kampanyası’nın önde gelen sözcülerinden Massachusers Tıp Merkezi’nden Dr. Bush, sodyum floridin arsenikten 15 kat daha kuvvetli olduğunu belirtiyor. Dünyadaki kanser oranının en yüksek olduğu Amerika’da içme sularına florid tatbik edilen bölgelerde kanser oranının iki hatta üç kat daha fazla olduğu ve bu oranın nükleer santral bölgelerinde kansere yakalanma risk oranı nükleer santral bölgelerinde kansere yakalanma risk oranı ile eşdeğer olduğu da açıklanan bir diğer bilgi. Sodyum florid, diş macununun yanı sıra bir de içme suyu ile alındığında vücutta büyük bir tahribata neden oluyor. Damarlar, sinir sistemi, kemik yapısı ve dişlerde ağır bir tahribat gerçekleştiriyor. ABD’de uygulamanın, kısa adı EPA (Environmental Protection Agency Çevre Koruma Örgütü) olarak bilinen kurum aracılığıyla gerçekleştirildiğini ve EPA’nın içme sularında florid kullanılmasına ilişkin tavsiye raporları verdiğini de hatırlanmak istiyoruz. EPA hazırladığı bu ‘’tavsiye’’ raporlarında endüstri kollarına atıklarını değerlendirmenin ve atıklarından para kazanmanın yollarını gösteriyor. Bu atıkların başında ise sodyum florid geliyor. İçme sularına florid karıştırılması yasa maddesi böylece devreye giriyor. Amerikalıların ‘’çevre’’ koruma kurumu, sermayeyi koruma kurumu olarak faaliyet gösteriyor.

Florid Nazi kamplarında

Florid kullanımının karanlıkta bırakılmış ilişkiler ağında ise çok daha ürkütücü bilgilerle karşılaşıyoruz. Florid, semap olarak bilinen ilaç üretiminde kullanılan bir malzemeyi içeriyor. Bu ise floridin üretimiyle, sarin ve soman olarak bilinen sinir gazlarının üretimini mümkün kılıyor. Bu üretimin geliştirilmesi ise 2. Dünya savaşı sırasında Hitler Almanyası’nda Yahudileri yok etmek için Zyklon B adındaki gazı üreten Alman kimya fabrikası LG. Farben’de gerçekleştiriliyor.
LG: Farben, sodyum floriden sinir gazı üretim teknolojisini 1939 yılında ALCOA adlı Amerikan alüminyum şirketinden alıyor. Nazi bilim insanları floridin içme suyuna karıştırılması için ilk deneyleri gerçekleştiriyor. Bu deneylerde içme suyundaki floridin beynin belli bir bölgesini uyuşturduğunu ve bireyin direnme gücünü kırdığını tespit ediyorlar. Bu keşiften sonra florid, Nazi toplama kamplarındaki içme sularına karıştırılıyor.

www.iyibilgi.com özel
Kullanıcı avatarı
İlkay Durgun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 280
Kayıt: Pzr Kas 06, 2005 9:27 pm

Mesajgönderen Muzaffer Mustafa Altuncu » Sal Eyl 11, 2007 11:56 am

Zaman zaman site üyeleriyle yaptığın güzel paylaşımların için sana teşekkür ederim....
Kullanıcı avatarı
Muzaffer Mustafa Altuncu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 26605
Kayıt: Cmt Şub 04, 2006 9:12 pm
Konum: GÖLCÜK

Mesajgönderen İlmiye İbrahimağaoğlu » Cum Eyl 14, 2007 7:12 am

Bilgilendirdiğiniz için sağolun.Şok oldum
Kullanıcı avatarı
İlmiye İbrahimağaoğlu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 148
Kayıt: Sal Şub 21, 2006 6:20 pm
Konum: şahinkaya

cevap

Mesajgönderen Ayşe Kama » Cmt Eyl 15, 2007 2:08 pm

size verdiğiniz bilgi için teşekkürler. peki diş macunu alırken neye dikkat etmek gerekir? bu konuda herhangi bir bilginiz var mı?
Kullanıcı avatarı
Ayşe Kama
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 249
Kayıt: Çrş Tem 18, 2007 7:09 pm
Konum: SAMSUN

Flor üzerine

Mesajgönderen Mehmet Ayaz » Pzt Eyl 17, 2007 12:31 pm

Sitemizin saygıdeğer üyeleri
Bende yeni mezun bir Dişhekimi(Beyaz Önlüklü) olarak bu konuda naçizane fikirlerimi dile getirmek isterim.
Konunun başrolündeki florid denilen madde aslen söylenildiği gibi zehir özelliğine sahip olup bu özelliği belli bir seviyenin üzerinde alındığı taktirde ortaya çıkmaktadır, yanlız burada dikkat edilmesi gereken konu şudur ki:
aslen aldığımız her ilaç zehir olup belli bir sviyede alındığı taktirde bize yarar sağlamaktadır , fazla alındığındaysa doz aşımı ve toksik doza ulaşılarak zehirlenme ve hatta hayat kaybına sebebiyet verebilmektedir.
Konumuza dönersek; flor aslen söylendiği gibi zehirleyebilecek bir madde olup gerçektende vücudun belli bölümlerinde birikebilen beyin,böbrek, sinir dokuları vs... ancaaaaaak nasıl birikir:)
öyle florlu diş macunundan aldığınız florla değil, direkt olarak sistemik etki yapacak şekilde alındığı zaman ve yine belli bir dozun veya mktarın üzerinde ise...
Zaten ülkemizde suların florlanması veya florlu tuz kullanımı gibi uygulamalar yoktur, bu tarz uygulamalar çok iyi denetim , alt yapı ve kanalizasyon sistemi ve teknoloji gerektirir.
Bu yüzden ülkemizde ve dünya da genellkle uygulanan flor sistemik değil lokal etkili olan diş macunlarına flor katılarak ve muaynehanede koruyucu topikal flor uygulamasıyla(tabiki yine lokal etkili)dır.
Evet fazla alınırsa mesela diş macununu fırçaya sürüp dişlerini fırçalamak yerine macunu yerseniz veya topikal floru ben evdede uygularım deyip içerseniz olmadı flor tabletleri var onlardan 3 er 5 er alırsanız :) tabiki zehirlenirsiniz...!
Ha, diyelimki siz değild çocuğunuz böyle bişi yaptı noolcak...
Eğer ki olay anına şahitseniz hemen çocuğunuza süt içirip hastaneye yetiştirin, sütteki kalsiyum floru bağlayarak dolaşıma katılmasını engeller..
Eğer ki olayın üzerinden 1 saat geçmişte çocuğa bişi olmadıysa zaten kurtulmuştur, ama en yakın hastaneye ivedilikle lütfen...
Eveeet...
Sonuca gelirsek, evet flor hakkında söylenilenler doğrudur ama hitlerin elinde ise ve amaca bağlı olarak...
Ama diş macunu flor içeriyor diye onu da suçlamak yanlış olur, flor miktarı ayarlanmıştır ve paketin üzerinde yazar...
WHO(Dünya Sağlık Örgütü) nün öngördüğü optimum flor miktarı 1000ppm olup maksimum 1500ppm dir.
Zaten eğer dikkat ederseniz ülkemizdeki diş macunlarında bu miktarlar aşılmamaktadır.
Flor hakkında lütfen internet siteleri yanında bi de bilene danışmanızı tavsiye ederim, hemen kesin kanıya varmayalım diyorum ben, beni dinlerseniz ...
Haydi kalın sağlıcakla, dişlerinize iyi bakın ööle diş macununda suç bulmayın sonra:)))
Kullanıcı avatarı
Mehmet Ayaz
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 18
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 1:26 am
Konum: istanbul-trabzon

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Pzt Eyl 17, 2007 3:45 pm

"Bir bilen" olarak "naçizane fikirlerini" "saygıdeğer köylülerine" aktarırken kullandığın üslübun ötesinde rumca yı yeni unutup türkçeyi yeni öğrenmeye başlayan bu cahillere topikal, lokal, optimum, toksik, sistemik etki gibi latince kelimeleri türkçe olarak anlatsanız daha faydalı olacağınız düşüncesindeyim sevgili Mehmet kardeş. Sizi dinleyip macunları yemeyeceğim, söz :D . Bir site üyesi olarak tarzınız zoruma gitti doğrusu. :cry:
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen Emel Ayal » Pzt Eyl 17, 2007 9:49 pm

Bülent ağbinin teşhisinin üzerine bende bikaç bişey söylemek istiyorum

Bazan sitedeki yazıları okurken
hani dumura uğramak derlerya
dumura uğruyorum:))
vay beee diyorum
hani birazda kıskanıyorum

ya dur bende bi araştırayım günlerce kafa patlatayım sessiz loş bi odada elimde kahvem tepemde masa lambam biraz ağır yazarlar edasında ben de yazayım diyorum diyorumda 8 ay okulda tez yazarken bile böle baba metinler çıkartamdım kalemimim ucundan

kolayı var tabe
copy paste derler türkçesi kopyala yapıştır
da (burda türkçesini yazmakla ukelalık mı ettim ne) onuda yediremedim gururuma
anlayacağınız haftalardır okuyorum okuyorum hatta okadar uzun ki yazılanlar ben okumaya devam ediyorum
gelin görün ki okuduklarıma karşılık iki satır yorum yazmak şöle dursun bitirince ulen ben ne okudum diyorum
yani pek anlayamıyorum
şimdi
bu düşünce platformunun işlevini sorgulamak değil niyetim de
ama
ya zateen herkesin ulaşabileceği bilgiler çöplüğü bu internet

hani bu çöplükteen bi çöpü alıp başka bi köşeye taşımak pek anlamlı gelmedi banada
Kullanıcı avatarı
Emel Ayal
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 790
Kayıt: Pzt Nis 17, 2006 12:46 pm
Konum: İzmir

Mesajgönderen İlkay Durgun » Sal Eyl 18, 2007 2:25 pm

Emel Hn. Anlamlandırmanıza bir katkı sağlamak için derim ki;

Bu evrensel bir sorudur.Bilginin bu kadar çabuk,kolay elde ediliyor olması,yada üretiliyor olması acaba bir bilgisizleştirme midir?

Bu çok daha yeni bir süreç,hepimiz öğreniyoruz.

Ancak bu tür bilgiler kapalı kapılar,cemaatler yada dar sosyal çevreler içinde kalıp o cemaati yada o sosyal çevrenin zihninde gerçek olacağına,bilginin ordan alınıp su yüzüne çıkarılması ile onu tartışmaya yada doğrulama/yanlışlama ya açmanın daha doğru olacağını düşünüyorum ben.Bu başlıktaki örnekte olduğu gibi...

Muhabbetle...
Kullanıcı avatarı
İlkay Durgun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 280
Kayıt: Pzr Kas 06, 2005 9:27 pm

Mesajgönderen Mehmet Ayaz » Çrş Eki 10, 2007 12:27 pm

bülent abi ben konuya yorum yazarken
gayet anlaşılır bir dille yazmaya çalıştım ama her evinde en azından bir iki tane okumuş genci olan köyümün insanı bunu da anlayamaz kaygısı var galiba...
zaten benim kullandığım kelimeler nerdeyse türkçeye geçti ,ki o kadarını anlayamayan adam tutup internet kullanıyosa bunda bi tezat ararım ben..
uslubum kırıcı geldiyse özür dilerim ama kimseye yönelik bir yazı değildi o
sadece konuyla alakalı bir kişi olarak yanlış bilgilendirmeye mahal vermeyelim dedim...
anlayacağınız dilde yazalım o zaman
(sallamayun gardaşum yok oyle bişe
yok zehir imiş yok köleleşturmeymiş
dişunuzi firçalamazsunuz ondan sonra suçi '' flor''a atarsunuz)
bu uslup daha mı hoş oldu abi:)))
Kullanıcı avatarı
Mehmet Ayaz
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 18
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 1:26 am
Konum: istanbul-trabzon

Mesajgönderen Mehmet Ayaz » Çrş Eki 10, 2007 12:36 pm

tabiki bu yazdığım cevabi okuyup bende kendimi değerlendirdim bi daha:)
biraz fevri olmuş galiba :))
ama tarzım lütfen kimsenin zoruna gitmesin...
gidersede şimdiden geri gelsin...
vesselam...
Kullanıcı avatarı
Mehmet Ayaz
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 18
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 1:26 am
Konum: istanbul-trabzon


Dön DÜŞÜNCE PLATFORMU

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir

cron