BAŞKA YOLUMUZ YOK

[Sami Ayan]

"Burası forum buraya yazalım.."

Yazalım tabi, yazalım bakalım. Ama ne yazalım...
Şöyle birşeyler yazalım.

Bir buçuk yıldır devam eden site macerasında zaman zaman hararetli tartışmalar yaşandı. Ayrılanlar oldu. küsenler, gidenler ve gittikten sonra istisnai de olsa gelenler...

Kimisi yazısının silindiğine kızdı, kimisi bir başkasının aldığı acayip bir üye ismine, kimisi "orda o varsa ben yokum diyerek" bir diğerine.. Ayrılıpta buraya uğrayanların olduğunu, kendisi yazmamakta kararlı olduğu halde yazılanları okuduğunu tahmin edebiliyorum.

Gururlarını kırabilseler, girecekler, yazacaklar, paylaşacaklar bunu da biliyorum...

"Dönmek ayıp olur mu acaba. Bir kere ayrıldık tükürdüğümüzü yalamış olur muyuz? Benden özür dilemezlerse dönmem. Şunu demezse gelmem, bunu demezse uğramam. Alsın sitesini başına çalsınlar... Biz kimsenin marabası değiliz.." geçelim bunları dostlar, geçelim...

İçinde Şurluluk ruhu taşıyan hiç kimse böyle bir muhabbet ortamından uzak durmayı istemez...

Düşün ki yan tarafta bir evde bütün arkadaşların gelmiş. Geçmişten gelecekten, çocukluğunuzdan en güzel hatıraları paylaşıyorlar, en ilginç resimleri bulup getirmişler, gün yüzü görmemiş geçmişe ait hikayeler...
Çoluk çocuk, orta yaş, genç, yaşlı her gruptan bir sürü Şurlu; Bir tarafta ırgat bir tarafta muhabbet, fıkralar, horon, atışmalar, türküler gırgır muhabbet var ve siz oraya gitmeyip evde kalmayı mı tercih ediyorsunuz? Bu inanılması güç birşey. Efendim ben o eve gitmem onunla konuşmuyorum. diyebilir mi kimse. O ev artık onun değil. O ev hepimizin. Orası köy odası. Orası evin misafir odası. Orda ev sahibi misafirden daha pasif durumda. Ev sahibi ayakta kalmış zaten. Bu kadar adamı nasıl ağırlayacağım diye tutuşmuş vaziyette. Onun telaşı ona yeter. Hem daha ne istesin ki bütün köylüleri ona misafir olmuş onu şereflendirmiş. Bundan büyük kazanç mı olur?.

Yani şunu diyorum. Buraya üye olmuş silinmiş, gitmiş, gelmiş, yazan, yazmayan, üye olan, uzaktan takip eden, günlük yazan, günlük yazılanları okuyan, sadece bir kere uğrayan, burayı ana sayfa yapan, işi gücü bırakıp burda kalan binlerce Şurluyu buluşturmanın, bir araya getirmenin başka bir yolunu bilen beri gelsin. Dünyanın dört bir köşesinden Şurluların birbirini tanımasının başka bir yolunu bulabilecek olan...

Çocuklarını köklerine bağlamanın, çocuklarını yılda, iki yılda bir kez olsun bile köye götüremeyenlerin Şuru ve Şurluları tanıtabimleceği başka bir yol bilen var mı?

Şunu biliyorum ki Burada buluşan insanların söylenmesi acı veriyor ama hayatları boyunca bir daha bir araya gelmesine imkan yok. Yıllardır izini kaybettiğimiz bir çok kişi bizi burada buldu, biz de onları. Hayatın gidişatı apaçık bize gösteriyorki; Gidenlerin dönme ihtimali bile yok. Giden gitti. Bir iki nesil sonra Şur, atalarının geldiği yer olarak hayali bir yer olacak zihinlerinde. Karanlıkta kaybolmayıp buraya uğrayanlar Şurlu olmanın Şur deryasından bir damla su içmenin şansına kavuşanlardır. Burası olmasa belki birbirini asla tanıyamayacak olan nice insanlar tanıştı burada. Bunu başka ne sağlayabilir ki.

İçimizde yıllardır biriktirdiğimiz özlemleri bu site açığa çıkardı. Hasretlerimize burası merhem oldu biraz. yoksa mazinin dipsiz kuyularında kaybolacaktı hatıralarımız. Ne Şur kalacaktı ne Şurlu.

Teknoloji hep kötülük yapmıyormuş demekki.

[Bülent Altuncu]

Çok güzel anlatmışsın Sami. Tüm köylülerin bir evde toplanması benzetmen anlatmaya çalıştığım çok şeyi özetleyecek güzel bir örnek oldu.Teşekkür ederim.

[İlkay Güvercin]

Katılıyorum ve herkesin olaylara daha alçakgönülle bakmasını dilerim.Selamlar.

[Fatma Ozbilgi]

Cok guzel herseyi dile getirmissin sami,benim dusuncelerimede tercume olmussun,eline saglik, tesekkurler..

[Cengiz Selimoğlu]

Sevgili sami çok güzel belirtmişsin herşeyi.İçimizde özlemlerimiz vardır nerde olursak olalım dindiremeyeceğimiz.Gidenlerin özlemleride daha ağır bastıki herbiri dönmeye başladı.Burda belki özlemlerimizi bir nevi olsa dindirebiliyoruz.Ama bildiğim bir şey var yalandan etrafımıza şirin gözükmeyede gerek yok.Sanal ortamda değilde biz başka bir yerde bir araya gelsek inanınki fazla bir süre geçmeden birbirimizi yeriz.Yazdığıma belki çok kimseler yahu bu adam neler saçmalıyor deyecek ama bunlar gerçek.Böyle sanal ortamda hasret gidermemiz en güzeli.Bakın ben açık yüreklilikle söylüyorum benim burda cennete bile gitmek istemeyeceğim insanlar var. Ne sinoruma yanaşsunler neda kapılarından geçerim.Yani şimdi gönülleri hoş olsun diye iyiki varsınız iyiki geldinizmi demem lazım.Sözlerim gerçek dostlardan uzak.Cenap Şehabettinin güzel bir sözüyle bitirmek istiyorum 'Fazla tevazu göstermeyin gerçek sanırlar'

[Cengiz Selimoğlu]

Yukarıda yazdığım sanırım çok kimsenin hoşuna gitmedi.Ne acıdırki yazdıklarım gerçek ama bizim grçeklerle yüzleşmeye cesaretimiz yok.Polyannacılık oynamaya devam etrafımızdakilerle olsun bakalım bu süre içinde bende yazmaya devam edecem.Sanal ortamlarda methiyeler düzeriz birbirimize yere göğe sığdaramayız birbirimizi bazen yazdıklarımıza bizlerde inanırız yahu bu adam gerçekten böylemidir diye.İstisnalar hariç ben kimselerin burda birbirini eleştirdiğinide görmedim bazen diyom ulan ne kadar temiz saf insanlarız Ama gerçekte fırsat kollarız birbirimizin açıklarını yakalaya bilmek için kara bulut gibi dolaşırız birbirimizin üzerlerinde sonra bir bakarsınız güneş açı verir bulutların arasından öbür yandan gökkuşağı ve herşey sütliman.Aslında o gökkuşağıdır aramızı bulan bizi sakinleştiren.Oda olmazsa güneş bile kafi gelmez boşaltırız bütün şittediyle yağmurumuzu dost göründüklerimize. Bakınız aslında dediklerimi deyit etmek için hart dink le ilgili yazıları okuyun. Aslında onun kim olduğu bizim için çokta önemli değil. Bizim amacımız birbirimize karşı olan nefretimizi hart dink sayesinde otarafa yönlendirip içimizi boşaltıyoruz.Yani olan dink e oluyo yoksa hepsimiz gerçekleri biliyoruz. Yani yazın ama gerçekleri yer çok önemli değil nere yazarsanız yazın.Çok dah şeyler yazacam ama şimdilik bu kadar yeter arkası yarın yada devamı haftayamı diyelim

[Bülent Altuncu]

Siteye Cengiz kadar olumsuz bakmamakla beraber kendisine hak vermiyor da değilim. Gerçekten bazı üyeler sıcaklık, birlik, dayanışma, karşılıklı sevgi ve saygıyı yüceltecek girişimlere hiç kulak asmazken bir siyasi tartışma oluverdimi çıkıp geliyor ve Cengizin dediği gibi o konuyu kullanarak başka bir çok sıkıntısını siteye döküyor, içini döküp rahatlayınca kayboluyor ortalıktan, bir daha biri bir provakatif konu açana kadar. Dolayısıyla sitede de belli bir istikrar bir türlü yakalanamıyor. Ben bu sabah tanışma-dayanışmanın son sayfalarında kalan ama önceleri sitede sık sık göze çarpan arkadaşlara kişsel mesajlar attım. Aynı şeyi başta yönetimin sonrada tüm üyelerin yapmasını sizlerden rica ediyorum. Tartışmalar her zaman da olacak hatta son tartışmalarımız (Dink cinayeti ve sonrası) eskiye çok daha düzeyli oldu, devamda etmesi lazım ama site de bizi biraraya getiren gerçek nedenler aksatılmadan, sevgiyle ve dostlukla.

[Adnan Ayaz]

Sevgili Hasret,
Şu an yazdıklarını okudum da Moskovaya gideli beri bayağı değişiklikler
oldu sanki...Sanki ne demek,kime ne yazayım derken karar veremeden
espirilerle karışık bazı gerçekleri pasaportsuz vizesiz herkesin evine kadar
satır satır ve koca bir sayfa olarak yazıp gönderdin ya...İlgililer okuyup
paylarını almışlardır...
Seninle başka bir zaman başka bir kulvarda koşmadan yürüyerek görüşmek üzere sevgilerimi sunarım.

[Mehmet Altuncu]

abi ağzına sağlık böyle bir yazıyı hak edenler vardı yürüğine sağlık

[Bülent Altuncu]

Sevgili Sami nin bir köy odasında buluşma olarak benzettiği site de buluşma örneğini tekrar okudum. Yazdıklarının ve sorduklarının hepsi doğru Sami nin. Ama bu gün sitenin geldiği noktaya baktığımda sitemizi bende sanki bir paragat evine benzetiyorum. Ama belli insanlar muhabbet ediyor , buluşmak ve görüşmek için can atıyor ve bu paragattan gayet memnun ve mutlu diğer tarafta ise köyün çoğu paragata gelmeleri için yapılan tüm davetlere rağmen mazeret bile belirtmeden girmiyorlar paragata. Girmiyorlar ama çevrimiçi olanların yanında çevrimiçi olmayanların çok çok daha fazla oluşu, sitede günün her saati birilerinin olmasına rağmen günde ancak bikaç mesaj atılıyor olmasına doğrusu kızıyorum. Bir evde paragat yapacaksın ama hanegadan dışarı açılan duvar deliğinden tutunda ahırından, o yanından bu yanından sürekli dinleneceksin, valla artık benim hissettiğim bu, kim olsa kızmaz. Ne derler bu işe Şur kültüründe ?

[Muzaffer Mustafa Altuncu]

Merhabalar,
Uzun zamandır sitede yoktum.Bugün siteye girdiğimde ilk sayfada en son yazılan konu altına yazmayı Allah nasip etti bana.... O konu ki benim can damarım...Dr. Bülent hislerini çok iyi anlıyorum.Benden iyi kimse senin o temiz duygularını anlayamaz....

Bu arada yaylada çok güzel günler geçirdiniz... Ben bu yıl maalesef o zevkten mahrum kaldım....Yaz bitti herkes yuvasına dönüş yapacak.... Öyle inanıyorum ki bu site bir gün arzuladığımız duruma gelecektir. Yeterki bir gelen bir daha bu siteden kopmasın....

Fazla uzun yazmayacağım... Dileğim sizin dileğiniz gibidir...Allah iyi niyetle köy ve köylüsüne yaklaşanlardan razı olsun....Ne varki zorla bir şey olmuyor...Bu gönül işi,bu bir sevda,bu bir hasretlik....

Herkese imanlı,sağlıklı ve huzurlu günler dilerim....