Kapitalizm sömürü sistemini dünya çapında sürdürürken toplumlarda da kültürel yozlaşmanın yanında insanlık kadar doğanın tahribini ,insanlığın doğasının tahribini de sürdürmektedir.Kapitalizm dünya çapta bir sistem oluşturduğundan, mücadelenin de ulusal çapta başlaması, olması kaçınılmaz olmuştur.Ulusal sınırlar içerisine sıkıştırılmış dar ekonomik şartlarla birlikte etnik milliyetçiliği destekleyen ,sınıf ayrımının da oluşturulduğu toplumlardan egemen emperyalist sömürü sınıflarının ve onun ayaklarının uzaklaştırılmasıyla dünya barışı, sınıfsal eşitlik,toplumların ekonomik ve siyasal eşitliği mümkün olur.Ulusal sınırlar içerisinde başlayan sosyo-ekonomik,kültürel ve siyasal bağımsızlık ve sömürü karşıtlığı, tüm dünya çapında yayıldığı zaman başarılı olmuş olur. Bugün yapılması gereken budur.Bunu başlatmış olan ulus devletler azda olsa bunun meyvelerini yemeye başlamışlar bile.Ulusal bazda ezilen bütün , sömürülen sınıfların dünya çapında birbirlerini destelemeleriyle başarının dünya çapında olması kaçınılmaz olur.
Sömürgeci uluslar ,kendi sınırları dışında başka ulus devletlerin içinde çatışmalar yaratmaya çalışırlar.Dinsel ,mezhepsel ayrım ve etnik milliyetçilik , iç içe yaşayan kimliklerin birbirine çarpıştırılması ile sömürgeci ulusların fikirleri pirim görür, meyvesini verir.Hiçbir ulus devletin ve milletin aslında kimliksel milliyetçiliğe ,saf ırk milliyetçiliğine ihtiyacı yoktur. Bugün dünyadaki ülkeleri oluşturan bütün milletlerin ırkı ,dini,dili her şeyi tarihi bile bellidir.Her millet tarihin belli dönemlerinde az -çok bedel ödeyerek tarihini de yazdırarak din,dil ,millet kimliğini oluşturmuştur. İnsanları tekrar tekrar dinine,ırkına göre sınıflara veya türevlerine ayırmanın hiçbir anlamı yoktur.Hele de bir ülke içerisinde tekrar etmesinin hiçbir anlamı yoktur.İnsanların kanlarını atomlarına kadar ayırarak ırklarını incelemek kimseye fayda getirmediği gibi bir avuç insanın işine yarar. İnsanlık ideallerini ,insanlığın ortak ideallerini bütün milletler ,dünyadaki insanlarla,ülke sınırları içerisinde başlayarak kaynaştırdığı sürece dünya düzensizliği ortadan kalkmaya başlar.Dünya’ya düzen verme iddiasındaki bir avuç insanların oyuncağı olmaktan kurtulmanın yolu budur.
Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri işte bu meselelerle uğraştıran, dünyaya düzen vermeye çalışan emperyalizmin hakimiyetini sürdüren , yöneten bir avuç insan bugün dünyada olduğu gibi ülkemizde de petrol yasası gibi ağır bir yasayı da çıkarmaya çalışmaktadırlar. Bugün aslında bizim konuşmamız gereken ,asıl duyarlı olmamız gereken meseleler aslında bunlar olması lazım.Ülke yönetimi ve millet olarak bunları konuşmamız gerekir .Karşı karşıya kaldığımız ve kalacağımız durumları düşünerek , milli duruşumuzu ulus millet olarak gösterdiğimiz kadar ve uluslar arası sömürülen,ezilen ulusların halkaların mücadelesinde dayanışma yaparak ta göstermek gerekir.
Yeniden bir başka Irak ,Musul ,Kerkükler gibi ülke ve şehirler meydana getirilmeden uyanmak gerekir.