NE OLDİ SİZE UŞAKLAR

"Düşünebilen bir nesil yaratmak ve düşüncelerimizi özgürce paylaşmak için" burada buluşalım.

Moderatörler: Muzaffer Mustafa Altuncu, Osman Nuri Sarı, Özgür Hasan Altuncu

Mesajgönderen Faruk Faysal Uygun » Prş Oca 25, 2007 7:11 pm

sarhoş keçinin kurt avına çıkması diye tabir edilen bir durum var ortada yapanlar niye yaptıgını bilmiyorki yaptıranda bunları içiren dolduran kişilerde hiç hesap etmedikleri bir durumla karşı karşıya kalmışlar anlaşılan ama Türkiye nin gelecegine degilde geçmişine indirilmiş bir darbe olarak görüyorum ben bunu herkes kendi düşüncesine göre yorumlayabilir olayı fakat en etkili oldugu yer geçmişimizdir bana kalırsa.
Kullanıcı avatarı
Faruk Faysal Uygun
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 623
Kayıt: Prş Kas 23, 2006 5:35 pm
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Necati Yavuz » Prş Oca 25, 2007 10:23 pm

a.ilkayguvercin yazdı:Bazı kişilerin dile getirmeye başladığı gibi bu olayların Trabzon ayağını ortadan kaldırmak için Trabzonspora bir şampiyonluk vermeleri yeter sanıyorum.Artık gençler Trabzonspordan uzaklaşıp bu tür organizasyonlara kapılmaktadır.Selamlar.

İlkay kardeş ; bu konuda sana katılamayacağım.Bence Trabzon kentinin bu hale helmesinin en büyük sorumlusu Trabzon spordur.Bu kent yüzyıllardır sadece yurt çapında değil uluslar arası platformda da hep kültürel sanatsal ve ticari faaliyetlerle ön planda olmuştur.Ta ki Trabzonspor devreye girinceye kadar.Burada yozlaşma Trabzonspor ile başlar.
Eminim şimdi bir çoğu diyecekki hadi ordan nasıl yani olabilirmi hiç böyle bir şey.
Evet dostum maalesef böyle.Ha bunu bu cinayeltle bire bir eşlemek ne derece doğru o tartışılabilir.Ben sadece bir etken belirtmeye çelıştım.
Ayrıca bakıyorum her konuda dinsel yaklaşım çabası içinde olan arkadaşlar var ve ben buna gerçekten hayret ediyorum.
7-8 yıl Trabzonda emniyet amiri olan Ranazan Akyürek döneminde trabzonda açılan cemmat evleri sayısı yüzde 5000 artış göstermiştir.Adi suçların üzerine özellikle gidilmemiş ve şuçlu kenti yaratılmıştır özellikle.Ve bu zatı muhterem emniyetcimiz şu anda Ankarada istihbarat daire başkanıdır ve fettullahın bir numaralı askeridir.
Şimdi demin yukarda dinsel yaklaşanlarada ben derim ki ;
Bunu planlama ihtimali olanlar işte cia,ab,ermenistan .... FETTULLAH
Kullanıcı avatarı
Necati Yavuz
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 70
Kayıt: Prş Şub 09, 2006 5:31 pm
Konum: Trabzon / Hopşera

Mesajgönderen Ali Şahiner » Prş Oca 25, 2007 11:19 pm

Trabzonda çalışan bir polis memuru olarak olayların içde olmamız hasebiyle bir kaç cümle eklemek isterdim görevimiz gereği bu gibi haklardan mahrum olduğumuzu bildirmek isterim.abi yazını çok beğendim, abi konularda yazılar yazmak yürek ve cesaret ister sen aldırma taş atanlarda olur gül atanlarda sen yürümene bak.
Ali Şahiner
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 17
Kayıt: Pzr Oca 21, 2007 3:27 pm
Konum: Maçka

Mesajgönderen İlkay Güvercin » Cum Oca 26, 2007 12:00 am

Necati baba yaklaşımın neden olarak doğru olabilir.Yani işin kökeninde Trabzonspor agresif ve başka konularla ilgilenilmeyen bir gençlik yarattı diyorsun.Ben sonuç olarak olan oldu diyorum.Gençliğimiz bu malesef.Artık bu tür yaklaşımlarda bulunabilen gençlerin morale ihtiyaçları var.Bunun da ilacı şampiyonluktan gecebilir diyorum.Kayhan ben bir yaklaşımda bulundum.Kızma bana.Ayrıca bu olay Ermenistanla ilişkileri düzeltmeye başladı.Belki Trabzonsporun şampiyonluğuna vesile olur.Başka türlü şampiyon olacağımız yok.Selamlar
Kullanıcı avatarı
İlkay Güvercin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 566
Kayıt: Çrş Kas 02, 2005 1:47 pm
Konum: kütahya

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Cum Oca 26, 2007 12:54 am

Yazılanları ben mi anlamıyorum, yoksa herkes Hasret gibi ışık hızıyla mı okuyor arkadaşlar ama o bile bu kadar yanlış anlamıyor. Anladığım kadarıyla Cengiz Osman'ı sanırım yanlış anladı. Ya da ikisi de devleti daha çok sevme ve sahiplenme yarışına girişti. Benim anladığım Osman ,Dink'i haksız ve suçlu buluyor ve devlet zaten var olan kanunu ile bile bunun cezasını niye veremedi, sen devlet olarak veremediysen vatandaş verir diyor. Adaletin iyi işlemediği devletlerde, bunu haksızlığa uğrayan bireyler devlete bırakmadan direk kendileri sağlamaya çalışır, kendi ölçütlerine göre. Bu mantık doğru, mafyalaşma da zaten bunun sonucudur. Ama bu olay bireyler arası bir sorun değildir ki bunu devlet halledemedi de iş sorunu yaşayanlara kaldı. Bireyler arası değilse de milletin bir sorunudur diyorsanız ve bu katili haklı kılacaksa o zaman milletimizden her birey gitsin bir ermeni vursun sorunu halledlim. Böyle bir mantığın sonucu budur ve bu eksende düşünürsek sorun gittikçe bu noktaya gider. Dink'in katilinin Türkiye nin meselelerini ve bunların içinde Ermeni meselesini tahlil etmiş, onları haksız görmüş, Dink'in amacını tam olarak saptamış ve bu sorunu devlet halledemiyorsa ben başlayayım halletmeye diye bu işe giriştiğini sanmıyorum. Daha önce de değindiğim gibi bu sadece belli değerlerin özendirilmesi sonucu arayış içinde olan gençliğin bunları alması ve kendini ispat etme, bir işe yaradığını gösterme çabalarıdır. Gençlerin de bu özendirilen yükseltilen bu değerleri kolay almasının nedenleri eğitimsizlik, işsizlik, gelecekten ümitsizlik, boşluk, kimlik kaybı , kültürel erozyon ve toplumsal baskının kalkmasıdır. Hatta toplumun büyük bir kesimi bu tür yanlış eylemleri alkışlar olduysa kaybedecek hiçbir şey biriktirmemiş gencin hayatına son verecek kadar cesur bir katil olması çok da zor olmaz.


Serkan, ısrarla son paragrafı tekrar oku diyorsun. Ben yazdım onu, neyini okuyayım. Milliyetçilik, din gibi değerleri kötü örneklerle bir araya getirmeme kızıyorsun. Bir kere bunları ben bir araya getirmiyorum, inanç gibi bir hissiyatı ve milliyetçilik gibi her insanda var olan bir duyguyu siyasi amaçla kullanırsan sonuçları her zaman şiddet olur ve şiddetle iç içe anılır olurlar.Nedenini açıklamadan önce bunların insanlığın biriktirmiş olduğu değerler olmadıklarını ve doğuştan gelen içgüdü olduklarını belirteyim. Senin değer dediğin bu iki olgu her insanda olan duygulardır.Sende olduğu kadar bende de vardır yani :lol: . İnanç tamamen hissi bir olaydır. Biliçli izah edilememesi ile zaten inanç bilinçten ayrılır. Milliyetçilik dediğin şeyde her insanın doğarken sahip olduğu beslenme, üreme, korunma gibi üç içgüdüden biri olan korunma güdüsünden kaynaklanan bir duygu yakınlığıdır. Önce anneye olur, büyüdükçe babaya ve ailenin diğer üyelerine, sonra akrabasına, oradan komşusuna, oradan köylüsüne, ordan ilçesine, iline, ordanda ülkesine doğru olan yakınlık duyma hissidir. Ama bu sıra da şaşma olmaz, olduğu an da bunu kullanma söz konusu olur. Yani mesela sen komşunla geçinme, hatta akrabanla geçinme ama tüm Türkleri bir araya getirmeğe kalk, işte bu gerçekçi olmaz. Ama nedense hep de kendi içinde geçinemeyen yerler kapılır milliyetçilik politikalarına.Çünkü bu da bir savunma mekanizmasıdır.

Dedim ya her ikisi de bir duygudur ve düşünceyle tam izah edilemez. Düşünceyle, sözle ifade edilemeyen bu tür hislere gelecek olan tehdit de her zaman şiddeti beraberinde getirir.. Çünkü hiç kimse birbaşkasının inanç ve hislerini kendisininkinden üstün görüp kabullenmez ve eğer bunlar karşı karşıya getirilirse bilimsel olarak tartışılamaz , sadece kavga olur. Varlıklarını bu iki temel üzerine oturtan tüm kapitalist devletlerde her zaman bu iki olguyu kullanır, bu tehditi öne atar. Böyle yapıp halkları bölüp dünyayı sömürürler. Türkiye de de bu yapıldı sanırım dozu kaçırdıklarını artık kendileri de düşünmeye başlamışdırlar.

Benimde mafya, silah, para gibi kötü örneklerle bir arada anlattığım saf dini duygular ve gerçek milliyetçilik olamaz zaten. Patolojik milliyetçilik ve gösteriş olarak kullanılan dindarlıkla bir araya getirdim o dediklerini ki haberde de hepsi bir aradadır dikkat edersen.

Necati abiye de aynen katılıyorum, Trabzonsporluyuz tabi ki ama artık şu bir gerçek ki Trabzonspor bu şehrin her alanda gerilemesine sebeb olmaktadır. Bir kere şampiyon olsa anlık, bikaç günlük rahatlama yapar sonrası daha da kötü olur zannediyorum.
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen İlyas Hasret Uygun » Cum Oca 26, 2007 8:39 am

"7-8 yıl Trabzonda emniyet amiri olan Ranazan Akyürek döneminde trabzonda açılan cemmat evleri sayısı yüzde 5000 artış göstermiştir.Adi suçların üzerine özellikle gidilmemiş ve şuçlu kenti yaratılmıştır özellikle.Ve bu zatı muhterem emniyetcimiz şu anda Ankarada istihbarat daire başkanıdır ve fettullahın bir numaralı askeridir."

Yukaridaki satirlar Necati nin.
Birinci cumlede Ramazan Akyurek in emniyet mudurlugu zamaninda acilan cemaat evlerinin coklugunda bahsediliyor ve ikinci cumlede adi suclarin uzerine gidilmedigi ve bir suclu kenti yaratildigindan bahsediliyor.
Cemaat evlerinin bir suclu uretim yeri oldugu vurgulaniyor.Veya suc odagi olarak bu cemaat evleri gosteriliyor.
Pes dogrusu.
Yani ancak bu kadar vurulur abaliya.

Hasret UYGUN
MOSKOVA
Kullanıcı avatarı
İlyas Hasret Uygun
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 511
Kayıt: Cum Eyl 16, 2005 12:53 pm
Konum: Moskova

Mesajgönderen Cengiz Selimoğlu » Cum Oca 26, 2007 8:49 am

Bülent yazdıklarında diyosunki osmanı yanlış anladım.Ben osmanı yanlış anlamadım osman yanlış ifade etti söylemek istediklerini.Basitce devlet kim?sen ben ve bizleriz yazında belirttiğin gibi bu insanlar bizim alkışlamalarımızdan bizlerin göz yummasından yani bir nevi prim vermemizden bu duruma geldiler.Şimdi bakın sokaklara o katilin giydiği pere yok satıyor her tarafta tıpkı gaffurun pijemaları gibi.Sorun toplumumuzun temel yapısından kaynaklanıyor.Kaç akşamdır kral tv de dahil olmak üzere bütün tv lerde trb zon konuşuluyo saatlerce hangi birimiz takip ettik yada ediyoruz.Necati abininde dediği gibi trb zonspor olsa oturur syrederdi bir çoğumuz.Yıllardır trb zonspor sayesinde kandırıldığımızı ben anladım ama atı alan üsküdarı geçti.Yani ben onun için dedimki devleti suçlamaya hakkımız yok.Suçlu olan bizleriz devlet biz değiliz devlet 1919 la 1938 yılları arasında yaşayanlardı.Bizler onların mirascıları yada mirasyedileriz.301 değil bütün anayasayıda değiştirseler bu ülkede bu zihniyetle yaşadığımız sürece hiçbirşey değişmeyecek.Şunuda biliyorum bu devletin gerçek sahipleri bir gün gelecek ve yazımın sonundada belirttiğim gibi bizlere Ey suçlular ayağa kalkın deyecek
Kullanıcı avatarı
Cengiz Selimoğlu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 520
Kayıt: Pzt Nis 10, 2006 3:32 pm

PARAYA TAPANLARIN İKTİDARI !

Mesajgönderen Özgür Hasan Altuncu » Cum Oca 26, 2007 9:23 am

Bir soru sormak istiyorum. Ecevit ölür, bildik yüzler sahneye çıkar. Dink'e suikast düzenlenir, aynı tanıdık yüzler Tv ekranlarında boy gösterir. İsmail Cem kansere yenilir memlekette sanki başka aydınlar yokmuş gibi tekrar tekrar malum adamlar konuşturulur.


Bu bir tesadüf olabilir mi ? Tabi ki hayır, medyamızda köşe başını tutanları ne olur biraz daha yakından takip edelim. Herkese oynayan dansöz misali yazarlar, her düşüncenin rantından bir parça kapmayı başarır. Ne desadüftür ki, ölü seviciler gibi biyografiler kaleme alırlar. Şansa bakın ki, yazdıkları her defasında düşeş gelir. En son şurada beraberdik der, daha dün telefonda konuşmuştukla devam eder. Son iki yılında ailesiyle bile doğru dürüst konuşamayacak kadar hasta olan isimler onlara biyografi yazdırır. Ne büyük bir yetenek değil mi ?

Hrant Dink'le tanışma fırsatım oldu. Şunu söyleyeyim, son derece mütevazi, insan canlısı, çevresinde sevilen bir isim olduğu doğrudur. Öteki olmasının verdiği çekicilikten mi bilinmez, sahte samimiyetleri bile anlayamayacak kadar saf bir duygusallığı olduğunu gözlemleme şansım da oldu. Yani şunu söylemeye çalışıyorum. Dürüst insanlar cesur olur, ama bu cesaretleri kendilerine zarar verir. Onlarıın sırtlarını sıvazlayanlarsa kalkanlarla dolaşır, herkese oynar, bir yanda muhalif bir yazarla arkadaş olur, gider aynı yazarı yargılayan devletin en üst makamlarına gelmiş isimlerle de samimi olabilir. Şimdi dikkat edin, her devrin yazarlarına dokunan var mı ? Popüler kültürün iğrenç sanatçılarına laf söyleyenler var mı ? Hülya Avşar'ın bu ülkeye verdiği zarar , düşüncelerinden ötürü tehditler alan aykırı yazarlarımızdan daha mı azdır. Dikkat edin bir tarafta eylem, diğer tarafta düşünce var. Öldürülen aydınlara bir bakın, hepsi savunmasız ve yalnızdılar. Onları koruyacak kalkanları yoktu, ama arkalarından methiyeler düzen isimler her devrin adamı olmayı başarmaya devam ediyorlar. Bir gün Irak'ta olup bitenlere ilişkin destansı yazılarla Anti Amerikancı oluyorlar, bir başka gün AB bürokratlarıyla İstanbul gezintileri yapabiliyorlar. Katillerle aralarında hiç fark olmadığını anlatmaya çalışayım :

Düşünceye saldırmak galiba en kolay olanı. Sıkıysa Trabzon'un anlı şanlı delikanlıları, terör örgütüne destek veren isimler kente konsere geldiğinde ses çıkarabilsinler. Konserlerde kol bastı oynayıp, malum türkücüleri alkışlamak doğrusu onlara daha çok yakışıyor. Ne de olsa sahnedekiyle tribündeki arasında özde hiç bir fark yok. Yukarıda belirtiğim yazarları da bu gruba eklersek ortaya ne çıkıyor biliyor musunuz ? Güce, popüler olana, paraya, şöhrete tapanlar....İşte bunu yapmayanların sonu, Uğur Mumcu ve Hrant Dink gibi oluyor. Şöhrete tapanların iktidarı bu sayede devam edebiliyor. Saygılarımla...
Kullanıcı avatarı
Özgür Hasan Altuncu
Bölum yetkilisi
Bölum yetkilisi
 
Mesajlar: 87
Kayıt: Pzt Ağu 28, 2006 6:15 pm
Konum: İstanbul

Mesajgönderen Necati Yavuz » Cum Oca 26, 2007 2:24 pm

Abalı amerikada Hasret ve eminim ellerini oğuşturuyor tahsis edilen çiflikte.

Ben aslında cümleyi açamadım.Evet son 10 yıldır maalesef emniyet teşkilatımızda müthiş bir fettullahçı yapılanma vardır.Bunu kimse inkar edemez.Resmi olarak bunun açılımını ilk yapan Cevdet Saral dır ve bu hareketin ardından görevinden alınmıştır.İkinci olarakta Necip Hablemitoğludur ki bunu canı ile ödemiştir."Köstebek" kitabını okursan olayın ne kadar vahim boyutlara ulaştığını göreceksin.
Şimdi bu gün ABD nin BOP projesi,eş başkanlık,kürdistan haritaları cirit atarken bu cinayette CİA kaynaklıdır ve adını buraya yazmaktan alındığınız Fettullah abalıda CİA nın korumasında ve koynundadır.
Kullanıcı avatarı
Necati Yavuz
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 70
Kayıt: Prş Şub 09, 2006 5:31 pm
Konum: Trabzon / Hopşera

Mesajgönderen Osman Nuri Sarı » Cum Oca 26, 2007 5:50 pm

Cengiz Kardeşim

İnsanlar okuduklarını kendi istedikleri gibi yorumlarlar. Ama benim yazdığım yazıyı yorumlamaya gerek yok. Çünkü yazım bayağı açık. Ama ne anlatmak istediğimi sen anlayamadınsa yapacak bir şey yok. İstersen tekrar açıklayayım ki, yanlış anladığın yerleri iyi yorumlayabilesin.

"Ben 301'i savunmuyorum. Benim söylemek istediğim kısacası şudur: Eğer sen devlet olarak suçlu ile suçsuzu ayırt edip de hüküm veremiyorsan veya işi sürümcede bırakıp kararı açıklayamıyorsan(tabi Avrupa'dan korkup da), işte o zaman bu kararı senin adına(devlet adına) birileri bu şekilde vereceklerdir. Ben bu yüzden devleti suçlu buluyorum. Devlet eğer Hrand DİNK'i suçlu ilan edip cezalandırsaydı, şu an yaşıyor olacaktı ya da tersi suçsuz olduğunu ilan etseydi yine yaşıyor olacaktı. Bilmem anlatabildim mi Cengiz kardeşim. Bu seferde anlamadım dersen şeyhine sor o anlatsın.

saygılarımla
Kullanıcı avatarı
Osman Nuri Sarı
Site Yönetim
Site Yönetim
 
Mesajlar: 500
Kayıt: Prş Eyl 08, 2005 12:11 am
Konum: samsun

Mesajgönderen Serkan Birinci » Cmt Oca 27, 2007 12:05 am

Osman hocam:

Özgür derki; devlete karşı ifade kullanan ve bunu bi şekilde kamouyuyla paylaşanlar tehtid, hakaret hatta küfüre maruz kalıyormuş. dikkat etmek lazım öyleyse değil mi.

ve ne hikmetse görsel basın bunca haksızlığa maruz kalırken, yazılı basındaki kalemşörler! ab, abd dansözlüğünde..bir onlardan yana rakı, balık için olurlar bi bizden yana MİLLİYETÇİ VE DİNDAR mış mışlarmış.....

Bülent derki: "Daha önce de değindiğim gibi bu sadece belli değerlerin özendirilmesi sonucu arayış içinde olan gençliğin bunları alması ve kendini ispat etme, bir işe yaradığını gösterme çabalarıdır. Gençlerin de bu özendirilen yükseltilen bu değerleri kolay almasının nedenleri eğitimsizlik, işsizlik, gelecekten ümitsizlik, boşluk, kimlik kaybı , kültürel erozyon ve toplumsal baskının kalkmasıdır.

burada değer olarak ifade edilen sanırım Milliyetçilk ve din

şimdi dikkat

veeeeeee. doktor derki: din ve milliyetçilik bir değer değil doğuştan gelen bir içgüdüymüş.

ben DOKTORLARIN yalancısıyım. İç güdüyü buldular herhal. ve bu kendini ataist falan diye tanımlayanlar İÇ GÜDÜSÜZ yani bir organı eksik varlıklar oluyor şu durumda. Mistik dinlere mensup insanlar da KANSER OLMUŞ GÜDÜLÜLER oluyor. öyle ya bu GÜDÜ adam gibi olaydı İNEK kutsal olmazdı onlara herhalde. ya da ateşe tapanlar ATEŞLİ GÜDÜLÜ doğuyor herhal ????

Milliyetçilik de ha keza.

Doktor derki: "Milliyetçilik dediğin şeyde her insanın doğarken sahip olduğu beslenme, üreme, korunma gibi üç içgüdüden biri olan korunma güdüsünden kaynaklanan bir duygu yakınlığıdır. Önce anneye olur, büyüdükçe babaya ve ailenin diğer üyelerine, sonra akrabasına, oradan komşusuna, oradan köylüsüne, ordan ilçesine, iline, ordanda ülkesine doğru olan yakınlık duyma hissidir. Ama bu sıra da şaşma olmaz, olduğu an da bunu kullanma söz konusu olur...."

misal bir ermeni mahallesinde doğdunuz ana, baba, falan derken. Abooo
komşular ermeni, ne olacak peki. eee doğal pardon GÜDÜSEL olarak hooop ERMENİ MİLLİYETÇİSİ oluverdin gitti !? sıra şaşmaz kader böyle ne yapacan, mecbur kabulleneceksin. GÜDÜ işte GÜDÜMLENMEZKİ bu.....

benim aklım almadı ya. dedim ya ben DOKTORLARIN YALANCISIYIM.

hem zaten bi çift ayakkabı da almadınız MERHUMA! yazıp duruyonuz öyle. İnsan biraz hümanist olmalı canııııım. ne o kafatasçılık? adam ermeni diye vur abalıya vur. yürüyüşe katılanların milli hassasiyetlerini sorgula. iş mi şimdi sizin yaptığınız?

yani az tutarlı olmak lazım değil mi......

hadi şimdi biraz GÜDÜLENELİM........
Serkan Birinci
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 260
Kayıt: Cum Eyl 16, 2005 7:18 am
Konum: Ankara

Mesajgönderen Serkan Birinci » Cmt Oca 27, 2007 12:12 am

HA UNUTTUM PARDON. TOPLUMSAL BASKI MESELESİNE.

NE BASKISI? TOPLUMSAL BASKI.....

BAZILARINDA BASKILANMA SORUNU VAR BEN GİBİ:

NE VAR KARDEŞİM YAZILI, GÖRSEL, SÖZSEL "DİNKİ SEVMECE OYNUYORUZ" SEN DE UYSAN ŞU BASKIYA

ÖLECEN Mİ YANİ.

AH BU İNATÇILIK İŞTE ÖLDÜRECEK BENİ.............

SAYGILAR.................
Serkan Birinci
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 260
Kayıt: Cum Eyl 16, 2005 7:18 am
Konum: Ankara

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Cmt Oca 27, 2007 1:20 am

Serkan seni mi takip edecem ne deyeceksen bir yerde de peşinde koşturuyorum.

Öyle bir veeeeeeee diyişin var ki ola dedim şimdi bittim! Neymiş yukarda değer dedim, sonra içgüdü. Yazının sonunda belirtmiştim üç paragrafı bir arada değerlendiremiyorsan bu sefer bir cümlede açıklayayım. Yükseltilen veya yükselen değerlerin içine para, silah, mafyanın yanına milliyetçilik ve dinin gösteriş amaçlı, ekonomik ve siyasi çıkar amaçlı kullanılmasını koydum. Burada ki milliyetçiliğin ve dinin doğuştan gelen zaaflardan kaynaklanan içgüdüsel ama saf duyguların müdahale edilmeden zamanla aldığı şekilden farkı apaçıktır. Ben doğuştan geldiğini savunuyorum kendi adıma ve üzerine de hiç birşey eklemedim ama sen sonradan bilimsel kitaplardan okuyup öğrenilen bir şey olduğunu diyorsan genede bana saygı duymalısın ananeleriniz gereği, doğalı beri biliyorum ve senden kıdemliyim çünkü.

Ermeni mahallesi örneğin zaten sorunun özü. Eğer milliyetçilik duygun sırasında gitseydi bu gün tartıştığımız olay olmazdı. Eskiden annelerimiz artan farklı farklı kumaş parçalarını rengarenk dikişlerle bir araya getirip sanat eseri güzelliğinde divan örtüleri yapardı. Şimdi senin milliyeçilik anlayışın ayrı ayrı yamaları geçelim her yamanın kendi içinde dahi homojenliğinin kalmadığı bu coğrafyada divan örtüsünü tekrar orjinal elbiselik kumaş haline getireceğim deyip paramparça etmekten başka bişey değildir. Bunun yanında bölücülük bile hafif kalır bu yırtıcılıktır, parçalayıcılıktır.

Doktorların ataist olduklarını , ataist doktorların güdüsüz olduklarını , bu durumu keşfettikten sonra özürlü olduklarını kabul etmeleri gerektiğini falan ne diye söyledin anlamadım. Yanlış bilgilendirilmiş veya yanlış algılıyor olabilirsin merak ediyorsan ben ateist değilim ama ne senin gibi müslüman ne de senin gibi milliyetçi de değilim. Bunlar he zaman dediğim gibi doğuştan gelen saf halleriyle içimdedir çok da sevdiğim için bu duygularımı zırt pırt dışarı çıkartıp kirletmem şu an yaptığım gibi.

Merak ettiğim bir şey yıllardır bu tür de cinayetlerin veya şiddetin olduğu her olayda gerçek mağduru suçlu, darbı haketmiş, saldırganı ve kendinizi mağdur, mazlum,zavallı durumunda hissetmek ne kadar rahatlatıcı bir duygudur.Trabzonda yüzlerce hippi kılıklı gencin ağızlarından salyalar akarak, kedi gibi köşeye sıkışmış korkudan tirtir titreyen üç TAYAD lıyı linç etmek arzularını bile kışkırtıldılar haklılar diyerek hoşgörmek hümanist hoşgörünüzden olsa gerek. E tabi sonradan kazanılıyor, allah böyle duyguları doğuştan verecek kadar arızalı yaratmaz kulunu herhalde.
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Cmt Oca 27, 2007 1:24 am

Ben üstteki yazıyı yazarken sen bir mesaj daha atmışsın geri kalmayayım dedim.Bu yazı uslubunda şu an 1-1 beraberiz. 2-1 öne geçme hakkın da var ama ben maçı terkedeceğim. Yani bu tarzda devam etmeyeceğim. Yoksa gene devam.Her şey konuşa konuşa.
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

Mesajgönderen Bülent Altuncu » Cmt Oca 27, 2007 10:26 am

"ne sen gibi müslüman, ne de sen gibi milliyetçi" derken sana özelmiş gibi bahsederek hakaret ettiğimi düşünme, genel olarak Türkiye de çoğunluğun bu duyguları yaşayış ve ifade edişlerinden farklıdır benim yaşayışım. Doğrusu aceleyle yazarken düşünmeden yanlış anlaşılacak bir cümle kurmuşum.
Kullanıcı avatarı
Bülent Altuncu
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1533
Kayıt: Prş Ara 08, 2005 8:55 pm
Konum: Van (Erciş)

ÖncekiSonraki

Dön DÜŞÜNCE PLATFORMU

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 0 misafir