gönderen Sami Ayan » Cmt Oca 27, 2007 6:30 pm
Öldürülen bir Ermeni dahi olsa sızlayan insan vicdanıdır. İnsanların ırkları, dilleri, dinleri ayrı ayrı da olsa gözyaşı, hüzün, mutluluk, sevinç, acıma, merhamet duygularının dini, dili ve milliyeti yoktur. Akif'in mısralarında
"Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!"
dizeleriyle manasını bulan geleneğimizdeki mazlumun yanında olma anlayışımız burada da kendisini gösterdi ve hepimiz tarifsiz bir acı duyduk Hrant Dink'in öldürülmesinden. Hepimiz Ermeni olmasak da Hrant olduk duyduğumuz acıyla. Zulumederek geçse de ömrü insanın, eğer zalimce öldürülmüşse mazlumlar mezarlığında yatmaya hak kazanır. Belki size garip gelecek ama gündemi yakından takip etmeye çalışan birisi olarak Hrant Dink adını ilk defa öldürüldüğü gün duydum. Tıpkı ülkemin insanının büyük bir çoğunluğu gibi. 301. madde ile ilgili tartışmalardan haberdar olmama, çevresinde dönen fikir tartışmalarını bilmeme rağmen tanımamıştım Hrant Dintk'i. Evet hiç tanımadığım insanın ölümüne çok üzüldüm. İnsan ne düşünürse düşünsün ki bu düşündükleri saçma dahi olsa düşüncesi dolayısıyla bir insan ölümü hak etmez. Doğduğu bu topraklarda hep ezik yaşayan bir insanın ezikliğini dışa vurması olarak nitelenebilecek düşüncelerini anlamalıydık.
Milliyetçilik yapacağız diye kimseye hayat hakkı tanımamak yanlış olduğu gibi hiç kimsenin bir diğer ırkı küçümsemesi, hakaret etmesi de hakkı değildir. Biz Türküz diye hatasız bir toplum değiliz elbet. Eleştirilmekten yanlışımızın yüzümüze haykırılmasından neden rahatsız oluyoruz. İşte şövenist duygularla yok ettiğimiz bir şahsiyeti dünya çapında bir kahraman yaptık. vatana millete hayırlı olsun. İçinde yaşadığı ülkenin bile büyük çoğunluğu tarafından tanınmayan Hrant Dink'i dünya tanıyor artık. Tabi onu öldüreni de onu öldürenin yaşadığı ülkeyi de. Burada içinde bulunduğumuz bir gemiyi hep beraber batırdık.
Hakan beyin Hrant Dink'in öldürülmesinden sonra Ama... diye başlayan hiçbir cümleyi kabul etmemesi konusunda da söyleyeceklerim var. Toplum psikolojisini kontrol etmek zor olduğu gibi harekete geçirmek kolaydır. Dünyanın değişik ülkelerinde çıkan ve akıl ve mantıkla izahı mümkün olmayacak Ermeni tasarılarını nasıl kabul edeceğiz? Hrant'ın katilleri biraz da onlar değil mi? Fransa, Arjantın, Kanada gibi çeşitli ülkelerde çıkan ve "Ermeni soykırımı yoktur" demeyi suç sayan gülünç yasaların hiç mi suçu yok Hrant'ın öldürülmesinde. Ama'siz bakamayız bu olaya. İnsani reflekslerimizle sonuna kadar ve en derinde üzülürüz bu konuya ama, 'ama'sı var işte. Sürekli kaşınan milli duygular, insanlarımızı gözü kör birer milliyetçi haline getiriyor. Cehalet ve işsizlik gibi faktörlerle bütünleşen dünya kamuoyundaki dışlanma duygusu gençlerimizi Nihat Genç'in deyimiyle 'yürüyen trafo' haline getiriyor. Dink'in eşinin cenaze konuşmasında da 'onlar da bebekti' diyerek vurgu yaptığı gibi bebek temizliğinden sokak ortasında bir insanın beynine sıkacak kadar beyni sulanmış gençler kimin veya neyin ürünü.
Bir zulme üzülürken, arkasındaki gerçekleri görmezden gelemeyiz. Onun için ama var. Nefret doğduğu yere gitmedi, işaret edilen yere gitti. Tuzağa düştük gene.