Bugüne kadar çok az ağladığımı biliyorum. Ağlamama şaşırmadığım ağlamalardı hepsi. Sevdiklerimi kaybettiğimde ağladım mesela ve neden ağladığımı sormadım kendime, öyle bir ihtiyaç hissetmedim, çok açıktı.
Çok uzun sayılabilecek bir zamandan sonra dün Saddam'ın katledilme görüntülerini izlerken ağladım, korkunç bir öfke hissettim, etrafında gördüğüm sefil sürüsünü ve ağababalarını defalarca defalarca öldürebilecek kadar büyük bir öfke.
Emperyalizmin, itin, işbirlikçinin kopuğun önünde başının gölgesini önüne düşürmemiş olmasından dolayı. İnsanlar, önderler, kadrolar en net nerede sınanır ki? Tarihin daha hassas bir terazisi, daha sağlam bir denek taşı var mı?
20'li yaşlarda Kahrolsun Amerikan emperyalizmi diyerek, gülümseyerek, hiç bir korku belirtisi göstermeden ipe giden Deniz'ler, bir mitingde konuşma yaparken oğlunun İsrail tarafından az önce öldürüldüğü kulağına fısıldandığında "birlikte savaşıyoruz, birlikte öleceğiz" diyebilen Nasrallah ve şu görüntülerde Saddam. Bir insanın saygıyı haketmek için yapabileceği daha erdemli bir eylem var mı?
Ölüme dimdik yürüyen, yürüyebilen her insan saygıyı hak ediyor ama tam burada hangi değerler bir insanı dimdik ipe yürütebilir diye de sormak gerekiyor. Çok sağlam bir takım değerlere, insani değerlere politik değerlere sahip olmayan birilerinin bu duruşu gösterme şansı, olasılığı var mı? Bush'u ipe giderken tasavvur edebiliyor musunuz? Ya da onun dünyanın dört bir tarafındaki işbirlikçilerinden herhangi bir tanesini? Peki Türkiyede'ki ayakçılarından bir tanesini?
Tanıdığım, izlediğim tüm liderleri Saddam'ın yerinde düşündüm. Ne yapardı, nasıl giderdi ölüme diye. Kafamın içinde defalarca astım birilerini. Saddam'ın iradesini gösterebileceğini en iyi ihtimalle ümit edebildiğim bir iki kişi çıktı.
Yalan mekanizmasının dişlilerinin arasında eriyip giden herkese duyurulması gösterilmesi gerekeni ölümüyle Saddam gösterdi. Arapların uluslaşma, ulus olma mücadelesine son katkısını yaptı. Halk düşmanı olduğunu söylüyor bazı arkadaşlar

Nereden vardınız bu muhteşem yargıya? Halepçe'de kimyasal silahlarla halkı katletmiş, evet miş. Amerikan kışkırtması ile ayaklanan Kürtlere devleti taa o zaman teslim etseydi nazarınızda değerli bir adam olacaktı muhtemelen. Ne mutlu ki insanlık tarihi sizin at gözlüklerinizi umursamadan yürüyor. Mustafa Kemal, ulus devlete direnen ortaçağ ilişkilerine karşı Şeyh Sait' karşı Menemen ayaklanmacılarına karşı nasıl bir politika izledi ise onu yaptı Saddam. Siz yarın Türkiye'nin doğusunda PKK'nın emri ile bir kaç yüzbin kişi ayaklandığında ve ayrılma talebinde bulunduğunda vatan topraklarını teslim mi edeceksiniz? Tarih ve siyaset o kadar düz mü? Tam 50 yıldır Baas hareketi Arap ulusunun emperyalizme ve işbirlikçiliğe karşı yürüttüğü mücadelenin adıdır, Arapların uluslaşma mücadelesinin adı. Şüphesiz bir takım hataları ve zaafları vardır ama bunlar temel niteliğini değiştirmez. Sünni Saddam, nüfusu %60 oranında Şii, Türkmen ve Kürtlerden oluşan bir ülkede, mezhepler ve ulusal kökenler arasında bir ayrım gütmeksizin laik temelli bir ulus devleti oluşturan Baas hareketinin lideridir. Sormak gerek, (siz ya da ben) hangi dava için 3 kuruşluk mal varlığımızdan vazgeçerdik? Oğullarımızı hangi dava için feda edebilirdik? Canımızı? İpe hangi dava için yürürdük? Saddam'a küfreden dönüp kendisine bakacak önce.
Kurtuluş savaşımızda düşmanla işbirliği yaparak bizi arkadan vuran Ermeni çetelere karşı verdiğimiz mücadeleden dolayı Mustafa Kemal ve kurtuluş savaşı önderlerimizin yani bizim soykırımla suçlandığımız şu dönemde yalan merkezlerinin ürettiği yalanları tartabilecek önseziye de sahip değil miyiz?
Hasan Hüseyin Korkmazgil alttaki iki şiiri gazeteci olarak gittiği bir Irak gezisinden sonra 1970'li yıllarda, 1968 de Irak'ta iktidarı ele alan Baas partisi'nin önderlerine ve kadrolarına yazmıştı:
...
Kokun burda rengin burda yüzümde saçlarımda
Kanım kanımda akıyor ey Bağdat biz hep sizleyiz
Bağdatlım, emekçim,
Kardeşim ha, kardeşim ha
Tuttuğun zafer olsun hep böyle
Güzel kardeşim güzel Bağdatlım
Tuttuğun zafer olsun hep böyle
Ya şimdi, ya şimdi, ya şimdi ya hiç
Gözüm kardeşim canım kardeşim
Benim kardeşim, benim kardeşim
Yarın geç olur, yarın geç olur,
tuttuğun zafer olsun hep böyle
Ya dinle ya dinle ya dinle ya dinle ya da git
Bu şiddet olmazsa hiç olmaz
Ya dinle ya git.
“vatan topraksa eğer
ormansa nehirse madense vatan
işçiyse köylüyse aydınsa vatan
yani yapıp yaratmaksa herşeyi yenibaştan
sevmeyi yenibaştan
alkışı yenibaştan
bir hesabı vardır bunun sorulur
bu hesabı soracaklar bulunur"
Şüphesiz Arap halkı ihanetin ve alçaklığın hesabını soracaktır!..