Sevgili Cevdet
Öncelikle gençlerin düşüncelerini bu denli yorumlayabilmenden ve onlara sahip çıkmandan dolayı size teşekkür ederim. Yazar olabilmenin yolu da düşünceleri yorumlamadan geçer. Bu yolda emin adımlarla ilerlediğinizi söyleyebilirim. Ne diyelim, inşallah bu ödülü sizde bir gün alırsınız. (Tabi eğer “Nobel Düşünceleri Yorumlama Ödülü” verirlerse.)
Şimdi gelelim cevap hakkımızı kullanmaya:
"Orhan Pamuk’a bu ödülün Nazım Hikmet gibi onun da solcu olduğu için verildiğini düşünüyorsan yanılıyorsun. Orhan Pamuk’un politik duruşunun Türkiye’deki solla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. " gibi bir söylemi yazmış olduğum yazının neresinden çıkardığını çok merak ediyorum. Yoksa sen insanların yazılarını düşüncelerine göre mi yorumluyorsun. Allah aşkına yazımın neresinde sağ-sol ikilemi var. Hayret ettim size.
"Yusuf Uysal kardeşimin cümlesinde “orta sınıf” söylemini kendisi sadece betimle amacıyla kullandı sanırım. "demişsin. Bak, bak, bak... Sen insanların yazılarını ne amaçla yazdıklarını bile tahmin edebiliyorsun. Öyle ya! Yazmış olduğum yazının içinde hiçbir şekilde yer almayan “sol” sözcüğünü bulup çıkarabildiğin gibi, geçlerin ne diyeceğini de anlayabiliyorsun.
“İstanbul Nişantaşı, Türkiye’nin en elit gettolarındandır, çoğunluk sakinlerinin ticaret dışında ( ki çoğu bizi sadece pazar argümanı ve cephede asker olarak görür ) senin benim gibi Anadolu insanı ile pek ilgileri yoktur. Nişantaşı ahalisi hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsan “Posta gazetesinin birinci iç sayfasını” en fazla bir hafta takip et, detaylı bilgi sahibi olursun” diyorsun. Açıklamanız için teşekkür ederim

. Nişantaşı hakkında az da olsa bilgi sahibi olduk. Sen olmasan oranın nasıl bir yer olduğunu bilemeyecektik.

(Öyle ya! Bizde internet yok ki! Ayrıca biz Posta gazetesi gibi Türkiye’nin en büyük magazin gazetesini takip edemiyoruz.) Allah aşkına Cevdet! Böyle bir açıklama yapma gereğini niye hissettin. Bana durup dururken Nişantaşı’nı niye anlattın.
“Sen, ben, Yusuf ve bu ortamı paylaştığımız tüm insanlarımız; eşsiz Türk kültürü içinde yoğrulmuş ve yetişmiş Türkiye Cumhuriyeti’nin gerçek sahipleriyiz” diyorsun. Bak işte! Sana katıldığım tek nokta bu. Bundan asla şüphem yok. Ama Orhan Pamuk gibi Türk kültürüne, Türk Diline hizmet vermiş bir değeri de silip atarsan, bu düşüncene de katılamayacağım.
“Türk’e ve Türkiye Cumhuriyeti’ne her fırsatta zarar vermeyi kendine adeta görev edinen bir insanı iki sözcükle tanımlamanı senden talep etme hakkımız vardır sanırım. Orhan Pamuk ülkemizi tüm dünyaya nasıl tanıtmıştır Osman?” diyorsun. Orhan Pamuk romanları pek çok dile çevrilmiş, ödüller almış Türk oğlu Türk bir yazar. Aynı zamanda Orhan Pamuk, 12 Ekim 2006 tarihinde Nobel Edebiyat Ödülünü kazanarak “Nobel ödülü” kazanan ilk Türk vatandaşı. (Ne o, kıskanmış gibi bir haliniz mi var?

Nerden mi çıkardım… Eeeeee! Cevdet kardeş. Biz de az çok düşünce okuruz herhalde

)
“arkadaşlarımız yukarıdaki yazılarında bahsettiğin bu olumsuzluklardan hiçbirisini yapmadılar ki. Hepsi gayet akıllı ve olgun, olabildiğince kibar bir şekilde kısaca görüşlerini dile getirdiler. Burada köpüren bir tek kişi sensin osman." demişsin. Cevdet! Allah aşkına sen bu yazılanları tamamen okuyor musun, yoksa okumadan mı yazıyorsun. “Orhan Yamuk ve Kobel Ödülü” başlığı; akıllı, olgun ve olabildiğince kibar bir şekilde dile getirilmiş düşüncedir diyorsun değil mi?

Yahu! Ben sana daha ne diyeyim ki….Neyse devam edelim.
"konuşurken ve yazarken cahilliğimizi gizleyelim.”, nasıl yani, ne demek istiyorsun? Bu söylemin çok değişik anlamlara yorulabilir, seni yanlış anlamak istemeyiz, lütfen bu konuda da bir açıklama yap.” söyleminden ne kadar ince düşünceli olduğunu anlayabiliyorum.

Eeeeeeeeeee! Ne de olsa sen de “Orhan Yamuk ve Kobel Ödülü” başlığına çok akıllı ve kibar bir başlık diyenlerdensin.

Olsun kardeşim. Sizin gibi kültürlülerin yanında biz cahilliğimizi gizlemesini biliriz. Umarım bir gün biz sizden daha kültürlü olunca da siz gizlersiniz..
“Fethi Gürcan adını daha önce hiç duydun mu?, Sana Nobel Ödülü hakkında biraz bilgi vereyim” diyorsun.

Bunları yazarken veya söylerken bizi aptal yerine mi koyuyorsun, yoksa senin her konuda bilgi sahibi olduğunu mu söylemek istiyorsun.

Cevdet kardeş. O sende olan makineden bizde de var ha! Senin kadar olmasa da, biz de bir şeyler okuyoruz kardeş. Ha bak! Bu bilgileri “Posta” gazetesinden alıyorsan, o başka. Ona söyleyecek lafım yok.
Evet. Gelelim Orhan Pamuk’a
Diyorsun ki, “Eserlerinde üstü kapalı da olsa Kabalistik öğretiye uygun tarz kullanan, bunalımlı ve problemli tiplemelerle yoğun, anlaşılması neredeyse mümkün olmayan yazımıyla pek çok gerçek Türk sanat eleştirmeni tarafından “en çok satan ama en az okunan” yazar olarak değerlendirilmiştir. Cevdet. Milletin ne dediğine niye bakıyorsun. Sen onun hakkında ne düşünüyorsun onları söyle. Allah’ını seversen doğru söyle. Bu zamana kadar kaç kitabını okudun Orhan Pamuk’un. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Adamın romanlarındaki konuların içeriğini anlayamamanız gayet normal. Çünkü adamı hiç okumadığınız belli. Öyle ya! “Posta” bunları yazmıyor, değil mi?

Benden sana bir kardeş tavsiyesi. Adamı bir kez oku da, öyle eleştir. Tamam mı ağabey?
Son olarak;
“Yazımı bitirirken bir ağabeyin olarak, senin de belirttiğin gibi bir edebiyatçı olman hasebiyle, forum ortamında da olsa yazım kurallarına uygun yazma görevini sana anımsatmaya kendimi mecbur addettim. Bizler gençlere güzel ve iyi örnek olmak zorundayız sevgili kardeşim.” Diyerek içindeki tüm duygularını da dile getirmiş oldun. Evet. Bir edebiyatçı olarak imla ve yazım kurallarına uymam gerekirdi. Ama internette doğal olma adına ve hızlı yazma adına yapılmış bir hatalı alışkanlık. Uyardığın için teşekkürler. Benim de senden bir küçüğün olarak birkaç isteğim olacak. Haddimi aşarsam özür dilerim.
1.“Yılan eğriliğini görmez, deveye niçin boynun eğri der.” misali maşallah sende de iyi imla yanlışları var.

Sen de bir ara imla kılavuzunu karıştır.

Örnek mi istiyorsun. “osman, herşey,
başbaşa…
2. Çok yabancı sözcük kullanıyorsun. Vallahi Türkçülüğünden şüphe etmeye başladım.

Bizim dilimiz dünyanın en mükemmel dilidir. Onu hor görmeyelim. Yabancı sözcük kullanmayla kültürlü olunmaz. Kültür insanın içinde olmalı, içinde.

(Yanlış anlama lütfen. Sözüm size değil.)
3. Herkes aynı ölçüde zeki ve kültürlü olamaz. Onun için kültürsüz insanları(yani benim gibileri) hoşgörü iel karşıla. Çünkü "Osmanlı'nın Torunları'na bu yakışır.
Yazımı senin bitiş sözünle tamamlıyorum.
Seni ve tüm köylülerimi seviyorum, saygılarımla.
(Nasıl. Bu sefer imla hatalarına dikkat etmiş miyim?)