İSRAİL'İN BEKÇİLİĞİ

[İlkay Güvercin]

Hükümetin alacağı Lübnana gönderilecek asker kararını merakla bekliyoruz doğrusu.Bir zamanlar her şeytani işin altında israil parmağının olduğunu idda edenler şimdi israilin ortadoğu da bekçiliğini yapmaya hazırlanıyor.Eskiden Amerikanın ileri karakolu idik şimdi israilin ortadoğuda ki bekçilik görevi bu işe eklendiğini görüyoruz.Millete bu olayı Lübnanda Müslümanları koruyacağı yalanıyla yutturulmaya çalışılıyor.Amerika ve İsral oturup kararı aldı.Biz yanımıza bir iki saf müslüman ülke alırsak amaçlarımıza daha erken ulaşırız diye.Ortadoğuya önemizde ki 10 yıl içinde verilecek şeklin ilk ayağı uygulama sahnesine konmak üzere malesef.

Doğrusu hükümeti kutlamakta lazim.Halka rağmen kararlar almaktanda çekinmiyorlar.Memurlara verilen artıştan tutun fındığa verilen fiyata kadar bir sürü konuda bildiklerini okuyorlar.Nasıl olsa oylar kendilerine gelecek bu kadar kendilerinden eminler.
selam ve sevgilerle

[Rıfat Taşkın]

..........İKİNİZİN AÇTIĞI KONULARI İLGİYLE OKUYOR VE İLGİYLE CEVAP YAZIYORUM.
..........BENİM FİKRİM İKİNİZDEN BU KONUDA AYRILIYOR.BOSNADA SAVAŞIN ÇIKMASINDA BAHSETTİĞİNİZ ÜLKELERİNDE PARMAĞI VARDI AMA ORAYA GİTTİK.DAHA ÖNCESİ KORE.YAKIN TARİHTE AFGANİSTAN VAR ORAYADA GİTTİK.BİRDE YAVRU VATAN KIBRIS VAR.BU ÖRNEKLERDEN SADECE KIBRIS BİZİM ÖZ MESELEMİZ AMA DIŞARIYA ASKER ÇIKARMAMIZ BAKIMINDAN BU KARARDA ALINDI.GERİYE KALAN ÜÇ ÖRNEKTE BUGÜNGÜ GİBİYDİ.FAKAT BENİM TAKILDIĞIM ŞEYİ ÖNCE YAZAYIM.(DR.hicbir zaman tekme yemediği tek millet) HAFIZANIZ BENİ ÜZDÜ.ÇÜNKÜ IRAK'A MART TEZKERESİ YİNE BU HÜKÜMET TARAFINDAN ABD ve İNG ye TEKME NİTELİĞİNDE RET EDİLDİ.HAKLARINI YEMEYELİM.
..........BURDA İŞGAL YOK TAM TERSİNE AFGANİSTAN DA OLDUĞU GİBİ SAĞLIK,İNŞAAT,EĞİTİM ÖN PLANDA OLMAK ÜZERE LÜBNANA İLAÇ OLMAYA GİDİLECEK.
..........ŞUNA ASLA KABUL GELMİYORUM,HİZBULLAHLA ARAMIZDA ÇATIŞMA ÇIKMASI GİBİ DURUMU YADA BAŞKA KUVVETLERLE ÇÜNKÜ ÇIKSA AFGANİSTANDA TALİBANLA ÇIKARDI Kİ ONLARLA HİÇBİR YAKIN BAĞIMIZ YOKTU.
..........TARİH ÖNÜNDE UTANMAMAK İÇİN, İNSANLIĞIMIZI HERYERDE GÖSTERMELİYİZ.

[Rıfat Taşkın]

..........DOKTOR YAYLADA SABRİ VE KÖKSAL ABİNİN İŞKENCESİNİ ÇOK ÇABUK UNUTTUN.BERABERDİKYA......!

..........ÇOK GÜZEL BİR YAZI YAZMIŞTIM BİLGİSAYAR KAPANDI BENDE KIZDIM YAZMIYORUM BUGÜN CEVAP.


.........EĞER O İNSANLAR YARDIM ETMEKSEK BİRKEZDAHA YAZIYORUM; İNSANLIK SUCU İŞLERİZ.ORAYA GİTMELİYİZ VE BOSNADA, AFGANİSTANDA YAPTIKLARIMIZI ORDADA YAPMALIYIZ.BU BİZİM MÜSLÜMANLIĞIMIZINDA GEREĞİDİR.

[Serkan Birinci]

Konu siyasi olunca iki cümle ile kanaatimi özetleyeyim istedim.

Başbakanımız dünkü "ulusa sesleniş" konuşmasında AB ülke başkanları, Lübnan başbakanı, falanca filanca ile görüşüyorum illa da bizi orda görmek istiyorlar diyor. davete icabet etmek kültürümüzün bir parçası !!!!
o kadar istek olunca çıkıp sahnede bir sallanmak gerek değil mi... fazla naza gerek yok. hem sonra ağalar tarafından bir daha sahneye davet edilmemek var.....

Adı Birleşmiş Milletler olan sözde legal " ödlekler ordusunun" israil'in" "İNSANLIK !" için yaptıklarına gösterebildiği refleks ve caydırıcılığa hep beraber tanık olduk, olacağız. dizi film gibi.

Biz oraya " insani amaçla" gideceğiz hikayesi de oldukça dramatik. Burnumuzun dibinde Irtak'ta hele hele kerkükte, musul da, süleymaniye'de olanlara "BARIŞÇIL AMAÇLA" müdahale etseneniz yüreğiniz yetiyorsa.........

Kandil dağına asker gönderemeye yüreği yetmeyenler nasıl oluyorda iş lübnan olunca şahin kesilebiliyor. Bu göğsümüzü kabartan!! küresel güç olma, bölge ülkesi, lider ülke olabilme sevdasının aslında bir tiyatro olduğunu niye göremiyoruz.

KAFAMIZDAKİ ÇUVAL HALA ÇIKMADI DA ONDANDIR belki haa. ne dersiniz.

[Ahmet Cemal Durgun]

31 Ağustos 2006 tarihli Cumhuriyet gazetesinde konuyla ilgili bir haber iki de köşe yazısı dikkatimi çekti paylaşmak istedim.

AB ilerleme raporunun açıklanacağı ekim ayı öncesinde AB yetkilileri şu açıklamayı yapıtor:"Lübnan savaşında öne çıkan bir Türkiye'nin(ya da bizim yerimize askerlerinin ölüme gönderecek bir TÜrkiye'nin) üye ülkeler üzerinde psikolojik etkileri olabilir." Bunun adı diplomatik şantajdır, bilmem aksini düşünen var mı?

Gündemi takip edenler bilecektir. Bu günlerde ABD PKK ile görüşmek için eski genel kurmay başkanlarından Joseph Ralston'ı temsilci olarak atadı.

Mustafa Balbay'ın köşe yazısından

Nedense, Türkiye'nin Lübnan'a asker göndermesiyle ilgili gelişmelerle, ABD'nin PKK ile mukavele, affedersiniz mücadele özel temsilcisi ataması aynı döneme rastladı.

Ali Sirmen'in köşe yazısı

Kimileri, ortada bir BM kararı olduğuna, AB ülkeleri de çağrıya uyduklarına göre, bu kararın neresinin eleştirildiğini anlamakta güçlük çekebilir ve Türkiye'nin bölge barışına katkıda bulunması, bırakın yanlışı bir yana, kendi çıkarlarına da uygun bir davranış değil mi ki diye sorabilirler.

Sorunun kendisi, eğer içindeki varsayım doğru olsaydı haklı görülebilirdi.

Eğer BM gücünün iyi tanımlanmış yetki ve görev alanı, yalnızca sağlanmış olan barışı sürdürmek olsa, daha ziyade insani yardım misyonuna odaklansaydı, kuşkusuz o güce katılmak doğru bir davranış olarak kabul edilebilirdi.

Ama ne yaık ki durum bu değil. BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararında, UNIFIL'in görev ve yetki tanımı tam yapılmadığı gibi, kimi BM çevreleri bu gücün zorunlu durumlarda , çatışmaya girmesi olasılığının bulunduğunuda belirtiyor.

Bu durumda, söz konusu gücün nasıl bir barış için görevlendirildiğini anlamak güçleşiyor.

Söz konusu güç, eğer Pax Americana'yı(Amerikan Barışı) sağlamak için gidiyorsa bölgeye, herkes bilmelidir ki, Ortadoğu'daki çatışmanın ve savaşın nedeni bizzat bu barış konseptidir zaten.

Başka bir deyişle, Lübnan'da İsrail'in çıkarına , Hizbullahı silahsızlandırmayı da içeren Pax America'nın yolu savaştan geçer ve bu koşullarda oraya gidecek güç, bir barış gücü değil, savaş gücüdür.

Böyle bir gücün içinde yer almak, Amerika ve İsrail yararına bir savaşı BM bayrağı altında vekaleten yürütmek anlamını taşıyacaktır.

Bölgede kalıcı ve adil bir barışa katkıda bulunmak için her türlü çabayı göstermesine "evet" diyeceğimiz Türkiye'nin barış kisvesi altında böyle bir savaşa sürüklenmesinin ise sayısız sakıncaları olduğunu da bilmem ki, tekrar anımsatmak gerekir mi?

"Peki bütün bu koşullar altındabu heves,eskilerin deyişiyle 'tahalük' neden" diye sormayın sakın.

Çünkü böyle bir soru sorarsanız eğer, herkes siyasete pek aşina olmadığımızı, AKP'nin yaşamsal önceliklerini hiç kavramadığımızı düşünecektir.

Kanımca konuyu oldukça iyi şekilde özetliyor bu yazılar. Yıllardan beri adamların pisliklerini temizlemek için onların yerine bizim ölmemize alıştıklarından yine aynı hesabın tutacağını sanıyorlar ama artık yemezler.
Biraz olsun mantığını işleten yurtseverlerin ellerini masaya vurmasının zamanı gelmiştir. Bu emperyalist it dalaşında hiç kimsenin tasmasının ucundan tutarak mazlum milletlerin üzerine saldırttığı köpeği olmayacağız.

Saygı ve sevgilerimle....

[İlker Özer]

ne yazıkki dünya dengelerini ellerinde tutan amerika ve israi bizi kendi çıkarlarına alet etmek için uğraşıyor ve bunu kısmende olsa başarıyor bu güne kadar israile karşı duran hükümet bir anda güya yardım diye lübnana asker gönderme kararı alıyor sonra ne alacak ordaki ingiliz,amerika,isaril ve bir kaç tane daha kendini bilmez devletin koruyuculuğunu yapacak amaç ne filistin halkına yardın ne de lübnan halkına yardım tüm dünya devletlerinin iyi bildiği bir şey var nasıl olsa türkiyede asker çok ve nasıl olsa bu ülkede ölen askerlere şehit diyorlar onlar ha orda ölecekti he burda kimse için fark etmez ne önemi varki bir kaç türk askerinin orta doğuda hiç yere ölmesinde nasıl olsa bizde asker çok ha doğuda ölmeş ha orta doğuda ama görünen odurki bu savaşın ateşi bizede sıçrayacak umarı o günler gelmeden gözlerimizi açmış oluruz .
Daha yeni yeni sömürgeci devletlerden kurtulmaya çalışan oratda doğu bakalım önümüzdeki yıllarda ne tür söürgecileri ağırlayacak biz burdan onları seyrederken.

[Kayhan Durgun]

Ulusal çıkarlarımızı görmemezlikten gelen ,sadece siyasi çıkarlarını düşünerek hareket eden İlkay,Bülent,Serkan.Ahmet Cemal....... yazılarınızı okuyunca hayrete düştüm.İnanın sizlere çok kırıldım.

Yanlış anlamayın ben böyle ara sıra birilerine kırılırım.Amaçları sadece muhalefet yapmak olan ve ulusal çıkarlarımızı düşünmeyen nicelerini tanıdım.Onlarada kırılmıştım.

Bir zamanlar ' 6. filo defol ' pankartlarıyla dost müttefikimiz Amerikan askerlerini karaya çıkartmamak için uğraşan üniversiteliler varmış.Anne ve babaları okusun adam olsunlar diye uğraşırken ,onlar haddini bilmeden ülke meseleleriyle uğraşmaya kalkmış,hatta 'gerçekten tam bağımsız Türkiye'sloganlarıyla sokaklara dökülmüşlerdi.O zaman yaşım tutmadığı için onlara kırılamamıştım.Daha sonra ilk fırsatta onlarada çok kırılmıştım.

Hatırlayanınız vardır 1976 yılında İ.Sabri Çağlayangil in imzaladığı Ankara antlaşması vardır.(hala yürürlükte).Bu antlaşma gereği ege ordu hariç tüm ordularımız gerektiğinde NATO nun emrinde kullanılır.Türkiye NATO dan ayrılmak istediği tarih itibarıyla 4,5 yıl boyunca NATO sorgusuz sualsiz ordularımızı dilediği yerde görevlendirir.Bu kadar menfaatimize olan bu olayı bile bazı aklı fesatlar görememiş sokaklara dökülmüşlerdi.Ben bunlarada kızmıştım.

Örnekleri çoğaltmak mümkün.12 Eylülün kıymetini bilmeyenler,her mahalleden bir milyonerin çıkmasını istemeyenler,işini bilmeyen memurlar,Tansu bacılarını anlayamayanlar,başbakanlıkta cübbeli ve sarıklılara iftar yemeği verilmesini hazmedemeyen kafirler,özelleştirme nedeniyle kazanacaklarımızı göremeyen fesatlar,kendileri için yapılan bunca fedakarlığın kıymetini bilmeyen kökü dışarda köylü ve çiftçiler.....

Şimdide Lübnan a asker gönderilmesine karşı çıkan siz bu ülkenin fesat insanları.Bir kerede olsa bu ülkenin milli menfaatlerini düşünseniz ölürmüsünüz
.Neden her olayın altında art niyet ararsınız.Şunun şurasında AB ye girmemize çeyrek varken çenenizi tutsanız olmuyormu.Siz bilmiyormusunuz ki Türk ordusu istediği her yere girer.Ne demek çuval olayı,ne demek kandil dağı. neyse siz bana bakmayın ben ara sıra birilerine kırılırım.

[Bülent Altuncu]

Kayhan hem siteye dönmene hem de böyle bölümlerde de yazmaya başlamana çok sevindim. Yazında ki uslup ta çok güzeldi. Ben de sana aynı uslupla bişeyler yazıyodum birden uyandım.İlkay'ın açtığı bu başlığın (İsrailin bekçiliği) daha önce bana ait başka bir yazı ile beraber düşünce platformunda bulunduğunu ve başka bir yazı ile de beraber üçünün de aynı gün silindiğini farkedipte ne olduğunu yönetici hazretlerimize sorunca bana otomatikman silindiğini söylemişlerdi.Bende inanmadığım halde diyecekte bişe kalmayınca uzatmamıştım. Şİmdi bu başlığı görünce benim silinen yazımıda önce peke sohbetlerinde sonra tüm sitede aradım. Hiç bir yerde bulamayınca senin gibi şakadan kırılmış tarzda ki cevap yazımı silip sinir küpü bir vaziyette bunları yazdım.Kusura bakma. Sen devam et, sevmediği kişileri "otomatikman" silmeyi yöneticilik sanan kişi de bu asli görevini bırakırsa ben de devam edeceğim, değilse devam etmemin bir anlamı kalmıyor.

[Kayhan Durgun]

YAZILAN YAZILARIN SİLİNMESİ BANA ESKİ BİR OLAYI ANIMSATTI.12 EYLÜL SONRASINDA YASAKLI KİTAPLARI BELİRLEYEN BİR KOMİSYON OLUŞTURULMUŞTU.YASAK KİTAPLAR ARASINDA ANKARA TELEFON REHBERİDE BULUNUYORDU.

[Necati Yavuz]

Neden illede bu İsrail konusu ile ilgili yazıların seçilip silindiğini pek anlayamadım.İsrailli site yöneticimiz varda haberimizmi yok?
İlkay kardeşim;öyle o zat-ı şerefsizlerin sandığı gibi oylar çantada keklik değil,elbette insanlarımız her nedense oyunu genelde hep yanlış kullanmıştır ama bu kez olay çok farklı boyutta ve büyük bir çoğunluk olayın önemini kavramış durumdadır.Çoğunluk artık biliyorki gelmiş geçmiş hiç bir hükümet bu iktidar kadar hain olmamıştır.
Ayrıca Bülent kardeşimiz çok haklı ve bu durumun açığa çıkarılması ve bir daha tekrarlanmamasını sağlamak lazım.Sevgiler

[Cengiz Selimoğlu]

Bizde memuruz ama herkes kadar cesaretimiz var.Yaşasın MUSTAFA KEMAL Türkiyesi ve onun iznde yürüyen ilke ve inkılaplarına bağlı Cumhuriyet insanları.Bütün kuvvet ve kutretinizle haykırın sömürücülere Amerika ve yandaşlarına Sizden korkmuyoruz dünya tarihinin iğrenç yüzleri ve diyelimki NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE

[Cengiz Selimoğlu]

Bülent kardeşimin bu serzenişinden sonra bişeler yazmak gerektiğini hissettim.Belki bu yazdıklarımıda silecekler ama olsun.Emeğe ,düşünceye saygı duymayan kişileri siteye yönetici kim yaptıysada onları vicdanlarıyla başbaşa bırakıyom.Herkesi sevmek zorunda değilsiniz ama eğer bu site kişilere özel hizmet etmiyosa herkesin yazdıklarına tabiki ölçüler çerçevesinde katlanmak zorundasınız.Anlamadığım şu bülent gibi birinin kiminle ne sıkıntısı olur.Bence siteden yazıları en son silinecek birkaç güzel insandan biride Bülent Altuncudur.Hey bülent ve onun gibi güzel insanların yazılarını silme gafletinde bulunan yönetici sitedeki üyeleri bu güzel insanların duygu ve düşüncelerinden mahrum bırakmaya hakkın yok
Yazları silerek biryerlere varılamayacağını bil nederdin varsa çık karşılarına konuşun halledin meselenizi.Sizden ricam lütfen birdaha bu hoş olmayan duruma meydan vermeyin.En derin saygı ve sevgilerimle

[Serkan Birinci]

ZAMAN ZAMAN SİTEYE EMEK VEREN ARKADAŞLARIN YAZI SİLME KONUSUNDAKİ TERCİHLERİ TARTIŞMA KONUSU OLUYOR MALUM. KRİTERLER NET OLMAYINCA KEYFİYETE TESLİM BİR ANLAYIŞ DA ORTAYA ÇIKIYOR MAALESEF.

BU İKAZLAR VE SERZENİŞLER EMEK VEREN ARKADAŞLARIN DAHA KURAMSAL YAKLAŞIMLAR SERGİLEMESİNE VE BU TÜR KONULARDA DAHA HASSAS DAVRANMASINA NEDEN OLUR UMARIM.

BU VESİLE İLE KIRILGANLIKLARI OLAN ARKADAŞLARIN DA SİTEDEKİ KATKILARINI SÜREKLİ KILMAK DA MÜMKÜN OLUR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.

BU ARADA KIRILGANLIK DEYİNCE ANKARA-POLATLI HATTININ GERİ DÖNÜŞÜ SEVİNDİRİCİ. BİRADERİNİ DE AL GEL DİYORUM DOKTOR SANA ŞİMDİLİK.

BİR DE BİZE KIRILMIŞSIN E NE DİYELİM. KENDİ ADIMA ÖMRÜMÜZDE Bİ SEFER "KOMİNİSTLİĞİMİZ TUTTU" ONU DA ÇOK GÖRME BİZE

TEŞBİH DE KUSUR OLMAZ DEĞİL Mİ:-)

[Kayhan Durgun]

OLMAZ SERKAN.AMACIM SADECE ONUN DEĞİL KIRGIN OLAN,OLMAYAN HERKESİN KATILIMI İÇİN.

[İlyas Hasret Uygun]

Bir defa Mustafa Kemal in Turkiye si degil bu.
Mustafa Kemal kullanilarak sulandirilmis bir Turkiye dir bu.
Bu bir Aydin Dogan Turkiye si dir.
Bu bir Demirel ve Ecevit Turkiye sidir.
Ve maalesef Mutlu olmak icin Turk um demekte yetmiyor.
Bir cendere icine sikistirilmis ne idugu belirsizlerin yonettigi bir Turkiye dir bu.
Iktidarin kimin elinde oldugu belli olmayan,
Halkindan ve uc bes adi sani belli olmayan dusunce ve fikir adamindan gayri kimsenin samimi ve ciddi olmadigi bir Muz Cumhuriye tidir bu.
Komonistinin somuruye alet oldugu,Islamcisinin camisine hapsoldugu,ulkucusunun orta asyada kaldigi,demokratinin atin ustunden inmedigi,halkcisinin halktan uzak oldugu,kalem sahiplerinin kagidinin olmadigi,askerinin asli gorevini unuttugu bir Turkiye dir bu.

Kendimizi dev aynasinda gormeyelim.

Selamlar

Hasret UYGUN