NEDEN TÜKENİYORUZ

[Kayhan Durgun]

Yaklaşık bir yıl kadar önce öğrenmiştim köyümüzün bir sitesi olduğunu. Köyü benim kadar seven herkes gibi heyecanlanmıştım. Hemen hemen her gün siteye giriyor, tüm eksikliklerine rağmen ama hiçbir eksikliğini görmeden zevkle takip ediyordum. İnanılmaz keyif alıyor, hem anılar tazeleniyor hem de yıllardır görmediklerim hatta hiç tanımadıklarımla her gün birlikte oluyordum. Gerçekten müthişti. Bülent’in, Köksal’ın, İlkay’ın, Serkan’ın v.s. v.s. yazılarını okumak keyifli, bir o kadarda özendiriciydi. Ne yalan söyleyeyim sıkılacağımı hiç düşünmemişken, bir süre sonra siteye artık eskisi kadar girmediğimi fark ettim. Uzun bir süre sonra siteye girdiğimde benim gibi düşünenlerin sayısının çokluğu dikkatimi çekti. İlk dönemki kadar insanlarda heyecan kalmamış. Köye ve köylülerimize olan sevgimiz tükenmeyeceğine göre, bizler neleri tüketmişiz?

Elbette birbirimizin hatırını soracağız, elbette sanal ortamda bayramlaşacağız, şakalaşacağız. Elbette futbolu sevenlerle Şurspor’u konuşacağız, paragaf gecelerine katılacağız. Anılarımızı yazacak, itiraflarda da bulunacağız. Tabi ki insanları birbirine kaynaştıran en önemli güç folklordur. Geleneklerimizden kopmayacağız ama dejenere olmama koşuluyla. Geçmişteki alıntıları günümüze uyarlarken çok hassas davranmak koşuluyla (yaylaya giderken çarık giymeyelim ama internetten de yüzük oyunu oynamayalım).

Her kuşağın ilgi alanı farklı olabilir ama her kuşak kendi ilgi alanı içerisinde sitede kendine bir yer bulabilmeli, edinebilmelidir. Kırıkhan’da yaşayan kaç genç toprak ırgatını, ya da kaç genç lamba altında yapılan fındık ve mısır ırgatını bilir. Ya da bilenler kaç kez katılma şansına kavuşmuştur (Kakart yolu yayla çıkımını bile ayrıntısıyla yeni öğrendiğimi anımsatmak istiyorum)?

Tüm bunların yaşantımızdaki bir ayrıntı olduğunu düşünüyorum. Ancak yaşamın bir ayrıntı olmadığını da biliyorum. Bu ayrıntıların yaşamımızı güzelleştirdiğini, bizleri birbirimize yakınlaştırdığına inanıyorum. Bence sitede tükenişimizin en önemli nedeni yaşamı paylaşmayıp sadece ayrıntıları paylaşıyor olmamızdır.

Site yönetimi başlangıcından beri özverili çalışıyor, eyvallah. Eksikleri de olabilir. Ancak bizler kendilerine gereken desteği verebildik mi,yeterince yardımcı olabildik mi? Kuruluşundan bugüne zaman zaman tatsız tartışmaların yaşandığı ne kadar doğruysa, sitede tartışma olmaması da o kadar yanlıştır. Bazı kişiler kantarın topuzunu ayarlamayı becerememişse de, kurunun yanında yaşın yanması da doğru değildir. Hatta kurunun yanması bile doğru değildir.

Siyaset insan olmanın bir gereğidir. İnsanlar hangi siyasi görüşe sahip olurlarsa olsunlar, hakaret içermediği takdirde, ulusal bütünlüğün korunması, kişi inançlarının özgürlüğü sağlandığı sürece, kendi siyasi düşüncesini başkasına empoze etmediği sürece, Şahinkaya sitesinde siyaset konuşulmasından daha doğal ne olabilir ki?

Her gün şehit cenazesi verilirken Kürt sorunu konuşulmayacaksa, her yıl önümüze “temcit pilavı” gibi pişirilip konan sözde Ermeni soykırımını konuşamayacaksak, bu ülkeyi bu duruma sürükleyen askeri rejimleri tartışamayacaksak, mafyaları, çeteleri, hortumcuları konuşmayacaksak insanca yaşamdan nasıl söz edebiliriz? Toplumun çoğunluğunun açlık sınırının bile altında yaşamını sürdürürken, yaşamın “nefes almaktan” ibaret olmadığını anlatmayacak mıyız? Ülkeyi yönetenler çiftçiyi aşağılayıp, memuru tehdit ederken boynumuzu büküp amenna mı diyeceğiz? Yolsuzluk yapanlara, namusuzlara, şerefsizlere, hortumculara gemisini yürüten kaptan mı diyeceğiz? Kar eden kuruluşların özelleştirme adı altında birilerine peşkeş çekilmesine helal olsun mu diyeceğiz? Burada, hiç bir ulusal çıkarımız olmadığı halde Lübnan’a asker gönderilmesine ve oradan gelecek şehit cenazelerine VATAN SAĞOLSUN diyebilecekseniz BU SİTEDE SİYASET YASSAĞĞ KARDEŞİM!..

Birbirimizi sevdiğimiz, saydığımız sürece, ulusal bütünlük ve dini inançlara dokunulmadığı sürece bu sitede yaşamı tartışabileceğimizi düşünüyorum. Geçmişteki tüm olumsuzlukları ve kırgınlıkları unutup “ben tükenmeyen Şurluyum” diyen, kendini insanlara ve olaylara karşı sorumlu hisseden herkesi köyümüze dönmeye davet ediyorum.

Saygılarımla.

[Esra Selcuk Kazancı]

OKADAR ANLAMLI OKADAR İÇTEN YAZDINIZ Kİ ÇOĞU YERDE VATANIMIZLA İLGİLİ SORUNLARIN NEKADAR DA GÖRMEZDEN GELİNDİĞİNİ BİRKEZ DAHA ANLADIM! VE ACI DUYDUM TAA İÇİMDE! AMA ACI DUYMAKTAN, O ACIYI HİSSETMEKTEN BAŞKA NE YAPABİLDİĞİMİZ TARTIŞILIR TABİ!! YAZDIKLARINIZDA ÇOOK HAKLISINIZ! SİTEMKAR HALİNİZ GEREKLİ BENCEDE! TARTIŞILMASI(UZLAŞILMASI) YORUMLAR YAPILARAK HATIRLANMASI GEREKEN ONCA ŞEY VARKEN TOZPEMBE BULUTLAR ARKASINDAN BAKMAYALIM HAYATA! SİTEMİZDE KONUŞULMASI GEREKEN ŞEYLER BUKADAR ESPİRİ BOYUTUNDA OLMAMALI! BİZ GENÇLER OLARAKTA ÖĞRENMEMİZ GEREKEN ÇOK ŞEY VAR GEREK BÜLENT ABİDEN GEREKSE CENGİZ ABİDEN...! YAZILAN YAZILARDA BULUYORUZ BİLMEDİĞİMİZ BİR ÇOK ŞEYİ, GÖRMEDİĞİMİZ BİR ÇOK BAKIŞ AÇISINI!! BİRÇOĞUMUZ (BUNA BURDA YAŞADIĞIM HALDE BENDE DAHİLİM ) BİLMİYORUZ GEÇMİŞTEN GELEN GELENEKLERİMİZİN ÖLÇÜTÜNÜ, ANILARIN AYRINTISINI.. BELKİ BUNLAR KONUŞULSA BU SİTEDE; DAHADA BAĞLANACAĞIZ GELENEKLERİMİZE, MEMLEKETİMİZE!

YAŞAMIN NEFES ALMAKTAN İBARET OLMADIĞINI BU SIKINTILARI YAŞAMADAN ÖNCE ANLAMALI BİRBİRİMİZE ANLATMALIYIZ! YOLSUZLUKLARA,HORTUMLAMALARA VB. ÇİRKEFLİKLERE UYDURULAN KILIFLARA MİLLET OLARAK SUSMAMIZDAN DOLAYI BU DURUMA GELDİK ÜLKE OLARAK!! ÇIKARIMIZ OLSADA OLMASADA LÜBNANA GÖNDERİLECEK GÜNAHSIZ GENÇLERİMİZ VE AİLELERİ İÇİN ÜZÜLMEKTEN BAŞKA BİŞEY YAPAMAYACAKMIYIZ? ""VATAN SAĞOLSUN"" DEMEK İÇİN GEREKSİZ BİR YER OLACAK BENCE!!! EVET VATANIMIZ VERDİĞİMİZ ŞEHİTLERLE KURTARILDI BİZİM OLDU AMA BU ŞEKİLDE DEİL BUNU HERKES BİLİYOR!!!
LÜTFEN DAHA DUYARLI OLALIM VE TARTIŞMAK İÇİN DEİL UZLAŞMAK İÇİN BİR ARADA BULUNALIM FİKİRLERİMİZİ PAYLAŞALIM!! KATKIDA BULUNAMAYACAK İNSANLARDA LÜTFEN MANİ OLMASIN FAYDALI OLACAK FİKİRLERE!!!


YAZINIZDAN VE DUYARLILIĞINIZDAN DOLAYI TEKRAR TEŞEKKÜR EDİYORUM!!!

[Sami Ayan]

Sevgili Kayhan ağabey
Deyim yerindeyse kitabın ortasından konuştun. Söylenmesi gerekenleri söyledin. Bu düşünceleri taşımana rağmen ortamdan uzak kalmana, insanların ayrılıkları körüklemesine fırsat vermene şaşırdım doğrusu. Zira sivrilikleri törpüleyecek, heyecanları sukunete kavuşturacak tecrübeye ve akl-ı selime her zaman ihtiyaç var burada. Site içi ayrılıklarda çözümün ne olacağını ortaya koyduğun kanaatindeyim. Bu ortamda ahlak kuralları ihlal, kişilik hakları rencide edilmediği sürece dileyenin dilediğini yazmasından tarafım. İsteyen okur, dikkate alır cevaplar, ya da dikkate almaz, değer vermez cevaplamaz. Bu kadar net, bu kadar basit. Ama kimsenin yazısını, fikrini, düşüncesini, hayat anlayışını küçümseme, beğenmeme hakkı kimsede yoktur. Kimsenin keiimseye konu belirleme hakkı da yoktur, olmamalıdır. Kimsenin kimseye hükmetme, tahakküm altına alma hakkı yoktur. Tüm Şurlular tarağın dişleri misali eşittir bu platformda. Bireysel hayatlarındaki kariyerleri ne olursa olsun. Ancak geleneğimizdeki büyüğe saygı, küçüğe sevgi ve muhabbet zemininde kalmak şartıyla. Bu güne kadar site içerisinde yaşanan tartışmalarda taraf olmadım. Bundan sonra da olmayacağım. Amacım, niyetim başından beri birlik ve beraberliğe katkı yapmak oldu, bundan sonra da böyle olmaya devam edecek. Ayrılıkların destekçisi olmayacağım hiçbir zaman. Birlik adına üzerime düşeni de her zaman sonuna kadar yapmaya hazırım. Ancak şu var ki ufak bir neden bulup gemileri yakmayı doğru bulmuyorum. Sıkıntı varsa bunu site içerisinde çözmeliyiz. Ayrılıp küserek kırılıp posta koyarak değil. Kimsenin öteki gibi düşünme zorunluluğu olmadığı gibi kendi dünya görüşünü dayatma hakkı da yoktur. Burada ayrılıklarımızla birlikte var olmanın zor olmadığını düşünüyorum.
Geçmişi anlatıp hüzünlenmekte bir yoldur, bir anlayıştır, bir haktır. Günün sorunlarını irdelemete. Bir soruna binlerce çözüm önerisi ve binlerce bakış açısı olabilir ve bu doğaldır. O nedenle siyaset yapılmasına şahsım adına hiçbir zaman karşı olmadım. Hatta taraftar oldum. Elbette geçmişe ait güzellikleri, belge ve bilgileri paylaşmak, gelecek nesillerimizi köklerine bağlamak çok önemli bir işlevidir bu sitenin. Ama düşünce yazılarına karşı muhalefetin birlik beraberliğe zarar verir kaygısı ile savunulmasını hiçbir zaman ben de anlayamadım. Bir üye düşündüğünü yazar, siteye atar. İstersen cevapla istersen cevaplama. Ama burda siyaset olmaz birlik ve beraberliğe zarar veriyor bahanesine sığınmaya gerek yok. Böyle olunca insanlar altında başka nedenler aramak durumunda kalıyor.
Ben bu duygularla ve bu yaklaşımla site var oldukça elimden gelen katkıyı yapmaya devam edeceğim. Gemiyi terk edenlere geri dönün bu gemi batmaz çağrısı yapıyorum. Burası köyün ortak çayırıdır. Herkesin hissesi eşittir. Diğer bir hissedara kızıpta desteyi atıp gitmenin anlamı yok. Birbirinizle ilgilenmeyin çalışın emeğinizi ortaya koyun destenizi alın gidin. Anlaşamıyorsanız samimi olmayın, birbirini yok sayın ama yok etmeyin. Şuna üzülürüm ki kültür birikimimize katkıda bulunacak insanlar küsmesin. Bunu kendim için değil de gelecek nesillere olan borcumuz adına söylüyorum. Bizden öncekilerin hatalarını bizden sonrakilere taşıyan köprüler olmayalım. Hazır makas çok daralmışken açılmasına fırsat vermeyelim. Ben her şeye rağmen şuna inanırım ki hiçbir Şurlu bir diğerinin tırnağının incinmesine razı olmaz.

[İlyas Hasret Uygun]

Tukenmiyoruz ki, dim dik ayaktayiz. Bazan tembellik oluyor yazamiyoruz. Epey bir zaman suruyor bu tembellik. Ondan sonra bunu uzerimizden atiyoruz. Devem ediyoruz.

Birlik mirlik laflari yapildi yukarki satirlarda. Biraz bu konuya serh dusmek aciklik getirmek istiyorum. Veya goruslerimi aktarmak istiyorum. Biz birlik olamayiz ki. Olmak zorunda da degiliz. Simdi ben su anlamdaki birlikten kastediyorum. Yani "hepimiz ayni davulu dovelim". Olmaz. Olllmmmaaaazzzz. Sahinkayalilikta birlik ariyorsak o zaten var. Hepimiz surluyuz iste. Hatta istesekte bu durumu degistiremeyiz ki.

Siyaset yapalim yapmayalim lafini hala tartisma konusu olarak yazanlara sasiyorum. Tabii ki yapacagiz. Yapmasak olmaz. Insanligin bir geregi olarak goruyorum siyaseti sahsen.

Yazilarin silinmesi hususuna gelince. Evet bende anlamiyorum. Dusunce ile ilgili yazilar 10 gun cevap yazmayinca siliniyor. Diger siktiri boktan yazilan yazilar asirlarca duruyor. Forumun en altindaki dusunce platformunda o kadar guzel yazilar vardiki silindiler. Hangi aptal mantik bu kurali koydu bilmiyorum. Ama dusunceye ve insana buyuk bir saygisizlik bu hareket. Hele bu isi o yazilardan bir sey anlamayan yaptiysa yandik. Hem bir sey anlamiyor hem de yazi siliyor. Anlasilir gibi degil. Simdi bu isleri boyle yavas yavas yoluna koyacagiz tabii ki. Hayirlisi.

Birlik olmakligi filan bir kenara koyduk. Birlik olamayiz. Dusunsenize ben Kayhan la birlik olacagim. Guldurmeyin beni. Olmaz bu is oyle. Ama onunla birlik olmamakligim onunla dusman olacagim anlamina gelmez tabii ki. Ama ayni koyluyuz. Evet bu bizim birlikteligimiz icin bir firsat. Ancak bu birliktelik var zaten. Yazi silinme konusunuda gecelim. Cunku en cok sikayet edilen ve savunulan konu bu. Birileri yazacak birileri silecek. Sokrates kum uzerindeki yazilarini silen asker tarafindan olduruldu. Bak bu isi kim yapiyorsa ona diyorum. Seni oldurmeyecegiz ama sende felan yema yazilari birak.

Evet ne yara nede zara dokunduk bu is bitti.

Selamlar

Hasret UYGUN

[Hacer Kot Kalkan]

BEN HACER KALKAN (KOT) YENİ SOYADI İLE KORKMAZ.ANKARA'DA OTURUYORUM.ANKARA NUMUNE HASTANESİNDE HEMŞİRE OLARAK ÇALIŞIYORUM.NÖBETTE EN ÇOK NEYİ SEVİYORUM BİLİYORMUSUNUZ.BİLGİSAYAR BAŞINA OTURUP ŞURLULAR SİTESİNDE YAZILANLARI OKUMAYI.KÖYÜN VE YAYLANIN RESİMLERİNİ SEYRETMEYİ.

BAZEN HASRET OKADAR İŞLİYORKİ İÇİME,GÖZLERİM DOLU DOLU OLUYOR.İYİ BÖYLE BİR SİTE VAR DİYORUM.BUNU NEDEN SÖYLÜYORUM BİLİYORMUSUNUZ. SİTEYİ KAPATMAKTAN SÖZ EDİLDİĞİ İÇİN.BELKİ BU ZAMANA KADAR FİKİRLERİMİ YAZMADIM AMA HER NÖBETİMDE SİTEYİ MUTLAKA ZİYARET EDİYORUM.

BEN TÜM AÇILMASINDA VE DEVAM ETMESİNDE KATKILARI OLANLARA ÇOK ÇOK ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.BÖYLESİNE GÜZELLİĞ KİM NEDEN ALT ÜST ETMEK İSTİYOR Kİ SORUYORUM.VE HERKESE SELAM VE SEVGİLERİMİ SUNUYORUM

[Sami Ayan]

Birlik mirlik laflari yapildi yukarki satirlarda. Biraz bu konuya serh dusmek aciklik getirmek istiyorum. Veya goruslerimi aktarmak istiyorum. Biz birlik olamayiz ki. Olmak zorunda da degiliz. Simdi ben su anlamdaki birlikten kastediyorum. Yani "hepimiz ayni davulu dovelim". Olmaz. Olllmmmaaaazzzz. Sahinkayalilikta birlik ariyorsak o zaten var. Hepimiz surluyuz iste. Hatta istesekte bu durumu degistiremeyiz ki.

Diyor hasret ağabey, Birlikten bahsettiğim için bir açıklama yapayım. Ben zaten herkes aynı düşünsün, farklı ses çıkmasın, aynı davulu dövelim demiyorum. Bir arada bulunabilmektir birlikten maksadım. Ayrılıklarımıza rağmen bir arada olabilmek....

[Osman Nuri Sarı]

SEVGİLİ ŞAHİNKAYALILAR

Uzun zamandır bu birlik ve beraberlik konusunda herkes bir şeyler yazdı, söyledi. Kendince bazı telkinlerde bulundu. Ama hiçbiri bir işe yaramadı.

İlk önceleri öylesine kurduğum bu sitenin, belli bir zaman sonra köydeki insanları birbirine düşüreceğini söyleseniz, inanmazdım. Çünkü bu siteyi kurarken, pek çok arkadaşla günlerce istişare ettik. Arkadaşlarla bu siteyi daha güzel nasıl yapabiliriz diye çok konuştuk. Hatta bu site için Özlenen Dinlenme Tesislerinde düzenlediğimiz "Birlik Gecesi"ni hatırlamayanınız yoktur. Ben o geceyi asla unutamam. Çünkü böylesine bir oluşumun içerisinde yer almanın verdiği hazzı inanın başka hiç bir yerde almadım. Orda bulunan ağabeylerimizin site için söylediği sözler hala kulaklarımda.... övgüler, övgüler, övgüler.... Hep birlik ve beraberlik mesajları verdiler. Asla bölünmeden bahsetmediler. Peki, ondan sonra ne oldu da bu duruma geldik. İşte bunun sebeplerini araştırmak lazım...Şimdi ben bu konuda birazcık konuşmak istiyorum.

Sitenin kurulduğu ilk aylarda çıkan bazı dedikodular yüzünden arkadaşlarımızın bazıları bizden ayrılma yolunu seçmişlerdir. Bu ayrılma kesinlikle siyasi değildir. (Daha doğrusu benim inancım bu yöndedir.) sadece sitenin yönetimi konusundaki fikir ayrılıklarından kaynaklanan bir ayrılmaydı. Daha sonraları kurulan 2. sitemiz www.sahinkayalari.com da yazmaya başlayan bu arkadaşlarla defalarca birleşme konusunda fikir alış-verişinde bulunduk. Ama maalesef bir adım yol bile alamadık.
Her ne sebeple olursa olsun bizden ayrılan bu arkadaşlarla aramızda asla bir kırgınlık olmadı. Hepsi benim canım, ciğerim. Hepsi ile de tek tek görüşürüm. Peki o zaman diyeceksiniz sorun ne? İşte sorun bundan sonra başladı. Milletin ileri geri konuşması bu arkadaşlarla aramızın daha da açılmasına sebep oldu(fikir bazında). Ben buradan o arkadaşlara seslenmek istiyorum. Eğer hata benden kaynaklanıyorsa hepinizden özür diliyorum Öncelikle Sayın MEHMET İBRAHİMAĞAOĞLU, KOKSAL İBRAHİMAĞAOĞLU, ALPTEKİN İBRAHİMAĞAOĞLU, ve AHMET HACIAHMETOĞLU’ndan yanlış anlaşılmamdan ötürü özür diliyorum. Ardından duymuş olduğu asılsız haberlerden dolayı aramızdan ayrılan Sayın MURAT NURİ İBRAHİMAĞAOĞLU’ndan ve siteye yazmış oldukları yazıların silinmesinden dolayı sayın BÜLENT ALTUNCU’dan, sayın FAHRETTİN FEHMİ YILMAZ’dan ve adını hatırlayamayacağım tüm arkadaşlardan şahsım adına özür dilerim. Buradan bu arkadaşlara seslenmek istiyorum. Aramızda her ne yaşandıysa yaşandı. Olan oldu, bitti. Bize yakışan “Şahinkayalılık ruhunu ve birliğini” tekrar yaşatmaya var mısınız? Hangi çatı altında olursa olsun güçlerimizi birleştirmek adına tüm Şahinkayalı dostlarımızı “BİRLİK VE BERABERLİĞE” DAVET EDİYORUM. Çünkü bu “birlik ve beraberliğe” ve bizim “bu değerlere” ihtiyacımız var.

Sonuç olarak, şahsım adına yaptığım hatalardan dolayı tüm ŞAHİNKAYALILARDAN özür diliyorum. Ve onlara

GELİN DOSTLAR! GELİN BİRLİK OLALIM.
Diyorum.


SEVGİ ve SAYGILARIMLA

[Cevdet Durgun]

Sevgili Hasret,

Halaz ceviz büyüklüğünde yağarken şapkam başımda, came meydanında deliler gibi koşuşturarak ve Kacavas’ın alçak obasındaki plekide pişen ofis unundan boğda ekmeğinin buram buram rayihasını koklayarak zevk yaptığım, yaban tezeklerinin yaşken bile sahiplendiğini gördüğüm, en güzel oyuncaklarımızdan birisinin büyük pil olduğu, came meydaninda topladığımız izmaritleri Kurdoğun halesinde içtiğimiz, dükkan ve kahvelerden atılan elma – armut kufurlarını içlerindeki küçük becuklerle paylaştığımız yaylada geçirdiğim çocukluk günlerimde, çamurdan harç ve yıkılan duvarının taşlarıyla alçak obasını hemen her yaz adeta yeniden inşa eden rahmetli Şedif Dedega’ya gönüllü olarak çıraklık ve amelelik yaptığım da olurdu. Neden mi? Birincisi Şedif Dedega köyden kapı komşumuzdu ve muhabbetimiz vardı, ikincisi ise taş duvar ustalığına diyebilirim ki diğer birkaç özelliğim gibi adeta doğuştan merakım vardı. Şedif Dedega ve diğer birkaç usta sayesinde şu anda yapmasam da iyi bir taş duvar ustasıyım ve içimizden bazı arkadaşlarımızın bildiği gibi özellikle taş duvar fotoğrafı çekerim.

Hasret’ciğim, armut dibine düştü. Deden rahmetli Şedif Dedega’nın haleti ruhiyesinden damlalar var sende. Yazdıklarında bunları içten içe sezinliyor, aslında ne demek istediğini gayet iyi anlıyorum. Sert mizaçlı, dümdüz bir insandı Şedif Dedega, sessiz ve kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan, kendi işiyle meşgul, kendi dünyasında yaşayan. Bir de yine rahmetle andığımız Karakuş amcamızın güleç yüzü ile nüktedanlığını anımsadığımda seni daha iyi anlayabildiğimi düşünüyorum. Yanılmıyorum sanırım, değil mi Hasret?

Yukarıdaki geçmişim ve birikimimle, söylediklerinin arkasında bir şey aramaksızın, yazını; aklına geldiği gibi yazmanı, farkında olmadan ettiğin küfürü, başlarken söylediklerine sonlara doğru pişmanlık duyarak yumuşamanı, neler olduğunu bilmeden sadece doğrudan yana tavır koyma eğiliminle görüşlerini apaçık dile getirmeni okudum.

Kayhan Ağabeyi de en az senin kadar tanıyarak ve onun ileriki günlerde yazmayı düşündüklerine adeta bir başlangıç olarak yazdığını düşündüğüm bu yazıya binaen senin yazdıklarını okuduğumda bana ne düşündürdün biliyor musun? Senin birlikten ne anladığının, birliğin boyutundan ne algılayabildiğinle doğru orantılı olduğunu düşündürdün. Ben, hayat ve insanlık çatısından Şahinkaya Köyü’ne baktığımda farklılıklarımızın birlikteliğimizi oluşturan duvarın taşları olduğunu görüyorum. Tıpkı her kış yıkılan ve her yaz inatla tekrar tekrar yapılan çamur harçlı alçak oba duvarının taşları gibi. Şedif Dedega’nın inadı galip geldi, sağlığında o ev her zaman ayaktaydı ve onun mirasçıları sizlersiniz.

Saygılarımla.

[İlyas Hasret Uygun]

Hepinize hayirli ramazanlar
Allah salih bir kalple tuttugumuz orucu kabul etsin.
Yahu iste cevdet kardesim bu isler boyledir.Yani yazi yazmak herkesin harci degil maalesef.Bak bu is icin edebiyatci olmak lazimki millet o yaziyi yazarken ne demek ne anlatmak istedigini anlasin. Onun icin Tolstoy,Hugo,Hilleli Mehmet,Aymatov buyuk insanlardir.Cunku onlar degil bir dusunceyi,yazarakkoca bir asri insanlarin gozunun onune serebiliyor.
Ama biz bir dusuncemizi soylemege calisiyoruz ondan sonra da yok aslinda , sunu demek istemistim, soyle demek istemistim... zart zurt filan falan...Bir suru izahat,aciklama vs vs

Kayhan Abi yaziya bir serh dusmek istedim ama artik bunu yoneticilerden baskasi yapamiyor.Seni ornek verisimdeki maksadim samimiyetli olusun ve beni anlayacagini umuyor olmamdi.Yoksa seni kime ve neye karsi hedef gosterebilirim ki? Veya sen bizim koyde kime hedef olabilirsin ki?

Dedik ya yazi yazmak herkesin harci degil.Hatta yazdigin yazi ile o yazilandan anlasilan farkli seyler olabiliyor bazan.Gecen bir yazida da fegmenoslu kardeslerimize bir suru izahat getirmek zorunda kaldik.
Niye herkes birbirini iyi tarafindan anlamak istemiyor anlamiyorum.

Aziz dostlarim kiymetli hemsehrilerim.
Ben sahsen herkesi seviyorum.Kimseyi incitmek niyetinde degilim.Kizdigim, beni uzen tabiiki bir coklari olmustur ama kimseyi hatalariyla eksiklikleriyle tanimak istemiyor ve degerlendirmiyorum.O zamanda cok rahat oluyor.

Hepinizi selamliyorum
Yakinda gorusmek dilegiyle....

Hasret UYGUN
MOSKOVA