MUTLU OLMAK ALÇAKLIK MIDIR ?
Varoluş bunalımı yaşayan insanlarımızın tüm değerleri satın alınabilir durumda: Vatan, bayrak, millet, din, İslam, Sosyalizm..aklınıza ne geliyorsa. Ekmek ve idealini kaybedenler, inançlarını yemeye, muhabbetlerini taşınır taşınmaz kıymetlere tahvil etmeye çoktan başladı bile…
İnsanoğlunun tek derdi artık para kazanmak olmuştur. Para, hemen her değerimizi satın alabilecek gücü kazanmıştır. Maddi olarak kazanmaya başladığını zanneden insanlık, manevi olarak sıfırı tükettiğinin farkında değil.
Ne sağdan ne de soldan ses var artık. Maalesef kapitalizmin borusu ötüyor. Eğlence sesleri çığlık seslerini çoktan bastırmış durumda.. Vicdanın sesi, sesini duyuramaz oldu bir çok kulağa ve kalbe..
İnsanın benliğinde kendisini gerçek anlamda yaşaması her geçen gün zorlaşmaktadır.
Etiketsiz, rolsüz, sıfatsız, maskesiz adım atması güçleşmiştir insanoğlunun.
Kendi hayatını, insanlığın hayatı pahasına yaşamaya kalkmasıyla.. Kişi kendisinin
kurbanı olmuştur; Kendi gerçekliğini olumsuzladığının farkında olmayarak..
Beyhude uğraşılarla uğraşarak / uğraştırılarak zamanı ve insanlığımızı tüketiyoruz.
Geçmişte biriktirilen / biriktirdiğimiz kıymetlerimizi de har vurup harman savurduk.
Bu insan dışı mekanizmadan, aygıttan, sistemden insafsızca yararlananlar; insanların beyinlerini, düşünme kabiliyetlerini iflas ettirmek için elindeki tüm imkanları azami derecede kullanmaktadır.
Yığınlaştırılmış, yozlaştırılmış, yobazlaştırılmış, nesneleştirilmiş bedenlerle hareket ediyoruz. İnsan kendisini diğer varlıklardan ayırt edici vasıflarını gerçekleştirme imkanlarından mahrum bırakılmıştır…
Yaslandığımız, beslendiğimiz, havasını soluduğumuz, yaşadığımız, yaşattığımız sistemin mantığı budur.
Bu mengeneden kurtulmanın ilk adımı kurtulmanın / kurtulacağının bilincine varmaktır..Bütün gücümüzü, emeğimizi, sevgimizi buna seferber etmeliyiz.
İlle de tüketimse sevgi üretip sevgi tüketelim…Sevgi üretelim emek tüketelim birbirimiz için..
Bu bunalım döneminde; kıskançlık, bencillik, iki yüzlülük, ölüm, savaş, yoksulluk yağmurundan insanlığa sığınalım. Birbirimizin kalbinde birbirimize yer açalım. Sevgi saçalım, kardeşlikle açalım, birlikte çoğalalım.
Zihnimizde en çok hasar gören değerler maalesef bizi biz yapan, bizi insanlaştıran, özümüzü oluşturan, birbirimize özlem duyuran değerlerimizdi.
Zihnimizde kapitalizmin, liberalizmin oluşturduğu yıpranmaları, yırtıkları ve sökükleri ipliği kardeşlik olan yumakla dikelim..
Kapitalizm, liberalizm, yenilen sosyalizm ( ? ) karşısında hala daha güzel bir dünya umudunu yitirmeyen, “yitik cennet” projelerinden vazgeçmeyen insanlar: İnancınıza yürekten saygı duyuyorum.
Başka insanların sıkıntılarını, ihtiyaçlarını,ümitlerini, gündelik şikayetlerden uzak, refah içinde yaşama tercih edenler…Her türlü kaygıdan uzak yaşam yerine; köyün, memleketin, insanlığın meseleleriyle ilgilenmeyi mutluluk bilen veya edinen insanlar: Size yürekten sevgi duyuyorum.
İnsanları hesaba katmayan, bencil çıkar ve vahşi ticaret ilişkilerinin sardığı ağlarla insanlığın boğazını sıkan, nefessiz bırakan ilişkiler yerine; yapılan tüm insanlık dışı haksızlıklar karşısında kalbi, isyanla dolanlar size selam ediyorum.
İdeallerine, gayretle gayet meftun olanlar, karanlıkta kalan insani yönlerimize bir nebze ışık, heyecanı kaybolmuş kalplerimize ufak bir titreme verebilme gayretinde olanlar :
“Mutlu olmak bir alçaklıktır! Çok fazla sefalet var!...” diyen Niçe
…
Size de sevgi selamlarımı sunarım…