SİYASİ OYUNLAR VE KOMPLO TEORİLERİ

Forumdaki bazı önemli belge ve bilgilerin saklandığı bölümdür.

Moderatör: Fatma Ozbilgi

SİYASİ OYUNLAR VE KOMPLO TEORİLERİ

Mesajgönderen Serkan Birinci » Cum Oca 20, 2006 2:22 pm

malum son günlerde Ağca konuşuluyor medyada. Tarafsız basın konuyla ilgili olarak habercilik etiği açısından yorumsuz verdi haberleri. Bir de doğan grubunun yayın organları varki; etiği etek öpmek sananlar grubu bence, onların haberleri şöyle; "milli katil hapisten çıktı" v.s.

Ağca çıkmalı çıkmamalı, ağca katil, Ağca'da hukuk devletinde diğer vatandaşların yararlandığı kanunlardan yararlanarak tahliye edildi ne var bunda değerlendirmeleri şöyle bi kenarda dursun benim üzerinde duracağım iki husus var.

birincisi, son dönemlerde bir erken seçim olacağı konuşuluyor Ankara'da. siyasi iktidar ve sayın başbakan bunu yalanlasa da söylentiler bitmiyor. yapılan seçim anketleri iktidarın zayıflasa da birinci olacağını, anamuhalefet partisinin pozisyonunu koruyacağını, MHP'nin de yapılacak ilk seçimlerde meclise gireceğini ve muhtemel bir MHP-CHP kalisyonunun kaçınılmaz olacağı seklinde yorumlanıyor.

şimdi gelelim komplo teorilerine; bir ara yazmıştım, yine doğan grubunun milliyetçiliği kaşıyan yayınlar yaptığını, örneğin çuval olayı ısıtılarak, bu utanç tablosunun intikamının alındığı işlendi bir kaç gün, akabinde meşhur kurtlar vadisi uzantısı gösterime girecek filmin fragmanlarında çuval meselesinin tekrar gündeme taşındığı görüldü. bazı çevreler bu gelişmeleri amerikan karşıtlığının bu dokunuşlarla zayıflatılmaya çalışıldığını ifade etti (intikan alındı anlamında). böylece milliyetçi rüzgarın kesilmesinin amaçlandığını ifade edildi.

ikinci teori şu; Ağcanın adalet bakanının yorumlarına (eski- yeni bakan), kamuoyunun tepki ve reflekslerine rağmen erken seçimin konuşulduğu böyle bir dönemde tahliye edilişi, yine doğan grubunun 32. gün ve diğer yayınlarıyla 20 yıl öncesi Ağca'lı program ve görüşmelerine yer vermesi ve konunun sürekli sıcak tutulması (Ağca çıktı, Ağca yoklamaya gitmedi v.s.) yukarıda işaret edilen değerlendirmelerde göz önünde tutulduğunda ister istemez acabaları beraberinde getiriyor.

bunların dışında Aytunç Altundal'ın kuş gribi biyolojik bir saldırıdır iddiaları da gündemi meşgul ediyor. 80-95 yılları arasında 3 kez kimyasal ve biyolojik silah saldırısına muhatap olduğumuz ancak ne hikmetse diğer ülke gizli servislerinin marifetiyle bu girişimin engellendiği de ilginç geldi bana

vaktiyle komplo teorisi denilen konuların birer birer insanımızın karşısına geldiği de düşünüldüğünde uyanık kalınması gerektiğine işaret etmek ve yine birileri beyin yıkıyor mu acaba sorusuna cevap aramak adına bu değerlendirmeleri not etmek istedim.

hep uyanık kalanlardan olmak dileğiyle......
Serkan Birinci
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 260
Kayıt: Cum Eyl 16, 2005 7:18 am
Konum: Ankara

Re: SİYASİ OYUNLAR VE KOMPLO TEORİLERİ

Mesajgönderen Mehmet Zeki Sarı » Cmt Oca 21, 2006 1:41 pm

gerek görsel gerekse yazılı medya günümüzde kitleleri peşinden sürüklüyor ne yazıkki. geri kalmış toplumlarda yaygın olan bu durum karşısında kitleler, medyanın yoğun haberleri karşısında masaldaymış gibi hissediyorlar kendilerini. bu örneğin yoğun olarak yaşandığı ülkemizde insanlar uyuyarak veya uyutularak hayatlarına devam ediyorlar.
haberaktifte yapılan bir araştırmada banu alkan hakkında yapılan haberler dışişleri bakanınımızın önemli bir ülke dışı gezisinden daha çok yayınlandığı görülmüştür.
hal böyle olmuşken bu memlekette uyanık kalsak ne olur uyusak ne olur be serkan abiciğim uyanık kalanlar uykusuzluk çekiyor uyuyanlara diyeceğim yok onlar uyumaya geldi zaten bu fani dünyaya
medyanın yoğun propogandaları karşısında kendini yorgun ve bitkin hisseden halkımız artık ne okur oldu ne de araştırır oldu tüm benliğiyle medyaya özelliklede tv ye teslim oldu.okumayı bir türlü sevemeyen halkımız soner yalçının ( efendi) kurtlar vadisine karşın özakmanın (şu çılgın türkler) kırık kanatlar dizilerini izler oldu.
bu durum karşısında pek rahatsız olmayan halkımız böyle sürü gibi yaşamaya devam ediyor ne zazıkki uyanık kalanlardan olmak dileğiyle sevgiyle kal
Kullanıcı avatarı
Mehmet Zeki Sarı
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 1575
Kayıt: Prş Eki 06, 2005 6:46 pm
Konum: istanbul

Mesajgönderen Sabri Kahveci » Cmt Oca 21, 2006 1:54 pm

merak ettiğim; medyada gördüklerimiz bize gösterilmek istenenler midir?
Kullanıcı avatarı
Sabri Kahveci
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 236
Kayıt: Prş Ara 29, 2005 2:26 pm
Konum: TRABZON

Mesajgönderen Coşkun Şahin » Pzt Oca 23, 2006 11:09 am

Elbette bize gösterilmek istenilen kısmını görüyoruz. Hatta bazen olaylar biraz farklı gelişiyor ve onlar istemeden bizlerin en azından küçük bir kısmı dahi olsa haberimiz oluyor. Yani onlar istiyor biz görüyoruz. Diyeceksiniz ik yahu bu kadar gelişmiş ve çoğalmış bir basın var Türkiye de hiç birinden doğru haber alamayacak mıyız? Maalesef alamıyoruz. Şuna hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum? Bazı basın organının vermiş olduğu haberleri başka bir basın organı tam aksi yönde haber veriyor. Elbette bütün haberler de böyle olmuyor olsa zaten şaşardım. Onlar da işi iyi biliyorlar ve bizlere neyi anlatmak istiyorsalar veya şöyle söyleyeyim bizlerin neyi düşünmelerini istiyorsalar o çerçevede bizlere bilgi veriyorlar.
Geçenlerde eğer yanlış hatırlamıyorsam (yanlış hatırlıyorsam beni affedin) eski Cumhurbaşkanımız bir söyleşide "ben gazeteleri okurken hep zıttı yorum yaparım böylece haberleri daha doğru algılıyorum" dediğini hatırlıyorum.
İşte devletin en üstünün basın hakkındaki görüşleri.
Saygılarımla...
Kullanıcı avatarı
Coşkun Şahin
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 2111
Kayıt: Sal Kas 08, 2005 8:10 am
Konum: Ankara

Mesajgönderen Bekir Kiran » Çrş Oca 25, 2006 12:29 pm

bence hepsi bir düzmece.devlet yargılıyor devlet öldürüyor ve devlet bırakıyor.Bunlar belkıde asıl hukumetın bıle haberı olmayan durumlar.Cunku cogu gızemlı cınayetler bu kısıler tarafından yapılıyor ama arkasındakı ısımler hep askerıye ve jandarma istıhbarat cıkıyor.Su an hala yeşil diye bilinen adamın davası suruyor.yasayıp yasamadıgı bıle mechıul
Kullanıcı avatarı
Bekir Kiran
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 463
Kayıt: Pzr Oca 15, 2006 12:22 pm
Konum: KIRIKHAN

Mesajgönderen Serkan Birinci » Çrş Şub 01, 2006 9:16 am

"Kurtlar Vadisi" adlı televizyon dizisi büyük izlenme oranları alarak
gerçekleştirdiği yayın yaşamına bir süre önce son verdi. Dizi basında da
büyük ilgi uyandırdı. Kitlelerin Anadolu''da diziye
büyük ilgi gösterdiğine gezilerim sırasında şahit oldum.
...

"Kurtlar Vadisi Irak" adlı sinema filmi ise belki dizinin bütün yayın hayatı
boyunca yarattığı tartışmadan daha fazla tartışma yarattı. Bu filmin
amacının Türk toplumunda yükselen anti-Amerikancılığı kontrol altına almak ve Türk insanının anti-Amerikancı duygularını film yolu ile tatmin etmek olduğu da ileri sürüldü. ABD ve İsrail''in İran''a yönelik bir Amerikan operasyonundan önce daha dost bir Türk kamuoyuna ihtiyaç duydukları için böyle bir filme ihtiyaç duyulduğu iddialar arasında. Bu tezi destekleyen bazı verilerin olduğunu da görüyoruz.

Kişisel olarak Kurtlar Vadisi dizisini etkileri açısından yanıltıcı
bulduğumu söyleyebilirim. Bir çok insan Kurtlar Vadisi''ne sunulduğu bir
şekilde bir derin devletin varlığına inandılar veya inanmak istediler. Bu
dizinin ürettiği "sanal kahramanların" gerçek cenaze namazı kılındı. Bunun
nedeni biraz da toplumun kahraman ihtiyacıydı. Dizi bunu amaçlamasa dahi kitleler üzerinde uyuşturucu bir etki yaptı. "Nasıl olsa derin devlet
Türkiye''yi savunuyor" düşüncesini besledi. Yoksa televizyonların Amerikan veya Avrupa dizileri yerine Türk dizileri göstermesine kimsenin karşı çıkabileceğini zannetmiyorum.

Kurtlar Vadisi Irak filmine gelince bu gerçekten bir Türk toplumunu
uyuşturma operasyonu mu? Amerikan film sanayi 1980''lerde Reagen''ın
başkanlık döneminde Vietnam''da yenilen ve özgüvenini yitiren Amerikan
toplumuna tekrar özgüven aşılamak ve Amerikan milliyetçiliğini tırmandırmak üzere film üzerine film çevirmişti.

Bu filmlerde Amerikan karate şampiyonu "Çak Noris" albay rolü ile Vietnam''a gider ve komünist Vietnam tarafından kamplarda esir tutularak işkence yapılan Amerikalı esirleri kurtararak ülkelerine getirirdi. Keza Rambo, bir Afganistan''da bir Vietnam''da Ameirkan menfaatlerine karşı duran Rusları fena halde döverdi. Rambo olarak dövmekten sıkıldığı zamanda İtalyan aygırı boksör "Raki Balboa" olarak eldivenlerini giyer ve Moskova''da korkunç Rusları döverdi.

Bu ve benzeri filmler, Amerikan milliyetçiliğinin ürünleriydi. Gerçekte
kaybedilen savaşların sanal ortamda kazanılarak güven tazeleme
operasyonlarıydı. Filmleri izleyen Amerikalılar için ortaya çıkan düşünce
"eğer burada yapıyor isek neden gerçek yaşamda da yapmayalım" düşüncesi idi.

Kurtlar Vadisi Irak adlı sinema filminin ayni sonucu doğurması ihtimali var
mı? Yani filmi izleyen kitlelerin, Süleymaniye''deki Amerikan baskınını
şimdi kurgulanmış bir şekilde de olsa seyretmeleri, Amerikan karşıtlığını
büyütmez mi? Ve daha sonra "Polat Alemdar''ın intikamı"nı seyrederek, "Eğer bu intikam filmde alınıyor ise neden gerçek hayatta alınmıyor?" sorusunu kendilerine daha sık sormalarına yol açmaz mı?

Çevremde siyaset ile hiç ilgisi bulunmayan yada çok az ilgilenen bir çok
insana bu soruyu sordum. Aldığım cevap filmin onları Süleymaniye baskınının intikamı konusunda tatmin etmeyeceği, aksine film de yapılanın neden gerçek yaşamda yapılmadığı sorusunu gündeme getireceği şeklinde oldu. İyi tasarlanmamış psikolojik operasyonlar tam aksi sonucu doğurur.

ÜMİT ÖZDAĞ
Serkan Birinci
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 260
Kayıt: Cum Eyl 16, 2005 7:18 am
Konum: Ankara

Mesajgönderen Tuncay Kırmaz » Çrş Şub 01, 2006 1:45 pm

gercek hayatta olmamasının nedenini sormamız iyi ama belki buda türkiye nin amerikaya ekonomik yönden bagımlım oldugu için olabilirmi?olmasa bile bunu biz ancak ve ancak kendimizi geliştirerek ve çok fazla okuyarak ve araştırarak yaparız.artık eskisi gibi savaslar top,tüfekle olmuyor tam tersine beynini kullanarak oluyor.önceden atalarımız nasıl dünyaya hakim olduysalar bizde ancak kendimiz ve egitimimizi geliştirerek dünyaya hakim olabiliriz.osmanlının torunları olarak bunu başarmak bizim boynumuzun borcudur.onun için öncelikle egitime önem verelim,egitimimizi geliştirelim.
Kullanıcı avatarı
Tuncay Kırmaz
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 122
Kayıt: Çrş Kas 02, 2005 8:11 pm
Konum: bursa

Mesajgönderen Serkan Birinci » Sal Şub 14, 2006 11:10 am

"kurtlar vadisi ırak" filmini ilk vizyona girdiği gün izleme şansım oldu. yukarıdaki yazıda yer alan iddialar ve diğer medya organlarında yer alan değerlendirmelerin de etkisi ile bir sinema filminin ötesinde başka beklentiler ile izledim. bilindik tanıdık geldi herşey, verilen mesajlar v.s...

filmin yapımcılarından birinin ABD'li olması da konuşulan bir diğer husus...
sonuç olarak izlemeyenler önerim : bu bir film, o gözle izleyerek zevk almaya çalışsınlar, zira gerçekler filmlerden daha acı ve zor....
Serkan Birinci
Sitenin Sahipleri
Sitenin Sahipleri
 
Mesajlar: 260
Kayıt: Cum Eyl 16, 2005 7:18 am
Konum: Ankara

kv ırak

Mesajgönderen Ahmet Bektaş » Cum Şub 17, 2006 6:50 am

11 kişiyiz...
???
100 amerikan 60 yerel askerinin yarısını vuracak gücümüz var
???
onların amacı arama yapmak degil komutanım çay verdiğimiz adamlar bize silah dogrultuyolar...
???
onların eylemi bize yonelik degil Türk milletine yönelik.
???
ölmek için 10 askerimle birlikte emir ve goruslerinize hazırım komutanım
???
komutanım ölmek için emirlerinizi bekliyorum dedim arz ederim



binbaşı müttefiklerimizi dısarda bekletin güvenli degil
siz sadece binayı aramak için izin isrediniz dısarı cıkmayacaz gerekirse bizi öldürün
bir hata yaparsınız sizi öldürürüz simdi sorgulama için krargaha götürüleceksiniz
[color=red]yani sorusturma için hangi konuda

ögreneceksiniz bu yuzden buna sorgulama deniyo ama hazır burda iken neden c4 lerin yerini soylemiyosunuz
biz askeriz tutuklu yada esir diğiliz
adamlarınız uniformalı değiller bu durumda da sizin asker mi yoksa törerist mi oldugunuza karar vermek bizim için zor olacak sizi sorgulamadan bunu bilemeyiz
senin de üniforman yok rütben yok hicbir yetkin yok sen bir asker bile degilsin
[color=blue]ama askerim tutuklayın

biz askerlerin şerfiyle oynamayın
binbaşı bu adamlar asker cok gururludurlar yuzleri gorunmesin
peki efendim



sakal ne kadar sert olursa olsun fırca butun sertlikleri alır
once bir guzel yumusatacaksın yumusatacaksın yumusatacaksın




Saatlerce yol gidecekler orda havasızlıktan ölürler
haklısın arabayı durdur
arabayı durdur
sen ne halt ettiğini zannediyosun
NEFES ALMALARINI SAGLIYORUM
artık havasızlıktan ölmeyecekler


amacın ne oteli havaya ucurmak istiyosan ucur
benden alacagın birsey yok


senden almak istediğim birsey yok
ama senin bana verebilecegin birsey var
bu cuvalı kafana gecirecem aynını adamlarına da yapacam
hep birlikte basınız da cuvallarla otelden cıkacaksınız
ve gazeteciler resminizi cekecekler
bu kadarını bana verebilirsin degil mi
bende bunu karsılıgında grend hılton u verecem
ve cekip gidecem


bu cuvallar senin askerlerinin basına gecirdiğim cuvallar mı

basın hala govdenin ustundeyken gecir su cuvalı kafana
yoksa sana tam uyacak bir kefen bezim var


tamam bak turk
tam 15 yıldır bu bolgedeyim ve turkleri cok iyi tanırım
övünmeyi seversiniz
sizin kendi kurallarınız kendi kırmızı cizgileriniz vardır
değişmez ırak polikalarınız vardır
ve hep biz istemezsek burda kimse birsey yapamaz dersiniz
sana birsey soylim mi
kırmızı çizgilerinizi coktan sildik
ırak politikanızın içine ettik
sizi anlamıyorum yani buna alınmadınızda basınıza gecirilen iki cuvala mı alındınız
niye alındıgınızı söylim
birleşik devletler son 50 yıldır size para ödüyor
donunuzun lastiğini bile biz gonderiyoruz
neden birsey uretemiyorsunuz
para diyorsunuz yolluyoruz
daha fazla istemek için mi birbirinizi dolandırıyorsunuz
silah istiyoruz dediniz gonderdik
savaşmayı kabul ettiniz
ama askerlerinizi gondermeden pazarlıga kalktınız
ve sonra yine para istediniz
nasıl unutursunuz koministler den kurtarmamız için yalvardıgınızı
niye alındıgınızı soylim
cunku artık size ihtiyacımız yok


ben siyasi parti lideri degilim diplomat yada asker de degilim
aynen senin de dediğn gibi ben turkum
ve bir turkun kafasına cuval gecirecek adamı dunyasını basına yıkarım
şimdi kes sesini ve tak şunu


peki
tamam patlat
patlat umrumdamıymıs gorelim
hadi yap
sen benim kabemi patlat bende senin kini
dur dur bi dakika
neyse bak
herkesin hassas hassas bir noktası vardır
sen o cuvalı yuzume atarak hassas noktama dokun dun ki bu hic hoş değildi
ben senin kini biliyorum




sen asagılık bir adamsın

hayır cocukları severim
neden biliyomusun cunku korkusuzlar
benim gibi onlarda ölmekten korkmuyo
ama ne yazık kı buyuduklerinde korkuyorlar
tum gunahkarlar gibi
aslında bazen merak ediyorum
tum cocukları buyumeden öldürsek dünya nasıl bir yer olurdu acaba
sence


sen zaten cocuk katilisin
burdaki 30 cocugu getirmek için kac cocuk öldürdün
onları öldüremeyecegimimi söylüyosun
sana birsey soylim mi ben onları oldurmem ben onları kullanmam
bunu yapsam ikimizin arasında ne fark kalırdı kı
senin le benim aramda ki farkı soylim


sen 11 adamını bile feda edemezsin
bu yuzden oturup ulkenin yok olusunu izlersin
oysa ben gerekirse 11bin adamımı feda ederim
sen duyguların yuzunden 30 cocuga kıyamamazsın
oysa ben duyguları için tek tek oldururum
barısı bozacak herkesi öldürürüm
ben senin gibi tesadüfen burda degilim
barışı saglamak için beni tanrı gorevlendirdi
bunu saglayan tanrının cocugudur


benim senin gibi bir cocugum yok

dugmeye basmak istiyosan durma

simdi gidiyorum
nasılsa gene karsılasacaz
Kullanıcı avatarı
Ahmet Bektaş
 
Mesajlar: 1
Kayıt: Pzr Oca 01, 2006 12:27 am
Konum: Arsin'den İst. Pendik'te


Dön ARŞİV

Kimler çevrimiçi

Bu forumu gezen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 3 misafir

cron